Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/684 E. 2018/555 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/684 Esas
KARAR NO : 2018/555

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2015
KARAR TARİHİ : 21/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … ile diğer davalıların murisi … hakkında, … Komutanlığında görev yaptıkları dönemde personelin maaş işlemlerini yürüten davadışı personelin davacı ….’ye devrolan …bank’ı sahte evrak düzenleyip kedi çekmek suretiyle zarara uğrattığı, bu zararın davadışı gerçek failden tahsilinin mümkün olmadığı ve davalıların da gözetim yükümlülüğünü yerine getirmeyerek bu zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle icra takibine başlandığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ileri sürererek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalılardan … vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, yetkili mahkemenin … veya … adliyelerinden biri olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, esas yönünden davacının haksız olduğunu, davacı tarafça ileri sürülen eylemlerin müvekkili tarafından gerçekleştirilmediğinin mahkeme kararı ile belirlendiğini, icra inkar tazminatı talep koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE: Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık davanın dayanağı olan icra takibi kapsamında davalıların sorumlu olup olmadıkları ve varsa sorumluluğun tutarına ilişkindir.
Alınan 28.02.2018 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Davanın; davalıların görevli oldukları kurumda görevlerini ihmal sonucunda, kurum personeli olarak gösterilmiş olan iki kişiye Pamukbank tarafından kredi kullandırılması ve bu kredilerin ödenmemesi nedeniyle oluşan banka zararının (ödeme emrine yapılmış olan itirazın giderilmesi suretiyle) tahsili talebiyle ilgili olduğu; dava ile ilgili … 3.Dairesi’nin 2004/1065 E. ve 2004/1059 K. sayılı ilamında, sanık Bçvş. …’ın işlemiş olduğu resmî evrakta sahtecilik suçu nedeniyle meydana gelen Hazine zararı ile davalılar … ve …’ın eylemleri arasında doğrudan bir illiyet (nedensellik) bağı bulunmadığı, davalıların görevi ihmal suçunun basit halini işlemiş oldukları hükmüne varılmış bulunduğu, ayrıca yargılamada her iki davalının da tahakkuk amiri olmaları dolayısıyla görevli oldukları maaş bordrolarını kontrol etmemiş oldukları ve görevlerini ihmal ettikleri hususunun kesinleşmiş olduğu, bankanın kullandırmış fakat tahsil edememiş olduğu kredilerden dolayı hesap kesim tarihi olan 11.10.2000 itibariyle toplam 496,47 TL alacaklı olduğu, davalıların kredi sözleşmesinin tarafları olmadıkları, sözleşme hükümleri ile bağlı olmadıkları, buna göre banka alacağına ancak yasal faiz oran üzerinden faiz tahakkuk ettirilebileceği, yasal faiz oranı (kademeli) üzerinden yapılan hesaplamada banka alacağının takip tarihi itibariyle 496,47 asıl alacak, 1.270,23 TL yasal faiz, 63,51 TL de BSMV olmak üzere toplam 1.830,21 TL olarak tespit edildiği, dava konusu krediler nedeniyle oluşan zarardan davalılardan yalnızca 01.05.2000-01.06.2000 tarihleri arasında (dava konusu kredilerin çekildiği dönemde) tahakkuk amiri görevinde bulunan …’ın sorumlu bulunduğu, diğer davalı …’ın sahte bordro düzenlemesi ve bu sahte belgenin bankaya verilmesi aşamalarında ilgili birimde görevli olmadığından görevini ihmal etmiş olduğunun ileri sürülemeyeceği, dava konusu kredilerin Kredili Mevduat Hesabı olarak ve kullanan kişinin maaşının yatırıldığı hesap üzerinden açıldıkları ve kullandırıldıkları, Bankanın gerek mevduat hesabı açılması ve gerekse kredili mevduat hesabı tesisi ve kullandırımı süreçlerinde ve ATM kartları ile şifreleri teslimi sırasında ve ayrıca kredi sözleşmelerinin imzalatılması işlemlerinde ağır sayılabilecek kusurlu eylemlerde bulunduğu, kredilerin ödenmemesi nedeniyle uğradığı zararda da bu eylemlerin önemli payının olduğu, sayılan nedenler ile bankanın kusur oranının, takdiri mahkemeye ait olmak üzere % 75 olarak değerlendirildiği, dava konusu olayda, davalıların sorumluluklarının, dava dışı …’ın düzenlediği personel listesi ve eklerini denetlememeleri nedeniyle oluştuğu, davalıların bilerek ve isteyerek sahte belge düzenlenmesi eyleminde yer almadıkları, ancak görevli olduğu maaş bordrolarını kontrol etmemek suretiyle bir başka kişinin neden olduğu eylemleri kolaylaştırıcı yönde etkiledikleri, davalı bankanın da gerekli özeni göstermesi halinde dava konusu kredilerin kesinlikle kullandı olamayacağı dikkate alındığında, davalıların kusur oranının, takdiri mahkemeye ait olmak üzere % 25 olarak değerlendirildiği, bu sonuçlara göre takip tarihi itibariyle oluşan toplam 1.830,21 TL’lik banka zararının % 75 oranındaki kısmı olan 1.372,65 TL’sinden davacı tarafin; % 25 oranındaki kısmı olan 457,56 TL’sinden ise davalılardan …’ın sorumlu olabileceği, diğer davalı …’ın ise görevli olmadığı süre içinde düzenlenmiş olan sahte bordroların kontrolünden ve dolayısıyla banka zararından sorumlu tutulamayacağı kanaati rapor edilmiştir.
Alınan 24.04.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda kök rapordaki tespitler aynen teyit edilmiştir.
Alacaklı Pamukbank’ın davacı …’ye devredilmiş olması nedeniyle, Bankacılık Yasası uyarınca fon alacakları 20 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, ayrıca … davalarına bakmakla mahkememiz yetkili ve görevli olduğundan, icra dosyasında itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş olduğundan, davalı …’ın yetki ilk itirazı, hakdüşürücü süre itirazı ve zamanaşımı def’i kabul görmemiştir.
Davacı kayıtları incelenerek düzenlenen bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmakla, haksız fiil kaynaklı davacı banka zararından davalılardan …’ın kusuru oranında sorumlu tutulması gerektiği kanaatiyle, bilirkişi raporunda takip öncesi faiz dahil alacak üzerinden hesaplama yapılmışsa da, takip öncesi temerrütten sözedilemeyeceğinden asıl alacak üzerinden Mahkememizce kusura isabet eden tutar hesaplanmak suretiyle (496,27 X %25=124,12) davanın kısmen kabulüne karar vermek, zararın doğduğu dönemde ilgili birimde görevli olmadığı tespit edilmiş olan …’ın kusuruyla zarara neden olduğundan sözedilemeyeceğinden, mirasçısı davalılar hakkında davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca davacı takip talebinde takip öncesi ve takip sonrası yıllık %200 akdi faiz oranında temerrüt faizi talep etmiş ise de, davacıyla davalıların aralarında kredi vb. sözleşme ilişkisi veya ticari ilişki bulunmadığından, talep haksız fiil kaynaklı olsa da haksız fiil tarihinde davacının kusur sorumluluğunu yaklaşık ortaya koyan bir tespit, delil bulunmadığından, banka zararından sorumluluk tamamen yargılama sonucu tespit edilmiş olduğundan, ayrıca takip öncesi davalılardan bir talepte bulunulup ödenmediği de iddia edilmediğinden takip öncesi temerrütten sözedilmesi mümkün olmamakla, ilk talebin yapıldığı takip tarihi temerrüt tarihi kabul edilerek, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ve akdi faiz değil yasal faiz uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Ayrıca davalının sorumluluğu kredi ilişkisinden doğmadığı ve yargılama neticesi belirlendiğinden itirazın haksız olduğundan bahsedilemeyeceği gibi, davacının da takibinin kötüniyetli olduğu ispatlanamamakla yasal koşullar oluşmadığından tarafların icra inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
… 13. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında vaki davalı … itirazının kısmen iptaline, takibin bu davalı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 124,12 TL asıl alacak yönünden devamına, asıl alacağa takip tarihinden sonra yıllık %9 yasal faiz uygulanmasına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Davalı … mirasçıları …, …,…, … yönünden davanın reddine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (13/2 maddesi) uyarınca hesap ve taktir olunan 124,12-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’a verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan posta ve tebligat masrafı 406,00-TL, bilirkişi ücreti 900,00 TL olmak üzere toplam 1.306,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 26,12 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
9-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
10-Davalılardan … tarafından yapılan 65 TL. yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 63,70 TL.sinin davacıdan alınıp davalı …’a verilmesine,
11-Davalılardan … tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/05/2018

Katip
¸E-İmza

Hakim
¸E-İmza