Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/502 E. 2022/369 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/502 Esas
KARAR NO : 2022/369

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2014
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

İstanbul 24. İş Mahkemesinin 2014/87 E 2016/50 K sayılı ve 25/02/2026 tarihli GÖREVSİZLİK ve YETKİSİZLİK kararının kesinleşmesi üzerine Mahkememizin 2016/502 Esas sırasına tevzi edilen Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 10/07/2014 tarihindeki dava konusu kazada bacaklarından ağır şekilde yaralandığını, iş için dağıtım yapacağı bölge olan … ilçesine giderken kendi yönetimindeki … plakalı araçla seyir halindeyken karşı yönden gelen …’in idaresindeki babası … e ait olan … plakalı araçla çarpışması sonucu hayati tehlike atlattığını, bacaklarından yaralandığını ve bu nedenle bir dizi operasyon geçirdiğini, tedavisinin halen devam ettiğini, geçirmiş olduğu kaza nedeniyle çok büyük acılar çektiğini ve halen çekmeye devam ettiğini, ekonomik olarak zor durumda olduğunu, müvekkilinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararların telafisi için iş bu davayı açtıklarını, kaza sırasında aracı kullanmakta olan … in 18 yaşından küçük ve ehliyetsiz olduğunu, bu nedenle olayda tam kusurunun mevcut olduğunu, bu nedenle cezai takip haklarını saklı tuttuklarını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla şimdilik geçici netice-i talepli olarak 10.000,00 TL maddi ve 150.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere 160.000,00 Tl tazminatın iş kazasının olduğu tarihten işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davalı … sigortanın delil 4 teki ve davalı … sigortanın 5 nolu ek poliçe ile sınırlı olmak üzere ödenmesine karar verilmesini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında yargılamanın iş mahkemesinde görülemeyeceğini, genel mahkemelerde yani asliye hukuk mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle dosyanın asliye hukuk mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davacı iddiasına göre dava konusu olay sebebiyle savcılık soruşturmasına göre dava dışı inşaat firmaları kazanın oluşumunda tam ve %100 kusurlu olduğunu, bu durumda işletenin sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketi de yasa gereği sorumlu olmayan işleten dolayısıyla sorumluluktan kurtulacağından müvekkili yönünden davanın reddini talep etmiştir.
Cevap: Davalı …Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç sigortacı şirket tarafından tanzim edilen 03/05/2014/2015 vadeli … poliçe no lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sayın mahkemece de bilindiği ve zorunlu mali mesuliyet şigortası Genel şartlarının ” A.3-Teminat dışında kalan haller” başlıklı maddesinde belirtildiği üzere manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak trafik poliçesinde teminat bulunmadığını bu nedenle manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap: Dava dışı … Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza davacının müvekkili şirkete ait … plakalı araçla, 10/07/2014 tarihinde …üzerinde seyir halindeyken, davalılardan 18 yaşından küçük ve ehliyetsiz …’in kullandığı … plakalı karşı şerit ve yoldan gelen aracın, davacının şeridine geçmesi sonucu gerçekleştiğini, söz konusu kazada davacının yaralandığını, olayın meydana gelmesinde müvekkili şirketin en ufak dahilinin bulunmadığını, olayın gerçekleşme sebebinin diğer davalı … olmasına rağmen müvekkili şirketin işbu davada taraf olarak gösterilme sebebi anlaşılamadığını, söz konusu olayda talep edilen tazminatların muhatabının diğer davalılar ve sigorta şirketleri olduğunu, müvekkili olayın oluş neden ve sonucuyla bir ilgisinin bulunmadığını, dolayısıyla en ufak bir illiyet bağı olmadan müvekkilinin işbu davada hasım olarak gösterilmesinin kabul etmediğini ve itirazda bulunduğunu, müvekkili şirket kazaya sebep olacak 506 sayılı Yasanın 26/1. Maddesine göre kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı, suç sayılabilecek kusurlu gösterilebilecek hiçbir harekette bulunmadığını, olayda müvekkili şirketin hiçbir kusurunun oladığı gibi iş yeri koşullarından doğan tehlike ile zarar arasında uygun illiyet bağının olmadığını, olayda 3. Kişi 18 yaşından küçük ehliyetsiz araç kullanan …’in trafik kurallarını hiçe sayarak hızından dolayı gittiği şeritten çıkıp yollar arasındaki banketi aşıp karşı yönden gelen davacıya çarptığı ve meydana gelen kazadan ötürü tam kusurlu olduğunu, esasa girilmeden davanın görev ve yetki yönünden reddini, bu husustaki taleplerinin reddi halinde ise öncelikle davacı tarafın ihtiyati tedbir taleplerinin orantısız ve haksız olması nedeni ile reddini, diğer davalı araç sürücüsü …’in ağır kusuru ve müvekkilinin kusursuzluğu nedeni ile de davanın müvekkili yönünden reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde davanın ilk olarak 01/08/2014 tarihinde bu aşamada dava dışı davacının işvereni konumunda olun … Şti de davalı gösterilerek … 24.İş Mahkemesinde ikame edildiği anlaşılmıştır. İş bu dava dilekçesinde; karşı taraf araç sürücüsünü, işletenini, bu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısını(… Sigorta A.Ş.); işvereni konumunda olan … Şti ve bu işverenin ihtiyari mali mesuliyet sigortacısını (… Sigorta) davalı olarak gösterilmiştir. Görüldüğü üzere davacı vekilini kazaya karışan kendi sevk ve idaresinde olup, işverenine ait olan … plakalı aracın sahibi, aynı zamanda kendi işvereni olan şirketi de bu sıfatıyla davalı olarak göstermiştir.
İş bu davalı yönünden … 24.İş Mahkemesinde 05/11/2015 tarihli 5.celsede davacı vekilince imzalı beyan ile duruşma esnasında ” biz davalı sezin gıda şirketi açısından davamızdan vazgeçiyoruz feragat ediyoruz. Karşı tarafın beyanı dikkate alınarak vekalat ücreti hüküm edilmesin. Diğer davalılar yönü ile davamıza devam ediyoruz.” şeklindeki beyanları ile davacı tarafça kendi işvereni olan şirket yönünden davadan feragat edildiği dosya kapsamında anlaşılmıştır.
Mahkeme bu kapsamda 05/11/2015 tarihli 5.celsede 2 ve 3 nolu ara kararlar ile “davalı … gıda yöünden bu celse feragat nedeniyle iş bu dosyadan … gıdanın tefrik edilerek ayrı bi esasa kaydının yapılmasına, feragata göre davanın tensiben karara bağlanmasına, diğer davalılar yönünden ile davacı tarafça davaya devam edildiği belirtildiğinden görev hususunun mahkememizce değerlendirmeye alınmasına,” dair ara kararlar tesis edildiği,
… 24. İş Mahkemesi’nin 25/02/2016 gün …esas, …karar sayılı görevsizlik kararı ile diğer davalılar yönünden “dava devam ederken davacı işçi ile işveren arasında anlaşma meydana gelmiş ve davacı işçi işverene karşı açtığı davadan vazgeçmiş , feragat etmiş, davalı işveren … gıda yönü ile bu nedenle tefrik kararı verilerek 2015/429 esas no ile onun yönünden bu dosyadan ayrılarak karar verilmiştir. Bu halde mevcut devam eden dosyamız davacı ile davalılar trafik kazasına karıştığı belirtilen kişiler ile sigorta şirketi arasında kalmıştır. BU hali ile davacı ile davalıları birbirine bağlayan iş olgusu ortadan kalktığından,,,,, işveren artık davalı olmadığından ve davalılar ile davacı arasında iş kanunundan kaynaklanan hiç bir bağ bulunmadığından ve görev hususu her aşamada resen dikkate alınması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine dair karar vermek gerekmiştir. Zira 4857 sayılı yasanın 1. maddesine göre, görev çerçevesinin işçi ile işveren arasındaki hukuki uyuşmazlıkları çözmek kapsamında olması, olayda davacı ile davalılar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi manevi tazminat talebi için davalılardan birisi sigorta şirketi de olduğu görülerek, görevsizlik kararı verilerek,” şeklindeki gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi sonrasında mahkememiz esas numarası aldığı görülmüştür.
Her davanın açıldığı andaki şartlara tabi olduğu, görevli mahkemenin tespit ve tayini hususunun da bu kapsamda değerlendirilmesi gerekliliğine binaen; öncelikle görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğunun tespit edilmesi, başka bir anlatımla somut olay bakımından Mahkememizin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğinden, görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunludur.
Bu kapsamda; her davanın açıldığı andaki şartlarına tabi olduğu bir kısım davalılardan feragat edilmesinin görevli mahkemenin tespit ve tayinine etkisi olup olmadığının ayrıca tartışılması gereklidir.
Bu kapsamda her davanın açıldığı andaki şartlarına tabi olduğu bir kısım davalılardan feragat edilmesinin görevli mahkemenin tespit ve tayinine etkisi olmadığı mahkememizce tespit edilmiştir. Bu yönde olmak kaydı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 2020/683 Esas, 2020/516 Karar sayılı ilamında; “…eldeki davada davacı sadece trafik kazası sonucu uğramış olduğu manevi zararların davalılar ticari taksi sahibi…. ve taksi sürücüsü…ten tahsilini talep etmekle kalmamış; bu talebine ilaveten bu davalılar ile birlikte ZMM sigortacısından da aynı kazada uğranılan maddi zararların da müteselsilen tahsili istemiştir. Her ne kadar davacı vekili 12.04.2016 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebinden feragat ettiğini beyan etmiş ise de her dava açıldığı tarihteki durumu ile değerlendirilmelidir. Dolayısı ile maddi tazminat isteğinden davanın görülmesi sırasında feragat edilmiş olmasının mahkemenin görevine herhangi bir etkisi bulunmamaktadır…” şeklindeki açık içtihattan da anlaşıldığı üzere huzurdaki davalı dava tarihi itibariyle yani dava açılırken davalı olarak gösterilen ve daha hakkında feragat nedeniyle tefrik kararı verilen … Şti davada taraf sıfatı var iken ki durum dikkate alınarak görevli mahkemenin tespit tayini gereklidir.
Bu kapsamda benzer nitelikteki trafik – iş kazası niteliğindeki uyuşmazlıklarda yüksek mahkemelerce görevli mahkemelerin tayininine yönelik verilen içtihatların tetkiki yoluna gidilerek yapılan incelemede;
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/13523 Esas, 2018/7384 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda, davacının davalı … işçisi olup kazanın, iş kazası olarak meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Meydana gelen trafik kazası, davacı yönünden bir iş kazası olup uyuşmazlık iş hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu durumda mahkemece, İş mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek H.M.K. 114-115 maddeleri uyarınca görev nedeniyle davanın reddine (görevsizlik) verilmesi gerekiren işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…”
Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/2424 Esas, 2017/1524 Karar sayılı ilamında; “…Dava, trafik-iş kazasından kaynaklanan tazminat destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacıların desteği …’nin davalılardan…. İnş. Taah. Ve Tic.Ltd. Şti.’nin çalışanı olduğu iş için yapılan yolculuk sırasında meydana gelen kazada hayatını kaybettiği ifade edilmektedir. 5521 sayılı İş Kanunu’nun 1’nci maddesi uyarınca yasaya göre işçi sayılan kişilerle işveren arasındaki iş akdinden kaynaklanan uyuşmazlıklara bakmakla İş Mahkemesi görevlidir. Davacılar desteği ile diğer davalılar arasında aynı ilişkinin bulunmaması görevi etkilemez. Uyuşmazlığın davalıların tümü için iş mahkemesinde görülmesi gerekir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir….”
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 2019/2578 Esas, 2022/606 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda, kaza tarihinde müteveffa … ile davalılardan …. İnşaat Ltd. Şti. arasında hizmet akdine tabi iş ilişkisi bulunduğu, müteveffanın anılan davalı işveren nezdinde şoför olarak çalıştığı, şirketin adına tescilli kamyonu bulunduğu yerden almak üzere yolcu olarak bindiği aracın karıştığı trafik kazası neticesinde vefat ettiği, SGK tarafından müteveffanın maruz kaldığı kaza olayının, işverene bağlı görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanda meydana geldiği belirlendiğinden, 5510 sayılı Kanunun 13.maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre iş kazası olduğunun tespit edildiği, eldeki davada müteveffanın işverenine de husumet yöneltildiği anlaşılmaktadır.
4857 Sayılı İş Kanununun 1.maddesinin ikinci fıkrasında “Bu Kanun, 4.maddedeki istisnalar dışında kalan bütün iş yerlerine, bu iş yerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” 5521 sayılı Yasanın 1. maddesinde; “İşçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkları İş Mahkemelerinde çözümlenir” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” hükmü düzenlenmiştir.
Görev kamu düzenine ilişkin bir husus olup, eldeki davada, davacıların murisi ile davalılardan …. Nakliyat İnşaat …. Ltd. Şti. arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu ve davanın iş kazasından kaynaklandığının anlaşılmasına, davada işverene karşı da husumet yöneltilmiş olmasına göre, mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli İş Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken,…”
… Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2022/346 Esas, 2022/346 Karar sayılı ilamında; “…Her ne kadar mahkemece, davacının davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesiyle sigortalı aracın işleteninin işçisi olduğu, davacının işi gereği otobüsün bagajından malzemeleri indirmesi esnasında kazanın gerçekleştiği, uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisinden doğduğu gerekçesiyle iş mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlık iş hukukundan kaynaklanmamaktadır. Zira sadece sigorta şirketine dava konusu aracın ZMMS poliçesini düzenlemesi nedeni ile husumet yöneltilmiş olup işveren sıfatıyla herhangi birine ya da şirkete dava açılmamıştır. Taraflar arasında iş ilişkisi olduğuna dair herhangi bir iddia da bulunmamaktadır….”
… Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2021/554 Esas, 2021/853 Karar sayılı ilamında; “…Somut olayda, dosya kapsamındaki tarafların beyanları, SGK kayıt ve belgelerinden, davacının kaza tarihinde davalı şirkette İş kanunu hükümlerine göre çalıştığı anlaşılmaktadır. Meydana gelen trafik kazası, davacı yönünden trafik iş kazası olup uyuşmazlık iş hukukundan kaynaklanmaktadır. Bu durumda mahkemece, İş mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek H.M.K. 114-115 maddeleri uyarınca görev nedeniyle davanın reddine (görevsizlik) karar verilmesi yerinde olup buna yönelen davacı istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. (Bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/5135 Esas, 2019/10609 Karar sayılı ilamı ile; Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2018/3503 Esas 2019/2705 Karar; 2018/3453 Esas 2019/2662 Karar; 2018/2620 Esas, 2019/1583 Karar sayılı ilamları) …”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 2020/683 Esas, 2020/516 Karar sayılı ilamında; “… iş kazasından kaynaklanan tazminat davalarında işveren ile kazada sorumluluğu bulunan ücüncü kişiler arasında ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. İş kazası nedeniyle davalı işveren ile birlikte genel hükümlere göre sorumlu bulunduğu iddia edilen davalı …. Sigorta A.Ş’ne karşı birlikte açılmış olup, davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. İhtiyari dava arkadaşlığı durumunda, davalılardan biri hakkındaki dava genel mahkemenin, diğeri hakkındaki dava özel bir mahkemenin görevine giriyorsa, özel nitelikteki mahkemede davanın görülmesi gereklidir.
Dava tarihi itibarıyle yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca işveren ile işçi arasındaki iş akdinden kaynaklanan veya İş Kanunu’na dayalı iddiaların özel yetkili iş mahkemesinde görülerek, sonuçlandırılması gerekir. O halde, davalı … Sigorta A.Ş yönünden de İş Mahkemesinde davaya bakılmaya devam edilmesi gerekirken, işverenin kusuru bulunmadığından bahisle, davalı sigorta şirketine yönelik davanın tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır. Davacıların istinaf sebepleri yerindedir.
Ayrıca ihtiyari dava arkadaşı olan davalılara yönelik davalar arasında irtibat olduğu ortadadır. Hal böyle olunca bağlantı bulunduğundan davalıların tümüne yönelik davanın birlikte görülerek sonuçlanması gerekirken, davalı sigorta şirketi bakımından yazılı şekilde tefrik kararı verilmesi hatalı olmuştur. …” şeklindeki içtihatlarda da değerlendirildiğinde, huzurdaki davada dava ikame edilirken davalılar arasında işveren sıfatı ile … Şti de gösterilmiştir.
Her davanın açıldığı andaki şartlarına tabi olduğu bir kısım davalılardan feragat edilmesinin görevli mahkemenin tespit ve tayinine etkisi olmadığı görülmekle; bu hususun açıkça feragat edilen davalı yönünden tefrik edilmesinden sonra kalan davalılar açısından görevli mahkemeyi değiştirir bir durum oluşturmadığı, (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2020/683 Esas, 2020/516 Karar sayılı ilamı) davanın ilk açıldığı anda işverene karşı da husumet yöneltilmiş olmasına göre, 5521 sayılı İş Kanunu’nun 1’nci maddesi uyarınca yasaya göre işçi sayılan kişilerle işveren arasındaki iş akdinden kaynaklanan uyuşmazlıklara bakmakla İş Mahkemesi görevli olduğu anlaşılmakla, (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2015/2424 Esas, 2017/1524 Karar sayılı ilamı) kamu düzeninden olan görev hususu re’sen dikkate alınarak; daha önce İş mahkemesince görevsizlik kararı da verildiği gözetilerek, HMK 114/1-c ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğunun tespitine, mahkememizin görevsizliğe ilişkin davanın usulden reddine yönelik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde öncesinde … 24.İş Mahkemesinin görevsizlik kararı sebebiyle dosya mahkememize tevzi edilmiş olduğundan olumsuz görev uyuşmazlığı çıkacağından görevli mahkemenin tespiti ve merci tayini için dosyanın İstanbul BAM ilgili daire başkanlığına resen gönderilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-HMK 114/1-c ve HMK 115/2 madde hükümleri uyarınca mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin İŞ MAHKEMESİ olduğunun tespitine,
2-Mahkememizin görevsizliğe ilişkin davanın usulden reddine yönelik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde öncesinde … 24.İş Mahkemesinin görevsizlik kararı sebebiyle dosya mahkememize tevzi edilmiş olduğundan olumsuz görev uyuşmazlığı çıkacağından görevli mahkemenin tespiti ve merci tayini için dosyanın İstanbul BAM ilgili daire başkanlığına resen gönderilmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekillerinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/05/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır