Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1099 E. 2022/816 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1099 Esas
KARAR NO : 2022/816

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/11/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 12.07.2011 günü meydana gelen trafik kazasında davalı …’ın kullandığı … plakalı araç ile seyir halinde iken müvekkili …’ın kullandığı … plakalı aracın ön çamurluk ve kapı kısmına çarpması sonucu maddi hasarlı ve müvekkilinin yaralanması ile sonuçlanan kazanın meydana geldiği, kaza tutanağında sürücü …’ın kusurlu olduğunun tespit edildiği, 14.04.2014 tarihli rapora göre %4 oranında çalışma iş gücü kaybı oluştuğuna karar verildiği, müvekkili … adına kayıtlı aracın kaza sonrası hasar gördüğü, kullanılamaz hale geldiği, müvekkilinin sakatlandığı, %4 oranında çalışma iş gücü kaybına uğradığı, ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar meydana geldiği, kaza sonrası anksiyite bozukluğu oluştuğu diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili …’a ait … plakalı aracın maddi hasara uğraması nedeniyle şimdilik 2.000,00 TL’nin, müvekkili …’ın bedensel zarara uğraması nedeniyle şimdilik 500,00 TL’nin, müvekkili … için 10.000,00 TL manevi tazminatın 12.07.2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek faizleri, yargılama giderleri ve avukatlık ücretleriyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine, davalıların taşınmaz malları ve alacakları üzerinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 21.09.2021 tarihli talep açıklama dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili …’a ait … plakalı aracın maddi hasar uğraması nedeniyle şimdilik 2.000,00 TL’nin, müvekkili …’ın meslekte kazanma gücü kaybı-sürekli maluliyet tazminatı olarak şimdilik 400,00 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 100,00 TL olmak üzere toplam 500,00 TL maddi tazminatın, müvekkili … için 10.000,00 TL manevi tazminatın 12.07.2011 kaza tarihinden itibaren işleyecek faizleri, yargılama giderleri ve avukatlık ücretleriyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine karar verilmesini arz ve talep edilmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili büronun yabancı ülke yeşil kart büroları ile yaptığı … çerçevesinde yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda şayet geçerli bir yeşil kart sigortaları mevcutsa yeşil kart sigortacıları adına kusur esasına göre sebebiyet verilen üçüncü şahıs hasarlarını tedvir ettiği, sigorta şirketi adına hareket ettiği, ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre mali sorumluluk sigortası limit ve şartları çerçevesinde müvekkili büronun sorumluluğunun doğduğu, … plakalı araç hasarına ilişkin maddi tazminat taleplerinin zaman aşımına uğraması nedeniyle reddi gerektiği, olay tarihinin 12.07.2011 olduğu ve araç hasarı ile ilgili taleplerin 12.07.2013 tarihinde zaman aşımına uğradığı, davacı …’a müvekkili nezdinde açılan … numaralı hasar dosyasında 17.09.2015 tarihinde ibraname, feragatname ve mutabakatname karşılığında 3.646,15 TL maluliyet tazminatı ödemesi yapıldığı, davacının kaza ile ilgili başkaca bir alacağının kalmadığı, ceza mahkemesi kararının bekletici mesele yapılması, maluliyet oranın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından tespit edilmesi, SGK’dan mağduriyet ile ilgili tazminat alıp almadıklarının tespit edilmesi, hüküm altına alınabilecek miktardan sosyal güvenlik kuruluşlarının ödediği veya ödeyeceği tazminatın mahsup edilmesi gerektiği, manevi tazminatla ilgili ve limit üstü taleplere ilişkin sorumluluğun bulunmadığı diğer hususlarla birlikte belirtilerek araç hasarı ile ilgili taleplerin zaman aşımına uğraması nedeniyle reddine, haksız ve yasal dayanaktan yoksun her iki davacının tüm taleplerinin reddine, tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını yasal zamanaşımı süresinde açmadığı, bu nedenle zaman aşımı definde bulunduklarını, davacının talep ettiği alacak kalemlerinin zaman aşımına uğradığı, davanın öncelikle zamanaşımından reddini talep ettikleri, yetki itirazlarının bulunduğu, Davaya konu trafik kazasının Keskin’de meydana geldiği, bu nedenlerle … Mahkemelerinin yetkili olduğu, davanın yetki yönünden reddini talep ettikleri, meydana gelen kazada kusurlu … plakalı aracın sürücüsü, davacı … olduğu, trafik kazası tespit tutanağında kusurun …’a verildiği, kaza sonrası Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesince yapılan tetkik ve muayene sonucu sürücü …’ın 30 Promil alkollü olduğu tespit edildiği, kaza nedeniyle … Cumhuriyet Savcılığınca yapılan soruşturmada müvekkillerin şikayetçi olması nedeniyle takipsizlik kararı verildiği, Davacının dava dilekçesinde; kaza nedeniyle davacı …’ın %4 oranında iş gücü kaybına uğradığı ve vücut fonksiyonunu kalıcı olarak kaybettiği, ekonomik geleceklerinin sarsıldığını belirterek toplam 500 TL maddi tazminat talep ettiği, davacıların davaya konu kaza nedeni ile sigorta şirketlerinden ve sosyal güvenlik kurumlarından ödeme almış olabileceğini, davacıların tazminata hak kazandığı hususunu kabul etmekle birlikte bir an için tazminata hak kazandığı kabul edilse dahi davacıların aldığı ödemelerin hesaplanacak tazminattan düşürülmesi gerektiği, bu nedenle davacıların herhangi bir nedenle ödeme alıp almadığı hususunun sordurulması amacıyla sigorta şirketlerine, emekli sandığı, Bağ-Kur ve SSK’na müzekkere yazılmasını, İşbu davanın konusu geçici ve sürekli iş gücü kaybının tazmini olduğu için davanın Sosyal Güvenlik Kurumu’na yöneltilmesi gerektiği, istenilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğu, tazminat miktarı konusunda yerleşik içtihatlara göre, gerek Medeni Hukukta gerekse İdare Hukukunda tazminatın amacı, zarar verici olay dolayısıyla zarar görenin iradesi dışında maruz kaldığı zararı gidermek olduğu, manevi tazminatın kar ve kazanca vesile olmaması, kişilerin sebepsiz zenginleşmesine yol açmayacak bir düzeyde olması ve yalnızca maruz kalınan zararı telafi etmesi gerektiği, açıklanan nedenlere usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi ve ekleri usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, davacı …’ın trafik kazası nedeniyle görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane tedavi kayıtları, hasar dosyası, hasar başvuru dilekçesi, nüfus kayıtları, maluliyet tazminatına ilişkin yapılan ödeme tutarına yönelik belgeler, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma yazıları, hizmet döküm cetveli, davacı …’a rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları celp edilmiş incelenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 18/06/2019 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Mevcut belgelere göre; … ve … oğlu, 23/06/1980 doğumlu, …’ın 12/07/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a…1)A %5 — E cetveline göre %4.2 (yüzdedörtnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.
” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, kusur ve hasar durumunun tespit edilmesi amacıyla İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi …’e tevdi edilmiş bilirkişinin 20/08/2022 tarihli raporunda özetle ve sonuç olarak; ”…. plakalı Renault marka otomobil sürücüsü … asli ve %80 oranında kusurludur. … plakalı araç sürücüsü … tali ve %20 orarında kusurludur. Dava dilekçesinde, Davacı … dava konusu kaza sonrasında adına kayıtlı olan … plakalı Renault marka aracının kullanılamaz hale geldiğini belirterek, araçtaki hasar için fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak üzere 2000 TL maddi tazminatın 12.07.2011 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile talep etmiştir. Ancak dava dosyasına araçtaki hasara yönelik hiçbir belge, kazalı aracın fotoğrafları, varsa sigorta hasar dosyası, tamirat bilgisi ve fatura ve ödeme belgeleri sunulmamıştır. Bu nedenle bahse konu hasar ile ilgili bilirkişi incclenmesi ve değerlendirilmesi yapılamamıştır…” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, İTÜ Fizik Yüksek Mühendisi Aktüerya ve Tazminat Hesao Uzmanı … ve İTÜ Makina Fakültesi Uzman Yüksek Mühendis …’e tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 13/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Karar Tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere yukarıdaki incelemeye göre; 1-)… plaka numaralı otomobil sürücüsü davacı …’ın %80 (yüzde seksen) oranında asli kusurlu olduğu, 2-)… plaka numaralı otomobil sürücüsü davalı …’ın %20 (yüzde yirmi) Oranında tali kusurlu olduğu, 3-)Hadisenin meydana gelmesinde, dava konusu zararın doğmasında ve artmasında kusurlu başkaca kişi, kurum, kuruluş ve etkili faktör bulunmadığı, 4-)Davacı …’a ait … plakalı hususi otomobilin pert-total (tam ziya) kabul edilebileceği, ikinci el piyasa değeri 3.750,00 TL, hasarlı haldeki sovtaj değeri 1.750,00 TL olmak ve hasarlı hali davacı tarafa bırakılmak üzere uğrayacağı maddi zararın net 2.000,00 TL olduğu, kusur durumlarına göre davalıların 400,00 TL’sinden sorumlu oldukları, 5-)Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğunun tespit edildiği, 6-)Davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi Zararının 395,37 TL olduğu, 7-)Davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının 21.560,79 TL olduğu, 8-)Temerrüt başlangıcının … yönünden 17.09.2015 kısmi ödeme tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden 12.07.2011 kaza tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespit, hesap, görüş ve kanaatine varılmıştır….” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacılar vekili dosyadaki rapor aşaması tamamlandıktan sonra sunduğu 23/09/2022 tarihli talep artırım dilekçesinde özetle; Müvekkili … yönünden belirsiz alacak davası olarak ikame ettikleri maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda arttırarak geçici iş göremezlik zararı 395,37 TL, sürekli iş göremezlik zararı 21.560,79 TL olmak üzere toplam 21.956,16 TL maddi tazminat taleplerinin fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kayıt ve şartı ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, 14/04/2016 tarihinde 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesi uyarınca zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği, eldeki davanın açıldığı 04/11/2016 tarihi itibariyle anılan yasa hükmü uyarınca trafik kazasından doğan tazminat talepleri hakkında sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmasının dava şartı olduğu, davacı tarafından dava açılmadan önce sigorta şirketine yazılı başvurunun yapıldığı, davalı … tarafından hasar dosyasının açıldığı, nitekim hasar dosyasının tümüyle dosya arasına celp edildiği, hatta hasar başvurusuna yönelik olarak davacı …’a kısmi maluliyet tazminatı ödemesinde dahi bulunulduğu anlaşılmakla, 2918 sayılı KTK’ nın 97. maddesinde düzenlenen sigorta şirketine yazılı başvuru yapılmasına yönelik dava şartı yerine getirilmiş olduğundan davalı … vekilinin yazılı başvuru yapılmadığına yönelik usuli itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı… vekili davaya konu trafik kazasının Keskin’ de meydana gelmesi sebebiyle Keskin Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki ilk itirazında bulunmuş ise de; trafik kazasının hukuki niteliği itibariyle haksız fiil olduğu, haksız fiilden doğan davalarda HMK 16. maddesi ve trafik kazalarına ilişkin 2918 sayılı KTK’ nın 110/2. maddesi uyarınca açılacak davalara ilişkin bir takım özel yetki kurallarının mevcut olduğu, ancak bilindiği üzere özel yetki kurallarının genel yetki kuralı uyarınca genel yetkili olan mahkemenin yetkisini ortadan kaldırmadığı, dolayısıyla davacının yetkili mahkemeyi belirleme noktasında seçim hakkına sahip olduğu, davalılardan Türkiye Motorlu Taşıtlar Bürosunun adresinin Şişli / İstanbul olması sebebiyle HMK 6. maddesindeki genel yetki uyarınca mahkememizin de yetkili olduğu anlaşılmakla davalının yetki ilk itirazı kabul edilmemiştir.
Davalı …ve davalı … vekilleri ayrı ayrı sundukları cevap dilekçesinde zaman aşımı itirazında da bulunmuşlardır. Bilindiği üzere trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında 2918 sayılı KTK’ nın 109/2. maddesi hükmü uyarınca eylem aynı zamanda cezayı gerektirir fiilden doğmuşsa uzamış ceza zaman aşımı sürelerinin geçerli olacağı, davaya konu trafik kazasında dava dışı şahıslar ile davacı …’ın yaralanması sebebiyle eylemin aynı zamanda cezayı gerektirir fiilden doğduğu, bu itibarla TCK 89/4, 66/1-e. maddesi hükmü uyarınca uzamış ceza zaman aşımı süresinin 8 yıl olduğu, dava konusu trafik kazasının tarihi 12/07/2011 olup uzamış 8 yıllık zaman aşımı süresi eklendiğinde 12/07/2019 tarihinde zaman aşımı süresinin dolacağı, işbu davanın 04/11/2016 tarihinde açılması karşısında zaman aşımı süresinin dolmadığı, yine davacı … yönünden maddi hasara ilişkin eylem aynı trafik kazası ve cezayı gerektirir fiilden doğduğu için uzamış ceza zaman aşımı sürelerinin geçerli olduğu (Bilgi için bakınız. Y. 17. HD. 2019/4277 E., 2021/314 K.), açıklanan nedenlerle zaman aşımı süresi dolmadan davacılar tarafından dava açıldığından davalıların zaman aşımı itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiş, davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
… ili … ilçesinde 12/07/2011 tarihinde saat 17:50 sıralarında, davalı … yeşil kart sigortacısı olduğu, davalı …’a ait, …yabancı plaka sayılı aracın davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunduğu sırada, sigortalı aracın … ili istikametinden … ili istikametine doğru seyir halinde iken şehirler arası kara yolu üzerinde +25.km (Sanayi Kavşağı) mevkisine geldiğinde; sanayinin alt yanında bulunan servis yolundan kavşağa girmek için hareket eden davacı …’ a ait, diğer davacı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın yolun yarısından fazlasının geçtiği esnada, yabancı plakalı … sigortalı aracın kendi ön kısımları ile … plakalı aracın sol ön çamurluk ve kapı kısmına çarpması sonucunda çift taraflı maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, bahse konu trafik kazası nedeniyle davacı …’ın aracında maddi hasar oluştuğu ve ayrıca sürücü / davacı …’ın da yaralandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının yaralanmayla sonuçlanması nedeniyle soruşturma da yürütülmüş, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında, kazada yaralanan mağdurların yanı sıra şüpheliler … ile …’ın da birbirlerinden şikayetçi olmamaları sebebiyle eylemin şikayete bağlı olması ve şikayet yokluğundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, … plakalı araç sürücü davacı …’ın tali yoldan kavşağa geçerken kavşaklardaki geçiş önceliği kurallarına uymaması sebebiyle asli kusurlu; … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü davalı …’ ın ise kavşaklara yaklaşırken aracının hızını azaltmamak kuralını ihlal etmesi sebebiyle tali kusurlu kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur uzman Makina Mühendisi ve İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi …’e tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen uzman bilirkişinin 13/05/2022 tarihli raporundaki tespitler, kazanın oluş şekli, davacı ve davalı araç sürücülerinin ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime elverişli olduğundan itibar edilmiştir.
Davalı … vekili her ne kadar bilirkişi raporunda, davacı …’ın kaza sırasında 0,30 promil alkollü olduğunun değerlendirilmediği yönünde itirazda bulunmuş ise de; raporun 9. ve 10. sayfasında buna dair kapsamlı açıklamalar ve değerlendirmelerin yer aldığı, hatta aynı sayfa içerisinde alkol birim promil miktarına göre sonuçları içeren tabloya dahi yer verildiği, bununla yetinilmeyerek emsal Yargıtay içtihatlarının da paylaşılması karşısında itirazları yerinde görülmemiş, raporda kapsamlı olarak tartışıldığı üzere yasal sınırın altında bulunan miktarın kazanın oluş şeklinde bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan mevcut raporda ifade edildiği üzere, … plaka sayılı araç sürücüsü davacı …’ın servis yolundan T tipi kavşak alanında dik istikamette ilerlemeden önce zamanında fren tedbiri ile durup çevresini ve yolu kontrol ettikten sonra ilerlemesi gerekirken aksine davranarak ana yoldaki trafiği ve solundan gelen araçları dikkate almadan tedbirsiz şekilde yola katıldığı, bu suretle kavşaklardaki ilk geçiş hakkını ihlal ettiği anlaşılmakla % 80 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücü davalı …’ın ise kavşaklara yaklaşırken hızını azaltması gerektiği, tali yoldan ana yola katılmak üzere bekleyen aracı dikkate almadığı, zamanında etkili fren ve korna tedbirine başvurmadığından %20 oranında kusurlu olduğu, doğru bir şekilde ve somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir. (Makine Mühendisi … tarafından düzenlenen 20/08/2020 tarihli kusur raporu da hem içerik hem de kusur oranları yönünden aynı mahiyettedir).
I.MADDİ TAZMİNAT
A) … Davacı … trafik kazasında yaralanması sebebiyle maddi tazminat olarak geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik isteminde bulunmuş, nitekim, davacı vekili 21/09/2021 tarihli talep açıklama dilekçesinde davacı … yönünden maddi tazminat taleplerinin geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik olduğunu somutlaştırmış, açıkça beyan etmiştir.
Davacı …’ın yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından eksik olduğu belirtilen tıbbi kayıtlar davacının muayenesi yaptırılarak ve Üniversite Hastanesine sevki sağlanarak ikmal ettirilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 18/06/2019 tarihli raporunda davacı …’ın trafik kazasında yaralanması nedeniyle %4,2 oranında maluliyetinin oluştuğunu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren bir üç (3) aya kadar uzayabileceğini tespit etmiştir.
Davalılar … ve … bahse konu Adli Tıp Kurumu raporuna karşı her ne kadar maluliyet oranının ve iyileşme süresinin fahiş olarak belirlendiğini itirazında bulunsalar da; itiraz dilekçelerinde hiçbir tıbbi kayıt ya da delile dayanmadıkları, itirazların genel geçer nitelikte soyut beyanlardan ibaret olduğu, bu bağlamda itirazlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, öte yandan Adli Tıp Kurumu raporunun kaza tarihi (12/07/2011) itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre, doğru yönetmelik ve tüm tıbbi kayıtları incelendikten sonra tanzim edildiğinden denetime açık olup, rapordaki maluliyet oranı ve iyileşme süresi hükümde esas alınmıştır.
Kusur durumunun tespit edilmesi ve maluliyetin tayininden sonra dosya, maddi tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından sunulan 13/05/2022 tarihli raporda, davacı …’ın geçici iş göremezlik tazminatı 395,37 TL; sürekli iş göremezlik tazminatı 21.560,79 TL olarak hesaplanmıştır. Aktüer raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerinin ve maluliyet oranının esas alınması, davalı tarafından dava öncesinde yapılan maluliyet tazminatı ödemesinin ödeme tarihi itibariyle yetersiz olduğunun tespit edilmesi, akabinde yapılan ödeme tutarının rapor tarihi itibariyle güncellenerek ve güncellenmiş hali ile hesaplanan tazminattan indirilmesinin isabetli ve doğru olması, özellikle hesaplamada güncel içtihatların ve Yargıtay uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle içeriği de denetlenerek hükme esas alınmıştır.
Davalı … vekili dava öncesinde yapılan ödemenin, ödeme tarihi itibariyle hesaplanan zararın %80’ni karşıladığı, bu nedenle arada iki kat gibi bir fark bulunmadığından ödemenin yeterli olduğunu savunarak bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuş ise de; yerleşik içtihatlar doğrultusunda ödeme tarihi itibariyle yapılan hesaplamada davacı …’ın maluliyet zararının tümüyle karşılanmadığı, dolayısıyla yapılan ödemenin eksik ve yetersiz olduğu, öte yandan iki katı fark bulunması gerektiği itirazının yasal olarak herhangi bir karşılığının ve dayanağının olmadığı, netice itibariyle yapılan ödeme zararı karşılamadığından itirazların kabul edilemez olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, aktüerya bilirkişisinin 13/05/2022 tarihli raporu doğrultusunda bedel artırım dilekçesi sunmuş, artırılan dava değeri üzerinden harcı ikmal etmiştir. Bedel artırım dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminatı toplam 395,37 TL, sürekli iş göremezlik tazminatı toplam 21.560,79 TL olarak belirtilmiştir. Bedel artırım dilekçesinin bir sureti davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Nihayetinde; davaya konu trafik kazasında, … yabancı plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın kusurlu olması, Yeşil Kart Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olan davalı … sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde zarardan sorumlu olması, aynı zamanda aracın maliki / işleteni olan davalı …’ın işletenin kusursuz sorumluluğu esası gereğince 2918 sayılı KTK’nın 3.ve 85. maddeleri uyarınca davalı sürücüyle birlikte zarardan müteselsilen sorumlu oldukları noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan 13/05/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bu nedenle içeriği de denetlenerek hükme esas alındığı, hesaplanan tazminatın limit dahilinde olduğu, davacı …’ın davaya konu trafik kazası nedeniyle 395,37 TL geçici iş göremezlik ve 21.560,79 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 21.956,16 TL maddi tazminata hak kazandığı, davacı vekili tarafından aktüer raporunda belirtilen maddi tazminat miktarları uyarınca bedel artırım dilekçesi sunulduğundan, davacı vekilinin bedel artırım dilekçesindeki beyanları ve talebi doğrultusunda davacı … için 395,37 TL geçici iş göremezlik ve 21.560,79 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 21.956,16 TL maddi tazminatın davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 17/09/2015 tarihinden (Davacı vekili bu davalı için kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmiş ise de; davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi, 2918 sayılı KTK’nın 99.maddesi uyarınca diğer davalılar gibi kaza tarihinden itibaren değildir. Davacı tarafından dava öncesinde yapılan başvuru üzerine hasar dosyasının açıldığı, davalı taşıt bürosu tarafından maluliyet tazminatına yönelik istemin araştırıldığı, bu kapsamda uygun bulunarak yukarıda ifade edildiği üzere davacıya 17/09/2015 tarihinde tam olmasa da kısmi ödeme yapıldığından artık bakiye tutar için bu kısmi ödeme tarihi itibariyle davalının temerrüte düştüğü kabul edilmiştir); davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 12/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, bu suretle davacı …’ ın maddi tazminat davasının bedel artırım dilekçesi nazara alınarak tümden kabulüne karar verilmiştir.
B) … Davacı …, … plaka sayılı aracında kaza sebebiyle oluşan hasar bedelini talep etmiş, nitekim, davacı vekili 21/09/2021 tarihli talep açıklama dilekçesinde davacı … yönünden maddi tazminat taleplerinin araç hasar bedeline dayalı olduğunu açıklamıştır.
Araç hasar bedeline yönelik Makine mühendisi bilirkişinin 13/05/2022 tarihli raporunda yer alan görüşlere itibar edilmiştir. Şöyle ki; hasar bedeline ilişkin dosya içerisinde onarıma yönelik bir delilin bulunmadığı, herhangi bir bilgi ve belge ibraz edilmediği, değerlendirme yapılabilmesi için araç hasarına yönelik kayıtların olması gerektiği, ancak buna rağmen kaza tespit tutanağı ve çizilen kroki uyarınca davacının … plaka sayılı aracın sol ön kapı ve sol ön çamurluk kesimlerinden hasar aldığının işaretlenmesi karşısında, aracın …tipi 1999 model olması, kaza tarihi itibariyle ikinci el piyasa değerine göre onarımının objektif olarak ekonomik olmaması, kazanın şiddeti ve aracın hasarına göre onarılacak parçalar ve işçilik bedelleri nazara alındığında pert – total sayılmasının uygun olduğu kanaatine varılmış, bu itibarla rapor içeriğinde kaza tarihi itibariyle aynı araca ilişkin ilanlar, aracın mevcut durumu da gözetilerek pert – total rayiç değerinin 3.750,00 TL olduğu, bu tutardan 1.750,00 TL sovtaj değeri düşüldükten sonra kalan bakiye araç zararının 2.000,00 TL olduğu, ancak davalıların kusuru (%20 oranında) dikkate alındığında davacının araç hasarına (pert – total) yönelik talep edebileceği tutarın 2.000,00 TL x 20/ 100 = 400,00 TL olduğu hesaplanmış, davacı …’ın araç hasarına yönelik talebi bu tutar üzerinden kısmen kabul edilmiş, fazlaya ilişkin taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
II.MANEVİ TAZMİNAT
6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Manevi tazminat yönünden, davacı …’ın trafik kazası sonucunda yaralanmasından dolayı manevi olarak elem ve ızdırap duyacağı, bu zararın geleceği üzerinde manevi olarak olumsuz izler bırakacağı muhakkaktır.
Davacı … trafik kazasında yaralanması sebebiyle tüm davalılardan 10.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Hemen belirtmek gerekir ki, yeşil kart zorunlu mali mesuliyet sigortacısı davalı … manevi zararlardan sorumlu olmaması sebebiyle bu davalı yönünden manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmiştir.
Diğer davalılar yönünden, mahkememizce yukarıda açıklanan ilkeler nazara alındığında; kazanın oluş şekli, özellikle davacı sürücü …’ın asli düzeyde ve yüksek oranda kendisinin kusurlu olması, davalı sürücünün ise alt düzeyde tali kusurunun bulunması, davacının maluliyetinin azlığı / oranı, olay tarihinde (2011) paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı …’ın 10.000,00 TL manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile;3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar… ve …’tan kaza tarihi olan 12/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın bedel artırım dilekçesi doğrultusunda KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı …’ın … plaka sayılı araca ait araç hasar bedelinin tazminine yönelik davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 400,00 TL araç hasar bedelinin davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 17/09/2015 tarihinden; davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 12/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin araç hasar bedeli talebinin REDDİNE,
2-Davacı … için 395,37 TL geçici iş göremezlik ve 21.560,79 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 21.956,16 TL maddi tazminatın davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 17/09/2015 tarihinden; davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 12/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
3-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’tan kaza tarihi olan 12/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davacı …’ın davalı … yönünden manevi tazminat talebinin tümden REDDİNE,
5-HARÇ Davanın başında maddi ve manevi tazminat isteminin toplamı olan 12.500,00 TL üzerinden toplam 42,70 TL peşin harç yatırıldığı, davacı …’ın maddi tazminat istemi olan 2.000,00 TL ‘ye isabet eden peşin harç tutarının 6,84 TL; davacı …’ın maddi tazminat istemi olan 500,00 TL ‘ye isabet eden peşin harç tutarının 1,70 TL; davacı …’ın manevi tazminat istemi olan 10.000,00 TL’ ye isabet eden peşin harç tutarının 34,16 TL olduğu anlaşılmakla; (6,84 + 1,70 + 34,16 = 42,70 TL) ayrı ayrı hesaplama yapılması gerekmiştir.
a) Maddi tazminat yönünden kabul edilen dava değeri (400,00 TL + 21.956,16 = 22.356,16 TL) üzerinden alınması alınması gereken 1.527,14 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 8,54 (1,70 + 6,84 = 8,54 TL) TL’nin ve 80,70 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.437,90 TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
b) Manevi tazminat yönünden kabul edilen dava değeri (3.000,00 TL) üzerinden alınması gereken 204,93 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 34,16 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 170,77 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6.YARGILAMA GİDERİ
Maddi ve manevi tazminat istemlerinin hepsi yönünden tahkikat bir arada yürütülmüş, davacılar için birlikte yargılama gideri yapılmıştır. Bu nedenle, ortak yargılama gideri yapıldığından tarafların haklılık durumlarına göre oranlama yapılmak suretiyle yargılama giderleri paylaştırılmıştır.
Davacılar tarafından yargılama nedeniyle yapılan toplam 123,40 TL harç (peşin harç + tamamlama harcı), 364,45 TL posta ve tebligat masrafı, 2.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.187,85 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.380,47 TL ‘sinin tüm davalılardan (davalı Taşıt Bürosu yönünden manevi tazminat istemi reddedildiğinden bu yargılama giderinin 2.098,82 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7.VEKALET ÜCRETİ
a)Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 400,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
b)Davalılar … ve … yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden reddedilen dava değeri (…’ın reddedilen maddi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. ve 13/3. maddesi uyarınca maddi tazminat talebinin kısmen reddi nedeni ile hükmedilecek vekalet ücretinin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 400,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve … ‘a VERİLMESİNE,
c)Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
d)Davacı … yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/1,4. ve 13/1,2. maddeleri uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,,
e)Davalı … yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’ın reddedilen manevi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/1.2.4. ve 13/1. maddesi uyarınca manevi tazminat talebinin kısmen reddi nedeni ile hükmedilecek vekalet ücretinin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek koşulu ile belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’a VERİLMESİNE,
f)Davalı … yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’ın reddedilen manevi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. 10/1.3.4. ve 13/1. maddesi uyarınca maktudan az olmamak ve ret sebebi farklı olan davalı lehine ayrıca vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’na VERİLMESİNE,
8-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacılar vekillinin yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır