Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1294 E. 2020/676 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1294 Esas
KARAR NO : 2020/676

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş’ nin davalı gibi yaklaşık 2.000 akaryakıt istasyonu ile bayilik ilişkisi içinde olan Türkiye’nin en büyük akaryakıt dağıtım ve madeni yağ şirketi olduğunu, davalı ile 18/09/2010 tarihinde bir bayilik sözleşmesi imzalandığını, bayilik sözleşmesinin bir uzantısı olarak bayiler ile faaliyette bulunacakları taşınmaz üzerinde Petrol Ofisi lehine intifa hakkı tesis edildiğini, davalı ile imzalanan protokol ile Eylül 2010’dan itibaren 5 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, Petrol Ofisi bayilerine sektörde güçlü bir şekilde var olabilmeleri için bayilik ilişkisinin başlarında, intifa süresiyle orantılı Peşin Satış Destek Primi adı altında peşin ödeme yaptığını, 28/04/2011 tarihli Protokol Değişiklik Belgesi ile davalı bayi 18/09/2010 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Petrol Ofisi bayisi olarak faaliyette bulunmayı bunun karşılığında Petrol Ofisi ise davalı bayiye 01/01/2011 – 18/09/2015 tarihleri arasındaki satışları desteklemek için 36.319,75-TL + KDV peşin satış destek primi ödemeyi kabul ettiğini, davalının 30/12/2011 tarihinde kesmiş olduğu … nolu peşin satış destek primi faturasına binaen 35.319,75-TL + 6.357,56-TL KDV olmak üzere toplam 41.677,31-TL ödeme Petrol Ofisi tarafından 02/01/2012 tarihinde davalının cari hesabına mahsup yöntemi ile ödediğini, davacı … mezkur Peşin Satış Destek Primi ödemesini bayilik sözleşmesinin devam etmesi gereken 5 yıla karşılık yaptığını, bayilik ilişkisi 19/11/2013 tarihinde sona erdiğini, Petrol Ofisi başta nakden ve defaten ödediği Peşin Satış Destek Primi’nin erken sona eren sözleşmenin fesih anı ile normalde sona ermesi gereken tarihi arasına tekabül eden bedelini kıstelyevm usulüne göre davalıdan 29/05/2015 tarihli fatura ile talep edildiğini, davalının söz konusu faturayı ödemediğini, bunun üzerine … 19. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatmak mecburiyetinde kaldığını, davalının takibe itiraz dilekçesi ile takibi durdurduğunu, izah olunan ve resen ele alınacak nedenlerle davalının … 19. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takibe yaptığı haksız itirazın iptalini, takibin devamını, likit alacağa yaptığı haksız itiraz sebebiyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Cevap: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde 30/12/2011 tarihinde kesmiş olduğu … nolu peşin satış destek primi faturasına binaen 35.319,75-TL + 6.357,56-TL KDV olmak üzere toplam 41.677,31-TL ödeme Petrol Ofisi tarafından 02/01/2012 tarihinde davalının cari hesabına mahsup yöntemi ile ödendiğini, söz konusu bahsedilen mahsup yöntemiyle ödeme karşılık olarak 30/12/2011 tarihli ve 402 yevmiye nolu 41.677,31-TL miktarlı mahsup fişi kesilerek karşılık olarak mahsup işlemi yapıldığını, davacıya bu miktarda borcunun bulunmadığını, davacı şirket bayilik sözleşmesinin beş yıldan önce 19/11/2013 tarihinde sona ermesi nedeni ile davalıdan 29/05/2015 tarihli fatura ile talep edildiğini, bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak fesih eden davacı şirket olduğunu, bu nedenle 29/05/2015 tarihli ve … no ile tarafına kesilen fatura davacı şirkete iade edildiğini, Petrol Ofisine ait reklam ve kanopi giydirmeleri gibi malzemeler davacı şirketin elemanlarınca sökülerek teslim alındığını, otomasyon sisteminin ise davalı tarafça satın alındığını, tüm açıklamalar doğrultusunda celep edilecek defter ve kayıtlarla birlikte yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını, açıklanan nedenlerle usul ve yasalara gerçeklere aykırı iş bu davanın reddini, kötü niyetle ve mükerrer tahsilat yapmak amacı ile açılmış bulunduğundan davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzer kötü niyet tazminatının davacıya yükletilmesini masraf ve giderleri ile ileride tutulacak avukatlık ücretinin de davacıya yüklenmesine karar verilmesini savunmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, 18/09/2010 tarihli Bayilik Sözleşmesi, 28/04/2011 tarihli Protokol Değişiklik Belgesi, 24/02/2012 tarihli Protokol Değişiklik Belgesi, takyidatlı tapu kayıtları ile intifa hakkının şerhine yönelik resmi senet, peşin satış destek primi faturası, … 41. Noterliğinin … tarih ve … Yevmiye numaralı Fesih İhtarnamesi celp edilmiş, incelenmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamı, … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ve uyuşmazlık konuları uyarınca fatura alacağına yönelik olarak SMMM bilirkişi … ile Sektör Uzmanı … vasıtasıyla inceleme yapılmıştır. Bilirkişi heyetinin dosyaya sunduğu 12/02/2018 tarihli kök raporunda özetle ve sonuç olarak: “..tüm dosya kapsamı ve tarafların sunmuş olduğu yasal ticari defterler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; davacının talep edebileceği Peşin Satış Destek Priminin, fesih tarihi ile normalde sona ermesi gereken tarih arasına tekabül eden kısmının KDV dahil 16.815,07-TL olabileceği, Davacının talep ettiği ve davaya konu ettiği … tarih, …nolu ‘İSTASYON NAKDİ YATIRIM BEDELİ’ içerikli ve 28/697,32-TL + 5.165,52-TL KDV olmak üzere toplam 33.862,84-TL tutarlı fatura bedelinin, yanlış hesaplandığı kanaatine varılmıştır.” şeklinde mütalaa verilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 24/02/2012 tarihli 2. Protokol Değişiklik Belgesini dikkate alınmadan rapor hazırlandığını bildirerek itirazda bulunmuş, itirazları haklı görülerek taraflar arasında düzenlenen 2. protokol hükümleri dikkate alınarak itirazları karşılar şekilde ek rapor alınması için dosya yeninden bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişi … ile Sektör Uzmanı … ‘ en oluşan bilirkişi heyetinin dosyaya sunduğu 04/02/2019 tarihli ek raporunda özetle ve sonuç olarak: “..tüm dosya kapsamı ve tarafların sunmuş olduğu yasal ticari defterler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; Davacının talep edebileceği Peşin Satış Desket Priminin fesih tarihi ile normalde sona ermesi gereken tarih arasına tekabül eden kısmının KDV dahil 20.527,00-TL olabileceği, 20.527,00-TL’ na 24/02/2012 tarihli protokol değişiklik belgesinin 11 cc maddesine göre; ödemenin yapıldığı 30/12/2011 tarihinden tahsil tarihine kadar TCMB avans faiz uygulanabileceği, Davacının takibe ve davaya konu ettiği … tarih, … nolu ‘İSTASYON NAKDİ YATIRIM BEDELİ’ içerikli ve 28.697,32-TL + 5.165,52-TL KDV olmak üzere toplam 33.862,84-TL tutarlı fatura bedelinin yanlış hesaplandığı kanaatine varılmıştır.” şeklinde rapor düzenlenmiştir. Bilirkişi ek rapor taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ek rapora karşı taraflarca itirazda bulunulmamıştır.
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan peşin satış destek priminden doğan alacağın tahsiline yönelik olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı …A.Ş. akaryakıt ve madeni yağ sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olup, davalı … Ltd. Şti. ise davacı şirketin bayisidir. Taraf şirketler arasında 18/09/2010 tarihli Bayilik Sözleşmesinin akdedildiği tartışmasızdır. Bayilik Sözleşmesi gereğince davalı şirketin istasyon olarak faaliyet gösterdiği taşınmaz üzerinde 2010 yılı Eylül ayından itibaren geçerli olmak üzere 5 (beş) yıl süre ile davacı şirket lehine intifa hakkı tesis edilmiş ve bahse konu intifa hakkı tapuya şerh verilmiş, karşılığında davacı şirket davalı bayisine sözleşme uyarınca Peşin Destek Primi altında ödeme yapmayı taahhüt etmiştir. Bayilik sözleşmesinde, 28/04/2011 tarihli 1. Protokol ve 24/02/2012 tarihli 2. Protokol ile ortak mutabakat sonucunda şerhin süresi ve peşin satış destek primi konusunda değişikliğe gidilmiş, bu kapsamda davalı bayi 18/09/2010 tarihinden itibaren 5 (beş) yıl süre ile Petrol Ofisinin bayisi olarak faaliyette bulunmayı taahhüt etmiş, karşılığında davacı şirket 01/01/2012 – 18/09/2015 tarihleri arasındaki dönem için Peşin Destek Satış Primini ödemeyi borçlanmıştır. Davalı bayi tarafından 30/12/2011 tarihinde peşin destek satış primi altında 35.319,75 + 6.357,56 TL KDV olmak üzere toplam 41.677,31 TL davalı bayi tarafından kesilen fatura karşılığında 02/01/2012 tarihinde davalının cari hesabından yapılan mahsup yöntemi ile davalı bayiye ödenmiştir. Ne var ki, bayilik sözleşmesi kararlaştırılan şekilde 5 (beş) yıl sürmemiş, … 41. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı Fesih İhtarnamesi ile 19/11/2013 tarihinde sözleşmenin feshi ile sona ermiştir. Buraya değin anlatılan hususlar taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlığın temeli; davacı şirket, sözleşmenin fesih tarihi (19/11/2013) ile normalde son bulması gereken tarih (18/09/2015) arasındaki bedelin kıstelyevm usulüne göre iadesini talep ederken; davalı bayi sözleşmenin haksız ve tek taraflı olarak fesih edildiğini, davacı şirket tarafından dava öncesinde aynı alacakla ilgili kesilen faturayı kabul etmeyerek iade ettiklerini, bu sebeple davacı şirkete borçlu olmadıklarını savunmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, … 41. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı Fesih İhtarnamesinde; davacı şirket, davalı bayinin münakit sözleşme uyarınca ticari koşullarda anlaşma sağlanamaması ve sağlık, emniyet ve çevre güvenliği (SEÇG) koşullarına uyulmaması dolayısıyla sözleşmeyi feshettiğini bildirmiştir. Öte yandan, taraflar arasında ortak mutabakatla imzalanan 24/02/2012 tarihli Protokolde 11/cc maddesi ile “İş bu protokolün ve/veya buna bağlı olarak akdedilecek bayilik sözleşmesinin her ne suretle olursa olsun feshi halinde Bayi, işbu protokol gereğince PO tarafından yapılmış bulunan harcamalarla kendisine yapılmış olan ödemelerin kullanılmayan sözleşme süresine karşılık gelen kıstelyevm usulü hesaplanacak tutarını, PO’dan tahsil ettiği tarihten itibaren TCMB avans faizi ve faizin KDV’si ile birlikte iade etmeyi kabul beyan ve taahhüt eder” denilmiştir. Anılan protokol maddesi taraflar için bağlayıcı olduğuna göre, davalı bayinin sözleşmenin feshinden sonraki döneme ilişkin davacı şirketten peşin aldığı prim alacağını iade etmesi gerektiği konusunda duraksama yoktur. Kıstelyevm (gün sayısınca) usulüne göre hesaplama yapılması ve iadesi gereken prim alacağının tutarının tespit edilmesi amacıyla bilirkişi heyetinden kök ve ek raporlar alınmıştır. Kök rapora karşı yapılan itirazlar sonucunda ve itirazları karşılar şekilde alınan 04/02/2019 tarihli ek raporda KDV dahil iadesi gereken tutarın 20.527,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi ek raporu, taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak taraflar ek rapora karşı itirazda bulunmamıştır. Hatta, davacı vekili 15/02/2019 tarihli beyan dilekçesi ile ek rapora itiraz etmediklerini, ek rapor doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Açıklanan nedenlerle, 04/02/2019 tarihli ek rapor tarafların ve mahkemenin denetimine açık olduğundan ayrıca taraflarca süresi içinde itiraz edilmeyerek rapor açısından artık usuli kazanılmış hak doğduğundan hükme esas alınmış, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalının … 19. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 20.527,00 TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağın takip tarihinden itibaren reeskont ticari avans faizi (yıllık %10,50 ve değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden alınması gereken 1.402,20 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 473,93 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 928,27 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 473,93 TL peşin harç, 861,60 TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.597,20 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 835,52 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/12/2020

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)