Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/547 E. 2018/6 K. 09.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/258 Esas
KARAR NO : 2018/44

DAVA : İstirdat (Kambiyo Evrakından Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ : 11/08/2014
KARAR TARİHİ : 17/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Kambiyo Evrakından Kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirketin adresine 13/04/2014 tarihinde gece yarısı girdiği anlaşılan kimliği belirsiz kişiler müvekkili şirketin hamili olduğu çeklerin bulunduğu kasayı patlatmak suretiyle 45 adet çeki çaldıklarını, müvekkilinin aynı gün … Polis Karakoluna başvurup sanıklar hakkında şikayetçi olduğunu, keza aynı zamanda … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını, tahkikatın devam ettiğini, çalınan çeklerin listesine göre 45 adet çekin toplam tutarının 687.780,13 TL olduğnu, müvekkilinin … 30. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası ile çeklerin iptali ve ödeme yasağı konulması için dava açtığını, anılan mahkemece tüm ilan süreçlerinin ifa edildiğini, ödeme yasağı kararının ilgili banka şubelerine bildirildiğini, çeklerin fizi olarak müvekkilinin elinde bulunmadığı için alacağını tahsil edemediğini, hukuka aykırı olarak çekin bedelini ödeme sorunda bile kalabileceğini, davalı şirket tarafından tedbir kararının kaldırılmasının talep edildiğini, mahkeme talebi kabul edip tedbir kararını kaldırdığını, bahse konu çekin ödenmesinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, çekin iadesini, bunun mümkün olmaması halinde müvekkile istirdadına dair karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacının ileri sürdüğü iddiaların mesnetsiz olduğunu, mçevekkilinin çekin çalıntı olduğunu bilmemekte ve bilebilecek durumda a bulunmadığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, müvekkilinin keşideci ile diğer cirantalar arasındaki ilişkiyi bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin son hamil olduğunu, çek bedelinin tahsil için icra takibine koyduğu ve bedelini tahsil ettiğini, kötü niyetten söz edilemeyeceğini, yeni TTK 687 maddesine göre keşideci lehtar ile kendi arasındaki defileri hamile karşı ileri süremeyeceğini, bunun tek istisnasının hamilin kötü niyetli olması gerektiğini, ayrıca kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan dolayı müvekkilinin kendisinden önceki ciranta ile arasındaki ilişkiyi ispat etmesine gerek bulunmadığını, çekin kaybolması nedeniyle açılan davalarda verilmiş bulunan iptal kararı bir ilam olmayıp tespit niteliği taşıdığını, hasımsız olarak verilmiş bulunduğu için iyi niyetli 3. Kişileri bağlamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalının meşru hamil olup olmadığı konusunda rapor tanzim edilmesi sağlanmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, çek istirdadı istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 792. maddesine göre; “Çek, herhangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetli iktisap etmiş olduğu veya ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring Kanunu’nun 9/2. Maddesi “Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez.” hükmünü, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 790. Maddesi “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.” hükmünü ihtiva etmektedir.
Mevzuat kapsamında somut olayda, dava konusu çeki davalılardan faktoring şirketine temlik eden cirantanın faturada alacaklı, ondan bir önceki cirantanın ise aynı faturada borçlu göründüğü, fatura ile çek bedelinin uyumlu olduğu ve çek bedelini karşıladığı, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı anlaşılmakla davalı faktoringin yetkili hamil olarak kabulü gerekmektedir.
Somut olayda, lehtar ciranta sıfatıyla dava konusu çeklerde bulunan davacı şirket imzalarının taklit edilerek atıldığına ilişkin sahtecilik iddiası herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak def’ilerden ise de bu def’inin lehdar tarafından bir ödeme yapılması veya keşideci tarafından bir ödeme yapılmamış olsaydı lehdar aleyhine sürdürülüp devam eden takipte ileri sürülmesi mümkün olabilirdi. Lehtar cirosundan sonra 3. ciranta olan davalı … şirketinin dava konusu çeki kendisinden önceki ciranta ile aralarındaki faktoring sözleşmesine istinaden ve çekteki alacağın bir mal veya hizmet satışından kaynaklandığını tevsik eden faturalarla birlikte temlik aldığı, imzaların istiklali prensibi gereğince lehdarın imzasının sahteliği diğer kambiyo borçlularını sorumluluktan kurtarmayacağından ve ciro silsilesinde görünüş itibariyle kopukluk bulunmadığından keşideci tarafından son hamile yapılan ödemenin davacıya iadesinin mümkün olabilmesi için çekin 6102 sayılı TTK’nun 792. maddesi uyarınca hamil tarafından kötüniyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Davalı şirketin anılan çeki kötüniyetli iktisap etmiş olduğu veya ağır kusuru bulunduğu konusunda ispata elverişli delil bulunmadığından imza mukayesesi yaptırılmasına gerek görülmemiş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 107,10 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 35,90 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 71,20 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/01/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)