Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/639 E. 2018/1274 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/639 Esas
KARAR NO: 2018/1274

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/06/2015
KARAR TARİHİ:12/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Banka bünyesinde devren birleştirilen … A.Ş ile dava dışı … Ltd. Şti arasında genel kredi sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşmeye istinaden adı geçene kredi kullandırıldığını, davalılar da söz konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarından doğan borçtan kefalet limitleri oranında sorumlu olduklarını, Borçluların kredi işleyişi ile ilgili edimlerini yerine getirmemesi teminat mektubu tazmin edilmesine rağmen tazmin bedelinin ödenmemesi teminat mektup bedellerinin depo edilmemesi ve mektup komisyon bedellerini zamanında ödememesi üzerine kredi sözleşmesinin ilgili maddeleri gereğince tüm kredi hesapları kat edildiğini, bu doğrultuda fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla …. Noterliğinden … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edildiğini, söz konusu ihtarname ile tazmin edilen mektup bedelinin komisyon borcunun bunların faiz ve fer’i haklarının ödenmesi, teminat mektubunun iadesi veya mektup bedelinin deposu ihtar edildiğini, ihtarnameyle verilen süre içinde teminat mektuplarının iadesi veya bedellerinin deposuna yönelik taleplerinin borçlular tarafından yerine getirilmediği gibi devre komisyonları ve teminat mektubu tazmin bedelleri de ödenmemiştir. Bu durum üzerine nakde dönüşen teminat mektupları bedelleri, komisyon borçları bunların faiz ve fer’i alacakları ve teminat mektubunun iadesi veya mektup bedellerinin bankamıza depo edilmesi mektubun tazmini halinde ise bedelinin tazmin tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından yasal takibe geçilmiş davalılar itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca, faize ve zamanaşımına itiraz etmiştir. Her ne kadar takipte 375,05 TL bedelli teminat mektubunun deposu talep edilmiş ise de … İşletme Müdürlüğü muhattaplı 03/03/1997 tarihli … seri nolu 375,05 TL tutarlı teminat mektubunun muhattap tarafından tazmini istenmiş ve 09/01/2015 tarihinde muhattap kuruma teminat mektubu toplam bedeli olan 375,05 TL ödenmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra takibine konu alacağın zaman aşımına uğradığını, dava dilekçesinde belirtildiği üzere takibin dayanağı bila tarihli 400.00 TL lik Genel Kredi Sözleşmesinin … Turizm Tic.Ltd Şti ile … Bank A.Ş … Şubesi arasında akdedildiğini sözleşme sonunda her ne kadar müşterek borçlu ve müteselsil kefiller başlığı altında müvekkil … ve … in ismi geçmiş ise de kefil olunan miktarın ne kadar olduğu ve kefalet süresinin ne zamana kadar geçerli olduğu anlaşılamamakta ve bu sözleşmede tarih bulunmadığını böyle bir sözleşmeye dayalı kefalet sözleşmesinin yasanın aradığı zorunlu unsurların taşımadığı ve bu nedenle geçersiz olduğunu, dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere üzere müvekkilinden talep edilen İcra takibine konu alacak 03/03/1997 tarih … Seri Nolu 357,05 TL tutarlı Teminat mektubundan kaynaklandığını, bu mektubun da muhatap … İşletme Müdürlüğü tarafından 09/01/2015 tarihinde tazminin istendiği ve aynı tarihte bu kuruma Teminat Mektubu bedelli olarak toplam 375,05 TL ödendiği belirtilmektedir. Dolayısı ile icra takibinin yapıldığı tarihte asıl borçlu … LTD. ŞTİ de kefil sıfatı ile davacının ödeme emrinde faizin şüpheye yer vermeyecek şekilde açıkça belirtilmesi zorunlu olduğunu, Faizin işlemeye başladığı gün ve talep edilen faizin niteliği ve oranı belli değilse faiz konusunda talebin reddi gerektiğini, ödeme emri incelendiğinde bunlardan hiç birine uyulmadığı, sadece faiz miktarının %95 olarak yazılı olduğu görülmektedir. Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmelerdir. TBK (BK) hükümleri gereğince banka teminat mektupları ise bir garanti sözleşmesi niteliğinde olduğunu, Garanti sözleşmesinin borçlusu bu garanti taahhüdünde bulunan bankadır. Kefalet sözleşmesinde ise kefil borçlunun borçlarını üstlenmektedir. Müvekkilin kefil olarak üstlenmediği bir borçtan dolayı sorumlu tutulmasının da düşünülemeyeceğini, yukarıda kısaca arz ve izah olunduğu üzere öncelikle zamanaşımı nedeniyle davacının reddine neticede esas yönünden de yasalara açıkça aykırı haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Anayasa Mahkemesinin 04/06/2014 tarihli ve 2014/85 E ve 2014/103 K sayılı kararı uyarınca 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun geçici 16.maddesinde yer alan zaman aşımı ve ibaresinin metinden kaldırılmasına karar verildiğini, TMSF alacakları açısından 20 yıllık zamanaşımının dava konusu talebe uygulanmasının mümkün olmadığını, gerek kredi sözleşmesinin akti tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu m.484 gerekse meri Borçlar Kanunu m.583 hükmü uyarınca kefilin kefil olduğu miktarın kefalet akdinde açıkca belirtilmesi emredici bir hüküm olduğunu, Davacı yan gerek keşide edilen ihtarnamede gerekse sonrasında gönderilen deme emrinde hiçbir şekilde açıkca uygulanan faiz oranına ve faiz türüne ilişkin bilgi verilmediğini, Aksine 10,582-TL ana para borcuna ana para borcunun yaklaşık 8 katı tutarında faiz bir faiz taahhuk ettirildiğini, oysa yine bilindiği üzere gerek borçlar kanunu hükümleri gerekse Yargıtay uygulaması itibariyle banka teminat mektupları bir Garanti Sözleşmesi niteliği olduğunu, yukarıda bahsedilen nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile şahsı lehine icra-inkar tazminatına yargılama giderlerinin davacı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birinci bilirkişiden alınan kök raporda özetle; Davacı bankanın davalı borçlu …’den TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi ile 4.089,70 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, davacı bankanın davalı borçlu …’den TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibari ile 4.089,70 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden itibaren başlamak üzere asıl alacaklar tamamen ödeninceye kadar yıllık %95 oranında temmerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, davalıların kefalet limitleri yeterli olmadığından takip tarihi itibari ile temeinat mektubu depo taleplerinden sorumlu tutulamayacakları, tarafların %40 inkar tazminatı, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin ise sayın mahkemenin takdiri içinde kaldığı, Keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve HUMK 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın yargı makamına ait olarak, yüce mahkemenin değerlerdirmesine sunmuştur.
Birinci bilirkişiden alınan ek raporda özetle; Davacı bankanın davalı borçlu …’den TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI İLE takip tarihi itibari ile 3.506,13 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, davacı bankanın davalı …’den TAHSİLDE TEKERRÜR OLMAMAK KAYDI ile takip tarihi itibari ile 58.342,06 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere asıl alacaklar tamamen ödeninceye kadar yıllık %80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, davalıların kefalet limitleri yeterli olmadığından takip tarihi itibari ile temeinat mektubu depo taleplerinden sorumlu tutulamayacakları, tarafların %40 inkar tazminatı, masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin ise sayın mahkemenin takdiri içinde kaldığı, keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydı ile HUMK 266/C.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın yargı makamına ait olarak yüce mahkemenin değerlendirmesine sunmuştur.
İkinci bilirkişiden alınan kök raporda özetle; Sözleşmeler ve teminat mektubu tarihleri 1997,1999 ve 2000 yıllarıdır. Borç kat ihtarname tarihi … olup, 27/06/2013 banka borçlular için icra takibi başlatmıştır. Zaman aşımını kesen ihtarname ve icra takip talebi olduğundan davada zaman aşımı söz konusu olmadığı düşünülmektedir. Bankalar müşterileri lehine düzenledikleri teminat mektuplarında garanti veren konumunda olmakla birlikte tüm gayrinakdi risklerin teminatına 3.şahıs kefalet imzası alabilmektedirler. Garanti sözleşmesi kapsamında olduğu ve borçtan bankanın sorumlu olduğu gerekçesi ile kefaletlerin geçersiz olduğu iddiasının doğru olmadığı, kefalet üst limitleri ile sınırlı kalmak koşuluyla her 2 davalının da müşterek borçlu müteselsil kefil olarak borçtan sorumlu oldukları düşünülmektedir. Genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı 1997,1999 ve 2000 yıllarında yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 484.maddesi kapsamında davalıların müşterek borçlu müteselsil olarak kefaletlerinin şekil şartı açısından geçerli olduğu ve davalılardan … …’ın borç kefalet limitinin 6.656 TL, …’nin kefalet limitinin 400 TL ile sınırlı olduğu düşünülmektedir. Faiz oran, türü, tarihi vb.detaylar … tarihli ihtarname ve 27/06/2013 tarihli icra takip ödeme emrinin eklerinde yer alan hesaplama tablolarında ayrıntılı olarak yer almakta olup, davalıların faize ilişkin unsurların ihtarname ve ödeme emrinde bulunmadığına ilişkin iddiası geçersizdir. Davacı Bankanın 27/06/2013 tarihli icra takip ödeme emrinde ve sonrasında borç miktar düzeltmesi yaptığı 18/06/2015 tarihli dava dilekçesinde davalılardan … … için öngördüğü temerrüt faiz hesaplaması hatalıdır. Genel kredi sözleşmesi hükümlerine göre uygulanması gereken oran 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun 2.madde kapsamında yıllar itibarıyla TCMB tarafından açıklanan değişken ticari temerrüt faizine +40 puan ilavesi ile esas alınacak orandır. Davalı … …’ın 27/06/2013 icra takibi itibarıyla tarafımızca hesaplanan borcu; Anapara 6.656 TL, Geçikme/Temerrüt Faizi 39.455 TL, BSMV 1.973 TL olmak üzere toplam 48.084 TL’dir. Davacı bankanın … tarihli ihtarname sonrası 27/06/2013 icra takip tarihine kadar 9 yıl etkin takip yapmaması nedeniyle temerrüt faizinin davalı aleyhine artmasına sebep olduğu düşünülmektedir. Davalı …’nin kefil olduğu 357 TL’lik teminat mektubu 09/01/2015 tarihinde tanzim edilmiş olup, hem … ihtarname tarihinde hem de 27/06/2013 icra takip tarihinde henüz mer’idir. Banka ihtarname tarihinde teminat mektubu bedelinin Bankaya depo edilmesini isteyebilir ancak henüz tazmin olmamış (muaccel olmamış alacak) mer’i teminat mektubu için gecikme faizi/temerrüt faizi işletemez ve icra takibi yapamaz, bu nedenle ihtarname ve icra takip ödeme emrinde … için öngörülen gecikme faizi ve temerrüt faiz hesaplaması hatalıdır. 357 TL ‘lik teminat mektubu için ancak tazmin tarihi olan 09/01/2015 tarihinden davalı tarafından ödenme tarihine kadar geçecek süre için temerrüt faizi işletilebilecektir. Tahsil tarihine kadar temerrüt faiz oranı hesaplanırken yine … sayılı yasa kapsamında TCMB’nin yıllar itibarıyla açıkladığı geçerli ticari temerrüt faiz oranına +40 puan ilave edilmesi suretiyle değişken oranlar baz alınmalıdır. Dava konusu borca ait Genel Kredi Sözleşmeleri’nde … … ve … haricinde dava dışı asıl borçlu ile 4 şahsın daha müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaları mevcuttur. Borcun tahsilinde tekerrür olmaması açısından varsa diğer kefillere ilişkin açılmış dava sonuçlarının da takibi gerekmektedir. Değerlendirme sayın mahkemeye ait olmak üzere raporunu sunmuştur.
Üçüncü bilirkişiden alınan kök raporda özetle; Yapılan incelemeler sonucunda … asıl alacak 400 TL, faiz 3.519,17 TL, BSMV 175,96 TL, toplam 4.095,13 TL, Depo 375,05 TL, … … asıl alacak 10.582,12 TL, faiz 83.207,12 TL, BSMV 4.214,52 TL, toplam 98.003,76 TL , Depo 375,05 TL , toplam 10.982,12 TL , faiz 86.726,29 TL, BSMV 4.390,48 TL, toplam 102.098,89 TL , davacı banka kredi alacaklarının tahsili için davacı banka vekili dava dilekçesinde ise, itirazların iptalini aşağıdaki şekilde istemiş davayı 68.161,32 TL üzerinden açmıştır. … asıl alacak 400,00 TL , faiz 3.519,17 TL, BSMV 175,96 TL , toplam 4.095,13 TL , Gayri nakdi risk 375,05 TL, … … asıl alacak 6.656,00 TL, faiz 58.576,50 TL, BSMV 2.928,82 TL, toplam 68.161,32 TL, toplam asıl alacak 7.056,00 TL, faiz 62.095,67 TL, BSMV 3.104,78 TL, toplam 72.256,45 TL olduğunu, dava dilekçesi ekindeki hesaplama tablosunda …’den istenen nakit risk toplam 3.919,17 TL olarak gösterilmiştir. Ancak doğru toplam 4.095,13 TL’dir. (İcra takibindeki toplam da 4.095,13 TL’dir.)Yapılan incelemede, takip tarihi itibariyle davacı alacağı şu şekilde tespit edilmiştir. Davalı … asıl alacak 400,00 TL, faiz 3.511,84 TL, BSMV 175,59 TL, toplam 4.087,43 TL, davalı … … asıl alacak 6.656,00 TL, faiz 58.436,91 TL, BSMV 2.921,84 TL, toplam 68.014,75 TL, toplam asıl alacak 7.056,00 TL, faiz 61.948,75 TL, BSMV 3.097,43 TL, toplam 72.102,18 TL’dir. Davacı banka talebi ile tespitimiz arasındaki fark, davacı banka tarafından 06/05/2004-18/05/2004 arası kefalet limit tutarlarına akdi faiz uygulanmasına karşın, b.kişiliğince yapılan hesaplamada ise kat ile temerrüt tarihi arası için, kefalet limitini aştığı için faiz hesaplanmamış, davalıların temerrüt tarihi olan 18/05/2014 tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanmıştır. Davalı …’nin kefil sıfatıyla imzalamış olduğu 400,00 TL’lik kredi sözleşmesi kapsamında verilen 357,05 TL’lik teminat mektubu muhatabın talebi ile takip tarihinden sonra dava tarihinden önce 09/01/2015 tarihinde tanzim olmuştur. Mahkemece davalının sadece 357,05 TL’lik teminat mektubu bedelinden sorumlu olduğunun kabul edilmesi halinde davalının dava tarihine kadar olan komisyon ve faiz borcu şu şekilde olacaktır. Asıl alacak 357,05 TL, faiz 424,43 TL, BSMV 25,86 TL, toplam 807,34 TL, davalı yan, teminat mektubu tazmin bedeli ve tazmin tarihine kadar olan teminat mektubu komisyon borçlarından ve dava tarihine kadar işleyecek faizleri ve ferisinden de sorumlu bulunmaktadır. Davacı banka asıl alacak tutarlarına, takip tarihinden itibaren %95 oranında temerrüt faizi isteyebilecektir demiştir.
GEREKÇE;
Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden verilen teminat mektuplarına dayanılarak başlatılan icra takibine davalılarca yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Her ne kadar davalı taraf, komisyon alacağının zamanaşımına uğradığını beyan etmiş ise de 5411 sayılı Bankacılık Kanunu çerçevesinde usulune uygun olarak Fona devredilen alacakların 20 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, bu nedenle borcun muacceliyet tarihinden itibaren başlayan 20 yıllık zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; ödenmeyen 1997, 1999 ve 2000 yıllarına ait sözleşmeler çerçevesinde dava dışı asıl borçlu şirkete teminat mektupları verildiği, bankanın müşteriler lehine düzenlediği teminat mektupları dolayısıyla gayri nakdi alacağın teminatı olarak üçüncü kişilerden kefil olmasını (kontrgaranti) talep edebileceği, bu kapsamda davalı kefillerin bankanın teminat mektup bedeli çerçevesinde kefalet üst limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sorumlu oldukları, davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla 818 sayılı önceki Borçlar Kanununun 484. maddesi kapsamında şeklen geçerli kefalet sözleşmeleri çerçevesinde sorumlu oldukları, sorumlu oldukları tutarın davalı … yönünden 6.656,00-TL, davalı … yönünden 400,00-TL ile sınırlı olduğu, bilirkişi raporlarındaki farklılığın temerrüt faizinin hesaplanması noktasında toplandığı, hükme esas alınan son bilirkişi raporu doğrultusunda davalı kefillerin kefalet limitleri çerçevesinde kendi temerrütlerinden sorumlu oldukları, bu nedenle genel kredi sözleşmesinin 44.2 maddesi uyarınca temerrüt halinde bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranına 40 puan ilave edilmek suretiyle bulunacak faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ödenmesinin taahhüt edildiği, azami kredi faiz oranının 02/01/2004 tarihinden geçerli olmak üzere davacı banka tarafından TCMB’ye %55 olarak bildirildiği ve buna göre temerrüt faizinin %55 artı 40 puan %95 olarak belirlendiği, davalı …’in kefil olduğu 400,00-TL’lik kredi sözleşmesi kapsamında verilen 357,05-TL’lik teminat mektubunun, muhatabın talebi ile takip tarihinden sonra 09/01/2015 tarihinde tazmin edildiği, gayri nakdi alacağın nakdi alacağı dönüştüğü anlaşılmakla belirlenen sözleşmesel temerrüt faizi oranı olan %95 üzerinden ve dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalı …’in sorumlu olduğu kabul edilerek; kredi kat ihtarından takip tarihine kadar işlemiş faiz ve takip tarihinden sonra işleyecek aynı oranda temerrüt faizi ile birlikte tahsilini ve bu kapsamda başlatılan icra takibinin yerinde olduğu anlaşılmış, ancak istenen faiz tutarının kısmen yerinde olmadığı, bu çerçevede tahsil edilecek BSMV oranının da değiştiği dikkate alınarak faiz hesaplamaları bakımından maddi hesap hataları içermeyen, denetime elverişli son bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Kredi kat ihtarı ile birlikte muaccel ve itiraz konusu olmayan alacağın likit nitelikte banka alacağı olduğu gözetilerek yasal koşulları bulunan icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı … hakkında başlatmış olduğu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlu …’nin yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 400,00-TL işlemiş faizi 3.511,84-TL, BSMV 175,59-TL olmak üzere toplam 4.087,43-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %95 oranında temerrüt faizi ile takibin devamına, fazla istemin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (4.087,43-TL) %20’si tutarında olmak üzere 817,48-TL icra inkar tazminatının davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı … … (…) hakkında başlatmış olduğu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya kapsamında davalı borçlu … … (…)’ın yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE, takip konusu asıl alacak 6.656,00-TL işlemiş faizi 58.436,91-TL, BSMV 2.921,84-TL olmak üzere toplam 68.014,75-TL alacak üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %95 oranında temerrüt faizi ile takibin devamına, fazla istemin reddine,
4-Davacının icra inkar tazminatının kabulü ile, alacağın (68.014,75-TL) %20’si tutarında olmak üzere 13.602,95-TL icra inkar tazminatının davalı … … (…)’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının gayrinakdi alacağının nakdi alacağa dönüştüğü anlaşılmakla 357,05-TL asıl alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yıllık %95 oranında temerrüt faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalı …’den alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.831,62 -TL nispi vekalet ücretinin davalı … … (…)’dan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 25.70-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Davalı … … (…) vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 146.57-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 190,00-TL, posta ve tebligat masrafı 317,50-TL, bilirkişi ücreti 2.100,00 TL olmak üzere toplam 2.607,50-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 2.601,24-TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
12-Alınması gerekli 4.949,70-TL karar ve ilam harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
13-Davalı … tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 0,24-TL sinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
14-Davalılar tarafından yatırılan delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflardan geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize veya bulunan yer asliye hukuk (ticaret) mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır