Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/717 E. 2018/537 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/717 Esas
KARAR NO : 2018/537

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/05/2018

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; müvekkil bankanın … Şubesi ile davalı kredi borçlusu/lehtarı … arasında tüketici kredisi sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeyi diğer davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmeye istinaden taksitli tüketici kredisi kullandırıldığı, verilen kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle, Tüketici Kredisi Sözleşmesinin verdiği yetkiye istinaden … 1.Noterliğinin 02.03.2001 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesinin keşide edildiğini, verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine bu kez … 34. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı/borçluların asıl borca ve takibin tüm ferilerine itirazları üzerine takibin durduğunu, bu nedenle itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … Cevap Dilekçelerinde Özetle; açılan davanın mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, zamanaşımına uğramış ve ödenmiş bir borç ile ilgili davayı kabul etmediğini, 2001 yılında yapılan bankacılık işlemine dayanarak bakiye 600 TL alacak iddiası ile toplam 3.671,46 TL icradan ödeme emri gönderilmesi İİK’ya ve borçlar yasasına ve ilgili mevzuata aykırı olduğunu, ayrıca kefilliğinin ödeme süresinde olduğunu, borcun asıl borçlu tarafından ödenmiş olduğunu, banka alacağı varsa zarar gösterip zarar kısmını vergiden düştüğünü, bu zamana kadar alacaklı olduğunu iddia eden mevduat sigorta fonunun borçla ve alacakla hiç bir ilişkisi bulunmadığını, davacının havadan para kazanmak istediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, bireysel kredi sözleşmesi kapsamında ödenmediği iddia olunan borcun tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1-k maddesinde “tüketici” ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-1 maddesinde ise “tüketici işlemi” mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir.
Yine anılan Yasanın 73/1. maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda ,uyuşmazlığın bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı asıl borçlunun tüketici konumunda olduğu anlaşılmakla davanın görev (usul) yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-HMK 20 maddesi gereği süre içeresinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalıların yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/05/2018

Katip
¸E-İmza

Hakim
¸E-İmza