Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1164 E. 2018/212 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1164 Esas
KARAR NO : 2018/212

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2016
KARAR TARİHİ : 28/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 27/04/2012 tarihinde mal alım ve yatırım destek sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği müvekkili tarafından 03/05/2012 tarihinde 17.000,00 TL + KDV tutarının davalının Denizbank hesabına yatırıldığını, davalı tarafın almış olduğu desteğe karşı müvekkiline 01/05/2012 tarihinde 54.000,00 TL + KDV olarak 63.720,00 TL fatura kestiğini, bu miktarın müvekkili tarafından ödendiğini, ilerleyen zaman içerisinde 20.060,00 TL’nin müvekkilinden haksız kazanç elde ettiğini ve sözleşmeden doğan edimlerini ifa etmediği ve sebepsiz zenginleştiğini, aldığı maddi yardımdan dolayı haksız kazanç sağlayan davalı taraf aleyhine … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe başlandığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini, izah edilen nedenler ile haksız itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacı tarafın müvekkili aleyhine … 28. İcra Müd. … E. sayılı takiple 20.060,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yaptığını, aslında bu icra takibinin … 10. İcra Müd. … E. sayılı dosya ile yapılmış ve taraflarınca borca ve … İcra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazda bulunulduğunu, yetki itirazının alacaklı tarafından kabulü ile dosya tekrar … tevzii bürosunca … 28. İcra Müdürlüğüne tevzii edilmiş ve icra müdürlüğünce 21.09.2016 tarihli karar ile esas kaydı yapılmış ve taraflarına tekrar Örnek 7 ödeme emri gönderildiğini, bu ödeme emrine de süresi içinde borca itiraz edilmiş ve iş bu itirazın iptali davası … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, davacı önce İzmir icra dairesinde takip başlatmış aynı takipte yetkili icra dairesinin … olduğu belirtilip itirazımız yapılınca davacı (alacaklı ) tarafından kabul edilmiş ve dosyanın alacaklının talebi ile …’ya gönderildiğini, taraflar arasında icra takibine konu borç için … İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıdığını, davacının artık İstanbul Ticaret Mahkemelerinde itirazın iptali davasını açmasının mümkün olmadığını ve yetki itirazında bulunduklarını, yetkili mahkemenin … Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşmede yetkili mahkemelerin İstanbul olduğunun belirtilmesi yeterli olmayıp sözleşmenin yapıldığı yer …, sözleşmenin ifa edildiği yer … ve müvekkili şirketin ticari merkezinin … olduğunu, ayrıca derdestlik itirazında bulunduklarını, davacı taraf müvekkili şirkete karşı aynı sözleşmelerden ve aynı faturadan kaynaklanan alacağının olduğu iddiası ile … 10. İcra Müd. … E., … E., … e. sayılı takiplerle alacak talebinde bulunduğunu, aynı şekilde üç takip içinde tarafımızdan borca ve yetkiye itiraz edilmiş yetki itirazı alacaklı davacı tarafından kabul edilmiş ve sırasıyla … 13. İcra Müd. … E ,… 28. İcra Müd…. E.(iş bu davanın dosyası) ve … 13. İcra Müd. … E. sayılı dosyalarını almıştır. Alacaklı … 13. İcra Müd. … E. sayılı dosyanın itirazının iptali için … 12. Asliye Tic. Mah. … e. sayılı dosyada itirazın iptalini davası açıldığını, müvekkili şirketin takip konusu sözleşmelerden kaynaklanan ve 01.05.2012 tarihli 357658 nolu faturadan kaynaklanan davacı şirkete hiçbir borcu olmadığını, dava dilekçelerinde de farklı tutardaki borçların neden kaynaklandığı ve hesabı yapılmamış olup afaki değerlerle icra takibi yapıldığını, İş bu dosyaya ve … 12 Asl Tic. Mah. dosyasına sunulan delillerden de hiçbir şekilde neden ve ne kadar borcumuzun olduğu anlaşılamadığını, davacının iddia ettiği gibi müvekkili şirketin davacıya hiçbir borcu olmadığına, taraflar arasında ticari satıma konu mal bedelleri tamamen ödenmiş olup iddia edildiği gibi bir borcun söz konusu olmadığını, davacının dilekçesinde ve icra takiplerinde belirttiği faturada müvekkili şirket tarafından kesilmiş ve tarafların ticari defterlerine işlendiğini, davacının bu faturadan kaynaklı bir alacağının olduğu düşünülemeyeceğini, çünkü 01.05.2012 tarihli 357658 nolu bu faturadan sonrada tarafların ticari ilişkilerinin 5 yıl kadar devam ettiğini, davacı İzmir … 5. Noterliği … yevmiye ve … tarihli ihtarı ile sözleşmeleri fesih ettiğini bildirdiğini, iş bu fesihten dolayı müvekkili şirketin tazminat talebini saklı tuttuğunu, fatura tarihinden itibaren tarafların yaklaşık aynı sözleşme ile 5 yıl daha ticari faaliyetini sürdürdüğünü, faturanın hizmet bedeli olduğu ve uzun zamandır hizmet sunulduğu değerlendirildiğinde, davacının bu faturadan dolayı alacaklı olduğunu iddia etmesi iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığına, kaldı ki davacı şirket kendi insiyatifi ile sözleşmeyi süresinden önce fesh ederek müvekkilin mey içki ürünlerini satmasını ve kotasını doldurmasına engel olduğunu, bir de bu nedenle müvekkilin bedel ödemesini beklemesi hukuki olmadığına, davacı ayrıca müvekkilin başka marka rakı, şarap ve benzer ürünleri satmasına engel olmuş ve ticari zararına sebep olduğunu, bu eylemi de rekabet yasağına aykırı olduğunu, izah edilen nedenler ile öncelikle yetki ve derdestlik itirazımızın kabulünü aksi halde haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Yargılama sırasında davacı vekili davadan feragat ettiklerini, davalı vekili yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarına dair dilekçe ibraz etmişlerdir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itizarın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu ancak davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediği dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Talep olmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Talep olmadığından tarafların yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 35,90-TL olduğundan peşin alınan 242,28-TL’den bu miktarın mahsubu ile bakiye 206,38-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Tarafların yatırmış oldukları gider avansının kullanılmayan kısımlarının karar kesinleştiginde ve talep halinde iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/02/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)