Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/511 E. 2018/953 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/511 Esas
KARAR NO : 2018/953

DAVA : Alacak (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/05/2016
KARAR TARİHİ : 26/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Haksız Fiilden Kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; 20/06/2015 tarihinde müvekkilinin kızı olan …’e …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpması sonucunda müvekkilinin kızına çarpması sonucu müvekkilinin kının kaza yerinde feci şekilde can verdiğini, kazadan dolayı …. Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma dosyası açıldığını, … 1. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılama yapıldığını, müvekkilinin desteğinden yoksun kaldığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle;Müvekkili şirket tarafından Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigortası (KZMSS) ile sigortalanan … plakalı aracın 20.06.2015 tarihinde işletilmesi sırasında oluşan kazada davacıların desteğinin vefat ettiğini, kaza nedeniyle yapılan ceza yargılamasından alınan adli tıp raporunda da görüleceği üzere kazanın oluşumunda davacı desteği müteveffa … asli kusurlu olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığından, davacının tazminat talebinin reddi gerektiğini, davacı müteveffanın babası olup müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını iddia ederek destekten yoksun kalma tazminatı talepli olarak huzurdaki davayı açtığını, dosyadan tazminat hesaplaması yaptırılacaksa, aşağıda değindiğimiz genel ilkeler çerçevesinde hesaplama yaptırılmasını gerektiğini, davacı müteveffanın çocuğu açısından tazminat süresinin belirlenmesinde, ölenin muhtemel ömür süresi kadar, hak sahiplerinin ihtiyaç süresi de önemli olduğunu, çünkü amaç, hak sahibinin mal varlığında meydana gelen azalmayı tespit etmektir ve bunun için, ölüm olmasaydı, desteğin ne zamana kadar hak sahibine yardımda bulunacağının, sosyolojik realiteye göre belirlenmesi gerektiğini, kız çocuklar çoğu kez, evlenene kadar aileden yardım almaya devam etmekte olduğunu, bu sebeple, ihtiyaç süresinin sonu olarak, işte belirlenecek bu tarihlerden, yani, rüşt, evlenme, öğrenimi bitirme yaşlarından hangisi olaya uygunsa, onun tercih edilmesi gerektiğini, bu husustaki verileri kural olarak hâkimin belirlemesi gerektiğini, bu belirlemede, ölenin ve hak sahiplerinin yaşadıkları çevre, yerel görenek ve gelenekler dikkate alınmak durumuna olduğunu, belirtilen çevrede, çocuklar, çoğunlukla kaç yaşında evlenmektedir, ne zamana kadar ailelerinden yardım almaktadır, ne zaman iş hayatına atılmaktadır, hâkim bunları tespit etmek zorunda olduğunu, kazanın oluşumunda müteveffa asli kusurlu olduğundan davanın reddi gerektiğini ileri sürerek davanın REDDİNE, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/654 E 2016/244 K sayılı kararı ve dosya örneği dosya içine celp edilerek davacı desteği ile davalıya ZMMS poliçesi bulunan araç sürücüsünün kusur oranları konusunda rapor tanzim edilmesi için dosya İTÜ de görevli Makine Mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş ,bilirkişi 05/09/2017 tarihli müşterek raporda kazanın meydana gelmesinde davacı desteğinin asli (%70 oranında ) kusurlu , davalıya ZMMS poliçesi bulunan araç sürücüsünün tali (%30) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat belirttiği anlaşılmış, … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/654 E 2016/244 K sayılı dosyasında tanzim ettirilen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 21/10/2015 tarihli kusur raporunda da davacı desteğinin kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Tarafların kusur oranları gözetilerek davacının talep edebileceği destek tazminatı konusunda hesap yapılması için tanzim ettirilen 05/09/2017 tarihli müşterek rapora , poliçe tanzim tarihinin 18/06/2015 tarihi olması nedeni ile 01/06/2015 tarihinde yürürlükte bulunan yeni genel şartlara göre hesaplama yapılması gerektiğinden bahisle itiraz edilmesi üzerine 01/06/2015 tarihli genel şartlarda belirtilen TRH-2010 tablosu ve %1,8 teknik faiz yöntemine göre hesap yaılması için 22/01/2018 tarihli ek rapor düzenlettirilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazası nedeni ile destek tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, 20/06/2015 tarihinde davalıya ZMMS poliçesi bulunan aracın … istikametinden … istikametine seyir halinde iken … karayolunun 13. km civarında aracın solundan karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’e sağ şerit üzerinde çarpması neticesinde davacı desteği İdal’in vefaat ettiği, kazanın meydana gelmesinde yaya geçidi bulunan mahalde yaya geçidi kullanmayıp tedbirsiz şekilde yolun karşısına geçmeye çalışan davacı desteğinin asli (%70 oranında ) kusurlu , azami hız sınırlarına uymayan ve etkin fren tedbirinde geç kalan davalıya ZMMS poliçesi bulunan araç sürücüsünün tali (%30 oranında ) kusurlu olduğu anlaşılmakla 01/06/2015 tarihli genel şartlarda belirtilen TRH-2010 tablosu ve %1,8 teknik faiz yöntemine göre hesaplama yapılan 22/01/2018 tarihli aktüerya ek raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen KABÜLÜ ile;
18.977,45 TL destek zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 1.296,34 TL olduğundan peşin alınan 29,20 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 369,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 897,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve mahsubuna karar verilen harçlar toplamı 398,41 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti 165,50 TL bilirkişi masrafı 1.800,00 TL olmak üzere toplam 1.965,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.648,60 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.277,29 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/09/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)