Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/780 E. 2022/777 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/780 Esas
KARAR NO : 2022/777

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2014
KARAR TARİHİ : 07/12/2022

İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 2014/547 Esas 2014/581 Sayılı Görevsizlik Kararı davalı vekillerince temyiz edilmiş olup Yargıtay’a gönderilen dava dosyasında Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 04.05.2016 tarih ve 2016/207 Esas 2016/8250 Karar sayılı ilamı ile bozularak mahkememize gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla davacı hakkında icra takibi yaptığı, takip dayanağı 01/06/2014 tanzim, 01/10/2014 ödeme tarihli 25.000,00-tl tutarlı bonodan dolayı borçlu olmadığını, senedin muhtemelen, davacının açığa alınan imzasının kötü niyetli olarak kullanılması neticesinde ihdas edildiğini, davacının, işten çıkarılması nedeniyle, işyeri aleyhine … 21. İş Mahkemesine … E. Sayılı davayı açması üzerine bu takibin yapıldığı, açığa alınan imzanın ve borçlu olunmayan senedin kullanılması ve müvekkilinin takip alacaklısı görünen davalıya icra takibine konu borcu bulunmaması sebebiyle öncelikle takibin durdurulması yönünde teminatsız olarak ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya … 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu bonodan kaynaklı borçlu olmadığının tespitine, takibin kötüniyetli olması sebebiyle davalının müvekkiline takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
.. 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası,… 21.İş Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası, … 15. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı ceza dosyası, … 59.Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza dosyası, … 61. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı ceza dosyası, … 7. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası, … 5. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, .. 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası, davaya konu senet suretleri celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, bedelsizlik iddiasına dayalı olarak icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde … 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine dayanak teşkil eden 01/10/2014 vade tarihli ve 20.000,00 TL bedelli senet / bono nedeniyle davacıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, vakıa olarak davalıdan senede konu borç paranın hiç alınmadığını, hatta davalıyı tanımadığını söyleyerek senet hakkında bedelsizlik iddiasına dayanmıştır. Davalı yasal süre içinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığından davacının iddialarını yasal olarak inkar eden konumundadır.
Hemen belirtmek gerekir ki, davacı işbu menfi tespit davasının yanı sıra bedelsiz senet hakkında icra takibi yapan davalı hakkında … CBS’ye suç duyurusunda bulunmuş, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasında davalı / şüphelinin 20/04/2015 tarihinde ifadesi alınmıştır. Davalı … soruşturma dosyasında ifadesinde “… mallara bakmak istedi, Mallar çok hoşuna gitti. 25.000,00 TL ‘lik mal alabileceğini fakat parasının olmadığını bunun için senet imzalayabileceğini söyledi. Ben de kabul ettim. Elimdeki mallar karşılığında … isimli kişiye 25.000,00 TL’lik senet karşılığında bu malları verdim.” demiştir.
İcra takibine esas dava konusu senet / bono incelendiğinde; düzenleyenin davacı …, lehtarın davalı … olduğu, 01/10/2014 vade tarihli ve 20.000,00 TL bedelli senet metninde nakden kaydının yazılı olduğu görülmüştür.
Ne var ki, icra takibine esas dava konusu senette nakden kaydı bulunsa da; davalı soruşturma dosyasındaki ifadesinde açıkça senedin mal karşılığında düzenlendiğini ve teslim ettiği mallar karşılığında bu senedin kendisine verildiğini söylemiştir. Mevcut beyanla senet metninin davalı tarafından talil edildiği (nakden > malen) anlaşılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi). İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Menfi tespit davalarında, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir. Ayrıca TTK gereğince bono; bağımsız borç ikrarını içeren bir senet olup, illete bağlı olması gerekmemektedir. Bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini içeren davada ispat yükü, kural olarak senedin bedelsiz olduğunu iddia eden davacı tarafa aittir. Ayrıca HMK gereğince senede karşı iddia edilen hususların da senetle ispatlanması gerekmektedir. Bununla birlikte bir defa “Nakden” kaydıyla borç ilişkisine dayanıldığı senede yazılmışsa, artık buna uyulması gerekmekte olup bu kayıtların aksinin savunulması (malen) senedin talili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelecektir. Böyle bir durumda ispat yükü yer değiştirecektir. Bu halde senedi talil eden ve ihdas nedenini değiştiren davalı taraf, iddiasını kanıtlamakla yükümlü olacaktır (Bknz. İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi 2019/588 Esas, 2021/2086 Karar).
Yapılan açıklamalar karşısında; davalının soruşturma dosyasındaki ifadeleri nazara alıdnığında ispat yükünün senedin ihdas nedenini değiştiren, bu suretle senet metnini talil eden davalı taraf üzerinde olduğu belirlenmiştir.
Bu itibarla, davaya ve icra takibine konu bonoda nakden kaydının bulunduğu, ancak davacının şikayeti üzerine … CBS’ nin … Sr. sayılı dosyasında davalının 20/04/2015 tarihli kolluk ifadesinde; davacıya teslim ettiği mallara karşılık dava konusu senedin kendisine teslim edildiğini ifade ettiği, bu bağlamda davalının mevcut beyanının senet metnini talil anlamı taşıdığı, başka bir anlatımla senedin ihdas nedenin (nakden > malen) davalı tarafından talil edildiği, bu halde ispat yükünün senet metnini talil eden davalı tarafa geçtiği sabittir. Dolayısıyla davalının, davacı tarafa senede konu malları ve bu malları teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, HMK 200. maddesi uyarınca alacak miktarı gözetildiğinde ispatın yazılı delillerle / senetle yapılmasının zorunlu olduğu, öte yandan senetle ispat kuralının istisnasını oluşturabilecek bir durumun da bulunmadığı, kaldı ki HMK 201.maddesi uyarınca mevcut senede karşı ileri sürülen (ihdas / talil) her türlü iddiaya karşı tanıkla ispat yasağı bulunduğundan borç para verildiğinin tanıkla dahi ispatın dahi mümkün olmadığı, yargılama sürecinde davalının davacı tarafa malları teslim ettiğini yazılı ve kesin delillerle ispat edemediği, bu hususta malların teslimine yönelik hiçbir delilin dosyaya sunulmadığı, hatta davalı tarafından cevap dilekçesi dahi verilmediği, son çare olarak Mahkememizce yemin delili nazara alınmış ise de; davalının cevap dilekçesi sunmadığından açıkça yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla; davalının teslim edilen mallar karşılığında senedin kendisine verildiğine yönelik senet metnini talil eden iddialarının davalı tarafından ispat edilemediğinden davanın kabulüne, … 22. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı icra dosyası ve işbu icra dosyasına dayanak teşkil eden 01/06/2014 tanzim tarihli, 01/10/2014 vade tarihli ve 20.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Ancak davacı, her ne kadar kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de; davalının icra takibinde kötüniyetli olduğu yahut kötü niyetli takip başlatılldığı davacı tarafından ispatlanamadığından yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
Davanın KABULÜ ile;
1-… 22. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ve işbu icra dosyasına dayanak teşkil eden 01/06/2014 tanzim tarihli, 01/10/2014 vade tarihli ve 20.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin yasal koşullar oluşmadığından REDDİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (20.276,16 TL) üzerinden alınması gereken 1.385,06 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 346,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.038,76 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 346,30 TL peşin harç, posta ve tebligat masrafı 280,60 TL olmak üzere toplam 626,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır