Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/724 E. 2018/358 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/724 Esas
KARAR NO : 2018/358

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2015
KARAR TARİHİ : 28/03/2018

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; müvekkili banka bünyesinde birleştirilen … A.Ş ile borçlu arasında 03.06.1998 tarihinde genel Kredl Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye dayanılarak davalı borçluya 1 adet teminat mektubu kredisi kullandırılarak lehine 1.500,00 TL’lik teminat mektubu verildiğini, takip konusu nakit borcun teminat mektubu komisyonundan kaynaklandığını, komisyon borcunun ödenmemesi nediyle … 17. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi vasıtasıyla muhataba ihtaren bildirildiğini, ihtarnameye rağmen borçlarını ifa etmemesi üzerine davalı aleyhine .. l8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun borca ve faize itirazda bulunarak takibin durduğunu, bu nedenlerle, itirazın iptaline takibin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, diğer yandan, müvekkili şirketin … Bank … Şubesinden aldığını 03.06.2008 tarihli 1.500,00TL bedelli … Valiliği’ne verilmek üzere alınmış teminat mektubu valilikten geri alınmış olmasına rağmen… Bank’a o tarihte TMSF tarafından el konulmuş olması sebebiyle iade edilememiş yada iade edilmiş olmasına rağmen kayıtlar bulunamadığını, bu hususla ilgili olarak davalı müvekkili şirket kayıtları aradan 13 yıl gibi uzun bir sürenin de geçmiş olması sebebiyle bulunamadığını, ancak, davacı bankanın işbu teminat mektubu sebebiyle herhangi bir zararı söz konusu olmadığını, teminat mektubu,… Valiliği … Hattı İnşaatı işi için verildiğini, yapılıp idareye teslim edildiğini ve teminat mektubu geri alındığını, kesin kabul tutanağı ile ilgili evraklar ekte sunulduğunu, ayrıca ilgili idare olan İzmir Valiliğinden de hem kesin kabul tarihi ve hemde teminat mektubunun akıbetinin sorulmasından davacı bankanın muhtemel doğacak bir zararının da olamayacağını, hal böyle iken, teminat mektubuna karşılık 1.500,00 TL’nin faizsiz açılacak bir hesapta depo edilmesini, komisyon ve faiz talebinin haksız olduğunu, yine bilindiği üzere, BK.nun 146. maddesine göre. “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir:” yine, 147/5. maddesine göre “Vekâlet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dışında, simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar.” için beş yıllık zamanaşımı uygulandığını, bu itibarla, davaya konu edilen alacaklara ve ferilerine karşı zamanaşımı itirazının da bulunduğunu, yukarıda izah olunan ve resen nazara alınacak diğer sebeplerle, öncelikle, yetki itirazının kabulü ile davanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davaya konu alacaklar yönünden gerek zamanaşımı ve gerekse esas ilişkin diğer belirtilen sebeplerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı lehine düzenlenen teminat mektubunun davacıya iade edilmediğinden bahisle nakdi ve gayri nakdi alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Teminat mektubu, mevzuatımızda açıkça düzenlenmemiştir. Pozitif bir temele dayanmayan teminat mektubu kurumu, ticari hayatın bir gereği olarak ve sözleşme serbestisi kapsamında vücut bulmuştur. Muhatap, lehtar ve garanti eden olmak üzere bünyesinde üçlü bir ilişki içeren teminat mektubu, (doktrinde tartışmalar mevcut olmakla birlikte) esas olarak üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olması nedeniyle bir tür garanti sözleşmesidir. 11.06.1969 Tarih 1969-4 Esas-1969-6 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da teminat mektubunun mahiyeti itibariyle BK’nın 110. maddesinde sözü edilen üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. Banka teminat mektubu ile garanti eden banka, kayıtsız ve şartsız bir ödeme yükümlülüğü altına girmemekte, aksine üçüncü kişi durumunda bulunan lehtarın edimini ifa etmemesi ya da sair rizikoların ortaya çıkması halinde muhatabın uğrayacağı zararları teminat altına almayı amaçlamaktadır.
Teminat mektuplarının vadeli (süreli) ya da vadesiz (süresiz) olarak düzenlenmeleri mümkündür. Üzerinde belirli bir geçerlilik süresi bulunmayan teminat mektupları vadesizdir. Vadesiz teminat mektuplarında zamanaşımı, bu tür ilişkiler için yasalarda ayrı bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden 10 yıl olmakla birlikte talep Fon alacağı niteliği nedeni ile 5411 sayılı yasanın 141. ve geçici 11.maddelerinde öngörülen 20 yıllık zaman aşımına tabi olup iş bu davadaki talebin zaman aşımına uğramadığı açıktır.
Teminat mektubunu düzenleyen banka yönünden borç, riskin gerçekleşmesinden sonra bankadan ödeme talebinde bulunulmasıyla muaccel hale gelecektir. (Vahit Doğan, Banka Teminat Mektupları, 3. Baskı, s.234)
Somut olayda, davacı ile devren birleşen …bank A.Ş. ile davalı arasında 03/06/1998 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, anılan Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında davalı lehine 1.500,00 TL tutarlı 03/06/1998 tarihli teminat mektubu düzenlendiği ve muhatap … Valiliği’ne verildiği, davalı tarafından teminat mektubuna konu işin yerine getirildiği ve kesin kabulünün yapıldığı, teminat mektubunun iade edildiğine dair banka kayıtlarında tespit bulunmadığı gibi … Valiliği Saymanlık kayıtlarında da teminat mektubunun mevcut olmadığı, davalı tarafından taahhüt edilen işin kesin kabul işleminin 16//03/2004 tarihinde yapıldığı, teminat mektubu düzenleyen bankanın davacı ile devren birleştiği, düzenlenme süresinden kat ihtarına kadar geçen süre nazara alındığında teminat mektubunun iade edildiğinin davacı kayıtlarında yer almamasının davalıya kusur olarak atfedilmeyeceği anlaşılmakla riski 16/03/2004 tarihi itibariyle sona eren ve muhatap kurum kayıtlarında yer almayan teminat mektubuna komisyonlarının ve teminat mektubunun depo isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden nakdi alacak için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden gayri nakdi alacak için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/03/2018

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza