Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1295 E. 2018/1395 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1295 Esas
KARAR NO : 2018/1395

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 27/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi ile davalı arasında 15/07/2013 tarihinde bayiilik sözleşmesi akdedildiğini, davalının sözleşmeyi hiçbir gerekçe göstermeden haksız olarak feshettiğini, haksız fesih nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek 3.544,60 TL ‘nin davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğunun tesbitini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE;
Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesinden ve ürün alım taahhütnamesinden kaynaklı olarak sözleşmenin haksız feshi nedenine dayalı maddi zararların (kar kaybı zararı) tazmini istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği delil ve belgeler, ticari sicil kayıtları, vergi/mükellefiyet kayıtları getirtilerek dosya içerisine alınmış davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacı … ile davalı … 8 arasında 15/03/2013 tarihinde “standart otogaz bayilik sözleşmesi” imzalandığı sözleşme süresinin 5 yıl olduğu, bu sözleşme ile birlikte davalının “ürün alım taahhütnamesi” imzaladığı söz konusu taahhütnameye göre davalının, davacı şirketten bayilik sözleşmesi çerçevesinde 1. yıldan başlanmak ve sözleşme devam ettiği müddetçe yıllık asgari 1065 Ton ve toplamda da 5.325 Ton otogaz ürünü almayı taahhüt ettiği, davalının bu taahhüte uymaması halinde eksik kalan miktar üzerinden ton başına 20 USD (Amerikan Doları) tutarını ödeme gününde uygulanmakta olan merkez bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kar mahrumiyeti olarak ödemeyi de kabul ettiği, davalının davacıya gönderdiği … 54. noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile bayilik sözleşmesini gördüğü lüzum üzerine tek taraflı olarak feshettiği, ancak dosya kapsamında sözleşmenin haksız sebebe dayandığına dair herhangi bir belge ve davalı tarafça bu yönde herhangi bir savunma bulunmadığı, bu nedenle davalı tarafça yapılmış olan feshin haksız bir fesih olduğu sonucuna varıldığı, davacı tarafın davalı taraftan ürün alım taahhütnamesinde düzenlenmiş olan cezai şart hükmü gereği talep edebileceği miktarın eksik alınan 330 Ton ürün için ton başına 20 ABD doları olmak üzere toplamda 6.600 ABD doları talep edebileceği, davacı tarafın davalı taraftan kâr mahrumiyeti tazminatı da talep edebileceği ancak dosya kapsamında davacı şirketin bayilik sözleşmesine konu akaryakıt istasyonunun bulunduğu bölgede yeni bir bayilik sözleşmesi imzalandığına dair bir bilgi olmadığı gibi söz konusu bölgede davacının yeni bir bayilik sözleşmesi yapabileceği makul süreyi tespit etmenin de uzmanlık alanının dışında olduğu ve bu konuda görüş beyan edilmediği rapor edilmiştir.
Toplanan deliller, bilirkişi heyetinden alınan rapor ve tüm dosya kapsamından; otogaz bayilik sözleşmesi akdeden taraflar arasındaki bu sözleşmenin bayi niteliğindeki davalı tarafından haklı bir sebep olmaksızın (haksız olarak) sözleşmenin olağan sona erme tarihinden önce feshedildiği, davacının kâr mahrumiyeti şeklindeki maddi zararının tayin ve tespitinin kolay olmaması nedeniyle götürü tazminat niteliğinde ceza koşulu (sözleşme cezası) (cezai şart) kararlaştırıldığı ve bu ceza koşulunun sözleşmenin yanında ayrıca 15/07/2013 tarihli ürün alım taahhütnamesine dayalı olduğu; ürün alım taahhütnamesinde, sözleşme sonunda alacağın toplam miktar üzerinden istenmesine ve bu haktan ancak açıkça feragat edilebileceğine ilişkin hükümler bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin davalı tarafça haksız fesihle sona erdirildiği anlaşılmakla davacının kararlaştırılan ceza koşulunu 5 yıllık sözleşmenin yürürlükte kalacağı süre için talep edebileceği, dilerse her anlaşma yılı sonunda talep edebileceği, bu nedenle 6098 sayılı TBK’nun m.179/2 hükmüne uygun olarak tarafların sözleşme ile aksini kararlaştırması halinde herhangi bir ihtar ve çekince koymadan her bir yıllık alım taahhüdünün yerine getirilmemiş olması nedeniyle anlaşma süresinin sonunda belirlenen ifaya ekli ceza koşulunu davacının talep etmeye hak kazandığı (Benzer Yargıtay 19. HD 31.05.2018 tarih, 2017/1145 Esas 2018/3125 Karar sayılı kararı), her ne kadar bilirkişi raporunda bayilik sözleşmesinin ikinci yılı için eksik alınan 64 ton ile üçüncü yıl fesih tarihine kadar işleyecek süre için eksik alınan tutar olan 266 ton toplanmak suretiyle 64+266=330 ton ürün dikkate alınarak hesaplama yapılmış ise de davacının dosyaya sunduğu ürün alım taahhütnamesi çerçevesinde davalının satın almadığı fakat taahhüt ettiği ürünün ton başına 20 USD ifaya ekli ceza koşulu (sözleşme cezası) olarak davacıya ödemesi gerektiği, bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde davalının davacıdan dava dilekçesinde de belirtildiği üzerine 1.935 ton ürün alımı gerçekleştirdiği ancak taahhüt ettiği toplam ürün tutarının 5.325 ton olduğu, buna göre taahhüt edilip de alımı gerçekleştirilmeyen ürün tutarının 3.390 ton olduğu, davacının talep edebileceği ceza koşulu alacağının 3.390*20=67.800,00-USD olduğu ancak davacının talebinin 1.000,00-USD olduğu dikkate alındığında taleple bağlı kalınarak davacının 1.000,00-USD ceza koşulu alacağının davalıdan talep edebileceği kâr kaybı zararı niteliğinde olmak üzere tahsili istemi uygun görülerek sözleşmenin haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 1.000,00-USD maddi tazminatın (kâr kaybı zararı) sözleşmenin haksız fesih tarihi olan 13/10/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davacı yararına davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken harç 365,45-TL olup, peşin alınan 60,54-TL’nin mahsubu ile bakiye 304,91-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 94,04-TL, posta ve tebligat masrafı 177,20-TL, bilirkişi ücreti 2.100,00-TL olmak üzere toplam 2.371,24-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 2.180,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/12/2018

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza