Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2016/259
KARAR NO : 2023/683
DAVA : ALACAK (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2016
KARAR TARİHİ : 18/09/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen istirdat davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete kimliği belirsiz kişilerce girilerek çeklerin çalındığını, şikayette bulunduklarını, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … srş.sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, yine … 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyası üzerinden görülen yargılamada verilen ara karar ile çalınan çek üzerine ödeme yasağı konularak ticaret sicil gazetesinde yayınlandığını, davaya konu, ciranta … adlı müşteriden alınan, …Şti, tarafından keşide edilmiş, … Bank … Şubesi, … şubesi, … hesap numarasına ait, 09.02.2016 keşide tarihli, 6.478,17.-TL tutarlı, … çek nolu çekin … 27. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında icra takibine konulduğunu, … 16. Asliye Ticaret Mahkemesi bunun üzerine dava açılması için kendilerine süre verdiğini, bu nedenle huzurdaki davayı açtıklarını, çek çalındıktan (şirket uhdesinden çıktıktan) sonra …’ye ciro edildiğinin görüldüğünü, bu kişinin yetkisiz hamil olup, hangi ticari ilişkiye dayanarak çeki almış olduğunun ispata muhtaç olduğunu, bu kişinin kendisinden önceki ciranta Enertes ile yapılan ticarete istinaden çekin ellerinde bulunduğunu, bu hususun sundukları (çeke ilişkin) ödeme makbuzu, cari hesap tablasu ve ticari faturalardan açıkça anlaşıldığını, ilgili çekin rızaları dışında ellerinden çıktıktan sonra …’ye hanıgi ilişkiye dayalı olarak ve nasıl geçtiğinin bilinmediğini, kendileri ile herhangi bir ticari ilişkilerinin olmadığını, …’nin yetkisiz hamil konumunda olduğunu, davalı ve diğer cirantaların müvekkil şirketten çalınan ve haklarında suç duyurusunda bulunulan başkaca çeklerde de aynı sırayla ciranta olarak göründüklerini, bu nedenle ayrıca suç duyurusunda bulunduklarını, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Srş. Sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, yine bu çekler için de … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde icra takipleri neticesinde ödenen/ödenecek bedellerin tedbirine ve yetkili hamil olarak çeklerin tarafımıza iadesine yönelik … E. Üzerinden çek istirdat davası açıldığını, çek bedelinin tahsili durumunda müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından, bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince İcra takibinin tedbiren durdurulması ile dosyaya yatırılan bedellerin alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesine, iş bu davaya konu çek hakkında ödemeden men yasağı verilmesini, dava konusu çeklerin müvekkile iadesine ve istirdatına; şayet belirtilen icra takibi neticesinde ilgili çek bedelinin tahsil edilmesi durumunda tahsil edilen bedelin müvekkiline istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Uyuşmazlık; dava konusu çekin haksız yere elinden çıktığı (çalındığı) iddiasına dayalı olarak, davalı ile aralarında hiç bir ticari ilişki bulunmadığından söz konusu çekin istirdatı talebine ilişkin, TTK.nun 992.maddesine istinaden açılmış “Çek İstirdat” davasıdır.
Dava devam ederken davacı vekili 12.06.2023 tarihli dilekçesi ile HMK.nun 180.maddesinde belirtilen yasal süre içerisinde davasını tam ıslah ederek Alacak davasına dönüştürmüştür.
Böylece huzurdaki dava artık bir alacak davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 1/1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunludur.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 19/02/2019 tarih ve 2016/14786 E. 2019/2165 K. Sayılı ilamı ile benzer içtihatlarında da işaret edildiği üzere: 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Kanunun 5. maddesi uyarınca ticari davalarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olup, dava tarihi itibariyle de Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Bir davanın Ticaret Mahkemelerinde görülebilmesi için açılan davanın mutlak veya nispi ticari davalardan olması gerekmektedir. Mutlak ticari davalar 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesi uyarınca TTK’nda düzenlenmiş olan bütün hususlardan doğan davalar ile TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen özel kanunlardaki davalardır.
Huzurdaki dava; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde yer alan mutlak ticari dava değildir.
Nispi ticari davalar ise her iki tarafın tacir olduğu ve dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu davalardır.
Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 15.09.2023 tarihli cevabi yazılarına göre davacının GMSİ (Gayrimenkul Sermaye İradı, Kira Geliri) vergi mükellefi olduğu, esnaf veya tacir sayılmadığı anlaşılmıştır.
6335 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 6102 Sayılı TTK’nun 5. Maddesinin 3 ve 4 nolu fıkraları değiştirilerek Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki iş bölümü ilişkisi görev ilişkisine dönüştürülmüştür ve görev hususu HMK’nun 114/c maddesi uyarınca dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Davalının esnaf olduğu bilirkişi incelemesi aşamasından anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle huzurdaki dava, davacının esnaf veya tacir olmaması nedeniyle ticari bir dava değildir. Davada, mahkememiz görevli olmayıp, genel mahkemeler görevli olduğundan görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş olup (Esnaf olsa bile tacir sayılmadığı, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna dair emsal kararlar: Yargıtay 3.HD.nin 24.11.2022 tarih ve 2022/4889 E. 2022/8933 K.ile 06.10.2022 tarih ve 2022/5582 E. 2022/7419 K.ile 19.01.2016 tarih ve 2015/19946 E. 2016/245 K.ile Yargıtay 23.HD.nin 28.12.2015 tarih ve 2015/1543 E. 2015/8520 K.ile 25.11.2015 tarih ve 2015/1671 E. 2015/7566 K. Yargıtay 11.HD.nin 29.04.2015 tarih ve 2015/1591 E. 2015/6025 K.ile Yargıtay 17.HD.nin 16.04.2015 tarih ve 2014/25145 E. 2015/5962 K. Vb) aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2maddeleri gereğince dava dilekçesinin usulden REDDİNE,
6100 sayılı HMK.nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA,
6100 sayılı HMK.nun 331.maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin mahkememiz daa dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/09/2023
KATİP …
HAKİM …