Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/76 E. 2023/406 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/76 Esas
KARAR NO : 2023/406

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/01/2015
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracıyla 29/11/2009 tarihinde seyir halinde iken sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın kendisine arkadan çarpması sonucu yaralanmalı kaza gerçekleştiğini, müvekkilinin bu kaza neticesinde kalıcı sakatlığının oluştuğunu, bu kazanın oluşmasında plakası bilinmeyen aracın ağır kusurlu olduğunu ve bu gibi durumlarda güvence hesabı tazminatı gerektiğini, müvekkilinin kalıcı sakatlığından dolayı bakıcı masrafı ve bakıcı giderleri söz konusu olduğunu, bu nedenlerle davalı şirketin tedavi, bakım ve bakıcı giderlerini ödemekte mükellef olduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkili için tedavi, bakım ve bakıcı giderlerinden oluşan 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurum tarafından davacı … 150.000 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme karşılığında davacıdan 26.07.2011 tarihli ibraname alındığını, 2918 sayılı KTK madde 111 uyarınca tazminat miktarına ilişkin anlaşmaların iki yıllık hak düşümü süresine tabii olduğunu, davanın iki yıl geçtikten sonra açıldığını bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini; Kazaya sebebiyet veren aracın tespit edilememesi halinde müvekkil kurumun
sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe limiti olan 150.000 TL ile sınırlı olduğu; Esasa ilişkin olarak, Kazanın davacının iddia ettiği şekilde meydana geldiği somut delillerle ispat edilmesi gerektiği, Davacının plakası tespit edilemeyen aracın kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucunda kazanın meydana geldiği iddiasıyla müvekkili kurumdan tazminat talep ettiğini, kazanın gerçekliği konusunda davacının beyanı dışında
bilgi olmadığını, kusur oranı konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… Cumhuriyet Başsavcılığının …Soruşturma sayılı dosyası, … Devlet Hastanesi 29/11/2009 tarihli tedavi evrakı, … Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi tedavi evrakları, .. Devlet Hastanesi … numaralı rapor evrakı, davacının trafik kazası nedeniyle görmüş olduğu tıbbi tedaviye yönelik tüm hastane kayıtları, Adli Tıp İhtisas raporları ve bilirkişi raporu celp edilmiş, incelenmiştir.
Dosya, maluliyet durumunun tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 30/06/2021 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Dava konusu kaza nedeniyle kişinin sürekli olarak başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı, iyileşme süreci içinde iyileşme süresinin tamamında başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, kusur durumunun tespit edilmesi ve tazminat hesabı yapılması amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Bilirkişi … ve Tazminat Hesap Uzmanı Yüksek Mühendis …’tan oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 13/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; “… KUSUR AÇISINDAN; 1. Plakası tespit edilemeyen aracın sürücüsü asli ve tam (%100) kusurlu olduğu, 2. … plakalı motosiklet sürücüsü … kusursuz olduğu kanaatine varıldı. TAZMİNAT AÇISINDAN; 1. Davacının talep edebileceği bakıcı gideri maddi zararının 2.878,92 TL olduğu, 2. Temerrüt başlangıcının 21.01.2015 dava tarihi ve faiz nev’i yasal faiz olduğu kanaatine varılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 31/03/2023 tarihli bedel artırım dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dava değeri olan 1.000,00’nin 2.878,92 TL olarak ıslah ettiklerini ve dava değerinin ıslahla beraber 2.878,92 TL olarak bildirdiklerini talep ettiği görülmüştür.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ve cismani zarara dayalı maddi (bakıcı gideri) tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; … ili … ilçesinde 29/11/2009 tarihinde davacı …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracı ile … istikametinden Akçakale istikametine doğru seyir halinde iken sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen bir aracın davacıya arkadan çarpması sonucunda trafik kazası meydana gelmiştir.
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, İ.T.Ü.’ de görevli akademisyen ve yüksek makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, 13/02/2023 tarihli kusur raporu dosyaya sunulmuştur. Bahsi geçen ve hükme esas alınan raporda da vurgulandığı üzere, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın davacıya arkadan çarpması sebebiyle 2918 s. KTK 84/d. maddesi uyarınca asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in ise nizami şekilde seyrederken arkadan çarpan araç sürücüsünün sadmesine maruz kaldığından kazanın önlenmesi noktasında muhtemel alabileceği bir tedbir bulunmadığından trafik kazasında kusurunun olmadığı belirlenmiştir.
Davacı … 06/03/2015, 07/03/2016, 29/05/2017 tarihli talep açıklama dilekçelerinin tümünde trafik kazasında yaralanması sebebiyle maddi tazminat olarak yalnızca bakıcı gideri zararının tazmini isteminde bulunmuştur.
Yargıtay uygulamasında kabul olunduğu üzere, haksız fiil sonucu sürekli iş göremezlik kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Davacının yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından eksik olduğu belirtilen tıbbi kayıtlar davacının muayenesi yaptırılarak ve Üniversite Hastanesine sevki sağlanarak ikmal ettirilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 30/06/2021 tarihli raporunda davacının trafik kazasında yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dört (4) aya kadar uzayabileceğini, davacının sürekli olarak bir başkasının bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak 4 aylık iyileşme süresi içinde başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceğini belirlemiştir. Bahse konu Adli Tıp Kurumu raporu, kaza tarihi (29/11/2009) itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre tanzim edildiğinden denetime açık olup, rapordaki bakıcı gideri zararına ilişkin bilimsel tespitler hükümde esas alınmıştır.
Kusur durumunun tespit edilmesi ve bakıcı gideri zararının tayininden sonra dosya, maddi tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından sunulan 13/02/2023 tarihli raporda, davacı …’in bakıcı gideri tazminatı 2.878,92 TL olarak hesaplamıştır.
Aktüer raporun ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olması, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerinin ve geçici bakıcıya muhtaçlık süresinin esas alınması, bakıcı gideri zararı yönünden yerleşik içtihatlar uyarınca brüt yasal asgari ücretlere göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir, bu nedenle hükme esas da alınmıştır.
Bu aşamada ifade edilmelidir ki, dava öncesinde davacının sürekli iş göremezlik zararının ödenmesi amacıyla davalıya başvuruda bulunduğu, davalı tarafından yapılan 150.000,00 TL ödemenin sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin olduğu, bu bağlamda raporda isabetli şekilde vurgulandığı üzere sürekli iş göremezlik tazminatının bakıcı gideri tazminatından mahsup edilmeyeceği, ayrıca bakıcı gideri zararının sakatlık teminatında değil, tedavi gideri teminatı limitine dahil olduğu (Y. 17. HD. 2015/7731E. 2018/4542K.), öte yandan mevcut sürekli iş göremezlik tazminatı ödemesi nedeniyle 26/07/2011 tarihli ibranamenin düzenlendiği, ancak eldeki davaya konu sürekli bakıcı gideri yönünden yapılan bir başvuru ve ödemen bulunmadığından 2918 s. KTK 111. maddesinin somut olayda dava konusu tazminat kalemi yönünden uygulanmayacağı, gerçekten de bakıcı gideri tazminatının sakatlık teminat limitinde değil, aksine tedavi giderleri teminat limitinde olduğu, bu bağlamda davalının tedavi gideri teminat limiti kapsamında bakıcı gideri zararından sorumlu olduğundan davalının bu yöne ilişkin savunmaları yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili 31/03/2023 tarihli bedel artırım dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dava değeri olan 1.000,00’nin 2.878,92 TL olarak artırdıklarını ve dava değerinin bedel artırımla beraber 2.878,92 TL olarak bildirdiklerini, bu tutarın tazminii talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili bedel artırım dilekçesine karşı her ne kadar zaman aşımı definde bulunmuş ise de; davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, bu nedenle davanın açıldığı tarih itibariyle alacağın tamamı için zaman aşımının kesildiği, dolayısıyla bedel artırım dilekçesinde artırılan kısım yönünden zaman aşımının söz konusu olmadığından davalının zaman aşımı defi açıklanan nedenle yerinde görülmemiştir.
Nihayetinde, davacının trafik kazasında yaralanması sebebiyle 2.878,92 TL bakıcı gideri zararının bulunduğu, trafik kazasına plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın %100 oranında ve tamamen kusurlu olarak sebebiyet verdiğinden davalı … Hesabının bu zarardan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. maddesi ile … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesi uyarınca sorumlu olduğu, bakıcı gideri zararının tedavi gideri kapsamında davalı … Hesabından talep edilebileceği, bu itibarla davanın bedel artırım dilekçesi doğrultusunda davasının kabulüne, davacı … için 2.878,92 TL bakıcı gideri tazminatının dava tarihi olan 09/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere );
Davanın bedel arttırım dilekçesi doğrultusunda KABULÜ ile;
1-Davacı … için 2.878,92 TL bakıcı gideri tazminatının dava tarihi olan 09/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Kabul edilen dava değeri (2.878,92 TL) üzerinden alınması gereken 196,65 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 168,95 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 27,70 TL peşin harç, 2.327,00 TL ATK ücreti, 366,50 TL posta ve tebligat masrafı ve 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.521,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 2.878,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda HMK 341/2 maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır