Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/514 E. 2021/16 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/514 Esas
KARAR NO : 2021/16

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/05/2015
KARAR TARİHİ : 13/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile eşi … 22/01/2014 tarihinde … Tramvay durağı civarında yaya geçidinden, yayalar için yeşil ışık yandıktan sonra karşıya geçmek isterken davalılardan …’ na ait … plakalı diğer davalı …’ nun sevk ve idaresinde olan aracın çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, kazaya karışan aracın ZMMS kapsamında … Sigorta A.Ş’ nin … poliçe numarası ile sigortalandığını, kazanın meydana geliş biçimi ve çarpmanın şiddeti ile müvekkilinin sol kalça kemiğinin kırıldığını, 9 aydan fazla bir süre bakıma muhtaç olarak evde yatarak tedavisini sürdürdüğünü, müvekkilinin eşi … çalıştığı işyerinden 3 ay ücretsiz izine ayrılmak zorunda kaldığını, eşine evde bakım hizmeti sunduğunu, ailede kendisi ve eşinden başka çalışanın olmadığını, müvekkilinin kaza tarihinden itibaren çalışamadığını, tek başına ve destek almadan yürüyemediğini, kendisiyle ilgilenmek zorunda olan eşi de herhangi bir işe giremediğini, meydana gelen kaza davalının kendi kusuru sonucunda meydana geldiğini, meydana gelen kazanın müvekkilinde yarattığı psikolojik durum ve olay sonrası çektiği acılar sebebiyle manevi tazminat talep etme gereği doğduğunu, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalması kaydının talebi ile 3.000,00-TL maddi tazminatın araç sahibi ve sürücüsü yönünden ise 2.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesini, her türlü mahkeme masrafı ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracı müvekkili şirket 20/07/2013 – 20/07/2014 tarihleri arasında … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalısının kusuru oranında olmak üzere kişi başı azami 268.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, maddi ve manevi giderler için geçerli olan teminat her hülkarda verilecek bir teminat olmadığını, tüm delillerin toplanması ve Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda, maluliyet oranının tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ ne sevk edilmesini yine aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanmasını, talebin kabulü halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, müvekkili şirketin tazminat ödemesine karar verilmesi halinde, sorumluluğunun azami çerçevede ve bakiye limit ile sınırlı olacağını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve …’na ve dava dilekçesi ve ekleri davalıya usulüne usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalılar tarafından davaya ilişkin herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… Cumhuriyet Başsavcılığının … Sr dosyası, ZMMS poliçesi, SGK hizmet dökümü, davacının trafik kazası nedeniyle yaralanmasına iliştin görmüş olduğu tıbbi tedavilere ilişkin hastane kayıtları ile kaza sonrasında SGK’ dan rücuya tabi ödeme alıp almadığı hususuna ilişkin müzekkere cevapları, sosyal ve ekonomik durum araştırması, hasar dosyası, celp edilmiş, incelenmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından mahkememize sunulan … tarihli adli tıp raporunda özetle ve sonuç olarak; “…Davacının 22/01/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmaının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerin kapsamında maluliyetine denen olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği…” mütalaa edilmiştir. Adli Tıp Kurumunun maluliyetine ilişkin raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, rapora karşı taraflarca itirazda bulunulmamıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili 23/12/2020 tarihli beyan dilekçesi ile, davacı tarafla anlaşma sağladıklarını, ekinde ibraname ve makbuzu sunduklarını, karşılıklı anlaşma sağlandığından davacının davadan feragat etmesi halinde vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekili 23/12/2020 tarihli 11.celsede maddi tazminat talepleri yönünden davalılarla anlaşma sağladıklarını, maddi tazminat talepleri için tüm davalılar yönünden davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, yargılamaya manevi tazminat talepleri bakımından devam ettiklerini söylemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; … ili, … ilçesinde 22/01/2014 günü saat 09:42 sıralarında, davalı … Sigorta A.Ş.’ nin ZMMS sigortacısı olduğu, davalı …’na ait davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … Caddesi … istikametine doğru seyir halinde iken … tramvay durağındaki ışıklı kavşağa geldiğinde, karşıdan karşıya yaya olarak geçmekte olan davacı …’a aracının sağ ön tampon ve far kısımları ile çarparak maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, davacı …’un kazada yaralandığı anlaşılmıştır.
Davalı sürücünün kendisine kırmızı ışık yandığı esnada geçmeye çalışması, bu sırada yolun karşısına yaya geçidinden yürüyerek geçen davacıya çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, davalı sürücünün ışıklı işaret ve levhalara uymaması, geçiş hakkı ve önceliği davacı yayada olmasına rağmen geçiş önceliğine riayet etmemesi ve yaya geçtitlerine yaklaşırken hızını azaltması gerektiği halde yaya geçidi üzerindeki davacıya çarparak tedbirsiz ve kontrolsüz araç sevk ettiğinden kusurlu olduğu konsuusnda duraksama bulunmamaktadır. Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyete ilişkin alınan raporda, trafik kazasında davacının sürekli maluliyetinin oluşmadığı, kaza tarihinden itibaren dokuz aylık iyileşme süresinin olduğu (iş göremezlik zararı) tespit edilmiştir.
Maddi tazminat talepleri bakımından, davacı ve davalı … Sigorta A.Ş. arasında yargılama sürecinde anlaşma sağlanmıştır. Dosyaya sunulan 04/12/2020 tarihli İbraname – Makbuz ile bu husus sabittir. Öte yandan, davacı vekili yapılan anlaşma doğrultusunda maddi tazminat taleplerinden tüm davalılar yönünden 23/12/2020 tarihli 11.celsede feragat ettiğini beyan etmiştir. bu husus tutanaklarla imza altına alınmıştır. Feragatin davayı sona erdiren taraf işlemi olması, feragat beyanın geçerliğinin Mahkemenin ya da davalıların kabulüne bağlı bulunmaması karşısında HMK 307. maddesi uyarınca vaki feragat nedeniyle maddi tazminat talepleri bakımından davanın reddine karar verilmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. ‘ nin 23/12/2020 tarihli dilekçesi ile protokol kapsamında maddi tazminat talebinden davadan feragat edilmesi halinde davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığına ilişkin istemi doğrultusunda bu davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Manevi tazminat talepleri bakımından, 6098 sayılı TBK’nun 56. (818 sayılı BK’nun 47.) maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Manevi tazminat yönünden, davacıların murisinin geçirmiş olduğu trafik kazası sonucunda vefatından dolayı manevi olarak elem ve ızdırap duyacakları, zarar uğrayacağı muhakkaktır. Ancak, manevi tazminatın amacı, istemde bulunanın manevi zararlarını uygun bir miktarda karşılamak olduğu kadar, sebepsiz zenginleşmesine de yer vermemektir.
Davacı … 2.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir. Trafik kazasında yaralanması sebebiyle kazadan ötürü elem / ızdırap duyacağı ve manevi varlığında kaza sebebiyle eksilme yaşanacağı muhakkaktır. Kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi hep birlikte değerlendirilerek 2.000,00 TL manevi tazminatın hem manevi eksilmeyi hem de davacının olaydaki tatmin duygusunu karşılayacak tutarda olduğu takdir ve kanaatine varılarak manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davacının maddi tazminat talebinden tüm davalılar yönünden feragat ettiğini beyan etmekle, maddi tazminat isteminin vaki feragat uyarınca REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ ile, 2.000,00 TL’nin davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kabul edilen dava değeri (2.000,00 TL) üzerinden alınması gereken 136,62 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan bakiye 108,92 TL harcın davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 1.570,50 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 628,20 TL’ sinin davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Maddi tazminat talebi bakımından davalı … Sigorta A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirmekle birlikte davacı ile yaptıkları anlaşma doğrultusunda yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu davalı lehine talebi doğrultusunda vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Manevi tazminat talebi bakımından Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1,4 ve13/1,2 maddeleri uyarınca hükmedilecek vekalet ücretinin kabul edilen dava değerini geçmemek koşulu ile belirlenen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK’ nın 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili taraf vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
13/01/2021

Katip
(e-imzalıdır)

Hakim
(e-imzalıdır)