Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/943 E. 2018/1041 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/943 Esas
KARAR NO : 2018/1041

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2013
KARAR TARİHİ : 16/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin elektrik fatura borçlarını muntazaman öder iken Temmuz 2012 tarihli faturada 7.347,80 TL eski borcun dipnot olarak düşüldüğünü, bunun üzerine müvekkilinin itiraz dilekçesi verdiğini ve sehven dipnot olarak düşürülen bu tutarın silindiğini, Aralık 2012 tarihine kadar borç kaydı düşülmediğini, ancak 24/12/2012 tarihli faturada 7.347,80 TL eski borç şerhi düşüldüğünü, müvekkilinin buna istinaden yine itiraz ettiğini, ancak netice alamadığı gibi makul bir cevap da almadığını, davalı şirket 27/08/2009 ile 23/02/2010 tarihleri arasındaki 6 aylık süredeki tüketimden bahisle gecikme zammı dahil bedeli ödenmesi gerektiğini iddia ettiğini, yine aynı döneme ilişkin olarak müvekkili şirket aleyhinde eski borç ve cezası ile birlikte 9.178,46 TL ödenmesi istenmiş iken, Nisan 2011 yılında davacı şirket tarafından yapılandırılarak ödendiğini, bu miktarın ödenirken itiraz edildiğini, ancak uğraşmak istemediğinden yapılandırmayı fırsat bilerek ödediğini, yine benzeri gerekçelerle aynı dönem için alacak tahakkuk ettirilmiş olmasının müvekkilinin tahammül sınırlarını aştığını bu nedenle dava açmak zorunda kaldığını belirterek, anılan tutardan borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … nolu tesisata abonman sözleşmesinin 28/12/2007 tarih ile 17/06/2010 tarihleri arasında … adına olduğu, 17/06/2010 tarihinden itibaren de davacı …Ltd. Şti. ile abonman sözleşmesi yapıldığını, abonman sözleşmesinin halen devam ettiğini, daha sonra eski abone … ile mal sahibi … beraberce işletme müdürlüğüne gelerek 12/06/2012 tarihli dilekçelerinde …’ın 10/050/2009 tarihinde ilgili iş yerini terk ettiğini, 01/06/2009 tarihinde de … Vergi Dairesi’ne kapanış verdiğini, davacının bu adreste faaliyete başlama tarihinin 15/06/2009 olduğunu, bu dönemden sonraki elektrik fatura borçlarının … tarafından kullanıldığını ve borçların ilgili firmaya ait olduğunu, davacının yanıltıcı belgelerle borca itiraz ettiğini, müvekkilce yapılan etraflı araştırmada kira kontratındaki tarih bölümünde tahrifat yapıldığı, vergi levhasında serbest muhasebeci mali müşavir imzası ile ilgili adrese taşınma tarihi olarak 20/05/2009 tarihinin atıldığını ve imzalandığını tespit ettiklerini, müdürlük personelince yapılan 04/01/2013 tarihli çevre araştırmasında bu durumun doğrulandığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
GEREKÇE;
Dava, elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklı davacı abonenin kullanmış olduğu elektrik borcu kapsamında taahhuk ettirilen eski tüketim borçları ve gecikme zammından kaynaklı faturaya dayalı alacak kapsamında davalı dağıtıcıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Bozma öncesi yapılan yargılamada tarafların bildirdiği delil ve belgeler toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
14.05.2014 Tarihli Bilirkişi Raporunun Sonuç Kısmında Özetle; 4.maddesinde belirtildiği gibi konu edilen … dükkan ile ilgili 01/01/2010 tarihli kira sözleşmesi yazılarak davacı adına …, dükkan sahibi …’nun karşılıklı olarak imzalamış oldukları, 5.Maddesinde belirtildiği gibi konu edilen …, Zemin Dükkan ile ilgili, 01/01/2010 tarihli kira sözleşmesi yazılarak, … Ltd. Şti adına Dükkan Sahibi …’nun … şubesindeki hesabına, … Tic. Ltd. Şti tarafından 1 şubat 2010 tarihinde 1000 TL kira yatırıldığı, dosyada bulunan banka dekontundan anladığı, 7. Maddesinde belirtildiği gibi davacı … Tic. Ltd. Şti konu edilen işyerine elektrik bağlama mukavelesi yapmak için 1066 yetki numaralı Sami Kuru, 11. Maddesinde belirlilen tanıklık ifadesinde 2010 yılı ocak ayı içerisinde … Ltd. Şti ile anlaşarak bu yerin tesisatını yaptığını, Ayrıca 12. Maddesinde belirtildiği gibi … Ltd. Şti. de işçi olarak çalışan Tanık …’ın ifadesinde çalıştığı şirketin 2010 yılı ocak ayı içerisinde bu yeni yere taşındığını belirtilmiş olması nedenleri ile …Tİc, Ltd. Şti/nin …, Zemin Dükkana 2010 yılı ocak ayı içerisinde taşınmış olduğu kanaatine varıldığı, 6.maddede belirtildiği gibi daha önce kiracı …’ın … şubesi … şubesinden 13/02/12 tarihinde 512,00 TL … parasını iade olarak aldığını, güvence bedeli iade makbuzunda görülmüştür. Eski kiraca …’ın güvence parasını iade almış olması, kendi döneminde kullandığı elektrik borçlarını ödediği anlamına geldiği, 2.Maddede belirtildiği gibi Davalı … Enerjinin Mahkemenizce 12 05 2014 tarihinde yazdığı yazıda, … Tic, Ltd. Sti’ne tahakkuk ettirilen 7.347.80 TL tutarındaki elektrik bedelinin 24/02/2010 – 22/07/2010 tarihleri arasındaki elektrik tüketim bedeli olduğu belirtilmiştir bu tüketim bedelinin bir adet fiyatını kapsadığı, sonuç bölümündeki a ve b şıklarının değerlendirilmesi neticesinde davacının belirtilen adreste 2010 yılı Ocak ayı içeresinde taşınmış olduğu ve davalının yazılı cevap yazısında davacıya taahhuk ettirilen 7.347,80 TL tutarındaki elektrik tüketim bedelinin 24/02/2010 – 22/07/2010 tarihleri arasındaki tüketim bedeli olması belirtmiş olması nedeniyle bu adreste bulunan … nolu abonelik sayacının davalı tarafından tahakkuk ettirilen 24/12/2012 tarihli 16E seri nolu faturada eski borç şeklinde adlandırılan 7.347,80 TL lik borcun davacının kiracı olduğu dönemde kullandığı elektrik tüketim bedeli olduğu kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Alınan bilirikişi raporu doğrultusunda davacının sehven yazıldığını ileri sürdüğü eski borç adı altında taahkuk ettirilen faturanın usulüne uygun ve davacının ödemekle yükümlü olduğu davacının kiracı olduğu dönemde kullanmış olduğu elektrik tüketim bedeli karşılığı olduğu, kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. HD’nin 30/05/2016 tarih 2015/14304 esas 2016/8412 karar sayılı bozma kararında;
” Elektrik mühendisi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; dava konusu edilen 7.347,80 TL nin 3 ayrı faturayı kapsadığını,28.07.2009-26.08.2009 tarihleri arasındaki tüketim bedelinin 904,60 TL, 26.08.2009-23.02.2010 tarihleri arasındaki tüketim bedelinin 6.423,30 TL olduğu 10,90 TL nin ise kesme bağlama bedeli olduğu belirtilmiştir.Ancak mahkemece dava konusu borcun 24/02/2010-22/07/2010 tarihleri arasına ilişkin olduğu kabul edilerek davacı iddiası doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece tahakkuk döneminde davacının ticari faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunmuş ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığı ilgili Ticaret Odası Başkanlığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü, Vergi Dairesi Müdürlüğü, Belediye Başkanlığı, Esnaf Odası, SGK, Muhtarlık ve diğer kurumlardan sorularak saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
Şeklinde bozma gerekçelerine yer verilerek önceki hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma kararının uyularak bozma sonrası yapılan yargılamada davacının borçlu olmadığını ve kullanmadığını iddia ettiği borç dönemine ilişkin faturanın tebliğ edildiği ve elektrik aboneliğinin kurulu bulunduğu “…” adresinde ticari faaliyette bulunup bulunmadığı kurum ve kuruluşlara yazı yazılarak sorulmuştur.
Belirtilen adreste davacının ticaret sicili kayıtlarına göre ilk tescil edildiği şirket muamele merkezinin Küçükçekmece İlçesi … Organize Sanayi Bölgesinde olmakla birlikte, 10/03/2010 tarihinde şirket merkezini dava konusu elektrik faturalarının tüketimine konu … İlçesi Sanayi Mahallesine naklettiği ve bu hususun 12/03/2010 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 17/03/2010 tarihinde ticaret siciline tescil ve 23/03/2010 tarihinde ilan olunduğu, vergi dairesine sunulan kira sözleşmesinin 01/01/2010 tarihinde düzenlendiği kira sözleşmesinin üzerinde kiranın başlangıç tarihi 15/06/2009 yazılı olmakla birlikte bu tarihin üstü çizilerek 01/01/2010 tarihinin yazıldığı, vergi mükellefiyeti kaydının ise 17/03/2010 tarihinde nakledildiği, mahalle muhtarlığının ise şirketin 2010 tarihinden beri belirtilen adreste bulunduğu bildirilmiştir. SGK kayıtlarına göre davacı şirketin 01/04/2012 tarihinde tarih kapsamına alındığı sorulan tarih aralığında bordro bilgisi bulunmadığı bildirilmiştir. Davacının sunmuş olduğu kira sözleşmesi çerçevesinde ödenen kira borçlarına ilişkin banka hesap hareketlerinin araştırılması maksadıyla ilgili bankalara yazı yazılmış olup, belirtilen tarih aralığına ilişkin kira ödemeleri yapıldığına dair … Şubesi nezdindeki hesap hareketleri bulunduğu, anlaşılmıştır. Buna göre davacının kiralayan konumundaki …’na 01/02/2010 tarihinde kira ödemesi yaptığı anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek temin edilen bilgi ve belgeler ve tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle bilirkişi raporu alınmış olup alınan bilirkişi raporunda özet olarak; belirtilen adrese gidildiği ancak adreste dava dışı bir şirketin faaliyet gösterdiği davacı şirketle bir ilgisinin bulunmadığı, davacı şirketin ticari defter ve belgelerinin incelenemediği, dava dilekçesinde sözü edilen faturanın davacı şirket defterlerinde kayıtlı olupolmadığı hususunda tespit yapılamadığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda davacı şirketten 6.436,30 TL endeks esaslı ek taahkkuk, 19.12 TL endeks esaslı olmayan ek taahkuk olmak üzere toplam 6.451,42 TL alacaklı olduğu, davaya konu faturaların davalı şirketin TL bazından tüketim ekstresinde kayıtlı olduğu; teknik değerlendirmede davacının kiracı olarak bulunduğu dönemde sarf edebileceği elektrik miktarı açısından iş yerinin kriko tekstil yani tekstil makinelerinin çalıştırılması ve elektrik idaresinden yapılan sözleşmede gerek sayaç kamperacı gerekse sözleşme gücü tüketimde doğru olmakla beraber faturanın enerji piyasa dağıtım sistemine uyumlu olduğu, faturada tüketim tarihi itibariyle 27/08/2009-23/02/2010 tarihleri arası yani 5 AY 6 gün yani toplamda 176 gün için tüketim 15623KW olup elektrik tesisatı sayaç ve sözleşme amperacına uyumlu olduğu tespit olunmakla beraber fatura tutarı ise yine 2009 yılı tutarı 23,023 kuruş olarak hesaplandığında genel elektrik faturaları ile mukayese edildiğinde 6.432 ,23 TL’nin doğru oldğu davacının davalı elektrik idaresi ile yapmış olduğu 29/04/2011 tarihli yapılandırmada 2010/07 dömenime ait 7.134,70 TL ile 2010/08 dönemine ait olan 1997,90 TL nin toplamı olduğu ve 22/07/2012 tarihli faturada davaya konu olan eski borç 7347,80 TL nin 3 adet faturayı kapsamış olduğu dosyadaki faturalardan görüldüğü, davalı kurum … Dağıtım A.Ş) işyerinde … marka … seri nolu sayaç ve … seri nolu sayaçlarda ölçtüğü tüketim miktarı gerek sayaç ve işyerinin tükettiği amperaja uygun olmakla beraber tüketim değerlendirmeleri o günkü bedellere uygun olduğu tespit edilmiş olup, … Tic.Ltd.Şti nin… Zemin dükkana 2010 yılı ocak ayında taşındığı davalı … Elektrik tarafından mahkemeye yazılan 02/05/2014 tarihli yazısında … Ltd. Şti ne tahakkuk ettirilen 7.347,80 TL elektrik tüketim bedelinin 24/02/2010-22/07/2010 tarihleri arasında (yani 148 gün için) tüketim bedeli olduğunu belirtmiş yapılan hesaplamada 2010 yılı elektrik tüketimi birim fiyatı ve kw değeri hesaplandığında (1kwh=26 kuruş+kayıp kaçak+sayaç okuma vs+kdv olduğu düşünüldüğünde yine yukarıdaki hesaplamaya uyumlu şekilde yaklaşık 16000 kw gibi bir tüketimin yaklaşık tutarı ise kdv dahil 7347,80 TL ye uyumlu olduğu vede bu borcun … Tic. Ltd. Şti nin kiracı olduğu dönemlerde kullandığı elektrik tüketiminin bedeli olduğu gerek dosyadan gerekse … tarafından yapılan yazışmalardan ve önceki kiracı …’ın 13/12/2012 tarihinde Bedaştan güvence bedelini almış olması kendi döneminde kullanmış olduğu tüketim bedelini ödediği anlamına geldiği yani Sonuç olarak … Elektirk Dağıtım A. Ş tarafından tahakkuk ettirilen 7347,80 TL nin … Tic. Ltd. Şti tarafından ödemesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı tacir olmakla birlikte ticari defterlerini, yasal sonuçlarının ihtarına rağmen bilirkişinin incelemesi için mahkemeye ibraz etmediği gibi yerlerini de bildirmemiştir. Bu nedenle defter ve belge ibrazından kaçınmış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve tacir olan diğer tarafın defter ve belgeleri üzerindeki kayıtlara itibar etmek gerekmiştir. Her ne kadar Yargıtay bozma kararında taahkuk dönemine ilişkin davacının ticari faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunmuş ise bu faaliyetin hangi tarihten başladığı hususunda gerekli araştırmanın yapılmaması bozma sebebi yapılmış ise de Yargıtay bozma kararına uyularak bu araştırma ve eksiklik tamamlanmış, elektrik tüketim bedelinin taahkuk ettirildiği 24/02/2010 – 22/07/2010 tarihleri arası davacının belirtilen adreste ticari faaliyette bulunduğu, muhtarlık kaydı, vergi dairesi kaydı, kira sözleşmesi ve bu sözleşme çerçevesinde ödenen kira bedellerine ilişkin kiraya verenin banka hesap hareketleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının taahkuk dönemine ilişkin belirtilen adreste triko tekstil üzerine ticari işletme işlettiği anlaşılmaktadır. Yargıtay bozma kararında belirtilen eksiklikler tamamlanmakla birlikte tüm dosya kapsamı ve daha önce toplanan delil ve belgelerin de bir bütün olarak değerlendirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Dolayısıyla davacının iddiasının aksine tahakkuk dönemine ilişkin ticari faaliyetlerin başlayıp devam ettiği tacir olan davacının yasal olarak tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerini sunması gerektiği bu hale göre taahkuk dönemine ilişkin faturaların davalı ticari defterlerinde usulüne uygun olarak kaydedilmiş olması ve elektrik tüketim mevzuatına uygun teknik hesaplamalar yapılmış olması ve bu doğrultuda eski borç tahakkukuna ilişkin davalı tarafça fatura düzenlenmiş olmasında bir hukuka aykırılık bulunmamakla davacının dava konusu ettiği tüketim faturalarına ilişkin borçlu olmadığının tespiti iddiası yerinde bulunmamış olup davanın reddine dair vicdani kanaate ulaşılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Alınması gerekli 35,90-TL karar harcının peşin alınan 125,50-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 89,60 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 GÜN içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/10/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır