Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/348 E. 2020/390 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/348 Esas
KARAR NO : 2020/390

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/01/2011
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisi …’in ağabeyi … tarafından, … Bankası … Şubesinin … nolu hesabına ait … seri nolu ve … Tic. Ltd. Şti’ne ciro edilen … seri nolu çeki boş olarak 02/10/2010 tarihinde kaybedilmiş olduğunu ve aynı gün … tarafından bu konuda emniyete müracaatta bulunulduğunu, zayi nedeniyle çek iptali istemi … 2. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açtıklarını ve mahkemenin 16/12/2010 tarih … Esas-… Karar sayılı kararı ile boş çekin kambiyo senedi niteliğinde olmadığından bahisle reddine karar verildiğini, … bankası … Şubesinin … nolu hesabına ait … seri nolu çekin 65.000,00 TL olarak davalı … tarafından …bankası … Şubesine ibraz olunup arkasının vurulduğunu, …bankası … Şubesince çekin vurulduğunun taraflarına bildirildiğini, çekteki yazı ve imzaların hiçbirinin müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, bu nedenle çekin sahte olması ve müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcu bulunmaması nedeniyle menfi tespit davasının kabulüne ve çekin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli davalı aleyhine %40 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …’ nün şirketi …Tic. A.Ş’ de çalıştığını, dava konusu çekin de …’nün borçlu davacılardan kira karşılığı aldığı çek olduğunu, çek kira karşılığı olup çekin arkasında müvekkilinden önce kiraya veren … ve bundan sonra da müvekkilinin cirosu bulunduğunu, dava konusu çekin 19/08/2010 tarihinde … tarafından …’ ye kira borcuna karşılık olarak teslim edildiğini, çekin … tarafından 23/08/2010 tarihinde … Bankası A.Ş … şubesine teslim edildiğini, …’ nün çekin günü geldiğinde, çekin bankaya ibrazı yapılarak tahsil edilmesi için müvekkili …’ nu görevlendirdiğini, müvekkilinin de bu çeki … Bankası … Şubesine ödeme için ibraz ettiğini, banka tarafından çek arkasına 20/12/2010 tarihinde keşideci imzasının teyidinin sağlanamaması nedeni ile üzerinde herhangi bir işlem yapılamamıştır şerhi düşüldüğünü, açılan dava ile ilgili olarak borçlu davacıların tüm beyanları gerçek dışı olduğunu, borçlu davacının dava dilekçelerindeki iddialarının çelişkili olduğunu ayrıca borçlu davacıların hukuken ikrarlarının söz konusu olduğunu, dava konusu çekin bizzat … tarafından doldurularak imzalandığını ve müvekkiline teslim edildiğini, … tarafından imzalanan … Tic. Ltd.Şti’ ye çekin karşılığının bankaya yatırıldığını ve bankadan müvekkili tarafından tahsil edildiğini, çekleri 02/10/2010 tarihinde boş olarak kaybettiğini iddia eden …’in bu tarih itibari ile temsil ve ilzam yetkisi olmadığı gibi ortaklığının da olmadığını, davacının açmış olduğu haksız ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini, dava konusu alacağın %40′ dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, toplanan delillere ve kesinleşen icra hukuk mahkemesi kararına göre, çekteki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, mahkememizce kurulan hüküm Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 15/12/2015 tarih, 2015/4025 Esas 2015/16919 Karar sayılı ilamı ile ”İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili olup, takip hukukundan kaynaklanan davalara bakan mahkemelerdir. İcra hukuk mahkemelerinde yapılan bilirkişi incelemesi genel yetkili mahkemelerde kesin delil olarak kabul edilemez. Mahkemece tarafların delilleri toplanarak imza incelemesi yaptırılması gerekirken, İcra hukuk mahkemesi dosyasında yapılan bilirkişi incelemelerinin hükme esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca, taraflar arasında dava konusu çekle ilgili olarak dolandırıcılık suçundan devam eden savcılık ceza soruşturmasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, mahkemece anılan savcılık soruşturmasının akıbetinin araştırılıp, ceza davası açılmış ise; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74’üncü (818 Sayılı Borçlar Kanununun 53.) maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanacak maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı hususunun gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bu nedenlerle hükmün BOZULMASINA,” gerekçesi ile bozulmuş olup, dosya mahkememizin yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 15/12/2015 tarih, 2015/4025 Esas 2015/16919 Karar sayılı ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz dosyasının 6 nolu celsesi 1 nolu ara kararı uyarınca dosyanın Adli Tıp uzmanı grafolog bilirkişiye tevdi edilerek dosyada mevcut çek aslı ile davacı şirket yetkililerine ait imzaları içeren belge asılları tetkik edilerek çekteki imzaların davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığı konusunda rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, mahkememiz dosyası Adli Tıp uzmanı grafolog bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı bilirkişi Prof. Dr. … tarafından mahkememize sunulan 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; inceleme konusu çeklerin ön yüzündeki … Ltd. Şti yetkililerinden …’e atfen atılmış olan keşideci imzalarının mevcut karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran …’ in eli ürünü olmadığı, kişinin imzaları model alınarak atılmış taklit imzalar oldukları, inceleme konusu çeklerin arka yüzündeki birinci ciroya ait …Ltd.Şti yetkilisi …’ e atfen atılmış olan imzaların mevcut karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran …’ in eli ürünü olmadığı, kişinin imzalarının model olarak atılmış taklit imzalar oldukları mütalaa edilmiştir.
Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanı bilirkişi Prof. Dr. … tarafından mahkememize sunulan 18/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporu ile özetle; inceleme konusu çeklerin ön yüzündeki …Tic.ve San. Ltd. Şti yetkililerinden …’e atfen atılmış olan keşideci imzalarının mevcut karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran …’ in eli ürünü olmadığı, kişinin imzaları model alınarak atılmış taklit imzalar oldukları, çeklerin arka yüzündeki birinci ciroya ait imzalar ile karşılaştırma belgelerindeki …’e ait imzalar arasında grafolojik tanı unsurları bakımından söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğunu gösterecek bir bulgu mevcut olmadığı, inceleme konusu çeklerin arka yüzündeki birinci ciroya ait …Tic.Ltd.Şti yetkilisi …’ e atfen atılmış olan imzaların mevcut karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran …’ in eli ürünü olmadığı, kişinin imzalarının model olarak atılmış taklit imzalar oldukları, çeklerin ön yüzündeki keşideci imzaları ile karşılaştırma belgelerindeki …’ e ait imzalar arasında ve grafolojik tanı unsurları bakımından söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğunu gösterecek bir bulgu mevcut olmadığı, inceleme konusu çeklerin ön yüzündeki keşideci imzaları ve arka yüzlerindeki birinci ciroya ait imzalar ile karşılaştırma belgelerindeki …’e ait imzalar arasında grafolojik tanı unsurları bakımından söz konusu imzaların …’in eli ürünü olduğunu gösterecek bir bulgu mevcut olmadığı mütalaa edilmiştir.
Dava, kambiyo evrakına dayalı takip sonrası menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı …San. Ltd. Şti. tarafından diğer davacı adına düzenlenen çekin boş olarak kaybolduğu, çeki davalının bankaya ibraz ettiği anlaşılmış, çekteki imza ve yazıların davacılara ait olmadığı hususunda Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda imza incelemesi yaptırılmış, yukarıda özetlenen bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere, … Bankası Yıldırım şubesinin … nolu hesabına ait … seri nolu 65.000,00 TL bedelli çek üzerindeki davacı şirket yetkililerine atfen atılan imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı tespit edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında ayrıca taraflar arasında dava konusu çekle ilgili olarak ceza soruşturmasının devam ettiği ve ceza davası açılmış ise ceza dosyasında verilecek olan kararın mahkememiz kararını etkileyeceği belirtilmiş, bu doğrultuda taraflar arasındaki ceza soruşturma dosyasının akıbeti araştırılmış, müştekileri dava dışı … ile davalı …, şüphelileri davacı şirket yetkilileri olan … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı soruşturma dosyasının … sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verildiği ve … sayılı dosyanın bu şekilde kapatıldığı anlaşılmış, … soruşturma numaralı dosyada ise davacı şirket yetkilileri ile davalı tarafın -birlikte- müşteki sıfatı ile yer aldığı, dosya şüphelisinin meçhul şüpheli olduğu, ceza davasının açılmadığı, dosyada daimi arama kararı verildiği ve böylelikle taraflar arasında devam eden ceza yargılamasının bulunmadığı anlaşılmış, dava tarihinin 2011 yılı olması,… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … numaralı ceza soruşturma dosyasında ceza davası açılıp açılmayacağının ; açılsa bile ne zaman açılacağının bu aşamada belirli olmaması ve ayrıca Yargıtay bozma ilamı içeriği de gözetilerek davaya devam olunmuş ve çek üzerindeki davacı şirket yetkililerine atfen atılan imzaların davacı şirket yetkililerine ait olmadığı anlaşılarak davacıların davalıya borçlu olmadıkları anlaşılarak davanın kabulüne karar verilmiş, her ne kadar teminatın iadesi talebi yapılmış ise de karar kesinleşinceye kadar devamı gerektiğinden bu talep reddedilmiş ,şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebi de reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE;
Türkiye … Bankası … Şubesi’ne ait … nolu hesaba ait … seri nolu 65.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacı tarafın borçlu olmadığının tespitine, çekin iptaline, kötü niyet tazminat talebinin reddine, ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, teminat iade talebinin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 4.440,15 TL karar harcından peşin alınan 965,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.474,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, (Mahkememizce yazılan 13/03/2015 tarihli 2015/65 harç numaralı Harç Tahsil Müzekkeresinin tahsil ve tahakkuk yapılmadan iadesi hususunda Hisar Veraset Ve Harçlar Vergi Dairesine müzekkere yazılmasına)
3-Davacılar tarafından yatırılan 965,25 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 146,05 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL olmak üzere toplam 746,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.250,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’ ın ilgili hukuk dairesinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/10/2020

Katip …

Hakim …