Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/373 E. 2019/959 K. 20.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/373 Esas
KARAR NO : 2019/959

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/04/2016
KARAR TARİHİ : 20/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; (05.11.2011 tarihinde) meydana gelen trafik kazasında motorsiklette yolcu olan davacının ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesinin bulunmadığını, bu nedenle zarardan davalı güvence hesabının sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinde aracın ZMMS poliçesi olup olmadığının araştırılması gerektiği, davacıya ödeme yapılması halinde davacının ağabeyi …’ya rücu edileceğini, davacı adına yapılan ödemeyi aile bireyleri geri ödemek durumunda kalacağından alacaklı borçlu sıfatlarının birleştiğini, kazaya sebep olan taşıtın cinsinin belirlenmesi gerektiğini, 50 cm3 altı motorlu bisiklet olması halinde müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı, araç işleten ve sürücüne davanın ihbarını talep ettiklerini, kaza tarihinde sürücünün sürücü belgesi bulunmadığını, kusur ve maluliyet yönünden adli tıptan rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimlerinin dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
TALEP ARTIRIM
Davacı vekili 27.05.2019 tarihli dilekçesi ile talebini 200.000,00 TL’ye yükseltmiş, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte talepte bulunduğunu belirtmiş, peşin harcı tamamlamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, çift taraflı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacının 05.11.2011 tarihli trafik kazası sırasında … plakalı motorsiklette yolcu olduğu, kazada yaralandığı sabit olup uyuşmazlık, kazadaki kusur oranları, motorsikletin ZMMS yaptırma zorunluluğu bulunan araç olup olmadığı, kaza tarihinde geçerli ZMMS poliçesi olup olmadığı, davacının hatır taşıması ve müterafik kusuru olup olmadığı, kaza nedeniyle davacıda oluşan kalıcı maluliyet oranı, zarar tutarı ve zararın davalının sorumluluğunda olup olmadığı hususundadır.
Kazaya karışan motorsikletin getirtilerek incelenen trafik tescil kaydına göre 97 cm3 motor silindir hacmi olduğu, bu nedenle ZMMS’ye tabi araç olduğu, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezinden alınan müzekkere cevabı ve poliçe örneğine göre kaza tarihinde Güneş Sigorta tarafından yapılmış ZMMS poliçesi bulunsa da bu poliçenin kaza tarihinde ancak kaza saatinden daha sonra (kaza saati 16.45, poliçe saati 20.32) akdedilmiş olduğu, yani kaza tarih ve saatinde motorsikletin geçerli bir ZMMS poliçesi bulunmadığı tespit edilmiştir.
Şikayet yokluğundan … kararıyla sonuçlanan … CBS … soruşturma dosyası, kaza tutanağı, kolluk tahkikat evrak ve tutanakları, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakı, hasar dosyası getirtilerek incelenmiş, davacının kaza nedeniyle oluşan kalıcı ve geçici işgücü kaybı oran ve süresi hakkında ATK’dan kaza tarihinde geçerli mevzuat ve ZMMS Genel Şartlara göre uygulanması gereken yönetmelik (11.10.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Yönetmelik) uygulanarak bilirkişi raporu alınmış, kazada tarafların kusur oranları hakkında uzman bilirkişi raporu, ayrıca araçta yolcu olan davacının talep edebileceği zarar tutarı konusunda yine kaza tarihinde yürürlükte olan KTK hükümleri gereği uygulanması gereken ZMMS Genel Şartlara uygun (PMF tablosuna göre ve rapor tarihine en yakın asgari ücrete göre) aktüer bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 18/11/2019 havale tarihli dilekçesi ile, mahkememizde görülmekte olan iş bu davada tarafların dava konusu hakkında karşılıklı olarak her konuda anlaşarak sulh olduklarını, bu sebeple davaya devam etmekte herhangi bir hukuki yarar kalmayarak taraflar avukatlarının vekalet ücretinden de karşılıklı olarak feragat ettiklerini, bu sebeple davadan feragat ettiklerini bildirmiş, dava dilekçesine ekli vekaletnamede vekilin feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragatin karşılıklı vaki sulh nedeniyle yapıldığı ve tarafların birbirlerinden yargılama gideri-vekalet ücreti taleplerinin de olmadığı hususları değerlendirilerek, talep gibi davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Yukarıda Ayrıntı ve Gerekçesi Açıklandığı Üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 44,40- TL’nin peşin alınan 29,20-TL’den mahsubu ile 15,20- TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Taraflarca talep edilmediğinden, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/12/2019

Katip
¸

Hakim
¸