Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/859 E. 2022/57 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/859 Esas
KARAR NO : 2022/57

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/08/2016
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 05/01/2013 tarihinde saat 10 sularında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile …’ dan … istikametin seyir halindeyken havanın yağışlı, yolun kaygan olması nedeni ile … Devlet Karayolu (030-10)+17.300 km sine geldiğinde gidiş istikametine göre karşı şeride geçerek … istikametinden gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve sürücü …’ nin kullandığı araçta yolcu olan müvekkili … ağır şekilde yaralandığını, meydana gelen kazanın oluşumunda sürücü …’ nin 2918 Sayılı K.T.K’nın 84. maddesinde yer alan sürücülere ait asli kusurlardan (şeride tecavüz etme) kuralını ihlal ettiği; diğer sürücü …’in ise yine aynı kanunun 52/1-B (araçların hızlarını, aracın yük ve teknik özelliğine görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak ) kuralını ihlal ettiği tespit edildiğini, meydana gelen kaza sonrası müvekkil …, … Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını, tedavi altına alındığını, Belirli periyotlarda aym hastanede ve … Üniversitesi … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavilerine devam edilmiştir ve kendisinde oluşan maluliyeti tespit edilmesi için … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden engelli sağlık kurulu raporu alındığını, müvekkili maluliyetinin sürekli ve %25 olduğu tespit edildiğini, olaya ilişkin yargılama … Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … K. Sayılı dosyası ile yapıldığını, meydana gelen kazadan sonra davalı … Sigorta A.Ş’ ne başvuru yapıldığını, … nolu hasar dosyası oluşturulduğunu, dosya kapsamında müvekkili maluliyeti sebebiyle 41.417,00-TL tazminat ödemesi yapıldığını açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilimin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalı … Sigorta A.Ş’ye müzekkere yazılarak … nolu hasar dosyasının celbinin tensiple beraber istenmesini, Sosyal Güvenlik Kurumuna müzekkere yazılarak davacıların bu kazadan dolayı herhangi bir tazminat alıp almadığının, herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış işe rücuya tabi olup olmadığı, peşin sermaye değeri ve miktarı hususlarının sorulmasına tensiple beraber karar verilmesini, … Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … E, ve …K. Nolu dosyasının aslının veya süretinin Uyap üzerinden celbini tensiple beraber karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı araç, müvekkil şirkete 01.08.2012-01.08.2013 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, İşbu poliçeden dolayı sorumluluğumuz, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere, kaza tarihi itibariyle, bedeni zararlarda şahıs başına azami 250.000-TL ile sınırlıdır. Poliçe limitini bildirmemiz davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, Bu poliçeden dolayı şirketimize müracaat edilerek ihbarda bulunulmuş ve Şirketimiz tarafından … numaralı hasar dosyası açıldığını, Yaptırılan aktüer hesaplamaları esas alınarak, …’nin yaralanması ile ilgili 41.417-TL tutarında tazminat ödemesi, müvekkil şirket tarafından 17.06.2016 tarihinde davacı tarafa yapıldığını, Yaptırılan aktüer hesaplamaları tamamen doğru veriler çerçevesinde hesaplanmış olup şirketimiz üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, Davacı yana yapılan ödemenin denetlenmesinde, ödeme tarihi olan 17.06.2016 tarihi itibariyle rapor aldırılıp ödeme tarihindeki verilerin (asgari ücret, yaş, bakiye ömür, evlenme ihtimali vs.) dikkate alınması gerekmektedir. Daha ileri bir tarihteki verilerin dikkate alınması halinde davacının sebepsiz zenginleşmesi ve müvekkil şirketin mükerrer ödeme yapmasına yol açılacağını, müvekkili şirket, davacı tarafın kendisine başvuru yaptığı tarihte hak ettiği tazminat tutarını ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkil şirketçe ödemenin yapıldığı tarihteki veriler doğrultusunda yapılan ödeme ile davacının zararı karşılanmış ise davacının bakiye tazminat hakkı bulunmayacağı tartışmasız olduğunu, bilindiği üzere kaza sonucu üçüncü kişinin yaralanması ve/veya malul kalması söz konusu olduğu takdirde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında yaralanan/malul kalanlara veya vekiline tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, tazminatın ödenebilmesi için davacıların tedavi gideri olarak yapmış oldukları harcamaların uygun olup olmadığı, maluliyet oranı, çalışabilecek durumda olup olmadığı, bir maluliyet söz konusu ise bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, meydana gelen zarara ilişkin tazminatın ödenebilmesi için de; zarar görenlerin bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, toplanan delillerle beraber kazazedelerin emniyet kemerini kullanmaması ve müterafik kusur durumunun mevcudiyeti durumunda belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, Emniyet kemeri kullanmanın Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Sürücülerin ve Yolcuların Koruyucu Tertibat Kullanma Mecburiyeti” başlıklı 150. Maddesi ve sair mevzuatla mecburi olarak değerlendirilmesi, uygulamada bu hususa eskiye oranla çok daha fazla dikkat edilmesi ve konjonktürde trafik kurallarının cezai yaptırımlarının artması, hayati önemi haiz emniyet kemeri kullanımı konusundaki toplumu bilinçlendirme çabaları ve aynı oranda artan yaptırımlarla emniyet kemeri kullanımının bir mecburiyet oluşu göz ardı edilerek değerlendirme yapılması amaca yönelik yorum ve genel hukuk ilkelerine aykırı bir sonuç doğuracağını, davacı tarafa, sgk tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme veya gelir bağlama işleminin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirket poliçeden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmiş olduğundan açılmış bulunan davanın reddini, esasa ilişkin cevap hakkımız saklı kalmak kaydıyla, davacı delillerinin tarafımıza tebliğini, tüm delillerin toplanması ve “Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi” tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra Müvekkil Şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; maluliyet oranının tespiti için davacının “Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi”ne sevk edilmesine, yine “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik” tazminatının hesaplanmasını, emniyet kemerinin kullanılmaması durumunda müterafik kusur indiriminin uygulanmasını, Sosyal Güvenlik Kurumu’na müzekkere yazılarak davacı tarafa dava konusu kaza sebebiyle rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulmasını, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda, sorumluğunun yukarıda açıkladığımız çerçevede ve bakiye limit ile sınırlı olacağını, müvekkil şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
6100 sayılı HMK 150. maddesi “usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
İş bu dava dosyasının 26/10/2021 tarihli oturumunda tarafları tarafından takip edilmemesi nedeniyle dosyanın HMK 150. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verildiği, HMK 150. maddesi uyarınca 26/10/2021 tarihinden itibaren yasal üç aylık yenileme süresinin 26/01/2022 tarihi itibariyle sona erdiği ve bu yasal süresi içinde dosyanın taraflarca yenilenmediği, açıklanan nedenler karşısında HMK 150. maddesi hükmü uyarınca davanın yasal yenileme süresinin dolduğu 02/02/2022 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı tarafından davanın takip edilmemesi, işlemden kaldırma kararı sonrası yasal süre içinde işleme konmasının istenmemesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK.nın 150. maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 29,20-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 51,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1. ve 13/1-2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin dava miktarını geçmemek koşuluyla belirlenen 1.000,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline iadesine
Dair, tarafların yokluğunda, HMK 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/02/2022

Katip

Hakim