Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/139 E. 2018/554 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/139 Esas
KARAR NO : 2018/554

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2016
KARAR TARİHİ : 21/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İcra Takibinden Önce Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu 3 çek yönünden müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını, çeklerdeki imzaların sahte olduklarını, müvekkiline ait olmadığını, davalıyla müvekkili arasında bu çeklere konu herhangi bir ticari ilişki, mal alım-satımı olmadığı, bu nedenle çeklerin aynı zamanda bedelsiz olduğunu belirterek, çeklerden dolayı öncelikle İİK.72/2 uyarınca cebri takibe konu edilmemesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitiyle %20’den az olmamak üzere icra tazminatına kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çeklerdeki imzaların davacıya ait olduğunu, bu durumun bankalardaki imza örnekleri ve bilirkişi incelemesi ile anlaşılacağını, çeklerin taraflar arasındaki ticari ilişki sebebi ile alındığını ve davacının eşinin çekleri getirip verdiğini, daha önce davacının imzası aynı olan bir çeki ödemiş olduğunu, bu durumun ticari defterlerle de belirleneceğini ileri sürerek davanın reddine ve %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı hesabından keşide edilmiş 3 adet çekten dolayı imza inkarına ve bedelsizlik iddiasına dayalı cebri takip öncesi menfi tespit talebine ilişkindir.
Öncelikle imza inkarının incelenmesi gerektiğinden, davacının Mahkeme huzurunda usulüne uygun alınan imza örnekleri ile, ıslak imzasının bulunduğu belgeler banka ve resmi kurumlardan getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce alınan 19/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu çek aslındaki keşideci imzasının …’ın eli ürünü olmadığı kanaati rapor edilmiştir.
Ancak davalı vekilinin daha önce aynı imzalı çekin ödenmiş olduğu, davacının ticari ilişki kapsamında müvekkiline borçlu olduğu ve borca karşılık çeklerin eşi tarafından verildiği iddialarının (yetkisiz temsil vb. hukuki durumların varlığının denetlenmesi açısından), ve davacının bedelsizlik iddiasının değerlendirilmesi amacıyla, tarafların delil olarak dayandığı ticari defter belge kayıtları üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılıp aradaki ticari ilişkinin tespiti istenmiştir.
Mahkemece belirlenen günde davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını 2015 yılına ilişkin yevmiye defteri dışında bilirkişi incelemesine ibraz etmiş ise de, davalı hem 2015 hem 2016 için eksik ibrazda bulunmuştur.
Mahkememizce alınan 17/11/2017 tarihli mali bilirkişi raporunda; taraflar arasında 2015 ve 2016 yıllarında (sunulan belgelere göre) ticari ilişki olduğu, davacının 2015 yevmiye defteri dışındaki defterleri ile 2016 tüm defterlerini ibraz etmiş olduğu, sunulan defterlerin açılış-kapanış tasdiklerinin yapılmış olduğu, davalının 2015 yılına ilişkin sadece muavin defter kaydı sunduğu, çek keşide tarihlerinin isabet ettiği 2016 yılına ilişkin sadece yevmiye defteri sunduğu, sonuç itibariyle davalı ticari defterlerinin açıkça istenmesine rağmen gereği gibi ibraz edilmediği ve kayıtlarla defterlerin bu sebeple teyit edilemediği, incelenen kayıtlara göre davacı cari hesabına göre davacının davalıdan 42.314 TL. alacaklı göründüğü, davalının 2015 sonu muavin defter kaydına göre davacıdan 26.186 TL. alacaklı göründüğü, bu ticari ilişkide hangi tarafın ne kadar borcu ve alacağı olduğu yönünde kanaat oluşmadığı rapor edilmiştir.
Davalı vekilince dosyaya sunulan 03.05.2017 tarihli dilekçede davalının 2015-2016 ticari defter belgelerinin vergi incelemesi nedeniyle vergi dairesinde olduğu bildirilmiş ise de, bilirkişi incelemesi için iki ayrı gün ve duruşma ara kararlarıyla süre verilmesine, ibraz edilmezse kaçınmış sayılacakları ve diğer tarafın usulüne uygun tutulmuş kayıt ve belgelerine dayanılarak karar verileceği ihtar edilmiş olmasına rağmen, davalı tarafça ne defterlerin gerçekten vergi idaresinde olduğuna dair bir belge-kayıt sunulmuş ne de istenen ticari defterler ibraz edilmiştir.
Davacı tarafın sahibi lehine delil teşkil ettiği sonucuna varılan ticari defter kayıtlarına göre davalıya borçlu değil alacaklı göründüğü, çeklerdeki imzanın keşideci davacı eli ürünü olmadığı yönündeki bilirkişi raporu da dikkate alındığında, İİK. 72/2. madde uyarınca davanın kabulüne ve davacının dava konusu 3 adet çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Ancak davacının istediği kötüniyet tazminatı takip sonrası açılan menfi tespit davasında istenebilir türde olduğundan, alacaklının kötüniyetle çekleri ele geçirdiği de ispatlanamadığından, ayrıca davacı taraf dava dilekçesinde arada hiçbir ticari ilişki olmadığını iddia etse de 2015 yılında ticari ilişki olduğu tespit edildiğinden, davacının kötüniyet tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE,
22/02/2016 keşide tarihli, 42.500 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait, … nolu, keşidecisi …, lehtarı … Ticaret A.Ş olan çek,
30/02/2016 keşide tarihli, 25.000 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait, … nolu, keşidecisi …, lehtarı … Ticaret A.Ş olan çek,
17/05/2016 keşide tarihli, 25.000 TL bedelli, … Bankası … Şubesine ait, … nolu, keşidecisi …, lehtarı … Ticaret A.Ş olan çek yönünden
Davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken harç 6.318,67-TL olup, peşin alınan 29,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 6.289,55-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 62,70-TL, posta ve tebligat masrafı 138,75-TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL olmak üzere toplam 901,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 10.150,00 -TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/05/2018

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza