Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1011 E. 2018/603 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1011 Esas
KARAR NO : 2018/603

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ : 30/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; “Müvekkili şirketin, depolama-dağıtım-lojlstik işleriyle iştigal ettiğini, taraflar arasında varılan anlaşma gereğince, müvekkili tarafından sözleşme gereğince tüm yükümlülükler eksiksiz bir şekilde yerine getirildiğini, davalı tarafın, ödemelerini süresi içerisinde tam ve eksiksiz olarak yapmamış olması nedeni ile sözleşmeye uygun olarak vade farkı bedeli açılması ile takibe konu 76.022.68 TL bedelli fatura düzenlendiğini ve davalı tarafa gönderildiğini, söz konusu vade farkı bedeli 07.03.2016 tarikinde davalı firma ile karşılıklı mutabakat sonucunda belirlenmiş olan bedel olduğunu, ödenmeyen fatura borcu Üzerine davalı aleyhine … 35. İcra Müdürlüğü‘nün … E. sayılı dosyası ilamsız takip başlatılmış, davalı tarafın itirazı üzerine rakip durduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle, davalı tarafın itirazın iptali ile takibin devamına, davalı tarafın %20 icra-inkara tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; “Davacının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini yok sayarak icra takibi başlattığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 3.3/b maddesinde açıkça belirtilen bu hususa rağmen, davacı tarafın müvekkili şirkete vadesi gelen fatura/faturaları ihbar ve ibraz etmediği halde üstelik hangi döneme ilişkin olduğu dahi belli olmayan biçimde vade farkı faturası ihbar ve ibra ettiğini, müvekkili şirketin işbu vade farkı faturasına itiraz ettiğini, davacı tarafça müvekkili şirkete vadesi gelmiş alacaklarına ilişkin yazılı bir ihtarda bulunulması gerektiğini, bu ihtarda müvekkili şirkete vaki borcunu ödemesi için 7 iş günü tanınması gerektiğini, bu 7 iş gününde müvekkili şirket vaki borcunu ödemez ise bu kere davacı tarafça vade farkı faturası düzenlenebileceğini, ancak bu şartlar dahilinde davacı tarafa vade farkı tutarını talep edebileceğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden mütevellit, davanın reddi ile icra takibinin talikine, davacı taraf aleyhine %20 kötü niyet tazminatına, yargılama ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini bilvekale diledikleri görülmüştür.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, vade farkı konulu fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında depolama, elleçleme, katma değerli hizmetler ve gümrüklü antrepo hizmetleri içerikli sözleşme akdedildiği ve tarafların sözleşme kapsamında yükümlülüklerini karşılıklı olarak yerine getirdikleri, davacının sözleşme kapsamında fatura bedellerinin 45 günlük vade süresinden sonra ödenen tutarlar yönünden sözleşme süresinin bitiminden sonra toplu bir şekilde vade farkı içerikli 76.022,68 TL tutarlı faturanın tanzim edildiği, faturanın davalıya tebliğ edildiği ancak davalı tarafından sözleşmeye aykırı olarak fatura tanzim edildiği iddiasıyla faturanın noter kanalı ile iade edildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 3.3/b maddesi “…’ce yazılı mutabakatla kesinleşmiş … faturalarının zamanında ödenmemesi halinde … ‘e yazılı bir ihbarname göndererek fatura tutarının ödenmesini talep eder. Bu talebin gereği ihbarın tebliğinden itibaren 7 iş günü içinde …’ce yerine getirilmez ise, bu süreyi aşan dönemdeki gecikme için cari aylık kanuni gecikme faizinin 1/30’u oranında günlük gecikme faizi tatbik edilir” şeklinde olup taraflar arasında temerrüt hususunun nasıl gerçekleşeceği belirlenmiş olmakla TTK 1530 maddesinin taraflar arasındaki ticari ilişkiye uygulanamayacağı, taraflar arasında sözleşmede belirlenen temerrüt olgusunun aksi yönde teamül oluştuğu da ispat edilemediğinden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Peşin yatırılan 918,24 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 35,90 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 882,34 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 8.712,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/05/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)