Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/7 E. 2022/226 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/7 Esas
KARAR NO : 2022/226

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2015
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 15.11.2013 günü saat 20.20 sıralarında …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın karıştığı …yolu …Sokak kavşağındaki kazada çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olay sebebiyle …’ın sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan müvekkilleri … ile …’in yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını, müvekkillerinden …’ın kaza sebebiyle ciddi bir şekilde yaralandığını, buna ilişkin …’nce düzenlenen … tarih ve … nolu Adli Rapor Formuna göre de müvekkilinin durumu hakkında “basit tıbbi müdahale ile giderilmez.” şeklinde rapor altına alındığını, diğer müvekkili … ise T.C. Sağlık Bakanlığı … Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini ve … tarihli … rapor nolu Genel Adli Muayene Formunda şahsın yaralandığı ve buna ilişkin tedavi altına alınması gerektiği yeterli donanım olmadığından hastanın sevk edilmesi gerektiği açık bir şekilde imza altına alındığını, tedavi süresince uygulanan ilaç, malzeme ve diğer hizmetlere (tıbbi görüntüleme vb.) ilişkin kayıtlar için hastane kayıtlarının dosyaya gönderilmesini talep ettiklerini, 15.11.2013 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı’na göre; … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsü …’ın, 2918 sayılı KTK ‘nun 53/1-b maddesi (Sola Dönüş kurallarına riayet etmemek) sebebiyle kazada kusurlu bulunduğunu, ayrıca sürücü …’ın 2000 doğumlu olduğunu ve ehliyetsiz olduğunun da tutanak altına alındığını, bunun yanında tehlike sorumluluğu ilkesi gereğince de davalı aracın işletenin de kusursuz olarak sorumluluğu bulunduğunu, haksız fiil nedeniyle müvekkillerinin vücudunda çeşitli yaralanmalara bağlı bedensel zarar meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle müvekkillerinin bedensel acılar yaşadığını, tedavi altına alınarak belli bir süre eski bedeni gücünü kaybettiğini, ayrıca müvekkillerinin hastane ilaç yol gibi çeşitli masraflar yapmak suretiyle de maddi anlamda da kayıp yaşadıklarını, haksız fiil sonucu yaralanan müvekkillerinin vücudundaki yaralanmaların hayat koşullarını olumsuz biçimde etkilediğini, müvekkillerinin hayatını haksız fiil öncesi sürdürdüğü kalitede sürdüremediklerini ve hayat kaliteleri düştüğünü, yaşlarının genç olması hiç evlenmemiş olmamaları ve insan ilişkilerinde daha hassas olmaları gibi sebeplerle davacılar için çok acı verici olacağının herkesçe malum olduğunu, kazaya karışan … plakalı araç işleteni …Şirketi ile davalı şirket arasında akdedilen KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Sözleşmesi gereğince araç davalı şirket tarafından sigortalandığını, söz konusu sigorta sözleşmesi hükümleri ve sair kanuni hükümler gereğince sigortacı kaza sonrası ortaya çıkacak zararları tazmin etme yükümlülüğü altına girmiş bulunduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, kaza sebebiyle yapılan masraflar, yol gideri gibi vs. şimdilik 10.000,00 TL iş güç kaybı olmak üzere maddi tazminat alacağının tespitine, kaza tarihinden itibaren işleyecek merkez bankası avans faizi haddinden işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalılar … ve …Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların 23.11.2013 tarihinde meydana gelen ve … adlı kişinin kullandığı … plakalı araç ile müvekkili …’ın kullandığı … plakalı araç arasındaki kazadan kaynaklanan zararları için işbu davayı açtığını, kazada yaralanan … ve … zararlarının müvekkilleri tarafından telafi edilmesi amacını belirtmişlerse de, meydana gelen kazaya ilişkin gerçekleri doğru olarak dilekçede dile getirmemek suretiyle haksız taleplerde bulunduklarını, kazada müvekkili …’ın kusurlu olduğu hususunu ileri süren davacıların, dosyada mübrez kaza tespit tutanağındaki gerçekleri eksik ve yanıltıcı şekilde dile getirdiklerini, kaza tespit tutanağı incelendiğinde, müvekkilinin kullandığı araca …’ın kullandığı aracın arkadan çarptığını ve düzenlenen tutanakta da asli kusurlunun davacıların içinde bulunduğu … plakalı araç olduğunun açıkça belirtildiğini, ayrıca kazaya kusuru ile yol açan … plakalı araç sahibi …’ın 18 yaşından küçük olduğunu ve kaza sırasında alkollü olduğu hususunun da dosyaya bildirilmediğini, bu sebeple verilecek hükmü belirleyecek olması sebebi ile … Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan kazaya ilişkin bütün dosya içeriğinin celbinin gerektiğini, davacı tarafın, kaza sebebi ile uğranılan iş gücü kaybının telafisi sebebi ile maddi tazminat talep etmekte ise de, bu husustaki davacılar taleplerine de itiraz ettiklerini, belirtilen iş gücü kaybı ile kaza arasında illiyet bağı, iş gücünün niteliğinin belirlenmesi gerektiğinin de ortada olduğunu, bu husustaki soyut davacılar iddialarını kabul etmediklerini, kazaya bizzat davacıların genç çocuklar olarak alkollü ve hızlı şekilde araç kullanırken yol açtıkları dikkate alınırsa, kendi haksız hukuki durumlarına hukuki hak tanıma gayesi taşımadığı dikkate alındığında olayın oluş ve tesir şekli dikkate alındığında bu taleplerin reddi gerekeceğini, bu kaza sebebi ile gerek müvekkili şirketin aracında gerekse de müvekkili … da telafi edilmesi gereken davacıların içinde bulundukları araçtan kaynaklanan zararların da bulunduğunu, bu husustaki dava haklarının saklı olduğunu, bu sebeplerle gerek kazadaki kusur oranları gerekse de iddia edilen zararların niteliği ve miktarı yönünden inceleme yapılması zaruriyeti bulunduğunu, bu sebeplerle davacılar taleplerinin tümünün reddi gerektiğini beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde … vadeli … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile teminat altında olduğunu, kaza tespit tutnağı incelendiğinde kazaya … plakalı araç sürücüsünün neden olduğunun ve tam kusurlu olduğunun görüleceğini, sorumluluklarının … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde olduğunu, kusur durumunun tespitinin ve davacıların maluliyetlerinin kaza ile illiyeti irdelenerek varsa maluliyetlerinin Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 4. Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas, … Karar sayılı ceza dava dosyası, kaza tespit tutanağı, … plaka sayılı sigortalı araca ait ZMMS poliçesi, hasar dosyası, davacıların trafik kazası sebebiyle görmüş oldukları tıbbi tedavilere ilişkin tüm hastane kayıtları, sosyal ve ekonomik durum araştırması, adli tıp raporları celp edilmiş incelenmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 11/10/2017 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “… oğlu 1993 doğumlu …’ın 15/11/2013 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği.
” şeklinde tespit edilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 25/12/2018 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Kişinin dava konusu olay (15.11.2013) tarihinden yaklaşık 1.5 yıl önce sol dizinde spor kazası nedeniyle ağrı şikayetinin olduğu cihetiyle dizinde meydana gelen lezyonların dava konusu olayla iliyetinin kurulamadığı cihetle; Mevcut belgelere göre; … oğlu, 26.10.1995 doğumlu, …’in 15.11.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği…” şeklinde tespit edilmiştir. Davacı vekili tarafından maluliyet raporuna karşı itiraz dilekçesi sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Üst Kurulu tarafından düzenlenen 27/01/2020 tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “…… hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde; … oğlu, 26.10.1995 doğumlu, …’in 15.11.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı komplikasyonsuz iyileşmiş patella kırığı arızası nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; E cetveline göre % 3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceği..” şeklinde tespit edilmiştir.
Dosya, kusur durumunun tespiti ve maddi tazminat miktarının hesaplanması amacıyla makine mühendisi bilirkişi … ile aktüerya uzmanı bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 26/05/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle ve sonuç olarak; “…I. KUSUR; Dava konusu olayın Karayolları Trafik Kanunu Kapsamında maddi hasarlı, trafik kazası olduğu, meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, Söz konusu kaza kapsamında; … plaka sayılı araç sürücüsü …’ n % 70 kusur oranı ile asli kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …” ın % 30 kusur oranı ile tali kusurlu olduğu,
2. SİGORTA POLİÇESİ; 15.11.2013 kaza tarihinde; … plakalı davalı …Ltd. Şti’ nin işleteni olduğu 2009 model … Kamyonetin … vadeli … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından teminat altında olduğu, … plakalı dava sışı …’ın işleteni olduğu 2012 moödel … Kamyonet’ in … vadeli … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş, tarafından teminat altında olduğu,
3.GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK VE SÜREKLİ MALULİYET ORANLARININ TESPİTİ;
Adli Tıp Kurumu Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen 16.01.2020 tarih 9 karar numaralı raporda; 26.10.1995 doğumlu …’ in 15.11.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı RG’de yayımlanan Çalışma Güçü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1. kabul olunarak; E cetveline göre % 3.3 (yuzdeuçnoktauç) oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin, kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğine, oy birliği ile mütalaa edildiği,
Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen … tarih …karar numaralı raporda:… doğumlu …’ın 15.11.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının, H1.10.2008 tarih ve 27021 sayılı RG’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslektç Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, oy birliği ile mütalaa edildiği,
4.MADDİ ZARAR;
Verilen görev çerçevesinde; Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli 2019/40 E. 2020/40 K. Sayılı kararı ve yukarıda verilen Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararları dikkate alındığında, TRH 2010 yaşam tabloları ve prograsif adı verilen teknik ile hesaplandığında; 26.05.2021 rapor tarihi itibarı ile, davacımın 15.11.2013 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu, davacı …’ in; Geçici İş Göremezlik Zararı; 4 AY/120 gün geçici İş göremezlik zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 3.319,11 TL olduğu, Sürekli maluliyet Zararı; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 3.3 (yüzde üç nokta üç) olduğu ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile davacının toplam daimi sakatlık zararının 57.184,37 TL olduğu, poliçe Limiti 250.000,00 TL dahilinde bulunduğu, davacı …”ın; 15.11.2013-14.08.2014 tarihler arasında 9 ay/270 gün süre ile geçici iş göremezlik iyileşme dönemi zararının; kazada yolcu konumunda olan davacının kusurunun bulunmadığının kabulü ile; 7.758,93 TL olabileceği,
5. TEMERRÜT TARİHİ VE FAİZ;
05.01.2015 dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faiz işletilebileceğinin tüm hukuki takdir ve değerlendirmesinin Yüce Sayın Mahkemeye ait olduğu, (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/19-73 E. 1999106 K. 17.02.1999 tarihli kararı)
(Davalı … Sigorla A.Ş. her iki aracında ZMMS sigortacısıdır. KTK’nun 85 ve 88. Maddeleri ile TBK’nun 61. Maddesi gereği davalmın kazaya kusurları ile sebep olan diğer zarar verenler gibi, oluşan zararın tamamından müşterek ve müteselsil sorumludur. Davacılar TBK’nun 61 ve TBK’ nun 163 maddelerine göre müşterek ve müteselsil sorumluluk esaslarına dayalı olarak, zarar verenlerin her birine dava açabilir. Bunun sorumlulardan talep edilebileceği gibi, zarar verenlerden sadece birinden yada birkaçından da talep edebilir. TBK’ nun 167.maddesi uyarınca, sorumlulukların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur. Eldeki davada kusura dayanılmaması nedeniyle hesaplanan maddi zarardan. TBK’ nun 52. Maddesi kapsamında müterafık kusur indirimi yapılmamıştır. Yargıtay 17. HD.2005871933 E.2008/3118 K. Kararı) Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu,, kanaatlerine ulaşılmıştır…” şeklinde tespit edilmiştir. Kusur raporuna karşı süresi içinde taraflarca herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
Dosya, itirazlar karşılanması, kazaya karışan … plaka sayılı sigortalı aracın kusuru oranında maddi tazminat hesaplanması amacıyla Aktüer …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 17/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak;
“4 MADDİ ZARAR:
Verilen görev çerçevesinde; Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihli 2019/40 E. 2020/40 K. Sayılı kararı ve yukarıda verilen Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararları dikkate alındığında, TRH 2010 yaşam tabloları ve prograsif adı verilen teknik ile hesaplandığında;
4.1. DAVACI … Yönünden hesaplama;26.05.2021 rapor tarihi itibarı ile, davacının 15.11.2013 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu, davacı …’in; Geçici İş Göremezlik Zararı; 4 AY/120 gün geçici iş göremezlik zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 3.319,11 TL olduğu, Sürekli maluliyet Zararı; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 3.3 (yüzde üç nokta üç) olduğu ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile davacının toplam daimi sakatlık zararının 57.184,37 TL olduğu, … plakalı davalı … Ltd. Şti.’nin işleteni olduğu 2009 model … Kamyonetin …vadeli … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından teminat altında olduğu, sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda % 30 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda; Geçici İş Göremezlik Zararı; 4 AY/120 gün geçici iş göremezlik zararının, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 3.319,11 TL’nin % 30′ u; 995,73 TL’sinin davalıların sorumluluğunda oldugu, Sürekli maluliyet Zararı; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 3.3 (yüzde üç nokta üç) olduğu ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile davacının toplam daimi sakatlık zararının 57.184,37 TL “ nin % 30′ u 17.155,31 TL’sinden davalıların sorumlu olduğundan söz edilebileceği, Davalı sigorta şirketinin kazaya karışan her iki aracın da ZMMS sigortacısı olduğu, Poliçe Limiti 250.000,00 TL dahilinde bulunduğu hesaplanmış olup, takdir Yüce Mahkemenindir.
4.2. DAVACI … Yönünden Hesaplama;
Davacının kaza tarihinden itibaren iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği (270 gün) kanaati ile düzenlenen ATK rapor dikkate alındığında; 15.11.2013-14.08.2014 tarihler arasında geçici iş göremezlik iyileşme dönemi zararının; kazada yolcu konumunda olan davacının kusurunun bulunmadığının kabulü ile; 7.758,93 TL olabileceği; … plakalı davalı … Ltd. Şti.’nın işleteni olduğu 2009 model …Kamyonetin … vadeli … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından teminat altında olduğu, sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda % 30 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda; Hesaplanan 7.758,93 TL geçici iş göremezlik zararının; kusur oranı % 30 dahilinde değerlendirildiğinde; davalılardan 2.327.,68 TL’lik kısmının talep edilebileceği hesaplanmış olup, takdir ve hukuki münakaşası elbette Yüce Mahkemeye ait olduğu,..” şeklinde tespit edilmiştir. Denetime açık ve gerekçeli bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacılar vekili 08/06/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; aktüerya bilirkişinin 26/05/2021 tarihli kök raporu doğrultusunda, davalılar adına talep ettikleri davacı …’in iş güç kaybı maddi tazminatı alacağını 6.000 TL den 54.503 TL arttırarak 60.503 TL olarak, davacı …’ın iş güç kaybı maddi tazminatı alacağını 4.000 TL den 3.758 TL arttırarak 7.758 TL olarak ıslah ettiklerini beyanla taleplerini 10.000 TL den 58.261 TL arttırarak toplam 68.261 TL olarak ıslah ettiklerinden iş bu miktarı kaza tarihi olan 15.11.2013 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sebebiyle cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
… ili … ilçesinde 15/11/2013 tarihinde saat 20:20 sıralarında, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS sigortacısı olduğu, davalı …Şirketine ait … plaka sayılı aracın davalı sürücü …’ ın sevk ve idaresinde bulunduğu sırada, sigortalı aracın … Mahallesi istikametinden …Mahallesi istikametine doğru seyir halinde iken … Sokak kavşağı mevkisine geldiğinde kavşaktan bu sokağa dönmek isteyen sigortalı araca, yine aynı güzergahta ve istikamette seyir halinde olan dava dışı …’ ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, sigortalı aracı geçmek istediği esnada sol arka kısmından çarpmak suretiyle trafik kazasının meydana geldiği, bahse konu trafik kazası nedeniyle kazaya karışan ve dava dışı … ‘ ın sevk ve idaresindeki araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacılar … ve …’ in yaralandıkları anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazasının yaralanma ile sonuçlanması, kazaya karışan her iki araç sürücüsünün olay tarihinde 18 yaşından küçük ve ehliyetsiz olması, ayrıca dava dışı araç sürücüsü …’ ın alkollü araç kullanması nedeniyle soruşturma ve kovuşturma da yürütülmüş, sigortalı araç sürücüsü … hakkında … CBS ‘ nin …Sr. sayılı dosyasında trafik güvenliğinin kasten tehlikeye sokulduğuna yönelik delil ve emare bulunmaması, TCK 179/2 maddesinin uygulanmasının mümkün olmaması ve mağdurların yasal temsilcilerinin şikayetçi olmamaları sebebiyle … için 04/05/2014 tarihinde EK KYOK kararı verilmiştir. Ancak, kazaya karışan dava dışı diğer araç sürücüsü …’ ın kaza esnasında 56 promil alkollü olmasından dolayı hakkında TCK 179/3 maddesi uyarınca trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, iddianamede de ifade edildiği üzere, sanık …’ ın sevk ve idaresindeki araç içerisinde yolcu olarak bulunan ve kaza sebebiyle yaralanan davacılar … ve …, yaralanmalarına rağmen sanık hakkında soruşturma dosyasında şikayetçi olmamışlardır. Bu nedenle, … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ceza dava dosyasında dava dışı sanık … hakkında yalnızca TCK’ nın 179/3. maddesinde düzenlenen alkol ve uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanmak suçundan kamu davası açıldığı, Ceza Mahkemesince trafik kazasına yönelik tüm delillerin toplandığı, dava dışı sanığın alkollü olarak araç kullanmak suretiyle trafik kazasına sebebiyet verdiğinden …’ ın TCK 179/2,3, 31/3, 62, 52 maddesi uyarınca neticeten 320,00 TL Adli Para Cezası ile cezalandırılmasına / mahkumiyetine, ancak adli para cezasının CMK 231 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirlenmiştir. İşbu karara taraflarca itiraz edilmemesi üzerine 08/10/2014 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, … plaka sayılı sigortalı araç sürücüsünün sola dönüş kurallarına riayet etmemesi sebebiyle meydana gelen trafik kazasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 53/1-b maddesini ihlal ettiğinden alt düzeyde tali kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer dava dışı araç sürücüsü …’ ın ise yeterli takip mesafesi bırakmaması, arkadan çarpması ve geçiş / geçme kurallarına riayet etmediğinden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 54/1-a, 84. maddesini ihlal ettiğinden asli ve yüksek düzeyde kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların trafik kazasında kusur durumlarının tespitine yönelik olarak dosya, trafik kazaları kusur konusunda uzman Makina Mühendisi …’ na tevdi edilmiştir. Mahkememizin kusur dağılımı yönündeki tespiti destekleyen ve benimseyen uzman bilirkişinin 26/05/2021 tarihli raporunda kusura yönelik tespitler, kazanın oluş şekli, sigortalı ve dava dışı araç sürücüsünün ihlal ettiği trafik kuralları, yasal geciktirici nedenler ve bilimsel yönden yapılan detaylı açıklamalar içeren kusur raporuna gerekçeli ve denetime açık olduğundan itibar edilmiştir. Mevcut raporda dava dışı araç sürücüsü …’ ın meskun mahalde araç kullanırken trafik düzenin gerektirdiği kurallara riayet etmediği, önünde seyreden sigortalı araç için yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakmadığı, sigortalı aracın sola dönüş için manevra yaparken ve henüz dönüşünü tamamlamadığı sırada bu aracı sollamak için şerit değiştirerek geçme kurallarına aykırı hareket ettiği ve bu suretle sigortalı araca arkadan çarptığından 2918 s. KTK’ nın 47/d, 48, 52/b-c, 54/a-2,3, 84. maddeleri uyarınca %70 oranında kusurlu olduğu; sigortalı araç sürücüsü …’ ın meskun mahalde trafik kurallarına uygun şekilde hareket etmediği, ehliyetsiz araç kullanıldığı, sola dönüş yapmadan önce arkadan gelen araçları ve trafiği kontrol etmediği, hızını iyice düşürerek sol tarafa sinyal vererek yanaşması gerektiği halde manevra ve dönüş kurallarına uymadığı, bu şekilde gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek arkasındaki trafik seyrini tehlikeye soktuğundan 2918 s. KTK’ nın 47/d, 52/b-c, 53/b-1,2,5 maddeleri uyarınca %30 oranında kusurlu olduğu, doğru bir şekilde ve somut olaya uygun olarak takdir ve tayin edilmiştir. Mahkememizce, bilirkişinin açıklamalarının gerekçeli ve sebepleri yönünden somut olaya uygun yerinde tespitler içerdiğine kanaat getirilmiş, esasen taraflarca kusur raporuna karşı itirazda da bulunulmadığından kusur raporu hükme esas alınmıştır.
Davacı …’ ın yaralanmasına ilişkin olarak görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından eksik olduğu belirtilen tıbbi kayıtlar için davacının muayenesi yaptırılmış ve Üniversite Hastanesine sevki sağlanarak ikmal ettirilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu 11/10/2017 tarihli raporunda davacının trafik kazasında yaralanması nedeniyle maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyetin oluşmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dokuz (9) aya kadar uzayabileceğini tespit etmiştir. Davacı …’ in yaralanmasına ilişkin olarak aynı şekilde görmüş olduğu tıbbi tedavilere yönelik tüm hastane kayıtları getirtilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından eksik olduğu belirtilen tıbbi kayıtlar için davacının muayenesi yaptırılmış ve Üniversite Hastanesine sevki sağlanarak ikmal ettirilmiştir. Bu çerçevede, İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu 25/12/2018 tarihli raporunda davacının trafik kazasında yaralanması nedeniyle maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyetinin oluşmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren üç (3) aya kadar uzayabileceğini tespit etmiştir. Davacı vekilinin maluliyet raporuna itirazı üzerine dosya, itirazların karşılanması için Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kuruluna gönderilmiş, 16/11/2020 tarihli raporunda davacı …’ in trafik kazasında yaralanması nedeniyle %3,3 oranında maluliyetinin oluştuğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren dört (4) aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu ve 3. İhtisas Kurulu ile üst kurul şeklinde çalışan Adli Tıp Genel Kurulu maluliyet raporları her ne kadar Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlenmiş ise de; kaza tarihi olan 15/11/2013 tarihi itibariyle Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin yürürlükte olduğu, bilindiği üzere maluliyetin tespitinde kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğin uygulanmasının esas olduğu, nitekim yerleşik Yargıtay içtihatlarının ve BAM kararlarının da aynı mahiyette olduğu, Mahkememizce bu konuya vakıf da olunduğu, ancak Mahkememizde yargılaması süren birçok davada olduğu üzere Adli Tıp Kurumunun maluliyetin tespitinde anılan yönetmeliği esas almadığı, yine bir çok dosyada karşılaşıldığı üzere, itirazların karşılanması ve ekik tahkikat yapılmaması için anılan yönetmelik hakkında ek mütalaa verilmesi istenildiğinde Adli Tıp Kurumunun standart olarak / matbu şekilde “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğinin, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğinin sadece Ek-1 bölümünü içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri ve meslek grupları bölümünü içermediğinden, sadece çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine ilişkin olduğu (hangi hastalık ve arızaların beden çalışma gücünün en az %60’ının kaybına neden olacağı), bu nedenle bu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği” şeklinde açıklamalarda bulunduğu, bu bağlamda yönetmeliğe ilişkin bilimsel yönden yapılan açıklamaların yeterli ve yerinde görülmekle, ayrıca esas alınan yönetmeliğin halen yürürlükte olması, davanın açılış tarihi, usul ekonomisi de nazara alınarak denetime açık ve yasanın gerektirici nedenlerine uygun olup, tüm tıbbi kayıtlara göre ve hatta eksik kayıtların davacıların muayenesi ve tedavileri yapılarak dosyaya kazandırıldığı eldeki davada kapsamlı şekilde incelenen tıbbi kayıtlar üzerinden alınan bu raporlara ve dolayısıyla maluliyet oranlarına itibar edilmiş, esas alınmıştır.
MADDİ TAZMİNAT
Davacılar vekili 13/03/2015 tarihli dilekçesinde maddi tazminat taleplerinin tedavi giderleri dışında kalan yol gideri ve iş gücü kaybı zararları olduğunu bildirmiş, 26/02/2016 tarihli beyan dilekçesinde ise bu sefer, talebini daha da daraltarak davacılar için talep edilen toplam 10.000,00 TL maddi tazminatın tamamının yalnızca iş gücü kaybı zararına ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Öte yandan, iş göremezlik zararına dayalı maddi tazminat istemi için ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar yönünden toplam 10.000,00 TL üzerinden gösterilen dava değeri her bir davacı için ayrı ayrı belirtilmediğinden talep sonucunun somutlaştırılması için davacılar vekiline süre ve imkan verilmiş. davacılar vekili 04/02/2018 tarihli talep açıklama dilekçesinde davacı … için 4.000,00 TL iş gücü kaybından dolayı maddi tazminat ; davacı … için 6.000,00 TL iş gücü kaybından dolayı maddi tazminat istenildiği açıklamış, talep bu şekilde somutlaştırılmıştır. Mahkememizce, davacılar vekili tarafından açıklanan talep sonucuna göre araştırma yapılmış ve yargılamaya devam olunmuştur.
Kusur durumunun tespit edilmesi ve diğer tüm deliller celp ediltikten sonra dosya, iş göremezlik zararına dayalı maddi tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bilirkişi …’a tevdi edilmiştir. Aktüer bilirkişi 26/05/2021 tarihli kök raporunda, davacı … için iş göremezlik maddi tazminatı 60.503,48 TL; davacı … için iş göremezlik maddi tazminatı 7.758,93 TL olarak hesaplamıştır. Davacılar vekili aktüer rapora karşı herhangi bir itiraz dilekçesi sunmamış, aksine raporda tespit edilen tazminat miktarları yönünden 08/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi sunmuştur. Ancak, davalı sigorta şirketi haklı itirazında davanın … plaka sayılı sigortalı araç için ikame edildiğini, sigortalı aracın trafik kazasında % 30 oranında kusurlu olduğunu, ancak buna rağmen aktüer raporunda % 100 oranında sigortalı araç kusurluymuş gibi hesaplama yapıldığını ifade ederek itiraz etmiştir. Gerçekten de; aktüerya kök raporunda sigortalı aracın % 30 oranında kusurlu olduğu halde tam kusurluymuş gibi hesaplama yapıldığı görülmüş, sigortalı aracın kusuruna isabet eden kısım raporda hesaplanarak sonuç tazminatın belirlenmediği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde zararlardan sorumludur. O halde, sigortalı aracın kusuruna isabet eden kısmın hesaplanması ve maddi tazminat miktarının buna göre belirlenmesi zorunludur. Bu amaçla, davalıların itirazları doğrultusunda ek rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen 17/10/2021 tarihli ek raporda bu sefer isabetli şekilde sigortalı aracın kusuruna isabet eden kısım hesap edilerek; davacı … için iş göremezlik maddi tazminatı 18.151,04 TL; davacı … için iş göremezlik maddi tazminatı 2.327,68 TL olarak belirlenmiştir. Aktüer ek raporun denetime elverişli olması, özellikle hesaplamada güncel içtihatların ve Yargıtay uygulamasının takip edilerek TRH 2010 yaşam tablosunun ve prograssive rant formülüne göre hesaplama yapıldığından hüküm kurmaya elverişlidir.
Davacılar vekili aktüer ek raporun dosyaya sunulmasından sonra yalnızca … plaka sayılı sigortalı aracın kusuruna isabet eden kısım yönünden tazminatı hesabı yapılmasının doğru olmadığını, kazaya karışan diğer … plaka sayılı aracın da kaza tarihi itibariyle ZMMS sigortacısının davalı … Sigorta A.Ş. olduğunu, bu nedenle davalılardan % 100 oranında zararın tazminini talep ederek itirazda bulunmuştur. Ancak, az önce açıklandığı üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde geçerlidir. Davalı sürücü ve işleten yönünden sorumluluk ise kendilerinin kusur oranıyla sınırlıdır. Kazaya karışan diğer araç sürücüsü ve işleteni davalı olarak dosyada taraf olmadığına ve bu kişiler yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığına göre dava konusu olmayan diğer aracın ZMMS sigortacısının sırf aynı sigorta şirketi olması sebebiyle davalılara kusurlarıyla sorumlu oldukları tutardan daha fazla olmak üzere aleyhlerine tazminata hükmedilmesi hukuken mümkün değildir.
Öte yandan, davacılar dava dilekçesinde kazaya karışan … plaka sayılı aracın trafik kazasında kusurlu olması sebebiyle işbu davayı açmıştır. Nitekim, dava dilekçesinin 2.sayfasında kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsünün kaza tarihinde ehliyetsiz olduğunu ve KTK 53/1-b maddesi uyarınca (sola dönüş kuralına riayet etmemek) kusurlu olduklarını iddia etmişlerdir. Dava dilekçesi içeriğinde kazaya karışan diğer … plaka sayılı araç için herhangi bir anlatım, sürücü bakımından kusur isnadı, işletenine atfedilen bir sorumluluk yahut bu aracın ZMMS sigortasına dayalı sigortacısından hiçbir iddia / vakıa ve tazminat iddiası – talebi bulunmamaktadır. Ayrıca, davalıların cevap dilekçesi vermesi üzerine davacılar vekili 04/02/2015 tarihli cevaba cevap dilekçesinde; “davalı …’ ın ehliyetsiz araç kullanması sonucu olaya kusuru ile karıştığı açık olduğundan” şeklinde (ki bu kısım vurgulanmak istenircesine dilekçede dahi koyultulmuştur) şeklindeki isnadı ile talebinin yalnızca … plaka sayılı aracın sürücüsü, işleteni ve ZMMS sigortacısına yönelik olduğunu pekiştirmiş ve vurgulamıştır. Diğer taraftan, … plaka sayılı araç sürücüsü … hakkında düzenlenen iddianamede de ifade edildiği üzere, sanık …’ ın sevk ve idaresindeki araç içerisinde yolcu olarak bulunan ve kaza sebebiyle yaralanan davacılar … ve … yaralanmalarına rağmen sanık hakkında soruşturma dosyasında şikayetçi dahi olmamışlardır. Bu itibarla, her ne kadar … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş. olsa da; bahse konu … plaka sayılı araç için açılmış bir dava bulunmadığından bu aracın kusuruna yönelik eldeki dava dosyasında bir değerlendirme yapılması ve davalılar aleyhine tazminata hükmedilmesi imkanı bulunmamaktadır. Kuşkusuz, davacılar içerisinde yolcu olarak bulundukları ve kazaya karışan … plaka sayılı araç için kusuru oranında araç sürücüsüne, işletenine ya da ZMMS sigortacısına ayrı bir dava açma hakkına sahiptirler. Ancak, eldeki dava dosyasında maddi tazminat istemi … plaka sayılı araç için açılmış, dolayısıyla kusur, tazminat ve tüm değerlendirmelerin dava konusuna göre yapılacağı muhakkaktır. Açıklanan nedenlerle, davacıların aktüer ek rapora karşı itirazları yerinde görülmemiştir.
Davaya konu trafik kazasında … plakalı sigortalı araç sürücüsü davalı …’ ın kusurlu olması nedeniyle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olan davalı … Sigorta A.Ş.’ nin ise sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitleri dahilinde zarardan birlkte sorumlu oldukları, diğer taraftan kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle araç malikinin / işleteninin davalı … Ltd. Şti olduğu, bu davalının işleten sıfatıyla 2918 sayılı KTK’ nın 3. ve 85. maddeleri uyarınca araç işletenin kusursuz sorumluğu (olağan sebep sorumluluğu) gereğince diğer davalı sürücü ve trafik sigortacısı ile birlikte zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, bu bağlamda aktüer bilirkişi tarafından hesap edilen iş göremezlik maddi tazminat miktarlarının poliçe limitleri dahilinde kaldığı, dolayısıyla bu üç davalının davacıların iş göremezlik zararından doğan maddi tazminatından kusurları oranında sorumlu oldukları anlaşılmakla, davacılar vekilinin 08/06/2021 tarhli ıslah beyanları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davacı … için 18.151,04 TL ve davacı … için 2.327,68 TL maddi tazminatın; davalı … Sigorta A.Ş yönünden davanın açıldığı tarih itibariyle yasal olarak sigorta şirketine yazılı başvuru yapılması zorunlu olmamakla birlikte yapılacak başvurunun temerrüt tarihini ve dolayısıyla faiz başlangıç tarihini etkileyeceği, ancak davacılar vekilinin de kabulünde olduğu üzere dava öncesinde sigorta şirketine yazılı başvurunun yapılmadığı, doğrudan eldeki davanın açıldığı bu halde temerrüt davanın açılmasıyla birlikte gerçekleştiğinden dava tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren; davalılar … ve …Ltd. Şti. yönünden ise temerrütün haksız fiilin meydana geldiği kaza tarihi olan 15/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi (sigortalı aracın ticari araç olmaması, aksine hususi araç olması sebebiyle davacılar vekilinin avans faizi talebinde yerinde görülmemiş, yasal faize hükmedilmiştir) ile birlikte kabulüne; fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın ıslah beyanları doğrultusunda KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı … için 2.327,68 TL tazminatın davalılar … ve …Ltd Şti yönünden kaza tarihi olan 15/11/2013 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davacı … için 18.151,04 TL tazminatın davalılar … ve …Ltd Şti yönünden kaza tarihi olan 15/11/2013 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (20.478,72 TL) üzerinden alınması gereken 1.398,90 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 34,16 TL’nin ve 199,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan bakiye 1.165,74 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacılar tarafından yatırılan 34,16 TL peşin harç, 199,00 TL tamamlama harcı, 451,45 TL posta, tebligat, 2.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.984,61 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 895,40 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2. maddesi uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava miktarını geçmemek koşulu ile belirlenen 2.327,68 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya VERİLMESİNE
6-Davacı … (ihtiyari dava arkadaşı / ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiği takdiri) yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2. maddesi uyarınca maktudan az olmamak koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya VERİLMESİNE
7-Davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş. yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden maddi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’ ın reddedilen maddi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’nin 3/2 ve 13/1.3. maddesi uyarınca maddi tazminat talebinin kısmen reddi nedeni ile hükmedilecek vekalet ücretinin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 2.327,68 TL vekalet ücretinin davacı …’ dan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
8-Davalılar …, … Ltd. Şti. ve … Sigorta A.Ş. yargılama sırasında kendilerini birer vekille temsil ettirdiklerinden maddi tazminat talebi bakımından reddedilen dava değeri (…’ in reddedilen maddi tazminat davası) üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte AAÜT’nin 3/2 ve 13/1.3. maddesi uyarınca maddi tazminat talebinin kısmen reddi nedeni ile hükmedilecek vekalet ücretinin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek ve ret sebebi ortak olan davalılar lehine tek vekalet ücreti verilmesi koşulu ile belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ den alınarak davalılara VERİLMESİNE,
9-HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … Sigorta vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki (2) haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/03/2022

Katip
e-imza *

Hakim
e-imza *