Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/415 E. 2018/510 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/415 Esas
KARAR NO : 2018/510

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin davalı … A.Ş ile 02/12/2014 tarihinde Factoring Sözleşmesi imzalandığını, Factoring sözleşmesi kapsamında, sözleşmenin teminatını teşkil etmek üzere tanzim edeni müvekkil şirket … Ltd. Şti. Kefili şirket yetkilisi … olan, 100.000-TL bedeli teminat bonosu düzenlendiğini ve vade tarihi boş bırakılmak suretiyle davalı şirket tarafından teminat olarak alındığını, davalı tarafından icra takibine geçilirken açık yasal düzenlemelere aykırı olarak işleme konulan bu bononun vade tarihinin sonradan 07/03/2016 olarak eklendiğini, müvekkilinin … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaya dayanak teminat senedinden dolayı davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli olduğu sabit olup, İİK md. 72/5 hükmü gereği takip miktarının %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine, müvekkilin hukuk güvenliğinin ve ekonomik geleceğinin korunması amacıyla takibi dayanak bononun teminat senedi olduğu ve davalı tarafından mükerrer tahsilat yapıldığı da sabit olduğundan teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibinin durdurulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilin faktoring piyasasında faaliyet gösteren bir sermaye şirketi olduğunu, müvekkilin müşterilerinin üçüncü şahıslardan olan alacaklarının tahsilini üstlenmekte, temlik almış olduğu alacaklarının garantisi olarak çek veya benzeri belgelerin müvekkile devredildiğini, müvekkilinin sözleşmeden doğan fesih yetkisini kullandığını, dava konusu bononun hukuken teminat senedi olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığını, bu nedenle haksız ve kötüniyetli açılan davanın reddine, davacı aleyhine %20’denç aşağı olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, icra dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dava ve takip konusu senet aslı getirtilerek mahkeme kasasına alınmıştır.
Davalı Faktoring kuruluşunun ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak sureti ile alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı faktoring müşterisi … firması ile kefili olan davacı …’ in davalı faktoring firmasından temin ettiği finansman karşılığı temlik ettiği 105.100,00-TL tutarındaki fatura ve beraberinde teminat olarak verdiği aynı tutardaki çeklerden dolayı 14/04/2016 dava tarihi itibari ile borçlarının olmadığı, çeklerin keşide tarihlerinde (20/03/2016 ile 30/04/2016) ve 8.250,00TL’lik çekte ise keşide tarihinden 3 hafta sonra tahsil edildiği, davalı firmanın çeklerin vadesi gelmeden 08/03/2016 tarihinde munzam senet (ek teminat) olarak aldığı 100.000,00-TL tutarındaki bono üzerinden yaptığı takipte takip tarihi itibari ile vadesi gelmiş alacağının olmadığı rapor edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu bütün dosya kapsamında davalının kendi ticari kayıtlarında da sabit olduğu üzere dava ve takip konusu vadesi gelmemiş bono hakkında gerekli teminat koşulları ve risk bulunmadığı halde davacılar aleyhinde icra takibi başlatmasının yerinde olmadığı, davacıların bu sebep nedeni ile davalıya borçlu olmadıkları anlaşılmakla davanın kabulüne, davacı vekili tarafından takip konusu borcun ödendiği bildirilmekle davanın istirdat davasına dönüştüğü gözetilerek takip konusu bono bedelinin davacılara iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar davacılar ayrıca kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuş iseler de İİK m.72/5 hükmü çerçevesinde davalı takip alacaklısı aleyhine hükmedilecek olan bu tazminat açısından davalının, davacılar hakkında kötü niyetli olarak icra takibi başlatmış olması şartının mevcut delil ve belgelerle kanıtlanamadığı anlaşılmakta bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Davacıların bu senet nedeni ile borçlu olmadıklarının tespiti ile birlikte aynı zamanda İİK m.72 maddesi çerçevesinde başlatılmış icra takibi çerçevesinde borçlu olmadığının tespiti talep edilmekle davanın takip çıkış tutarı (100.672,0-TL) üzerinden başlatıldığı dikkate alındığında dava değerini icra takip tutarı olduğu gözetilerek bu tutar üzerinden harç ve yargılama giderleri hesaplanarak davada haksız çıkan davalı tarafa yükletilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve Yasal Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-DAVANIN KABULÜ ile; … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu 02/12/2014 düzenleme tarihli, 07/03/2016 vade tarihli, 100.000,00-TL bedelli bono nedeniyle ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 100.000,00-TL’nin davalıdan davacılar yararına tahsiline,
2-Davacıların tazminat taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken harç 6.876,92-TL olup, peşin alınan 1.719,24-TL’nin mahsubu ile bakiye 5.157,68-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 1.752,74-TL, posta ve tebligat masrafı 185,50-TL, bilirkişi ücreti 1.800,00-TL olmak üzere toplam 3.738,24-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 10.803,78-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
8- Davalı tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/05/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır