Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/620 E. 2019/240 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/620 Esas
KARAR NO : 2019/240

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davalı şirkete ait … İli, … İlçesi, … Mah. … Cad. No.66 adresinde bulunan 46 pafta, 236 ada, 4 parselde yer alan taşınmaz hakkında risk raporu oluşturulması amacıyla 30.08.2013 tarihinde müvekkile başvurduğunu, davalı ile müvekkilin söz konusu taşınmazın riskli yapı tespit raporunun müvekkil tarafından hazırlanması için 5.000-TL + KDV karşılığında anlaşıldığını ve müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek risk raporunu 11.09.2013 tarihinde hazırladığını, davalının borcunu ödememesi üzerine … 18.İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından 09/03/2016 tarihinde borca itiraz edildiğini bildirerek borçlunun itirazının iptaline, %20 ‘den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Öncelikle davada birleştirme taleplerinin olduğunu, … 8.Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından da itirazın iptali davası ikame edildiğini, davanın tarafları ve dava konusunun aynı olduğunu, esas hakkında ise; müvekkil şirket ile davacı şirket arasında davaya konu icra dosyasındaki 30/08/2013 tarihli risk tespit raporuna ilişkin ticari bir ilişki söz konusu değildir, davacının iddia ettiği üzere müvekkil şirket davacı şirketten risk tespit raporu düzenlenmesi konusunda bir başvurusu, talebi olmadığını, söz konusu hizmet talebi bir yana müvekkil şirket ile davacı şirket arasında evvelki tarihlerde dahi herhangi bir konuda ticari ilişki kurulmadığını, müvekkil şirket defter ve kayırları incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, icraya konu risk raporuna ilişkin bir fatura kesilmediğini, müvekkil şirkete bu hizmete ilişkin bir fatura ibraz edilmediği gibi icra dosyasına da yapılan hizmetin bedelini gösterir dayanak belge mahiyetinde bir fatura celp edilemediğini, ayrıca icra takibine konu hizmetin alındığına ilişkin bir belge olmadığını, ayrıca tarafların anlaştığının davacı tarafından bildirildiğini, bu anlaşmaya ilişkin bir belgenin sunulamadığını, bu konunun ispatının gerektiğini bildirerek tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, sözleşmeden kaynaklanan bedelin tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere iki taraflı hukuki işlem olan sözleşme, karşılıklı ve birbirine uygun iki irade beyanının (öneri- kabul) uyuşması ile kurulan hukuki işlemdir (TBK m. 1). Bu bakımdan bir sözleşmenin kurulabilmesi için taraflarca sözleşme müzakereleri esnasında üzerinde durulan noktalar üzerinde tam bir anlaşma olması gerekir.
Somut olayda, davacı tarafından taraflar arasında hizmet akdi kurulduğu hususunun ispat edilemediği, aralarında davalının da bulunduğu taşınmaz maliklerinin tamamının talebini içermeyen ve 30/08/2013 tarihli davalı kaşe ve imzası bulunan talep belgesinin akdi ilişkinin varlığı için yeterli sayılamayacağı, 30/08/2013 tarihli belgede taraflar arasında kurulduğu iddia olunan sözleşmenin esaslı unsurlarına (bedel, hizmetin içeriği vb) yer verilmediği, tarafların karşılıklı ve birbirine uygun beyanlarıyla kurulmuş bir akdi ilişkinin varlığının ispat edilemediği yine davacı defterlerine kayıtlı olmayan alacakla ilgili eserin sunulduğu hususunun ispat edilemediği nazara alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 93,02TL harçtan tahsil edilmesi gereken 44,40 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 48,62 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/03/2019

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)