Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/94 E. 2021/777 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/94 Esas
KARAR NO : 2021/777

DAVA : Çek İstirdat
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 19/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Çek İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …’ta bulunan işyerinde 26.08.2015 tarihinde meydana gelen hırsızlıkta müvekkilinin kilitli işyeri kapıları kırılarak çelik kasadaki bir kısım nakit ve muhtelif tarih ve miktarlı toplam değeri yaklaşık 900.000,00-TL olan 44 adet çek ve senedin çalındığını, vaki hırsızlık hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyasıyla soruşturmanın devam ettiğini, müvekkilinin meşru ve haklı hamiliyken iş yerinden çalınan çeklerin kötü niyetli üçüncü şahıslara ödenmemesi ve iptali talebiyle … 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde …E. sayı ile 27.08.2015 tarihinde dava açıldığını, aynı gün çeklerin üçüncü şahıslara ödenmemesi için mahkemenin ihtiyati tedbir kararı verdiğini, yine aynı gün 27.08.2015 tedbir kararının keşidecilere ve muhatap bankalara ulaştırıldığını, bu dava devam etmekteyken davalılardan …’nin 31/11/2015 keşide tarihli … no.lu 1.500,00 TL bedelli ile 31/01/2016 keşide tarihli … no.lu 9.640,43 TL bedelli iki adet çeki dava dosyasına ibraz ederek müdahale talebinde bulunduğunu ve çekler üzerindeki ödeme yasağının kaldırılmasını talep ettiğini, mahkemece kendilerine çek istirdat-iade davası açmak üzere 2 haftalık mehil verdiğini, verilen süre içinde iki adet çekin istirdadı için işbu davanın açıldığını, istirdadı talep edilen iki çekin müvekkiline … tarafından verildiğini, her iki çek incelendiğinde çekleri müvekkiline veren …’nin cirosundan sonra davalı … ve … Ltd. Şti.’nin cirosunun bulunduğunu, çeklerin davalı … Ltd. Şti. tarafından davalı … firmasına alacağın temliki hükümlerine göre kırdırıldığının görüldüğünü, davalı … şirketinin her iki çeki alacağın temliki hükümlerine göre hamil olduğundan iyi niyet iddiasında bulunamayacağını, alacağı temlik edene karşı ileri sürülebilecek itiraz ve defilerin alacağı temlik alana karşı da ileri sürülebileceğini, bu manada alacağı temlik eden şirketin ve diğer davalı şahsın tamamıyla kötü niyetli olduğunu, zira aralarında muvazaadan ari gerçek bir ticari alış veriş bulunmadığını, çeklerin … tarafından müvekkiline verildiğini ve müvekkilinin iş yerinden çalınmış olduğundan …’nin cirosundan sonra ciro silsilesinin kopuk olduğunu, davalıların bu manada çeki iktisapta tamamen kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin meşru ve haklı hamiliyken iş yerinden çalınan çekleri davalıların sahte ve kurmaca işlemlerle tahsil etmeye çalıştıklarını, her ne kadar çekin faktoring firmasına temliki sırasında davalı … Ltd. Şti. tarafından diğer davalıya fatura kesilmiş ise de bu faturanında kurmaca olduğunu, zira fatura içeriğinin malların sevkine ve teslimine dair herhangi bir sevk irsaliyesinin mevcut olmadığını, davalılar … Şti. ve …’ın çeki iktisapta tamamen kötü niyetli oldukları gibi davalı … firmasının da ağır kusurlu olduğunu, zira Faktoring Yönetmeliğine göre faktoring şirketinin temik aldığı alacağın varlığını ve gerçekliğini araştırmak zorunda olduğunu, davalı … şirketinin bu manada hiçbir araştırma yapmadığını, somut olayda çek iptal davası açıldığını ve çekler hakkında ödeme yasağı kararı verildiğinin hem muhatap bankaya hem de çek keşidecilerine 27.08.2015 tarihi itibarıyla bildirildiğini, davalı faktoringin bankadan araştırma yapmış ise hakkında ödeme yasağı kararı olan bir çeki bile bile yani kötü niyetle iktisap ettiğini, araştırma yapmadan almışsa zaten yönetmeliğe aykırı davrandığı için iktisapta ağır kusurlu olduğunu, sunduğu evraklar arasında fatura ve çek fotokopileri dışında temlik aldığı alacağın varlığını ve gerçekliğini ispat eden hiçbir belge bulunmadığını, örneğin sevk irsaliyesi, fatura içeriği malların teslimine dair bir tutanak veya davalılar…Şti. ile … arasındaki ticari geçmişi gösterir cari hesap özeti bulunmadığını belirterek, çekler hakkında çek iptal davasında tesis edilen ödeme yasağı kararının devamına ve çeklerin icra takibine konulmalarının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, çeklerin istirdadı talebinin kabulüyle çeklerin müvekkiline iadesine, yargılama safhasında çeklerin davalılar tarafından tahsil edilmesi halinde çek bedellerinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faizliyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bahse konu iki çeke ilişkin faktoring işleminde Faktoring Kanunu’nun üzerine yüklemiş olduğu tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, tümüyle usulüne uygun şekilde işlemi gerçekleştirdiğini, dava konusu çekleri faktoring işlemi gereği müvekkili şirkete cirolayan …Tic. Ltd. Şti. ile 26.08.2015 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmenin akabinde bahse konu çeklere ilişkin olarak … Tic. Ltd. Şti. tarafından ciro silsilesinde bir üstündeki …’e kesilmiş…Seri Sıra Nolu 78.824,00-TL bedelli faturanın temlik alındığını, bu fatura karşılığı dava konusu eke adet çekin tevdi alındığını ve Alacak Bildirim Formu ile Çek Tevdi Bordrosunun imzalandığını, müvekkili şirketin Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen çeke ilişkin tüm şekil şartlarını taşıyan, usulüne uygun bir ciro zinciri neticesinde müvekkili şirkete kadar gelen çeki usulüne uygun şekilde yaptığı faktoring işlemi gereği aldığını, davacı tarafın ise dava konusu çeklerin çalındığını iddia ettiğini, ancak yetkili hamil olduğunu ispatlamaya yarar herhangi bir delil sunmadığını, dava konusu çeklerin arkasında davacının cirosunun bulunmadığını, bu noktada müvekkili şirketin kötü niyet veya ağır kusurunun ötesinde hafif ihmalinden dahi bahsedilemeyeceğini, çeklerin çalıntı olduğunun müvekkili şirketçe bilinmediğini ve bilinebilme ihtimalinin de bulunmadığını, Yargıtay kararlarında kötü niyetli ya da ağır kusurlu olmayan hamile karşı çekin istirdatı kararı verilemeyeceğinin ifade edildiğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. Maddesinde ise çek tarafları arasındaki şahsi def’ilerin iyi niyetli faktoring şirketine karşı ileri sürülemeyeceğinin ifade edildiğini, müvekkili şirketin …Tic. Ltd. Şti. ile faktoring sözleşmesi imzaladığı tarihin 26.08.2015 olduğunu, işbu çeklerin müvekkili şirkete gönderildiğini, 27.08.2015 tarihinde de gerekli araştırmanın yapılması neticesinde faktoring işleminin yapıldığını, müvekkili şirket tarafından bankalar ve keşideciler nezdinde gerekli araştırmanın yapıldığı dönemde müvekkili şirkete ne bankalar ne de keşideciler tarafından çeklerin çalıntı olabileceğine ya da tedbir kararına ilişkin en ufak bilgi verilmediğini, müvekkili şirketin faktoring işlemini gerçekleştirdiğinde ve bankalardan sorduğunda herhangi bir tedbir kararının işlenmiş olma şansının bulunmadığını, kaldı ki tedbir kararının bankalara ibraz edilmiş olsa dahi bu durumun müvekkili şirketin kötü niyetini ya da ihmalini göstermeyeceğini, muhatap bankanın müvekkili şirketten tümüyle ayrı bağımsız 3. bir kurum olduğunu, bankaların çeklere ilişkin faktoring şirketlerine bilgi vermek gibi bir zorunluluğunun bulunmadığını ve bankaların da çoğunlukla bu şekilde bir bilgi vermediğini, faktoring şirketlerini Faktoring Kanunu ve Yönetmeliği’nde yer almayan ve uygulamada da bankaların tutumları gerekçesiyle her zaman mümkün olamayan bu şekilde ağır bir yükümlülük altına sokmanın faktoring işlemlerini yapılamaz hale getireceğini, davacı tarafça çeklerin çaldırıldığına ilişkin müvekkili şirkete, faktoring şirketlerine ya da faktoring derneğine herhangi bir yazılı sözlü bildirim, ihtar ya da faks dahi gönderilmemiş iken bu hususun taraflarınca tespit edilmesinin ve bilinmesi gerektiğini ileri sürmenin açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, çeklerin tüm şekil şartlarını taşıdığını, usulüne uygun bir ciro zinciri neticesinde müvekkili şirkete cirolandığını, müvekkili şirketin açıkça iyi niyetli ve yetkili hamil konumunda olduğunu belirterek, davacı tarafın haksız davasının reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar usule uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, hamil olduğu ileri sürülen davacının elinden rızası dışında çıktığı ileri sürülen iki adet çekle ilgili istirdat davasıdır.
Dava dilekçesindeki ihtiyati tedbir talepleri, mahkememizin 03/02/2016 tarihli gerekçeli ara kararıyla değerlendirilerek, dava konusu iki çekin davalılar tarafından muhatap bankaya ibrazı halinde davalılara ödenmesinin yasaklanması ve İİK md 72/2’ye göre çeklerin davalılar tarafından icra takibine konu edilmemesi şeklinde ve %20 teminat karşılığı kabul edilmiştir. Teminat yasal sürede davacı vekilince mahkememiz veznesine yatırılmıştır.
Çek görüntüleri, ciro zinciri, factoring sözleşmesi ve ekleri, … 7. ATM …E Uyap kaydı, muhatap bankalar olan … ve …’de ödemeden men tedbir kararının işlenmesine ilişkin yazı cevapları, davacının şikayetiyle başlatılan … CBS … soruşturma, (… CBS …’dan yetkisizlikle giden) … CBS …soruşturma, … CBS … soruşturma, davalılardan …’in dava konusu çekler ve başka diğer çeklerle ilgili çekleri aldığı kişiler hakkında yaptığı şikayet üzerine açılan … CBS … soruşturma dosyası Uyap kayıtları, cezaevi yazı cevapları incelenmiş, davalı factoring şirketi kayıtları incelenerek bankacılık ve finans uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Yargılama sırasında (dava dilekçesi tebilği ve ön inceleme aşamasından sonra) davalılardan …’ın 1 yıldan fazla süreli hapis cezası alması üzerine cezaevine girdiği ancak kendisine vasi atanmadığı tespit edildiğinden, davalıya usule uygun tebligat yapılabilmesini teminen … Sulh HM’ne mahkememizce yazı yazılarak TMK hükümleri ve… sayılı Tüzük md.9 uyarınca anılan hükümlü advalıya vasi atanması için ihbarda bulunulmuş, uzun süre yazışmalar yapılarak vasi atanması beklenmiş, ancak anılan mahkemece vasi atama yapılmamış, bu sırada davalı …’in cezasının infaz olduğu ve cezaevinden çıktığı mahkememizce yapılan yazışmalar sonucu tespit edilmiş ve alınan bilirkişi raporu davalının mernis adresine böylelikle usule uygun tebliğ edilebilmiştir.
Dava konusu iki çekte davacı çekleri ciranta …’iden aldığını ileri sürmekte ancak çeklerin ciro zincirinde ismi yer almamaktadır. Davalı … Factoring ise çeki kendinden önceki diğer davalı ……Ltd.Şti’den ciro yoluyla devralmıştır.
Davacı ile çekleri devraldığını ileri sürdüğü ciranta … arasındaki akdi ilişki ile çek kayıtları yönünden mali bilirkişi incelemesi yaptırılması istenmiş, davacı vekilince müvekkilinin de ciranta …’nin de tacir olmadığı, çeklerin bir ticari ilişki kapsamında verilmediğini ileri sürerek mali bilirkişi incelemesi yapılabilecek ticari defter-kayıt bulunmadığını beyan etmiştir. İncelenen çek iptal davası ile soruşturma dosyası içeriğinde ise davacının çalınan tüm çeklerin kendi araç,emlak,inşaat alım-satım ticari faaliyetini yürüttüğü işyerinden çalındığı ve çeklerin …’den aralarındaki ticari ilişki nedeniyle alındığını beyan ettiği tespit edilmiştir.
… 7. ATM … E çek iptal davasının 27/08/2015 tarihinde davacı tarafından açılmış olduğu, 27/08/2015 tarihinde verilen ödemeden men tedbir kararının muhatap bankalara 28/08/2015 tarihinde yazılan yazıyla bildirildiği tespit edilmiştir. İncelenen çek ciro zinciri ve davalı factoring şirketi vekilince sunulan factoring sözleşmesi ve eklerinin incelenmesinde, davalılardan ….Ltd. İle … Arasında sözleşmenin 26/08/2015 tarihinde akdedilmiş olduğu, müşterisi …Ltd.Şti’nin diğer davalı …’a mal satışına ilişkin fatura alacağını factoring şirketine temlik ettiği, bu temlik karşılığı factoring bedelinin devredildiği, müşterisinin dava konusu çekleri cirolayarak factoring şirketine teslim ettiği, dolayısıyla factoring şirketinin çekleri temlikinin 6361 sayılı Kanun ve ilgili yönetmeliklere uygun şekilde devralmış olduğu görülmüştür.
İncelenen soruşturma dosyaları içeriğinde davacının bildirdiği hırsızlık olayıyla ilgili ve ortaya çıkan çeklerle ilgili dolandırıcılık suçlarından soruşturma devam etmekteyse de, davalı Factoring şirketi hakkında davamızın konusu olan çeklerle ilgili şüpheli sıfatıyla yürütülen bir soruşturma, tespit veya karara rastlanmadığı gibi, aksine factoring şirketinin şikayeti üzerine, dosyamızın diğer davalıları hakkında dolandırıcılık suçundan başlatılan … CBS … sayılı soruşturma dosyası bulunduğu ve devam ettiği anlaşılmıştır.
Davalı hamil … tarafından dava konusu çeklerden … no.lu 1.500,00 TL bedelli olanın … 11.İM … E takip dosyasında takip konusu yapıldığı, diğerinin ise … 35.İM … E takip dosyasında takip konusu yapıldığı, çek ciro zincirinde davacı yer almadığından davacının bu takiplerde borçlu görünmediği, takip dosyalarında çek borçlarının takip borçlularınca ödenmiş durumda olduğu, takip dosyalarıyla ilgili olarak mahkememizce İİK md 72/3’e göre verilmiş bir tedbir kararı bulunmamasına rağmen, … 35.İM’ce mahkememizin İİK md 72/2’ye göre verdiği tedbir kararını esas alarak takip dosyasında yaptığı tahsilatı alacaklıya ödemediği anlaşılmıştır.
Bankacılık finans uzmanı bilirkişiden alınan raporda özetle; davalı factoring şirketinin faaliyet izninin 2018’de BDDK kararıyla kaldırılmış olduğu ve ardından şirketin ticaret ünvanının …AŞ şeklinde değiştirildiği, factoring sözleşmesi sonrası dava konusu çeklerin tevdi/temlik alınması aşamasında factoring şirketinin yaptığı istihbarat çalışmasına dair bilirkişi incelemesine bir belge ibraz edilemediği, ancak davacının 6361 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikleri çerçevesinde çekleri kanuna uygun şekilde almış olduğu, çeklerle ilgili ilave bir araştırma yapmasının yasal zorunluluk olmadığı görüşleri bildirilmiştir.
Davacı, factoring işleminin köşelerinde yer almamakta, hatta çeklerin ciro zincirinde bile yer almamaktadır. Davalı factoring şirketinin sözleşme akdettiği 26/08/2015 tarihinde ve çekleri ciro yoluyla temlik alma tarihlerinde (27/08/2015 tarihli faturaya istinaden bu tarihte) çekler hakkında bir iptal davası ilanı veya ödemeden men tedbir kararı mevcut değildir.
Emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-900 E 2019/591 K sayılı içtihadında da vurgulandığı üzere, factoring sözleşmesine taraf olanlar (factoring sözleşmesinin köşelerinde yer alan taraflar) arasında kambiyo evrakına ilişkin davalarda uygulanması gereken hüküm 6361 sayılı Kanunun 9/2.maddesi değil, 9/3.maddesidir. Bu maddede “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla factoring şirketine devri halinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri factoring şirketine karşı ileri süremez; meğer ki factoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmüne yer verilmiştir.
6102 sayılı TTK md 792’de ise “Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da, hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü yer almaktadır.
Dava konusu çekleri davalı factoring şirketi 6361 sayılı Kanunda yazılı kurallara uygun şekilde temlik aldığı fatura alacağına dayanarak ve faturadaki alacak ilişkisine uygun ciro zinciri içeren çekler şeklinde tevdi almış olup, davacının iş bu çek istirdat davasında kendisinin çeklerin yetkili hamili olduğunu ve davalı hamil Berg Factoring’in bu çekleri kötüniyetle veya ağır kusurla iktisap ettiğini ispatlamakla yükümlüdür.
Dava konusu çeklerde davacı çek ciro zincirinde yer almadığı için davalı son yetkili hamil factoring şirketinin davacıyı araştırması mümkün değildir, önceki cirantaların da sadece isimleri yer almakta olup davalının bunları araştırma imkanı bulunduğundan sözedilemez. Çeklerin keşidecilerinin ise çeklerle ilgili bir imza inkarı veya ellerinden rıza dışı çıktığına dair iddiası bulunmamaktadır. Çeklerin ciro zincirinde kopukluk olmadığı gibi, factoring şirketince tevdi alındığı tarihte çeklerle ilgili zayi ilanı veya muhatap bankalara ulaşmış bir tedbir kararı da bulunmamaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan ve incelenen deliller ile konuyla ilgili emsal Yargıtay ve BAM içtihatları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının çeklerin yetkili hamili olduğunu ispatlar bir delil sunamadığı, çekleri iktisabına ilişkin beyanlarında çelişki bulunduğu, çeklerin herhangi bir ticari ilişki kapsamında değil ticari olmayan borç/alacak ilişkisi nedeniyle davacıya beyaz ciro ile cirolandığı ve davacı tahsil veya ciro işlemi yapamadan rızası dışında elinden çıktığı kabul edilse bile davacının son hamil …’den çeklerin istirdadını talep edebilmesi için ayrıca anılan davalının çekleri kötüniyetli veya ağır kusurlu iktisap ettiğini de ispatlaması gerektiği, ancak bu hususun da davacı tarafından ispatlanamadığı anlaşılmakla, … AŞ aleyhine açılan davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine, diğer davalılara karşı açılan davanın ise bu davalılar çek ciro zincirinde yer almakla birlikte çekin yetkili hamili olmadığından, hamil olmayan yani çeki elinde bulundurmadığı açık olan cirantalardan çeklerin istirdadının istenmesi mümkün olmadığından diğer davalılar yönünden davanın ise pasif husumet yokluğundan reddine, mahkememizce İİK md 72/2 kapsamında verilen tedbir kararının hükümle birlikte kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalılardan …’ye (yeni unvan … A.Ş.) karşı açılan davanın esastan REDDİNE,
Diğer davalılara karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
Mahkememizce verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 190,26-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 130,96-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalılardan …(yeni unvan … A.Ş.) vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
4-Davalılardan …(yeni unvan … A.Ş.) tarafından yapılan 55,00-TL posta ve tebligat masrafından ibaret yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalılardan … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/11/2021

Katip

Hakim …