Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/703 E. 2018/139 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/703 Esas
KARAR NO : 2018/139

DAVA : Menfi Tespit (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Trafik Kazasından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili aleyhine … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davalı … tarafından haksız olarak icra takibi başlatıldığını, davacının takip konusu borçtan sorumlu tutulamayacağını, söz konusu borca ilişkin icra takibi öncesi müvekkil şirket ile dava dışı … arasında protokol yapılarak ödeme planı yapıldığını, bir kısım ödemenin vadesinde ödendiğini, ancak davacı aleyhine kötü niyetli icra takibi başlatıldığını iddia ederek ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Dava dışı … adına kayıtlı … plaka numaralı araç, müvekkil şirket nezdinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, 24.08.2015 tarihinde davacı/borçlu …’in alkollü olarak sevk ve idare ettiği sigortalı aracın, %100 kusurlu olarak sebebiyet verdiğini, trafik kazası sonucu … plakalı araç hasar gördüğünü, kaza sonrası … plakalı araçta meydana gelen maddi hasarın tespiti için açılan 4100346366 no.lu hasar dosyasından ekspertiz raporu alınmış olduğunu, … plakalı araçta meydana gelen hasar tutarının 8.277,95 TL olarak tespit ediliğini, müvekkil şirket tarafından … plakalı araçta meydana gelen zararın, tanzim edilmesi sonrasında, TTK Md.1472 uyarınca halefiyet ilkesi gereği kazaya kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın işleten sıfatına haiz dava dışı … ve sürücü davacı/borçlu …’e rücu yazısı gönderildiğini, ancak davacı/borçlu tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ve itirazda da bulunulmadığını, Müvekkili şirket; kaza sonrası … plakalı araçta oluşan 8.277,95 TL hasar tazminatını ödediğini ve akabinde borçtan kanunen sorumlu olan sürücü ve işletene rücu ettiğini, kaldı ki; müvekkili şirket icra takibi başlatmadan önce sorumlulara (işleten ve sürücüye) rücu yazısı göndererek bilgilendirme ve ödeme talebinde bulunduğunu, rücu yazısına karşılık herhangi bir itirazda bulunmayan davacı tarafın huzurdaki davayı ikame etmekte iyi niyeti olmadığı gibi haklı sebepleri de olmadığını, zira, rücu yazısına itiraz etmeyen davacı yanın, her nasıl olduysa ilamsız icra takibi sonrası tarafına tebliğ edilen ödeme emrine de itiraz etmemiş olması ve akabinde itiraz süresini kaçırdığını iddia ederek borçtan sorumluluğu bulunmadığını iddia ederek takibin iptalini talep etmesi dürüstlük kuralına ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, davacı/borçlu, 24/08/2015 tarihinde sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracı ALKOLLÜ kullanması sonucu … plakalı aracın hasara uğramasına sebebiyet verdiğini, … plakalı araçta oluşan hasar tazminatı müvekkil şirket tarafından ödenmiş olup, müvekkil şirketin zarara kusuru ile sebebiyet verenlere karşı rücu etme hakkı olduğnu, kanundan doğan hakkın kullanılarak sorumlulardan ödenilen miktarın tahsilini talep etmekte herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, İşbu sebeple, davacının borçtan sorumlu olmadığına ve haksız takip yapıldığına ilişkin iddia ve savunmalarının reddi gerekmekte olduğunu, kaza tarihinde geçerli olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartları uyarınca; gerçekleşen riziko sonrası zarar gören 3. kişiye ödemede bulunan müvekkil sigorta şirketine, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerince, zarara sebebiyet verenlere rücu edebilme halleri sınırlı olarak belirtildiğini, yukarıda izah etmiş olduğumuz tüm bu yasal mevzuat uyarınca, kazaya salt alkolün etkisi ile sebebiyet olan sürücü tarafından verilen zararı karşılayan müvekkil sigorta şirketi KTK ve TTK uyarınca davacı/borçluya rücu etme hakkına haiz olduğunu, kanundan doğan hakkını kullanan müvekkil sigorta şirketinin başlatmış olduğu icra takibine karşı huzurda ikame edilen işbu davanın reddi gerektiğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, trafik sigorta (ZMSS) poliçesinden dolayı zarar görene ödenen tazminatın araç sürücüsünden tahsili amacıyla başlatılan ve kesinleşen takip kapsamında borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Sigortacı; ZMSS kapsamında ödediği tazminatı, zarara neden olan sigorta ettirenden, halefiyet prensibi gereğince, ZMSS Genel Şartları B.4. hükmünde belirtilen durumlardan herhangi birisi varsa geri alabilir. Bu durumlardan hiçbirisi gerçekleşmemişse, sigorta şirketi, rizikonun gerçekleşmesi sonucu meydana gelen zarara ve bundan doğan tazminata kendisi katlanmak zorunda kalacaktır. Genel şartların B.4. Maddesinin c fıkrasına göre aracın mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlardan dolayı sigorta ettirene rücu imkanı getirilmiştir.
Somut olayda davacı … kaza yapan araçta yaralanan kişiye ödemiş olduğu tazminatı halefiyet ilkesi gereği araç sürücüsünden talep etmiş ve hakkında araç malikiyle birlikte icra takibi yapmıştır. İcra takibi itiraz edilmeksizin davacı yönünden kesinleşmiştir. Davacı mahkememize dava açarak sigorta şirketinin kendisinden ödediği tazminatı rücuan talep edemeyeceğini ileri sürmüştür. Kayıtlara göre araç sürücüsünün alkollü olduğu anlaşılmaktadır. Sigorta genel şartlarının B.4. / c maddesi uyarınca sigorta şirketi rücu hakkını kullanmıştır. Ancak rücu hakkını kullanırken sigorta ettirene müracaat etmesi gerekirken somut olayda olduğu gibi sigorta ettirenle birlikte sürücüye de müracaat etmiştir. Sürücü poliçenin tarafı değildir. Dolayısıyla poliçe genel şartlarıyla bağlı tutulamaz. Sürücü hakkında yapılan icra takibinin yasal dayanağı mevcut değildir. Bu sebeple davanın kabulüne, davacının poliçenin tarafı olmadığını bilmemesi mümkün olmadığından davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine dair Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/18553 E , 2016/4236 K sayılı emsal ilamı dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının … 6. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına konu tazminat nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Takip konusu alacağın %20’si oranında 1.706,21 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 582,75 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 145,69 TL harcın karar kesinleşitiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 96,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/02/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)