Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1107 E. 2018/622 K. 04.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1107 Esas
KARAR NO : 2018/622

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2016
KARAR TARİHİ : 04/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 05.02.2016 tarihinde (yazılım sistemleri için) yıllık bakım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince davalı şirketin … isimli lisanslı yazılım ürününü davacı şirketin bilgisayarlarına yükleme ve bakımı edimini de üslendiği, müvekkili şirketin ise bunun karşılığında 10.000 $ ödemeyi taahhüt ettiğini, bu kapsamda davacı şirketin 10.000 $ tutarında ücretin tamamını 22.02.2016 tarih ve 009471 sıra numaralı fatura karşılığında davalı şirkete ödeyerek sözleşmeyle yüklendiği edinimini tamamıyla yerine getirdiğini, davalının ise… isimli yazılım ürününü davacı şirkete teslim etmediğini, bu nedenle ürünü kullanamayan şirketin yazılım sistemlerinde aksaklık yaşayarak zarara uğradığını, 28.09.2016 tarihinde çekilen fesih bildirim ve iade talepli ihtara rağmen 10.000,00 USD.nin iade edilmediğini, müvekkilinin ürün bedelini ödemesine rağmen ilgili ürünlerin kendilerine teslim edilmemesi nedeniyle Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca sözleşmeden dönerek 10.000,00 $ tutarındaki bedelin fatura tarihinden (22.02.2016) itibaren işleyecek faizi ile birlikte iadesine, ayrıca belirsiz alacak niteliğindeki şimdilik 1.000,00 TL tutarındaki zararlarının giderilmesine ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirkete satışı yapılan… isimli ürünlerin fatura bedelleri ödendikten sonra internet ortamında indirilerek davacı şirketin kullanılmasının sağlandığını,davacı şirketin hala bu ürünü kullandığını ve herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını, müvekkili şirketin lisans sahibi … firması ile distribütörlük sözleşmelerinin sona erdiğini ve de davacı şirketin bu durumu bildiğini buna rağmen 3,5 yıl önce satın aldığı bir ürünün teslim edilmediğini iddia etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, fatura tarihinden itibaren faiz istenmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu zira faiz talep edebilmesi için öncelikle davalı şirketin temerrüde düşmüş olması gerektiğini ve taraflar arasında yer alan sözleşme gereğince doğan tüm edimlerin davalı şirketçe eksiksiz yerine getirildiğini, bakım hizmetlerinin sözleşmede telefon e-mail ya da faks yoluyla çözebileceğinin belli olduğunu, ayrıca davalı şirket tarafından düzenlenen faturalara davacı şirket tarafından itiraz edilmediğini, distribütörlük anlaşması sona erinceye kadar davacı şirketin bakıma ilişkin tüm taleplerinin yerine getirildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmişlerdir.
CEVABA CEVAP
Davacı vekili 18.01.2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin lisans sahibi … firmasıyla distribütörlük sözleşmesinin sona erdiğini, bu nedenle sözleşme konusu ürün üzerinde müdahale-yükleme imkanı ve hakkı kalmadığını, yani devir hakkına sahip olmadığı ürünleri müvekkili şirkete devretmeyi taahhüt etmiş olduğunu açıkça ikrar ettiğini, fatura içeriğine itiraz edilmemesinin satılan malın ve hizmetin ifa edildiğini kabul anlamına gelmeyeceğini, ürünün teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeye aykırılık bulunduğunu beyan etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ.
Dava, taraflar arasında davalı şirketçe davacı şirketin yazılım sistemlerinin 2016 yılına ilişkin yıllık bakım ve yenileme şartları ile tutarlarını düzenleyen Yıllık Bakım Sözleşmesi başlıklı, 7 kalem Progress yazılım ürünlerine ilişkin teknik destek ve bakım, yenileme hizmetlerini kapsayan, yıllık ücretin peşin ödeneceği kayıtlı 05.02.2016 tarihli 12 ay süreli sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Dosyaya sunulan Sipariş Formu ve Satın Alma Talep Formunda da satın alınan ürünlerin Progress Yıllık Abonelik Bedeli olduğu ve tutarının 10.000 USD olduğu yazılıdır. Dosyaya sunulan şirket çalışanları arası e-posta yazışmalarında da ürünlerin replikasyon lisanslarının sözleşmenin yürürlükte kaldığı süre boyunca davalı şirketçe davacı şirkete sağlanmadığı anlaşılmaktadır. Bu hususlar teknik bilirkişi raporuyla da tespit edilmiştir.
Dosyada tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.Sözleşme bedelinin davalının düzenleyip teslim ettiği 22.02.2016 tarihli KDV. dahil 35.112,09 TL. (11.800 USD) tutarlı fatura karşılığı davacı tarafça … Bankası hesabından aktarım suretiyle 04.03.2016 tarihli dekont ile ödenmiş olduğu bankaya yazılan müzekkereyle teyit edilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen mali bilirkişi tarafından düzenlenen 14.07.2017 tarihli raporda özetle; davacı şirket defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil eder mahiyette olduğu, davalı şirketin yapılan tebligata rağmen defter-belgelerini ibraz etmediği, davacı şirketin 2016 yılı defterlerinde fatura ve ödeme kayıtlarının bulunduğu tespiti yapılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen Bilgisayar Mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının Progress lisanslı ürünlerini distribütör olan davalı şirketten ilk olarak 28.02.2013 tarihinde dava dışı … A.Ş. vasıtasıyla satın alındığı, o tarihten beri ticari ilişkinin devam ettiği, ancak sistemlerde sürüm, donanım, versiyon değişikliği olması nedeniyle görülen lüzum üzerine bu sefer 05.02.2016 tarihli sözleşmeyle davacı … A.Ş. üzerinden tekrar lisans satın alma ve bakım sözleşmesi yapıldığı, davacı şirketin … 58. Noterliğinin … tarihli … yevmiyeli ihtarnamesiyle 15.02.2016 tarihli sözleşmeyi feshettiğini ve sözleşme bedeli olan 10.000 USD.nin fatura tarihinden itibaren işleyecek ticari faizle 3 gün içinde iadesini istediği, ihtarnamenin 30.09.2016 tarihinde şirket çalışanına tebliğ olduğu, davalı şirketin ise karşı ihtarname ile ürünlerin internet ortamında indirilmesinin sağlandığı, ürünlerin kullanıldığı ve teknik sorun yaşanmadığının bildirildiği, bakım sözleşmesinden doğan edimlerin talebe göre yerine getirildiğinin bildirildiği tespitlerinden sonra; sözleşmesi yapılan Progress ürünleri, servis ve hizmetlerin ayrılmaz birer bütün oldukları, yazılımın bir sunucudan indirilmesinin bu yazılımın işletilmesi için yeterli olmadığı, önemli olanın sözleşme kapsamında lisans aktivasyon işleminin sağlanması ve bakım hizmeti kapsamında sorunların çözülmesi olduğu, Progresss Software ana firmasıyla distribütörlük ilişkisi sona ermiş olan davalı şirketin bu işlemleri yapmasının mümkün olmadığı, buna rağmen sözleşmeyle Progress yazılım ürünlerinin lisans aktivasyonunu ve çalıştırmayı, bakımını, teknik destek vermeyi taahhüt ettiği ve yerine getiremediği, davacıyı yeni distribütöre de yönlendirmediği, bu nedenle lisans aktivasyonu yapılmadığı sürece bakım ve teknik destek hizmeti verilmesinin de teknik olarak mümkün olmadığı, davacının 10.000 USD. sözleşme bedelini geri isteme hakkı bulunduğu kanaati bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda yazılımın 2013-2014-2015 bedellerinin de ihtardaki gibi davada talep edildiği yanılgısıyla bu bedellerin istenemeyeceği görüşüne yer verilmişse de, davacının bu yıllarla ilgili bir talep ve davası bulunmadığından dikkate alınmamıştır.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davalı şirketin sözleşmeye aykırılığı bulunduğu, bu nedenle TBK. 125. Madde kapsamında davacının sözleşmeden dönme seçimlik hakkı olduğu ve ödediği bedeli geri isteyebileceği kanaatine varılarak 10.000 USD. yönünden davanın kabulüne, ancak temerrüt tarihi olarak (sözleşmede bedelin peşin ödeneceği açıkça yazdığından ve fatura itirazsız kabul edilip ödendiğinden) fatura tarihi olan 22.02.2016’dan itibaren değil ihtarın davalıya tebliği sonrası verilen 3 günlük sürenin bitim tarihi olan 03.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek Devlet bankalarının aynı cinsten bir yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranıyla birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.Davada avans faizi istenmiş ise de, alacak gerçek yabancı para borcu olduğu ve alacaklı da yabancı para cinsinden alacağını talep ettiğinden, TL.ye uygulanabilen avans faizi yerine yabancı paraya uygulanabilen 3095/4-a faizine hükmolunmuştur.
Bilirkişi raporlarına davacı vekilince yapılan itirazda, belirsiz alacak olarak dava açılan 1.000 TL. zarar talebi yönünden bir tespit-inceleme yapılmadığı, sistemi kullanamamak yüzünden müvekkili şirketin uğradığı zararın da tespiti ve hüküm altına alınması gerektiği ileri sürülmüşse de, bu zarar kalemine ve tutarına ilişkin dosyaya sunulmuş veya toplanması istenilmiş herhangi bir delil bulunmamakla, kanıtlanamayan 1.000,00 TL.lik zarar talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,10.000 USD.nin 03.10.2016 tarihinden itibaren işleyecek Devlet bankalarının aynı cinsten 1 yıl vadeli mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranıyla birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-1.000,00 TL.lik maddi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve taktir olunan 3.830,40-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davalı vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 184,50-TL, bilirkişi ücreti 1.300,00 TL olmak üzere toplam 1.484,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.425.15 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
6-Alınması gerekli 2.180,45-TL karar ve ilam harcından 542,11-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.638,34 -TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan 542,11-TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/06/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸