Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/50 E. 2018/640 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/667 Esas
KARAR NO : 2018/639

DAVA : İtirazın İptali (Adi ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 06/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Adi ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili ile davalı … arasında, … 1. Noterliğinin … tarih ve … y. sayılı sözleşmesi ile adi ortaklık sözleşmesinin yapıldığını, sözleşmeye göre, davacının 10.000,00 TL bedel karşılığında, davalı tarafından işletilen Varan Kargo (daha sonra Ceva Kargo olmuştur) acentesinin %50 hissesine ortak olduğunu, işletmeyi 31.12.2010 tarihine kadar birlikte işlettiklerini, 31.12.2010 tarihinde, acentelik sözleşmesi sona erdiğinden adi ortaklık faaliyetinin de sona erdiğini, acente olarak çalıştıkları süre içerisinde, komisyon ücret farkı alacağı nedeniyle … Kargo aleyhine dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda … 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı dosyası ile 40,181,29 TL komisyon ücret farkı alacağına karar verildiğini, kararın davalının vekili taralından … 14. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, dava dışı borçlu firmanın dosya borcunun tamamım ödediğini, Yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri düşüldükten sonra, davalıya 50,000,00 TL üzerinde ödeme yapıldığını, adi ortaklık sözleşmesine göre %50 ortaklık hissesine sahip olan davacının, tahsil edilen paranın yansım davalıdan talep ettiğini, ancak davalının ödemeye yanaşmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine … 23. İcra Müdürlüğü’nün .. E. sayılı dosyası ile adi ortaklıktan kaynaklanan alacak nedeni ile 25.000,00 TL tutarında takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz etmiş olduğunu, davalı ile davacı arasındaki adî ortaklık sözleşmesinin varlığının tartışmasız olduğunu, dava dışı Ceva Kargo’dan olan alacağın, komisyon ücret farkından kaynaklandığını, adi ortaklığın alacağı olduğunun Mahkeme kararı ile sabit olduğunu, adi ortaklığa ait bu alacağın davalıya ödenmiş olduğunu, icra giderleri ve banka ödeme dekontları ile durumun sabit olduğunu, davaya konu alacağın kesin bir alacak olduğunu, belirterek, haksız ve hukuki bir dayanağı olmayan itirazın iptali ile itiraz nedeniyle davalının %20‘den aşağı olamamak üzere tazminata mahkum edilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Müvekkilinin vergi kayıtlarının incelenmesi neticesinde dava konusu acentenin aralık 2003 tarihinde açıldığının görüleceğini, 30.06.2004 tarihinde davacı ile kâr payı amaçlı adi ortaklık sözleşmesinin akdedildiğini, ancak davacının sermaye payı olan 10.000 TL’yi ödemediğini, müvekkili acentenin gerek yapılması gereken işleri gerek borçları ile birlikte tüm sorumluluğunu tek başma üstlendiğini, davacının ortak olduğunu ileri sürdüğü firmaya hiçbir katkı sağlamadığını, resmi kayıtlarca 2003 yılında sahip olduğu firma ile düzenli iş yapan dava konusu alacağın tek başına davalıya ait olduğunu, katılım miktarı ödemeyenin davacı olduğunu ve aksinin ispatının davacı tarafa ait olduğunu, davaya konu adi ortaklık sözleşmesinin sermaye unsuru ve ortak amaç unsuru bakımından yok hükmünde olduğunu, sözleşmeden Öteye gidemeyen işbu ortaklığın kabulünün mümkün olmadığını, belirterek, davacının davasının reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 4. ve 5. maddesi kapsamında mahkememiz görev alanının her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren davalar ile mutlak ticari davalar ile sınırlandığı, somut olayda alacak isteminin acente olan davalının ticari işletmesi ile davacı gerçek kişinin adi ortaklık ilişkisine dayandırıldığı, Adi ortaklık ilişkisinin 6098 sayılı TBK 620 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, mutlak ticari davalar arasında yer almadığı, alacak talebinin davalının ticari işletmesini ilgilendirmekle birlikte davacının ticari işletmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı, yalnız bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren davanın mahkememiz görev alanında bulunmadığı ,iş bu davalara bakma görevinin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla davanın usul ( görev ) yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-HMK 20 maddesi gereği süre içeresinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/06/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)