Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/177 E. 2018/590 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/177
KARAR NO : 2018/590

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 18/02/2016
KARAR TARİHİ : 24/05/2018

DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı şirketin 23/12/2015 tarihli Genel Kurul toplantısında sermaye artışı konusunda karar alındığını, sermaye artırımı kararının davacıları mali yönden zor durumda bırakmak ve şirketteki pay oranlarının düşürme planının bir parçası olduğunu, şirket kaynaklarının kötü yönetildiğini, yöneticilerin lüks harcamalarını şirkete fatura ettiklerini, bir kısım şirketlere kaynak aktarıldığını, bu kararın dürüstlük kuralına açıkca aykırı olduğunu belirterek 23/12/2015 tarihli olağan genel kurulda alınan sermaye artırım kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların davalı şirketin ortağı olduklarını, alınan sermaye artırımı kararının ticari gereklilikten kaynaklandığını, davanın dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, davalı … şirketin 23/12/2015 tarihli Olağan Genel Kurulunda alınan sermaye artışına ilişkin kararın iptali talebine yöneliktir.
Davacıların davalı … Şirketin %33,33 oranında ortağı oldukları, davanın yasal süre içinde açıldığı sabit olup, uyuşmazlık anılan sermaye artışına ilişkin kararın kanuna, sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı konusundadır.
Davanın ve uyuşmazlığın niteliği dikkate alınarak aralarında işletme-finans, mali müşavirlik ve Ticaret Hukuku konularında uzmanların bulunduğu bilirkişi heyeti oluşturulup rapor alınmıştır.
Düzenlenen raporda; davalı şirketin ticari defterleri ile finansal tablolarının incelendiği, varlık ve kaynak yapısının irdelendiği, şirketin finansal yönden analize tabi tutulduğu, iptali talep edilen sermaye artırım kararı ile artırılan sermayenin tamamının iç kaynaklardan karşılanmış olduğu, iç kaynakların sermaye artırımında kullanılan kalemlerin kanuni yedeklerin serbestçe kullanılan kısmın yedek akçeler ve sermayeye eklenilmesine izin verilen fonlar olduğunun sabit olduğu, artırım kararında esas alınan tarihin 30/11/2015 olduğu, bu tarih itibariyle iç kaynakların toplam tutarların 850.280.718,02.-TL düzeyinde olduğu, iç kaynakların davalı şirketin öz kaynakları içinde bulunduğu, genel kurul kararıyla sermayeye ilave edilmesi kararlaştırılan iç kaynakların 30/11/2015 tarihi itibariyle raporlanan tutarlardan hareketle esas alındığı, aynı tarih itibariyle öz kaynaklar toplamının 885.589.793,40.-TL olduğu, başka bir ifadeyle iptali talep edilen sermaye artırım kararı ile sermayeye eklenen iç kaynaklar toplamının öz kaynakların %96 oranındaki bölümünü oluştuğu, sermaye artırım kararı öncesi ve sonrası dönemlere ilişkin karşılaştırmalı bilançolarda gösterildiği gibi iç kaynaklardan sermaye artırımının gerçekleştirildiği, yılın sonu itibariyle toplam kaynaklar içinde öz kaynaklar tutarının 889.277.573,22.-TL olduğu, bu kaynakla toplam aktiflerinin yaklaşık %78 oranındaki bölümünü karşıladığı, aynı tarih itibariyle raporlanan toplam aktifin yaklaşık %91 oranındaki bölümünün duran varlıkları oluşturduğu, buna göre öz varlıklar toplamının duran varlıkların ancak bir bölümünü karşılayabildiği, 1.037.426.731,91.-TL olan duran varlıkların %96’lık kısmının mali duran varlıklarda aktif kalemlerden oluştuğu, bu verilere göre davalı şirketin 31/12/2015 tarihi itibariyle 889.277.573,22.-TL tutarındaki öz kaynakları ile 2.460.246,67.-TL tutarındaki uzun vadeli yabancı kaynakların bir arada dikkate alınması halinde dahi hesaplanan toplam tutarın duran varlıklar olarak raporların tutarın altında kaldığı, dolayısıyla davalı şirketin net çalışma sermayesi açığının bulunduğunun açıkça görüldüğü, bu tarih itibariyle dönen varlıkların, kısa vadeli yabancı kaynakların karşılayabilme oranının %41,5 düzeyinde olduğu, sermaye artırımının gerçekleştirildiği yıl sonu itibariyle davalı şirketin varlık ve kaynak dengesinin analize tabi tutulan yapısının 2014 yıl sonu ve 2016 yılının ilk üç aylık dönem sonu itibariyle aynı eğilime sahip olduğu, bu hususun raporda karşılaştırmalı bilançolarda görülmekte olduğu, sunulan finansal analizler bir bütün olarak dikkate alındığında sermaye artırım kararının alındığı tarihte zaten öz kaynak kalemleri içerisinde raporların iç kaynakların, dava konusu sermaye artırım kararı ile sermayeye eklenmesinin finansal yönden olumsuz olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, buna göre sermaye artırım kararının alındığı tarih itibariyle davalı şirketin varlık ve kaynak yapısının sürdürülebilirliği yönünden öz kaynak düzeyinin korunmaya çalışılmasının finansal açıdan önemli olduğu, davacılar tarafından daha önce … 7.ATM’de açılan davada (2014/549-2015/634) verilen kararla davalının kötü niyetli olduğu, sermaye artırma girişiminin hukuka aykırı olduğunun tespit edildiği, alınan sermaye artırım kararının kötü niyetli ve iptal edilen genel kurul kararının dolanılması mahiyetinde olduğu ileri sürmüş ise de, genel kurulun aldığı her bir sermaye artırım kararının daha önce alınan sermaye artırım kararından bağımsız olduğu, daha önce alınan sermaye artırım kararının daha sonra alınacak kararların kendiliğinden iptali sonucunu doğurmayacağı, her bir sermaye artırım kararı için kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılığın ayrı ayrı incelenmesi gerektiği, anonim şirketlerin mali durumları gerektirmediği halde ya da gerektiğinden fazla sermaye artırımı yaparak azınlık pay sahiplerinin ortaklıktaki pay oranlarının küçültülmesi amacına yönelik kararların iptale tabi olduğu ancak somut olayda davalı şirketin 889.277.573,22.-TL tutarındaki öz kaynakları ile l2.460.246,67.-TL tutarındaki uzun vadeli yabancı kaynakların bir arada dikkate alınması halinde dahi hesaplanan toplam tutarın duran varlıkların altında kaldığı dolayısıyla davalı şirketin net çalışma sermayesi açığının bulunduğu, sermaye artırım kararı ile iç kaynakların sermayeye eklenmesinde finansal yönden bir olumsuz bulunmadığı, aksine davalı şirketin varlık ve kaynak alt yapısını sürdürebilmesi için bu durumun gerekli olduğu, mali tespitlerin sonucuna göre davalı şirketin finansal verilerinin finansal yapının korunması anlamında finansman ihtiyacı içinde bulunduğunu gösterdiği, sermaye artırım kararının bu finansal ihtiyaçların karşılanması amacıyla yapıldığı, artırımın TTK 462/3 maddesi gereğince iç kaynaklardan yapıldığı, bu şekilde yapılan artırım sonucunda oluşan payların bedelsiz olarak pay sahiplerine payları oranında dağıtıldığı, dolayısıyla pay sahiplerinin pay oranında bir değişiklik olmadığı, davacıların sermaye artırımından zarar görmesinden söz edilemeyeceği bildirilmiştir.
Davacılar vekilinin rapora itirazı üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, ek rapor kapsamında itirazlar tek tek cevaplandırılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliler ve alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında; davalı şirket tarafından alınan sermaye artırım kararının şirketin ortaklık yapısına, finansal durumuna uygun olduğu, şirket ortaklarının paylarının azaltılması, şirket ortaklarına zarar verilmesi kastını taşımadığı, aksine şirketin finansal yapısının güçlendirilmesi amacına yönelik olduğu, sermaye artırımının iç kaynaklardan sağlanması sebebiyle gerçekleşen sermaye artırımı ile davacıların ve dava dışı ortakların sermayelerinde azalma meydana gelmediği, artırımın kanuna, ana sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığı bu nedenle davanın reddine karar vermek gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Davacılar vekili, dilekçelerin ibrazı, ön incelemenin yapılması ve delillerin toplanmasından sonra haricen temin ettikleri uzman görüşünü dosyaya ibraz etmiş ise de davacı tarafça delillerin bildirilmesi ve ibrazı kapsamında uzman görüşü deliline dayanılmamış olduğundan sunulan bu rapor mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmamıştır.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalı vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 2.180,00.-TL avukatlık ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 70.00.-TL tebligat ve posta masrafının davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
5-Alınması gereken 35,90.-TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 29,20.-TL’den mahsubu ile kalan 6,70.-TL’nin davacılardan alınmasına
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/05/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır