Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1277 Esas
KARAR NO : 2023/849
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 01.10.2014 günü davalı …’ın yönetimindeki … plakalı kamyoneti ile, … plakalı servis aracından inip karşıdan karşıya geçmek için yola giren 7 yaşındaki davacı yaya …’e çarparak yaralanmasına neden olduğu, tedavilerinin halen devam ettiği, sürücüler hakkında ceza yargılamasının devam ettiği, kusurlu olduğunun kaza tutanağı ve bilirkişi raporu ile tespit edildiği, … plakalı acın … Sigorta A.Ş., … plakalı aracın ise … Sigorta A.Ş.’ne ZMS poliçesi ile sigortalı olduğu, müvekkilinin kaza tarihinde 7 yaşında ve ilkokul 1. sınıf öğrencisi olduğu, vücut bütünlüğünün bozulduğu, okula devam edemediği, aynı sınıfı tekrar okumak zorunda kaldığı, psikolojisinin ve aile düzeninin bozulduğu, hayata bir yıl geç katılacağı diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın işleten ve sürücüler yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme tüm davalılardan tazminine, davacı … için 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesine, kazaya neden olan araçların kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 06/12/2020 tarihli talep açıklama dilekçesinde özetle; toplam 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; 50 TL tedavi gideri, 50 TL ulaşım masrafı, 50 TL bakıcılık gideri, 50 TL geçici işgöremezlik tazminatı ve 800 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı şeklinde açıklamış ve somutlaştırmıştır.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddi gerektiği, başvuru şartının yerine getirilmediği, davacı tarafından kaza raporu ve sağlık kurulu raporu ibraz edilmediği ve kusuru durumu ve tazminat miktarının belirlenerek ödeme yapılamadığı, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, teminat limitinin 268.000,00 TL olduğu, azami limit ve kusur oranında sorumlu tutulabileceği, kusur oranının tespit edilmesi bakımından Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması, maluliyetin kaza ile ilgisinin ve oranının belirlenmesi, gerçek zararın incelenmesi, bilinen ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiği, tedavi giderlerinden SGK’nun sorumlu olduğu, belgelenmeyen tedavi masraflarının ispat edilemediği, haksız bakıcı gideri talebinin reddi, mükerrer ödemenin ve sebepsiz zenginleşmenin önlenebilmesi için SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme veya gelir bağlama işlemi yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiği, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığı, davacı tarafından eksik evrak ile başvuruda bulunulduğundan temerrüde düşülmediği, dava açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama masrafları ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağı diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete trafik poliçesi ile sigortalı olduğu, sorumluluğun 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, araç sürücüsünün kusuru ve zarar nispetinde olduğu, kusur durumunun tespiti, kusur ve zararın kanıtlanması gerektiği, yönetmeliğe göre kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın stabil ve kalıcı olması, ayrıca sağlık kurulu raporlarının yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerektiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının maddi tazminat taleplerinin açıklattırılması ve ayrıştırılması gerektiği, müvekkillerinin trafik kazasının meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığı, yolun sağ tarafında bulunan durağa yanaşarak indirdiği, indiğinde davacının yanında ablasının da bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ceza dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunun hükme esas nitelikte olmadığı, yeniden kusur incelemesi yapılması gerektiği, diğer araç sürücüsünün ehliyetinin bulunmadığı, ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği, maluliyet oranının belirlenmesi için ATK’ndan rapor alınması gerektiği, bakıcı gideri talebinin haksız olduğu, ayrıca ispatlanması gerektiği, manevi tazminat taleplerinin sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğu, tarafların maddi ve sosyal durumlarına göre belirlenmesi gerektiği diğer hususlarla birlikte belirtilerek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Kaza tespit tutanağı, ZMMS poliçeleri, hasar dosyaları, davacı …’ün trafik kazası nedeniyle görmüş olduğu tıbbi tedaviye yönelik tüm hastane kayıtları, belgeye bağlanması mümkün olmayan tedavi giderleri kapsamında yapılan masraflara ilişkin fatura suretleri, davacıya trafik kazası nedeniyle rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığını belirtir SGK yazı cevabı, davacının ve davalının sosyal ve ekonomik durum araştırma yazıları, … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı ceza dava dosyası, maluliyet ve kusur raporları celp edilmiş incelenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan 13/12/2021 tarihli adli tıp raporu ile özetle ve sonuç olarak; “… oğlu, 11.05.2007 doğumlu …’ün 01.10.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle; 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği …hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak, E cetveline göre %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin (kaynama gecikmesi mevcut olduğundan dolayı) 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği, sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığı, iyileşme süresi içinde 3 (üç) ay başka birinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Dosya, trafik kazası hakkında kusur raporu alınması için İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi ve Yüksek Makine Mühendisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 13/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… … plaka numaralı kamyonet sürücüsü davalı …’ın %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, 7 Yaşındaki kazazede çocuk yaya …’ün bilinçsiz ve kontrolsüz davranışının %15 (yüzde onbeş) oranında etkili olduğu, … plaka numaralı okul taşıtı sürücüsü davalı …’in %25 (yüzde yirmibeş) oranında kusurlu olduğu, … plaka numaralı okul taşıtı sürücüsü maliki-işleteni-istihdam edeni davalı … Ticaret Limited Şirketi’nin %35 (yüzde otuzbeş) oranında kusurlu olduğu, olayda başka kişi, kurum, kuruluşlara atfı kabil kusur bulunmadığı sonuç, görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, sürekli ve geçici iş göremezlik, tedavi gideri ile bakıcı giderlerinin hesaplanması ayrıca itirazların değerlendirilmesi amacıyla ek rapor alınmak üzere Aktüerya Uzmanı … ve Uzman …’ten oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 25/08/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “… İyileşme süresi boyunca 300,00 TL (1 adet kısa yürüme ortezi) ve toplam 5.000,00 TL belgesiz (Koltuk değneği, pansuman ve yol gideri) harcama yapmış olabileceği ve bu giderlerin 5.300,00 TL x %85 = 4.505,00 TL’nı talep edebileceği, davacının bakıcı gideri maddi zararının 2.891,70 TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 14.093,70 TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının 112.884,73 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketleri yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden 01.10.2014 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, Yargıtay 17 HD’ nin yukarıda anılan 17.2.2017 T. , 2014/17502 E., 2017/1121 K. sayılı kararı dikkate alınarak ve davacının sınıf tekrarı yaptığına dair belge olmadığından davacı yönünden geçici iş göremezlik maddi zarar hesabına yer olmadığı kanaatine varılmakla maddi zararın hesaplandığı …” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, güncel ve hüküm tarihine en yakın asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması için ek rapor alınmak üzere Aktüerya Uzmanı … ve Uzman …’ten oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 29/09/2023 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda özetle ve sonuç olarak; “… Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından ödemeleri ilgili Sağlık Hizmet Sunucularına yapıldığı, iyileşme süresi boyunca 300,00 TL (1 adet kısa yürüme
ortezi) ve toplam 5.000,00 TL belgesiz (Koltuk değneği, pansuman ve yol gideri) harcama yapmış olabileceği ve bu giderlerin (5.300,00 –TL x %85 = 4.505,00 TL’sini talep edebileceği, davacının bakıcı gideri maddi zararının 2.891,70 TL olduğu, davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 465,09 TL olduğu, davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının 228.117,05 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketleri yönünden dava tarihi, diğer davalılar
yönünden 01.10.2014 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu, sürekli iş göremezlik maddi zarar tutarı arasındaki önceki ek rapor ile farklılığın asgari ücretin artışından kaynaklandığı…” şeklindedir.
Davacılar vekili 23/12/2022 tarihli bedel artırım dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları ve ek dava açmak hakları saklı kalmak kaydı ile toplam 134.375,13 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketleri yönünden sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere, temerrüt tarihi olan 04.07.2016 dan itibaren işleyecek avans faizi) müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 04/10/2023 tarihli ıslah dilekçesinde, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, toplam 235.978,84 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketleri yönünden sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere, temerrüt tarihi olan 04.07.2016’dan itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte) müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesi uyarınca zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği, eldeki davanın açıldığı 28/12/2016 tarihi itibariyle anılan yasa hükmü uyarınca trafik kazasından doğan tazminat talepleri hakkında sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmasının dava şartı olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde geçerli bir trafik sigorta poliçesi bulunduğundan davacı tarafından dava açılmadan önce … Sigorta A.Ş.’ye yazılı olarak başvuru yapıldığı (ayrıca … plakalı araç için davalı … Sigorta A.Ş.’ ye dahi yazılı başvuru yapılmıştır), ancak davalının sağlık kurulu raporunun eksik olduğu gerekçesiyle başvuruyu sürüncemede bıraktığı ve herhangi bir tazminat ödemesinde bulunmadığı, bu halde davacının dava öncesinde sigorta şirketine yazılı başvuru şartını yerine getirdiğinden davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin dava şartı yokluğuna ilişkin itirazları kabul edilmemiş, usuli bir eksiklik bulunmadığından davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
… ili … ilçesinde 01/10/2014 tarihinde saat 16:15 sıralarında, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olduğu, … plaka sayılı aracın davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunduğu sırada, sigortalı aracın … istikametine doğru seyir halinde iken … köyü mevkisine geldiğinde, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olduğu, davalı … Ltd. Şti.’ ye ait, davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı okul minibüsünden inerek yolun karşısına geçmeye çalışan yaya …’e aracının ön kısımları ile çarpması suretiyle trafik kazasının meydana geldiği, bahse konu trafik kazası nedeniyle davacı …’ün yaralandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının yaralanmayla sonuçlanması nedeniyle soruşturma ve kovuşturma da yürütülmüş, … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı ceza dava dosyasında davalı / sanık … ile davalı / sanık … hakkında TCK’ nın 89/1. maddesinde düzenlenen taksirle bir kişinin yaralanamsına neden olmak suçundan kamu davası açıldığı, Ceza Mahkemesince trafik kazasına yönelik tüm delillerin toplandığı, hatta olay mahallinde iki kez keşif icra ediliği, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alındığı, buna göre suça konu trafik kazasında her iki davalı / sanık araç sürücüsünün ayrı ayrı tali kusurlu olması (ayrıca Adli Tıp Kurumu kusur raporunda… Ltd. Şti. ile davacı yaya …’ün de tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir) sebebiyle davalı / sanık …’in ve davalı / sanık …’ın TCK 89/1, 89/2-b, 89/2-e, 62/1. maddeleri uyarınca neticeten 375 gün karşılığı 7.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına davalı / sanık … hakkında yasal şartları bulunduğundan CMK 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İşbu karar, diğer davalı / sanık … tarafından istinaf edilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 2020/216 E. 2020/1912 K. sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine karar vererek kararın istinaf incelemesinden geçerek kesinleştiği belirlenmiştir.
Bilindiği üzere, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hâkimi için bağlayıcı değildir (TBK 74). Ancak, Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararı bağlayıcı nitelikte olduğu gibi, Hukuk Mahkemesi hakimi her halde Ceza Mahkemesince belirlenen maddi olgu / vakıalarla bağlıdır. Dolayısıyla, Hukuk Mahkemesi Hakimi, ceza mahkemesinin mahkumiyet kararı ve maddi olgularla bağlı olduğundan belirtilen bu hususları nazara almak zorundadır. Nitekim, Mahkememizce, ceza yargılamasındaki maddi olgularla, hasılı trafik kazası ve kazanın oluş şekline yönelik bağlı kalınarak kusur tayini yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü davalı …’ın okul minibüsünden inerek yolun karşısına geçmek üzere kaplamaya giren davacı yayayı yeterince dikkate almayarak güvenli mesafe bırakmadan yaklaşması ve duramayarak çarpması sebebiyle kusurlu olduğu, davacı yaya …’ün yolun karşısına geçmek için kaplamada beklediği sırada trafik akışını kontrol etmeden kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde yolun karşısına geçmeye çalıştığı için kusurlu olduğu, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü davalı …’in 7 yaşındaki ve ilk okul öğrencisi davacı yayayı yolun karşısına güvenli şekilde geçirmesi gerekirken bu hususta dikkat ve özen göstermediği için kusurlu olduğu, ayrıca … plaka sayılı aracın işleteni olan davalı … Ltd. Şti.’nin okul servisinde küçük yaştaki çocukların güvenli şekilde yolculuk yapması, araçlara inmesi ve binmesi ile yolun karşısına geçmesinde araçlarda hostes bulundurmaması ve okul servisi araç sürücüsünün belgesinin olmaması sebebiyle okul servisi taşımasında iş disiplini ve organizasyon almaması sebebiyle ayrı ayrı kusurlu oldukları kabul edilmiştir.
Tarafların trafik kazasında kusur oranlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur konusunda uzman İ.T.Ü. Makine Fakültesinde öğretim üyesi ve Yüksek Makine Mühendisi bilirkişi …’e tevdi edilmiştir. 13/01/2020 tarihli kusur raporunda belirtildiği da üzere, davalı sürücü …’ın aracının hızını teknik özelliğine, yol ve görüş durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak, sağ ilerisinde okul servisinden yolcu indiren araçtan her an değişik yaşlarda çocukların yola çıkabileceği tehlikesini ön görmeden ve yavaşlamadan ilerlemek, zamanında etkili fren ve direksiyon manevra tedbirlerine başvurmamak sebebiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/d, 52/b, maddelerini ihlal ettiğinden %25 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ün yolun karşısına geçmek için kaplamada beklediği sırada trafik akışını kontrol etmeden kendi can güvenliğini tehlikeye atacak şekilde yolun karşısına geçmeye çalıştığından 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 68/a,b maddelerini ihlal ettiğinden %15 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’in davacıyı her zaman indirdiği durak yerine 55 metre uzaklıkta indirerek 17 metre kaplama genişliğine sahip olan yolda 7 yaşındaki davacıyı yürüyerek yolun karşısına geçirme noktasında tehlikeye atması, araçta hostes olmadığı halde küçüğü yolun karşısına güvenli şekilde geçirmek yükümlülüğünü yerine getirmemesi, bu hususta küçüğün yine küçük olan 13 yaşındaki ablasına güvenerek gerekli tedbir ve önlemleri almaması sebebiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/d, 145/e maddelerini ihlal ettiğinden %25 oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı aracın işleteni olan davalı … Ltd. Şti.’nin okul servisinde küçük yaştaki çocukların güvenli şekilde yolculuk yapması, araçlara inmesi ve binmesi ile yolun karşısına geçmesinde araçlarda hostes bulundurmamak ile okul servisi araç sürücüsünün geçerli belgesinin olmaması sebebiyle okul servisi taşımasında iş disiplini ve organizasyon için gereken önlem ve tedbirleri almaması sebebiyle %35 oranında kusurlu olduğu takdir ve tayin edilmiştir.
Uzman bilirkişinin 13/01/2020 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, davalı araç sürücülerinin, davacı yayanın ve davalı işletenin (okul servisi) ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna / oranlara gerekçeli ve denetime açık olduğundan, raporun içeriği de denetlenerek itibar edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuş ise de; soyut olarak kusur raporunu kabul etmediklerini bildirmekle yetinmiş, somut bir itiraz dahi ileri sürememiştir.
Esasen tarafların kusur raporuna karşı gerekçeli ve somut bir itirazları yoktur.
MADDİ TAZMİNAT
Davacı … trafik kazasında yaralanması sebebiyle maddi tazminat olarak toplam 1.000,00 TL maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Ancak dava dilekçesinde cismani zarar kalemleri ayrıştırılmadığı için bu noktadaki belirsizliğin giderilmesine yönelik mahkememizce imkan tanınmış, davacılar vekili 06/12/2020 tarihli talep açıklama dilekçesinde maddi tazminat kapsamında geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri, tedavi gideri (SGK tarafından karşılanmayan) ve ulaşım masrafı tazminatı isteminde bulunmuştur. Bu suretle, maddi tazminata ilişkin talep sonucu açıklanmış ve somutlaştırılmıştır.
Yargıtay uygulamasında kabul olunduğu üzere, haksız fiil sonucu sürekli iş göremezlik kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Hemen belirtmek gerekir ki, davacı …’ün maluliyetin tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulunun 23/07/2018 tarihli raporu ile İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Üst Kurulunun 18/07/2019 tarihli raporları alınmış ise de; işbu raporlar kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenmiş olup hükme esas alınmaları mümkün değildir. Zira, dava konusu trafik kazası 01/10/2014 tarihinde meydana gelmiş olup, davacının maluliyetinin Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği uyarınca tespiti zorundur. Bu nedenle, az yukarıda bahsi geçen raporlara itibar edilmemiş, hükme esas alınmamıştır. (İşbu maluliyet raporları uyarınca hazırlanan 03/05/2021 tarihli aktüer bilirkişi heyeti raporu da aynı gerekçelerle hükme esas alınmamıştır ).
Davacı …’ün yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından eksik olduğu belirtilen tıbbi kayıtlar davacının muayenesi yaptırılarak ve Eğitim Araştırma Hastanesine sevki sağlanarak ikmal ettirilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 13/12/2021 tarihli raporunda davacı …’ün trafik kazasında yaralanması nedeniyle %3,3 oranında maluliyetinin oluştuğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren on sekiz ay (18) aya kadar uzayabileceği ve iyileşme süresinde üç (3) ay geçici bakıcıya ihtiyacının olduğu, ancak sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığını tespit edilmiştir. Bahse konu Adli Tıp Kurumu raporu, kaza tarihi (01/10/2014) itibariyle yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre tanzim edildiğinden mevzuata uygun ve denetime açık olup, rapordaki maluliyet oranı, iyileşme süresi, geçici bakıcı gideri zararının miktarı ile sürekli bakıcı gideri zararı bulunmadığına ilişkin bilimsel tespitler hükümde esas alınmıştır.
Davacılar vekili maluliyet oranlarının düşük olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ise yüksek belirlendiğini söyleyerek itirazda bulunmuş ise de; mevcut itirazların kişisel zan ve tahmine dayalı olduğu, itirazları herhangi bir tıbbi gerekçeye ya da kayda dayanmadığı, bu halde herhangi bir delile dahi dayanmayan tümüyle soyut nitelikte itirazlar yerinde görülmemiş, tekrar vurgulamak gerekir ise 13/12/2021 tarihli ATK maluliyet raporu kaza tarihi (01/10/2014) itibariyle yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre tanzim edildiğinden mevzuata uygun ve denetime açık olup, rapordaki maluliyet oranı, iyileşme süresi, geçici bakıcı gideri zararının miktarı ile sürekli bakıcı gideri zararı bulunmadığına ilişkin bilimsel tespitler hükümde esas alınmıştır.
Kusur durumunun tespit edilmesi ve kesin olarak maluliyetin tayininden sonra dosya, maddi tazminat hesabı yapılması için uzman aktüerya ve doktor bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Aktüer ve doktor bilirkişi heyeti tarafından sunulan 03/05/2021 tarihli kök raporda, maddi tazminat hesabı yukarıda değinildiği üzere kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğe göre belirlenen maluliyet oranları üzerinden hesaplandığından işbu rapora itibar edilmemiştir.
13/12/2021 tarihli ATK raporunda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca maluliyet tayin edildiğinden, hükme esas alınan işbu maluliyet raporu uyarınca maddi tazminatın yeniden hesaplanması yoluna gidilmiş, bilirkişi heyeti tarafından 25/08/2022 tarihli ek rapor dosyaya sunulmuştur. Esasen, 25/08/2022 tarihli ek rapor gerekçeli ve denetime elverişli olup hükme esas teşkil edecek niteliktedir. Ancak, tarafların bilirkişi heyeti ek raporuna karşı itirazda bulunmaları, ek raporun tebliğ süreci, davalı …’a adres yetersizliği sebebiyle ek raporun tebliğinde gecikmeler yaşandığından tahkikatın tamamlanması süreci uzamış, bu zaman diliminde de asgari ücret miktarında yasal değişiklik olmuş ve artış yaşanmıştır.
Davacı vekili bilirkişi heyetinin 25/08/2022 tarihli ek raporu doğrultusunda 23/12/2022 tarihli ıslah dilekçesini dosyaya sunmuş, harcını yatırmıştır. Ancak, ıslah dilekçesi sunulmakla birlikte öncelikle asgari ücret miktarı değiştiğinden yeni asgari ücrete ilişkin yeniden hesaplama yapılması ve ek rapor alınmasını talep etmiştir. Yeni asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmaması ve ek rapor alınmasına ilişkin talebin reddi halinde ise ıslahın nazara alınmasını ifade etmiştir.
Bilindiği üzere, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat davalarında; maddi tazminatın hesabı gelir noktasında asgari ücret üzerinden yapılıyor ise ; bu halde hüküm tarihine en yakın ve güncel asgari ücret tutarı üzerinden hesaplama yapılması zorunludur. Zira, asgari ücret yerleşik içtihatlar doğrultusunda kamu düzenine ilişkin olduğundan resen nazara alınması gerektiği gibi, Hakimin gerçek zararın karşılanması ilkesi kapsamında bilinen dönem için hüküm tarihine en yakın verileri / asgari ücreti esas alması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, 25/08/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporu da hükme esas alınmamış, hüküm tarihine en yakın güncel asgari ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılması için ikinci kez ek rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Nihayetinde, aktüer bilirkişi tarafından sunulan 29/09/2023 tarihli ikinci ek raporda, TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant formülünün esas alındığı, ayrıca 01/10/2014 kaza itibariyle yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uyarınca belirlenen maluliyet oranları uyarınca düzenlenen işbu ikinci ek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır. (Mahkememizce yalnızca geçici iş göremezlik zararı yönünden rapordan farklı kanaate varılmıştır) . Aktüer bilirkişinin 29/09/2023 tarihli ikinci ek raporda neticeten; geçici iş göremezlik 465,09 TL, sürekli iş göremezlik 228.117,05 TL, tedavi gideri ve ulaşım masrafı 4.505,00 TL, geçici bakıcı gideri 2.891,70 TL olmak üzere toplam 235.978,84 TL maddi tazminat hesap edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili bilirkişi ikinci ek raporuna karşı PMF 1931 tarihli yaşam tablosunun ve 1,8 teknik faiz hesabı yapılarak maddi tazminatın belirlenmesi gerektiği yönünde itirazda bulunmuş ise de; 1,8 teknik faiz hesabına yönelik hesaplama yönteminin Anayasa Mahkemesinin genel şartlar hakkında verdiği iptal kararı neticesinde somut olaya uygulanmasının artık mümkün olmadığı, zira 1,8 teknik faiz hesaplama yönteminin Genel Şartlara ekli cetvellerle getirildiği, genel şartların iptaliyle birlikte artık 1,8 teknik faiz hesabına göre maddi tazminatın belirlenmesinin mümkün olmadığı, bilindiği üzere Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının derdest dava dosyaları hakkında uygulanmasının zorunlu olduğu, aynı yönde olmak üzere Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında bu hususun vurguladığı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ve İstanbul BAM 8. 9. ve 40. Hukuk Dairelerinin güncel içtihat ve uygulamalarında anılan gerekçeyi destekler mahiyette tazminat hesabında TRH 2010 yaşam tablosu ve prograssivve rant (devre başı rant) formülünün uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. (Bkz. Yargıtay 4. H.D. 2021/3033 E., 2021/1560 K; İstanbul BAM 9. H.D. 2022/591 E., 2022/1026 K.).
Aktüer bilirkişinin 29/09/2023 tarihli ikinci ek raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerinin ve maluliyet oranının esas alınması, hüküm tarihine en yakın güncel asgari ücret verilerinin de hesaplamada isabetli ve doğru olarak yer verilmesi, özellikle hesaplamada güncel içtihatların ve Yargıtay uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle ek raporun içeriği de denetlenerek (geçici iş göremezlik zararı hariç olmak üzere) hükme esas alınmıştır.
Davacılar vekili hüküm tarihine en yakın ve güncel asgari ücret tutarları üzerinden yapılan hesaplama ve alınan bilirkişi ikinci ek raporundan sonra 04/10/2023 tarihli ıslah dilekçesini dosyaya sunmuş, maddi tazminat taleplerini toplam 235.978,84 TL şeklinde belirlemiş, ayrıca artırılan tutar üzerinden bakiye ıslah harcını yatırmıştır.
Islah dilekçesi tüm taraflara tebliğ edilmiştir.
Yalnızca davalı … Sigorta A.Ş. vekili ıslah dilekçesine karşı itirazda bulunmuş, davacıların daha önce ıslah talebinde bulunduklarından işbu ikinci ıslah dilekçesinin dikkate alınmamasını, keza bir davada iki kez ıslah yoluna gidilemeyeceğini bildirerek itiraz etmişlerdir.
Davacılar tarafından eldeki dava, 6100 sayılı HMK 107.maddesi hükmü uyarınca belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Nitekim, dava dilekçesinin konu ve netice-i talep kısmında davanın, belirsiz alacak davası olduğu ayrıca ve açıkça vurgulanmıştır. Şu halde, dosyada iki ayrı ıslah bulunmamaktadır. Zira, davacılar vekili tarafından sunulan 23/12/2022 tarihli ilk dilekçenin “talep artırım / bedel artırım” dilekçesi olarak kabulü zorunludur. Bu bağlamada, 04/10/2023 tarihli ikinci dilekçesi ise ıslah dilekçesidir. Dava dilekçesinde açıkça eldeki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığının ifade edildiği, dolayısıyla bu halde alacak belirli hale gelikten sonra sunulan ilk dilekçenin “bedel artırım” dilekçesi olduğu (Ayrıntılı bilgi için bakınız. Yargıtay 17. H.D. 2017/1017 E.,2019/9303 K.), bedel artırım dilekçesi sunulduktan sonra ikinci kez talep artırımı yapılan dilekçenin ise artık ıslah dilekçesi olduğu kabul edilerek ve ıslah dilekçesindeki talepler nazara alınarak hüküm verilmesi zorunludur. Mahkememizce, yukarıda değinilen emsal içtihat uyarınca ıslah dilekçesindeki talepler dikkate alınarak hüküm oluşturulmuştur. Dolayısıyla davalı vekilinin iki kez ıslah yapıldığı itirazı yerinde olmadığı gibi, belirsiz alacak davasında davanın açılması ile birlikte alacağın tamamı yönünden zaman aşımı kesildiğinden, artırılan talep yönünden de alacağın zaman aşımına uğramadığı, hasılı zaman aşımı savunması da yerinde görülmemiştir.
Gelinen aşamada; davacının maddi tazminat istemi kapsamında talep ettiği zarar kalemlerine ilişkin ayrı ayrı açıklama ve değerlendirme yapılması zorunludur.
Davacı … trafik kazasında yaralanması sebebiyle maddi tazminat olarak geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri, tedavi gideri ve ulaşım masrafı tazminatı isteminde bulunmuştur.
a-Geçici İş Göremezlik Tazminatı:
Davacının trafik kazası sebebiyle geçici iş göremezlik zararı 465,09 TL olarak hesaplanmıştır. Mahkememizce yalnızca geçici iş göremezlik zararı bakımından ek rapordan ayrılınmış ve farklı kanaate varılmıştır. Şöyle ki, davacı …, kaza tarihinde henüz 7 yaşında ve ilk okul öğrencisi olup kazanç getirici bir işte çalışması söz konusu olmadığından geçici iş göremezlik zararı bulunmamaktadır. (Bkz. Yargıtay 17. HD. 2016/11728E. 2019/5019K.; Yargıtay 17. HD. 2015/18756E. 2017/11392K). Bu nedenle, rapordan farklı olarak davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
b-Sürekli İş Göremezlik Tazminatı:
Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı neticeten 228.117,05 TL olarak hesaplanmıştır. Aktüer ikinci ek raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerinin ve maluliyet oranının esas alınması, hüküm tarihine en yakın güncel asgari ücret verilerinin de hesaplamada isabetli ve doğru olarak yer verilmesi, özellikle hesaplamada güncel içtihatların ve Yargıtay uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle ek raporun içeriği de denetlenerek hükme esas alınmış, (Yargıtay 4. H.D. 2021/3033 E., 2021/1560 K; İstanbul BAM 9. H.D. 2022/591 E., 2022/1026 K.) davacının sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir
c-Bakıcı Gideri Tazminatı:
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 13/12/2021 tarihli raporunda davacı …’ün trafik kazasında yaralanması nedeniyle iyileşme süresinde üç (3) ay geçici bakıcıya ihtiyacının olduğu, ancak sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığını tespit etmiştir. Bu kapsamda aktüer bilirkişi tarafından geçici bakıcı gideri 2.891,70 TL olarak hesap edildiğinden bu tutarın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacının ATK raporu ile sürekli bakıma muhtaç durumda olmadığını tespit edildiğinden sürekli bakıcı gideri zararı bulunmadığına ilişkin bilimsel tespite iştirak edilmiş, mahkememizce davacının sürekli bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
d-Yol Ücreti (Masrafı) ile Tedavi Gideri Tazminatı:
Davacının bu iki zarar kalemi, doktor bilirkişi tarafından ayrım yapılmaksızın birlikte hesap edilmiş, hükme esas alınan raporda yine bu iki zarar kalemi birlikte hesaplanarak davacının toplam 4.505,00 TL ulaşım masrafı ve tedavi gideri (SGK tarafından karşılanmayan) tazminatı hesaplanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, davacı vekili maddi tazminat talebini somutlaştırdığı 06/12/2020 tarihli dilekçesinde bu iki zarar için ayrı ayrı talebini açıklamıştır. Bu nedenle, esasen sonuç değişmese de mahkememizce tüm zarar kalemleri yönünden talebe uygun (taleple bağlılık ilkesi) şekilde ayrı ayrı hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
Davacının ulaşım masrafı, trafik kazasındaki yaralanması gözetilerek doktor bilirkişi tarafından tedavisi kapsamında 3.000,00 TL olacağı hesaplanmış, bu tutardan davacının kusuru (%15) tenzil edildiğinde neticeten 2.550,00 TL ulaşım masrafı olduğu belirlenmiş, mahkememizce bu tutarın kabulüne karar verilmiştir. Tedavi gideri bakımından ise, davacının yaralanmasına ilişkin olarak kısa yürüme ortezi 300,00 TL, koltuk değneği 800,00 TL ve pansuman gideri 1.200,00 TL olmak üzere toplam 2.300,00 TL olacağı hesaplanmış, bu tutardan davacının kusuru (%15) tenzil edildiğinde (255,00 TL kısa yürüme ortezi, 680,00 TL koltuk değneği, 1.020,00 TL pansuman gideri) neticeten 1.955,00 TL SGK tarafından karşılanmayan / belgesiz tedavi gideri olduğu belirlenmiş, mahkememizce bu tutarın kabulüne karar verilmiştir.
Raporda bu iki zarar kalemi birlikte hesap edilerek toplam 4.505,00 TL olarak hesap edilmiş ise de; mahkememizce iki zarar kalemi için taleple bağlılık ilkesi uyarınca ayrı ayrı ( 2.550,00 TL ulaşım masrafı + 1.955,00 TL tedavi gideri) hüküm oluşturulmuştur.
Bilindiği üzere, SGK tarafından karşılanmayan belgesiz tedavi giderlerinden özellikle ZMMS sigortacılarının da sorumlu olduğu noktasında duraksama yoktur.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde davalı sigorta şirketleri bakımından yazılı başvuru uyarınca 04/07/2016 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi istemiş ise de, 2918 s. KTK 99. maddesi uyarınca davalı sigorta şirketleri için başvurunun tebliğ alındığı tarihten itibaren 8 iş günü içerisinde sigorta tazminatının ödenmesi gerekiği, ancak bu temerrüt şartı için davalı sigorta şirketlerinin tazminat hesabında tüm belge ve kayıtların davacı tarafından kendisine eksiksiz sunulması, hasılı tazminat miktarını hesaplayabilecek durumda olması gerekmekte olup, somut olayda davacı tarafından yazılı başvuru yapılırken sağlık kurulu maluliyet raporları davalı sigorta şirketlerine verilmediğinden anılan yasa hükmü uyarınca temerrüt koşulları yazılı başvuru ile değil , aksine genel kural uyarınca eldeki davanın açılması yani dava tarihi itibariyle gerçekleşmiştir. Bu nedenle, davalı sigorta şirketleri için 28/12/2016 dava tarihinden itibaren, diğer davalılar (sürücüler ve işleten) yönünden haksız fiil tarihi itibariyle temerrüt gerçekleşeceğinden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir. Trafik kazasına karışan araçların, ruhsat kayıtlarında ticari araç olmaları sebebiyle davacının ıslah dilekçesindeki talebi uyarınca faiz türü olarak avans faizine hükmedilmiştir.
Yapılan açıklamalar karşısında;
“MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN:
Davanın 23/12/2022 tarihli bedel artırım ile 04/10/2023 tarihli ıslah dilekçeleri doğrultusunda KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; a-Davacı … için 255,00 TL kısa yürüme ortezi, 680,00 TL koltuk değneği ve 1.020,00 TL pansuman gideri olmak üzere toplam 1.955,00 TL tedavi gideri (SGK tarafından karşılanmayan ve belgeye bağlanması mümkün olmayan) tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren, davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, b-Davacı … için 2.550,00 TL ulaşım (yol) gideri tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren, davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, c-Davacı … için 228.117,05 TL Sürekli İş Göremezlik tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren, davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, d-Davacı … için 2.891,70 TL Bakıcı Gideri (Geçici) tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren, davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, e-Davacı …’ün Geçici İş Göremezlik ile Bakıcı Gideri (Sürekli) tazminatı taleplerinin REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
Maddi tazminata ilişkin tüm açıklamalar yapılmış ve detaylı gerekçe tamamlanmıştır.
Ancak, son olarak bir hususun belirtilmesi zorunludur. Bilindiği üzere, davalı sigorta şirketleri sigortalısının kusuru oranında ve poliçe üst limiti ile sorumludur. Başka bir anlatımla, poliçe limitini aşan tutardan, davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu yoktur. Bu noktada, eldeki davada her ne kadar toplam tazminat tutarları itibariyle ZMMS poliçesindeki limitler aşılmasa da, hüküm fıkralarında bu hususa dikkat çekilerek davalı sigorta şirketleri için “poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla” ibaresi ayrıca ve açıkça yazılmıştır.
MANEVİ TAZMİNAT
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi hükmüne göre, Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır.
Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Manevi tazminat yönünden, davacı …’ün trafik kazası sonucunda yaralanması ve henüz çocuk yaşta malul kalmasından dolayı hem kendisinin hem de diğer davacılar olan anne ve babasının manevi olarak elem ve ızdırap duyacağı, bu zararın gelecekleri üzerilerinde manevi olarak olumsuz izler bırakacağı muhakkaktır.
Davacı … 100.000 TL, davacı … (anne) 50.000 TL, davacı … (baba) 50.000 TL olmak üzere, davacılar (sigorta şirketi dışındaki) davalılardan toplam 200.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Manevi tazminat takdir edilirken bu duyguyu karşılayacak oranda bir tazminata hükmedilmesi, yaşanan acının bir nebze olsun azaltılması önemli olduğu kadar, tazminat isteminin mamelek hukukuna yönelik bir cezalandırma olarak görülmemesi ve sebepsiz zenginleşmeye neden olunmaması gerekir.
Bu itibarla, açıklanan ilkeler karşısında talep edilen manevi tazminat tutarı olay tarihi (2014 yılı) itibariyle paranın alım gücü de nazara alındığında fahiştir.
Mahkememizce yukarıda açıklanan ilkeler nazara alındığında, davacının kaza tarihinde 7 yaşında olması, kazanın oluş şekli, özellikle davalı araç sürücülerinin tali düzeyde kusur oranları, bununla birlikte davacının da kazada kusurlu olması ve kusur oranı, davacının yaralanma düzeyi ile maluliyet oranı (%3,3), olay tarihinde (2014 yılı) paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmemesi, aksine davacıyı hastane götürmesi ve ailesinden manevi anlamda özür dilemesi ve hakkaniyet ilkesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı … lehine 30.000,00 TL, davacı … (anne) lehine 15.000,00 TL, davacı … (baba) lehine 15.000,00 TL manevi tazminata (kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile) hükmedilmiş, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebi reddedilmiş, bu suretle Mahkememizdeki vicdani kanıya / kanaate göre hükmedilen tutarın adalet duygusunu pekiştirecek, davaya konu trafik kazası sebebiyle duyulan elem ve üzüntüyü dindirecek ve tatmin edecek düzeyde olduğu, ayrıca tarafların zenginleşmesine – fakirleşmesine mahal vermeyeceği değerlendirilmiş, açıklanan nedenlerle davacıların manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1) MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN:
Davanın 23/12/2022 tarihli bedel artırım ile 04/10/2023 tarihli ıslah dilekçeleri doğrultusunda KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a-Davacı … için 255,00 TL kısa yürüme ortezi, 680,00 TL koltuk değneği ve 1.020,00 TL pansuman gideri olmak üzere toplam 1.955,00 TL tedavi gideri (SGK tarafından karşılanmayan ve belgeye bağlanması mümkün olmayan) tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren, davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b-Davacı … için 2.550,00 TL ulaşım (yol) gideri tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren, davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-Davacı … için 228.117,05 TL Sürekli İş Göremezlik tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren, davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı … için 2.891,70 TL Bakıcı Gideri (Geçici) tazminatının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden sigortalılarının kusuru oranında ve poliçe limitleriyle sınırlı olmak kaydıyla dava tarihi olan 28/12/2016 tarihinden itibaren, davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE
e-Davacı …’ün Geçici İş Göremezlik ile Bakıcı Gideri (Sürekli) tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2) MANEVİ TAZMİNAT DOSYASI YÖNÜNDEN:
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
a-Davacı …’ün manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
b-Davacı …’ün manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
c-Davacı …’ün manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti. yönünden kaza tarihi olan 01/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
3) HARÇ
Davanın başında maddi ve manevi tazminat isteminin toplamı olan 201.000,00 TL üzerinden toplam 686,52 TL peşin harç yatırıldığı, maddi tazminat istemi olan 1.000,00 TL’ye isabet eden peşin harç tutarının 3,42 TL; manevi tazminat istemi olan 200.000,00 TL’ ye isabet eden peşin harç tutarının 683,10 TL olduğu anlaşılmakla; (3,42 TL + 683,10 TL = 686,52 TL ) ayrı ayrı hesaplama yapılması gerekmiştir.
3.1.Maddi tazminat yönünden kabul edilen dava değeri (235.513,75 TL) üzerinden alınması alınması gereken 16.087,94 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 3,42 TL’nin ve 804,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 15.280,52 TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, ,
3.2.Manevi tazminat yönünden kabul edilen dava değeri (60.000,00 TL) üzerinden alınması gereken 4.098,60 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 683,10 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 3.415,50 TL harcın (sigorta şirketi dışındaki) davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4) YARGILAMA GİDERİ
Maddi ve manevi tazminat istemlerinin hepsi yönünden tahkikat bir arada yürütülmüş, birlikte yargılama gideri yapılmıştır. Bu nedenle, ortak yargılama gideri yapıldığından tarafların haklılık durumlarına göre oranlama yapılmak suretiyle yargılama giderleri paylaştırılmıştır.
4.1.Davacılar tarafından yapılan 686,52 TL peşin harç, 804,00 TL ıslah harcı, 1.589,55 TL posta ve tebligat masrafı ile 4.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.680,07 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 5.205,67 TL’sinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5) VEKALET ÜCRETİ
5.1.Davacı … yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (235.513,75 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 37.327,06 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e VERİLMESİNE,
5.2.Davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş., … ve … Tic. Ltd. Şti. yargılama sırasında kendilerini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (465,09 TL ) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. ve 13/2. maddeleri uyarınca ret sebebi ortak davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi ve hükmedilecek vekalet ücretinin reddedilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 465,09 TL vekâlet ücretinin davacı …’ten alınarak davalılar … Sigorta A.Ş., … Sigorta A.Ş., … ve … Tic. Ltd. Şti..’ye VERİLMESİNE,
5.3.Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (30.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin (sigorta şirketi dışındaki) davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5.4.Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (15.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.4. ve 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 15.000,00 TL vekalet ücretinin (sigorta şirketi dışındaki) davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5.5.Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri (15.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1.4. ve 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 15.000,00 TL vekalet ücretinin (sigorta şirketi dışındaki) davalılar …, … ve … Tic. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5.6.Davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’ün reddedilen manevi tazminat davası 70.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’ nin 3/2, 10/1.2.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ den alınarak davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. ‘ ye VERİLMESİNE,
5.7.Davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’ün reddedilen manevi tazminat davası 35.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’ nin 3/2, 10/1.2.4. ve 13/1. maddesi uyarınca manevi tazminat talebinin kısmen reddi nedeni ile hükmedilecek vekalet ücretinin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ den alınarak davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. ‘ ye VERİLMESİNE,
5.8.Davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’ün reddedilen manevi tazminat davası 35.000,00 TL) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’ nin 3/2, 10/1.2.4. ve 13/1. maddesi uyarınca manevi tazminat talebinin kısmen reddi nedeni ile hükmedilecek vekalet ücretinin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ den alınarak davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti. ‘ ye VERİLMESİNE,
6)HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı, diğer davalılar ve vekillerinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/11/2023
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır