Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1075 E. 2018/4 K. 09.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1075 Esas
KARAR NO : 2018/4

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 28/10/2016
KARAR TARİHİ : 09/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın perde sistemleri ve kumaşları üzerinde davalı tarafa değişik tarihlerde birden çok fatura ile perde sistemleri ve perdecilik kumaşları satışını yaptığını, borçlunun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini, takip çıkışında belirtilen asıl alacak tutarı üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:Dava, ticari satımdan kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili istemi ile başlatılan icra takibinde vaki itirazın iptali ile takibin devamına ilişkindir.
Davacının bildirdiği delil ve belgeler toplanmış, icra dosyası dosya içerisine alınmış, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacının dosyaya sunduğu ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle alınan bilirkişi raporu dosyaya sunulmuştur.
15/12/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre;davacı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin TTK ilgli hükümlerine istinaden açılış ve kapanış onamasının zamanında yapıldığı, ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğu, davacının incelemeye sadece ticari defterlerini ibraz ettiği defterlerin müstenidatı/belgeleri ibraz etmediğinden takip konusu faturaların davalı veya yetkili çalışanına tebliğ edilip edilmedikleri hususunda değerlendirme yapılamadığı, yapılan incelemede davalı işletme adına düzenlenmiş 42 adet ve toplam 6544,49 TL bedelli faturalara, davalı işletmenin davacıya muhtelif tarih ve tutarlarda tamamı tahsilat maktubu/nakden yolla yapmış olduğu ödemelerin toplam 3173,50 TL olarak tespit edildiği, yapılan bu ödemeler sonucunda davacıya ait yevmiye defterlerinde 31/12/2014 tarih, 3564 yevmiye nolu kayıt fişinde davalının 3371,00 TL borçlu olduğunun işli olduğu, davacının 3371,00 TL alacağına takip tarihinden itibaren TCMB 3095 sayılı kanun gereğince yıllık %10,50 oranında başlayacak değişen oranlarda avans faiz işletilmesi gerekeceği kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
Faturaya sekiz günlük süre içinde itiraz edilmemişse Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinin 2’inci fıkrası hükmüne göre itiraz etmeyen kimse, fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. Ancak sekiz gün içinde itiraza uğramayan fatura, taraflar arasında ne aksi iddia ve ispat edilemeyen bir delil ne de geçici bir zaman için de olsa borçluyu sorumlu kılan bir ödeme emri sayılır. İtiraza uğramayan fatura, içeriği aksi ispat edilebilir ticari bir belgedir. Zira bir sözleşmenin ifa safhasını düzenleyen faturanın, mutlaka mevcut ve önceden tamamlanmış bir sözleşmeye dayalı olması gerekir. Böyle bir sözleşmenin bulunmaması, sözleşmenin ifa safhasını düzenleyen faturanın da geçersizliği sonucunu doğurur. Buna göre, faturanın daha önce yapılmış sözlü veya yazılı bir anlaşmaya dayalı bulunması zaruri olduğundan, Türk Ticaret Kanununun 21’inci maddesinin 2’nci fıkrasında belirtilen karinenin aksini ispat etmek mümkündür. Faturanın dayandığı anlaşma yazılı ise, faturanın içindekilerin aksi, yazılı bir belge ile ispat olunabilir. Anlaşma sözlü olarak yapılmışsa, ispatı Hukuk Muhakemeleri Kanununa tabidir.(Ticari İşletme Hukuku Genel Esaslar-Rıza AYHAN/Mehmet ÖZDAMAR/Hayrettin ÇAĞLAR, ANKARA 2015,S.236)
Bu açıklamalar çerçevesinde dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde; Davacının ticari defter ve belgeleri usulüne uygun tutulduğu sabit olup, bu kapsamda düzenlenen fatura veya teyit mektubunun belli bir süre içerisinde karşı tarafa tebliği yahut tebliğden itibaren belli bir süre içerisinde fatura veya teyit mektubuna itiraz edilmemesi tek başına faturanın sahibi lehine alacağın varlığı konusunda ispata yeterli olmayıp ayrıca fatura konusu mal ve hizmetin teslim edilmesine dair taraflar arasında açık veya örtülü bir mutabakat, diğer bir deyimle akdi ilişkinin varlığının kanıtlanması gerekmektedir. Faturanın karşı tarafa tebliğinden itibaren belli bir süre içerisinde (6102 sayılı TTK madde 21/2 gereği 8 gün içerisinde) faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Ancak bunun için faturayı gönderen ve alan arasında geçerli bir temel borç ilişkisi bulunmalı, düzenlenen faturanın TTK madde 21 hükmünün ruhuna uygun olarak fatura içeriğinde bulunması olağan olan asgari bilgi ve kayıtları taşımalı, bu fatura muhatap veya yetkili temsilcisine gönderilmiş ve bunlar tarafından teslim alınmış olmalıdır.
Dosya kapsamında davacının bildirdiği ve sunduğu delil ve belgelerden taraflar arasında geçerli bir temel borç ilişkisinin bulunmadığı, buna dair incelenen davacı ticari defter ve belgelerinin sahibi lehine delil olma özelliği bulunmaması nedeniyle temel borç ilişkisini ispata elverişli bulunmadığı, taraflar arasında temel borç ilişkisi yahut akdi ilişki bulunmaması halinde süresi içerisinde itiraz edilmeyen faturanın tek başına alacağın varlığını ispata elverişli olmadığı gibi faturanın davalıya tebliğ edildiğine ilişkin kayıt ve belgede bulunmadığı, davacının tutmuş olduğu ticari defterlerin davalı aleyhine tek başına delil olma özelliği bulunmadığı anlaşılmakla davacının davalı hakkında başlatılmış olduğu icra takibinde, itiraz üzerine açmış olduğu itirazın iptali davasında haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVASININ REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Alınması gerekli 35,90-TL karar harcının peşin alınan 57,57-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 21,67-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, miktar itibariyle yasa yolları kapalı ve KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/01/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸