Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/471 E. 2021/232 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/471 Esas
KARAR NO : 2021/232

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/10/2014
KARAR TARİHİ : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının ise takibe itiraz ettiğini, davalı tarafından yapılan itirazın usul, yasa ve hukuka aykırı olduğunu, takibe konu edilen alacağın borçlunun … A.Ş.’ den kullanmış olduğu krediye ilişkin Genel Kredi Sözleşmesine dayandığını, … A.Ş.’ nin …’ ye devri ile icra takip dosyasının … tarafından takip edildiğini, müvekkili şirketin …’ nin iştiraki olup; müvekkili şirketin %100 oranındaki hissesinin …’ ye ait olduğunu, … tarafından takibe konu alacağın … A.Ş.’ye devredilmiş olduğundan … A.Ş.’nin de fona tanınan haklardan faydalanabileceğini, bu nedenlerle davalının … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla devamına ve yapılan itirazın kötü niyetle yapılmasından dolayı davalı- borçlunun asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Bank A.Ş.’ nin 1994 yılında asıl borçlu … A.Ş.’ye kullandırdığı kredi sözleşmelerine kefil olduğunu, aradan geçen zaman içinde asıl borçlu şirketin tasfiye olduğunu ve ticaret sicil kayıtlarından terkin edildiğini, TBK 598/3-4 maddesine göre müvekkilinin üzerinden 20 yıl geçmiş bir kefalet sebebiyle alacaktan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin yargılama konusu alacak sebebiyle kefaletinin yasa gereği sona erdiğini, yargılamaya konu yapılan alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenlerle davanın reddine, davacının %20′ den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava dosyası, … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/11/2014 tarih, … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olunmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, … 8. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu kat ihtarnamesi, Genel Kredi Sözleşmesi, Alacak Temliki Sözleşmesi, Kredi Alacağı Temlik Sözleşmesi, banka ticari defter ve kayıtları ve bilirkişi raporu celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi alacaklarının tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava, … A.Ş. tarafından harçlar hiç yatırılmadan 24/10/2014 tarihinde açılmıştır. Yargılama sürecinde,… A.Ş., şirketlerin birleşmesi ve bu kararın Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi üzerine … A.Ş.’ ye devrolmuştur. Bahse konu birleşme kararı, davanın açıldığı tarih itibari ile … A.Ş.’ nin (birleşme sonrası … A.Ş) harç yatırmasına engel teşkil etmemektedir.
Bilindiği üzere, … A.Ş.’ nin 04/04/2017 tarihi itibariyle … A.Ş.ile devir suretiyle birleştiği, bu aşamadan sonra davacının … A.Ş olduğu, bu şirketin 24/03/2016 tarihinde kurulmuş olmakla birlikte devir alınan … Şirketi 12/05/2005 tarihinde kurulmuş olup 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m.143 hükmü uyarınca varlık yönetim şirketlerinin kuruldukları tarih yılını izleyen 5 yıl içinde sadece 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre ödenecek harçlardan istisna tutulmuş olması, davacının bu nedenle dava tarihi itibariyle halihazırda devir olunan … A.Ş.’nin harçtan muaf olmaması, davacı … A.Ş.’ nin devir olunan şirketin tüm haklarını ve borçlarını ise aynen devir aldığı, esasen hiç kimsenin mevcut olmayan hakkı devredemeyeceğinin ise esas olması karşısında davacının istisna ve muafiyet hükümlerinden yararlandırılamayacağı açıktır.
Öte yandan; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/10514 Esas, 2014/1860 Karar sayılı ilamında “Davacı … A.Ş. 12.05.2005 tarihinde kurulmuştur. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun143/V. fıkrası hükmü gereğince varlık yönetimi şirketlerinin kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na göre ödenecek harçlardan istisna olduğu belirtilmiştir. Temyiz tarihi 17.05.2013 olduğuna göre davacı …A.Ş’nin harçtan istisna tutulduğu süre dolmuştur.” benzer şekilde bu durumu vurgulamıştır. O halde, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının harçtan muafiyet süresinin dolduğuna göre; harçların yatırılması gerektiği konusunda duraksama bulunmamaktadır.
Ne var ki, davacı vekilinin 08/05/2019 tarihli 6. celsede harçtan muafiyet süresi dolduğu bildirilerek dava değeri üzerinden peşin harcı gelecek celseye kadar yatırmak üzere süre ve imkan tanındığı, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılacağı ihtarının aynı celse davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça tefhim edildiği halde, aradan geçen 4 celse ve 1,5 yıldan fazla zamandan beri harcın yatırılmadığı ve dosyanın bu suretle sürüncemede bırakıldığı görülmüştür. Harçlar Kanunun 27, 30 ve 32. maddeleri uyarınca yargılamaya devam etme ve müteakip işlemlerin yapılma imkanı kalmadığından 09/12/2020 tarihli 10. celsede dosyanın işlemden kaldırılmasına, ancak peşin harç yatırıldığı ve taraflarca yenileme talebinde bulunulduğu takdirde dosyanın görülmeye devam edilmesine, aksi halde taraflarca eksik harç ikmal edilmez ve yenileme talebinde bulunulmazsa yasal 3 aylık yenileme süresinin sonunda davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin bildirilmiştir. 6100 sayılı HMK 150. maddesi “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir. Davacı vekilinin açık ihtarlara ve yeterince süre ve imkan tanınmasına rağmen harç eksikliğini gidermediği, yasal süre içinde yenileme talebinde bulunmadığı görülmekle, HMK 150. maddesi uyarınca 09/12/2020 tarihinden itibaren yasal 3 aylık yenileme süresinin 09/03/2021 tarihi itibariyle sona erdiği ve dosya kapsamı nazara alınarak süresi içinde taraflarca dosyanın yenilenmediği anlaşılmakla davanın sürenin dolduğu 09/03/2021 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. .
HÜKÜM : (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere)
1-Taraflarca takip edilmeyen ve yasal süre içinde yenilenmeyen davanın HMK 150. maddesi gereğince 09/03/2021 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 47,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 ve 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara veya vekiline İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi. 05/04/2021

Katip
(e-imzalıdır)

Hakim
(e-imzalıdır)