Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/486 E. 2020/544 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/486 Esas
KARAR NO : 2020/544

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2016
KARAR TARİHİ : 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile ticari ilişki içerisindeki … Tic. A.Ş’nin müvekkili şirket nezdindeki doğmuş borçlarından mahsup edilmek üzere; Keşideci … olan …bank … Şubesinin … nolu hesabından lehtarı dava dışı …A.Ş. adına keşide edilen 17.05.2014 keşide tarihli 5.000,00.-TL bedelli çek lehtar …A.Ş tarafından, müvekkil şirkete ödenmesi kaydı ile tam ciro ile cirolanarak; bizzat … A.Ş.tarafından, … Bankası A.Ş. … Şubesinin … no’lu hesabından, müvekkili şirket namına keşide edilen 30.04.2014 tarihli 15.000,00.-TL bedelli çeklerin, … Kargo’ya verildiğini, ancak söz konusu çeklerin kargo firmasının aracındayken çalındığını, müvekkili şirket lehine yapılmış tam cirolu / lehine düzenlenmiş çeklerin; rıza hilafına elden çıkması sebebiyle … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … E. sayılı dosyası ile zayi davası açıldığını, işbu dava görülürken davalılardan … A.Ş. çeklerin elinde olduğunu dosyaya bildirdiğini, bunun üzerine istirdat davası açmak üzere, müvekkil şirkete süre verildiğini, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile istirdat davası açıldığını, işbu istirdat davası 03.11.2015 tarihinde davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddedilmiş olup, halen Yargıtay incelemesinde olduğunu, çeklerin ortaya çıkmış olmasıyla zayi davasının da reddedildiğini, yargılamalar sırasında davalı faktoring firması tarafından ibraz edilen çek örneklerinin incelenmesi neticesinde, müvekkil şirket lehine tam ciro edilmiş/ düzenlenmiş halde çalınan çeklerin müvekkil şirkete atfen sahte imza ve kaşe ile cirolanmış olduğu ve ciro zincirinin şeklen tamamlanmış olarak tedavüle konduğu ve ilgili bankalara ibraz edildiğinin tespit edildiğini, ancak müvekkile atfen kullanılan kaşe ve imza sahte olduğu gibi müvekkili şirketin kendisinden sonra gelen davalı cirantalar ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, çeki elinde bulunduran faktoring firmasının, zayi davası görülürken çekler üzerine tedbir konulmuş olmakla, ilgili bankalardan bilgi talep etmesi halinde, hem bu bankalardan hem de müvekkil şirketten bilgi alması mümkün iken, basiretli bir tacir gibi davranmamış, gerekli araştırmaları yapmamış ve davaya konu çekleri kullanarak ticari faaliyetlerine devam ettiğini, davalı faktoring şirketi elindeki dava konusu çeklerdeki müvekkiline atfen var olan imza ve kaşelerin sahte olduğunu keza müvekkil şirketin ticari defterler ve kayıtlarının bilirkişilerce incelenmesi neticesinde, kendisinden sonra ilk ciro olarak görülen davalı … Ltd. Şti. ile hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığının ortaya çıkacağını belirterek tüm nedenlerle müvekkili şirketin, davalılara Keşideci … olan …bank … Yolu Şubesinin … nolu hesabından lehtarı dava dışı Şekercioğlu…. A.Ş. adına keşide edilen 17.05.2014 keşide tarihli 5.000,00.-TL bedelli, lehtar … A.Ş tarafından müvekkili şirkete tam ciro edilmiş çek ve bizzat … A.Ş. tarafından, …Bankası A.Ş. … Şubesinin … nolu hesabından lehtarı müvekkil şirket adına keşide edilen 30.04.2014 tarihli 15.000,00.-TL bedelli çekler sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ile müvekkil şirket hakkında başlatılacak icra takiplerinin tedbiren durdurulması ve ayrıca sözü edilen çekler sebebiyle keşideci ile kendinden önceki cirolara karşı müracaat ve tüm talep, dava hakkının müvekkili şirkete ait olduğunun tespiti ile dava konusu çeklerin değerinin % 20’sinden aşağı olmak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalılar davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmaları teskip etmemiştir.
Temlik eden … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bir finans kuruluşu olup, davalılardan … – … adlı kişiye kullandırılan finansmandan doğan ve davaya konu çekleri de kapsayan finansman alacağını tahsil edememiş olması sebebiyle 16.09.2015 tarihinde ‘Tahsili Gecikmiş Alacakların Satış ve Devir Sözleşmesi’ başlıklı sözleşme ile … A.Ş.ye devretmiş olduğunu, yapılan bu devir kapsamında alacağı tevsik eden tüm bilgi ve belgeler de anılan Varlık Yönetim Şirketi’ne teslim edildiğini, bu nedenle davaya dair detaylı cevap verme imkanlarının bulunmadığı gibi, hukuken davaya taraf olmadıklarını, bir alacaklarının bulunmadığını, söz konusu alacağı temlik ettiklerini, bu sebeplerle davanın dava dışı … A,Ş,’ye ihbar edilmesi ve temlik alan bu şirket aleyhine sürdürülmesi gerektiğini, davacı yanın imza ve kaşedeki sahteliğe dair iddiası ancak ciro silsilesinde sahte olduğu ileri sürülen kendi cirosuna ardışık ciro sahibine karşı ileri sürülebileceğini, sahteliği bilebilecek durumda olmayan yetkili hamilin kötüniyeti ispatlanmadıkça yargılama giderleri, vekalet ücreti gibi kalemlere mahkum edilemeyeceğini, müvekkilinin kotüniyetinin ispat edilemediği hususunun … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. ve … K. sayı ve 05.11.2015 tarihli kararı ile ortaya çıktığını belirterek dava konusunun devri söz konusu olduğundan HMK m. 124 uyarınca davanın devralan … A.Ş. aleyhine sürdürülmesini; öte yandan haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Davalı … A.Ş.’ nin şirket birleşmesine ilişkin karar örneği, …. ilanları, … 1. ATM’ nin … Esas sayılı çek iptal dava dosyası, …. 3. ATM’ nin … Esas sayılı çek istirdat dava dosyası, davaya konu çek suretleri, davacı şirkete kaşe örneği ve şirket yetkilisine ait imza sirküsü, davalılara ait ticaret sicil kaydı ve vergi kayıtları bulunmadığına ilişkin teskere yazıları, imza incelemesine esas olmak üzere resmi ya da özel kurum ve kuruluşlardan karşılaştırmaya elverişli davacı şirket yetkilisine ait imza örnekleri ve çek asılları celp edilmiş, incelenmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, … A.Ş. ile … A.Ş. (Birleşme öncesi … A.Ş.) arasında … 23. Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı alacağın temliki sözleşmesi ile davaya konu çeklerden kaynaklanan alacakların davalı … A.Ş’ ye temlik edildiği, işbu alacakların talep, dava, tahsil ve ahzu kabz yetkilerinin temlik alan şirkete devredildiği anlaşılmış, davacının beyanı ve talebi doğrultusunda HMK’ nın 124. maddesi hükmü uyarınca taraf teşkiline yönelik usuli eksiklik giderilmiştir.
Dava, çekteki imzanın sahte olmasından dolayı – sahtecilik iddiasına dayalı- borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu çekler; …bank … Şirketi, … Şubesine ait, keşidecisi … olan, … seri numaralı, … 17/05/2014 keşide yer ve tarihli, 5.000,00 TL bedelli ve … Bankası …, … Caddesi Şubesine ait, keşidecisi … Anonim Şirketi olan, … seri numaralı, … 30/04/2014 keşide yer ve tarihli, 15.000,00 TL bedelli çekler olup, ciro silsilesine göre davacı lehtar şirketin kaşesi basılarak imzalanmak suretiyle devir edildiği davacı şirket cirosundan sonra her iki çekte de sırasıyla önce … Ltd. Şti’ nin sonra …- … cirolarının bulunduğu, akabinde çeklerin faktoring sözleşmesi kapsamında son hamil olarak temlik eden … A.Ş’ye cirolanarak devredildiği, çeklerdeki ciro silsilesinin şekli olarak düzgün olduğu ve herhangi bir kopukluk bulunmadığı, son hamil ve alacağı temlik eden … A.Ş’nin çekleri süresinde muhatap bankaya ibraz ettiği, ancak çekler üzerinde mahkeme tedbir kararı bulunması nedeniyle tahsilat yapamadığı görülmüştür. Ayrıca, yargılama sırasında faktoring şirketinin bahse konu alacağını temlik alan davalı … A.Ş ye temlik ettiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket aralarında sürekli ticari ilişki nedeniyle davaya konu çeklerin borca mahsuben dava dışı dışı … Tic. A.Ş. tarafından kargo yoluyla kendisine gönderildiğini, ancak kargoda yaşanan hırsızlık nedeniyle davaya konu çeklerin çalındığını, gerçek olmayan şekilde cirolanarak piyasaya sürüldüğüünü, çeklerdeki kaşenin ve imzanın şirkete ve yetkililerine ait olmadığını söyleyerek imza inkarında bulunmuşlardır. Davalı temlik alan şirket ise, çeki iyi niyetle iktisap ettiğini, çekteki şekli incelemeyi yaptıklarını, imzanın sahte olması iddiasının kendilerine karşı ileri sürülemeyeceğini savunmuştur.
Uyuşmazlığın temeli, çeklerde inkar edilen imzanın davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığı, imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmaması halinde bu definin çekteki cirantalara ve hamile (temlik alan davalıya) karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği konusunda toplanmaktadır.
İhtilafın çözülmesi amacıya gerekli araştırmalar yapılmış, bu kapsamda Mahkememizce çek asılları getirtilmiş, davacı şirket yetkililerinin karşılaştırmaya elverişli imza asılları toplanmış, imza örnekleri celp edilmiş, çekler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Yapılan incelemede 26/08/2019 tarihli bilirkişi raporu ile imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı / eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. (Davacı şirkete ait gerçek kaşenin ve çekteki kaşenin farklı olduğu, imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığının gözle muayenede dahi anlaşılabilmektedir). Böylece; davaya konu çeklerin davacı şirket emrine düzenlendiği, davacı elinde iken kargoda çalındığı, çalınan çeklerin sahte cirolarla tedavüle konduğu ve sonuçta faktoring işlemine tabi tutularak temlik edene ciro edildiği anlaşılmıştır. Çekler, davacının elinden rızası dışında çıkıp sahte cirolarla tedavüle konulduğundan davacı şirket çeklerden sorumlu değildir.
Davaya konu çeklerdeki sahte imzanın – sahtecilik iddiasının- hukuki nitelendirmesine gelince, bilindiği üzere sahtelik def’i, mutlak def’i olduğundan iyiniyetli olsa dahi cirantalara ve hamile karşı (faktoring şirketi) ileri sürülebilir. (Yargıtay 19.H.D 2013/18072 Esas, 2014/1981 K; aynı dairenin 2015/9524 E., 2016/526 Karar sayılı ilamları). Aynı durum alacağı temlik alan davalı … Yönetim Şirketi için de geçerlidir. Zira, alacağın temliki illi bir işlem olduğundan borçlu, önceki alacaklıya karşı ileri sürebileceği tüm defi ve itirazları alacağı temellük eden alacaklıya karşı da dermayan edebilir. Bu nedenle söz konusu çeklerden dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir Bununla birlikte, davacı şirket her ne kadar kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de, temlik edem hamil şirketin cirosundan önce başka şirketlere ait ciro bulunduğu, ayrıca temlik eden faktoring şirketinin bahse konu çeki faturaya dayanarak ve faktoring sözleşmesi kapsamında iktisap ettiği görülmekle, kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
1-Davanın KABULÜ ile,
a)Davaya konu …bank … Şirketi, … Şubesine ait, keşidecisi … olan, … hesap numaralı, … seri numaralı, … 17/05/2014 keşide yer ve tarihli, 5.000,00 TL bedelli;
b)Davaya konu … Bankası … Şirketi, …Şubesine ait, keşidecisi …Ticaret …. Şirketi olan, … hesap numaralı, … seri numaralı, … 30/04/2014 keşide yer ve tarihli, 15.000,00 TL bedelli çeklerden dolayı davacının davalılara ayrı ayrı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının tazminat talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 1.366,20 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.024,65 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafçından yargılama nedeniyle yapılan harçlar toplamı 370,75 TL, posta ve tebligat masrafı 2.234,2 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 3.204,95 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin, davalı … A.Ş. Vekilinin ve davalı … vasisi …’ın yüzüne karşı, davalı … Ltd. Şti.’nin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı 18/11/2020

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)