Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/406 E. 2021/855 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/406 Esas
KARAR NO : 2021/855

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2015
KARAR TARİHİ : 06/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …’in müvekkili şirkete ait mağazada faaliyetlerini sürdürdüğünü, uzunca bir süre kira borçlarını müvekkiline ödemediğini, davalı aleyhine icra takibi yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkili ile davalı … arasında alacağın, … sistemi üzerinden tahsili konusunda anlaşmaya varıldığını, bu konuda tarafların diğer davalı …Ş. İle hizmet sözleşmesi yaptığını, müvekkilinin icra dosyalarından kesinleşen alacağı karşılığında müvekkiline toplam 528.820,90 TL tutarında … çeki düzenlenerek verildiğini, ayrıca müvekkili şirket tarafından sözleşmenin 15.2 maddesi uyarınca %5 … komisyon bedeli olan 31.164,33 TL’nin davalı … ‘e ödediğini, … tarafından kendisine verilen çekler karşılığında mal temini talebinde bulunan müvekkilinin bu talebine davalı … tarafından olumsuz karşılık verildiğini ya da talep edilen ürünlerin piyasa fiyatının 2-3 katı yüksek fiyatla tedarik etmeyi teklif ettiğini, müvekkili şirketin her iki davalıya sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmeleri için defalarca ihtarda bulunulduğunu ancak bir sonuç alamadığını, taraflarınca ödenmiş olan 31.164,33 TL tutarındaki … komisyonu ve üyelik aidatı ile 528.820,90 TL tutarındaki … çeklerinin karşılığı olan toplam 559.985,23 TL’sinin 17.01.2011 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılaradan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap:Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı … A.Ş. nin piyasaya olan yüklü miktardaki borçlarını yapılandırmak istediğini, bu sebeple davalı …Ş. ile bir borç yapılandırma protokolü imzaladığını, bu protokol doğrultusunda davalılardan … A.Ş. alacaklılarını … sistemine yönlendirerek alacaklarını Davalı …Ş. ‘nin kurup işlettiği bu sistemden almalarını sağladığını, Davacı da Davalı … A.Ş.’nin alacaklılarından biri olarak alacağını … sisteminden almak isteyen davacı ile davalı …Ş. arasında … üyelik sözleşmesi imzalanmış ve bu sözleşme ile davacı davalı …Ş. nin kurup işlettiği sistemin bir üyesi olduğunu. Bu nedenle davacıya … sisteminden yapacağı alımlarda kullanılmak üzere … çek defteri verildiğini, Her ne kadar Davacının Davalı … A.Ş.’den olan alacağı tutarında … sisteminden alım yapacağı kararlaştırılmış ise de müvekkilin sağladığı alım hakkı … sistemi üyelerinden alınacak mal ve hizmet ile ilgili olduğunu, davacı bu hakkının … sistemindeki diğer üyelerden mal ve hizmet alarak kullanıldığını, Sözleşmenin açık hükmü gereğince davacının bu alım hakkını kullanmaması hiçbir şekilde davacıya müvekkilden nakit olarak isteme yetkisi vermediğini, Davacı ile Davalı … A.Ş. arasındaki ilişki tamamen davalı …Ş. ‘nin dışında olduğundan, davacının talep etmiş olduğu alacağını Davalı …Ş.’den istemesi haksız ve yersiz olduğunu, Davacıya sözleşmede belirlenen ve karşılıklı mutabakat sonucunda anlaşarak 10 komisyon ve Üyelik faturası kesildiğini, Davacı komisyon faturasının yarısını ödediğini, Komisyon oranlarının tarafların sözleşme şartlarına göre belirlenmiş olduğu ve sözleşme şartlarını yerine getiren üyenin … ortak pazarlarından mal ve hizmet alabileceğinin belirtildiğini. Davalı …Ş. şirketinin faaliyeti sadece alıcı ve satıcıları aynı ortamda buluşturmak ve bunların para kullanmaksızın (veya kısmen kullanarak) ticaret yapmasını sağlamak olduğunu. Alıcı ve Satıcı kendi aralarında anlaştıkları takdirde Davalı …Ş.’nin işi, alıcının hesabında yeterli bakiye var ise buna ilişkin provizyon kodu göndermek ve üyelerin hesaplarına işlem tutarının (4) ve (-) olarak yazılmasıdır. Dolayısı ile Davalı …Ş. üyelerinin … sistemine arz edecekleri ürünlerin fiyatlandırmasına karışmadığı gibi satıcıların sattıkları mal veya hizmetlerin … oranlarına karışmadığını, Haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle şart yokluğundan reddine, Mahkemece aksi kanaatte olması halinde ise açıklanan nedenler doğrultusunda dava konusu taleplerin müvekkile yöneltilemeyeceği açıkça anlaşıldığından haksız davanın davalı …Ş. yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap:Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı … herhangi bir cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara iştirak etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ile davalı …Ş. arasında imzalanan … üyelik sözleşmesi uyarınca davacı tarafça ödendiği iddia edilen … komisyonu ve üyelik aidatı ve … çeklerine yönelik olarak davacının davalılardan müşterek müteselsilen talep edebileceği bir tutar olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacı davasını talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğundan HMK m.109 gereğince kısmi dava olarak 10.000,00-TL üzerinden ikame etmiştir.
Davacının … üyelik sözleşmesi kapsamında; … komisyonu ve üyelik aidatı ve … çeklerine yönelik taleplerini müşterek müteselsilen davalılara yönelttiği görülmekle … sistemini işleyişi hakkında açıklama yapmak gereklidir.
Hukukumuzda, … sisteminin düzenlenmesine ilişkin herhangi bir mevzuat yoktur. … sistemi, karşılıklı ticaret uygulamaları ile gelişmiştir.
… sistemi; üye firma veya gerçek kişilerin satın aldığı mal veya hizmetlerin bedelini yine sistem içerisinde, üyelere mal veya hizmet satarak ödediği bir sistemdir. … sistemi ile satış yapan üye, satış bedeli kadar … sisteminden alacaklı olur ve satışla elde ettiği … çeki ile alacağını, sistemden yine mal veya hizmet satın alarak tahsil eder.
… şirketi; … sistemine üye olan firmaların çalışmalarını organize den aracı bir kuruluştur.
… çeki ise; üyeler arasında gerçekleşen alım satım işlemlerinde, bir ödeme ve tahsilat işlemi olarak kullanılan, mal veya hizmeti alan tarafından düzenlenen evrakdır. … çekinin kambiyo vasfı yoktur.
Uygulamada; … sistemine üye olmak için, firma veya gerçek kişi ile … şirketi arasında üyelik sözleşmesi düzenlenir. Üye, … şirketine yıllık üyelik ücreti öder. Ayrıca üye, … sistemi içinde yapılan alım satım işlemlerinde, … şirketine, sözleşmede kararlaştırılan oranda komisyon öder. … şirketinin üyelik sözleşmesinden doğan borçları ise; her üye için bir cari hesap açmak, ürün veya malların listesini oluşturmak, satış işlemi taleplerinde satış onay kodu vermek, üyeler arasında yapılan alış verişleri ve … çeklerini kabul ederek cari hesaplara kaydetmek, cari hesap ekstresini üyeye tebliğ etmek şeklinde sıralanabilir.
… sisteminde, üyeler arasında alım satım işlemleri ise şu şekilde gerçekleştirilir; … hesabı yeterli olan üye, sistemden ihtiyacı olan mal veya hizmeti satın almak istediğinde, … şirketinden satış onay kodu alır, satış işlemi sonucunda, satıcı firma karşı tarafa … çeki düzenleyerek verir. … şirketi, alıcı üyenin cari hesabına borç kaydı, satış yapan üyenin cari hesabına ise alacak kaydı işler. Sistem içerisinde alış verişler mal ve hizmet üzerinden işlem görür, nakit para ile işlem yapılmaz. … şirketi, alım-satım sözleşmesinin tarafı değildir. … şirketinin, satın alınan mal veya hizmetin teslim edilmemesi, geç teslim edilmesi veya ürünün ayıplı olması gibi hallerden dolayı sorumluluğu yoktur. Ancak … şirketi, satış onay kodu alınarak yapılan işlemlerde, tahsilat için garantördür. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2018/862 Esas, 2019/873 Karar sayılı ilamı)
Taraflar arasında 17/11/2009 tarihli … sözleşmesi imzalandığı hususu çekişme konusu değildir. Sözleşmenin Konusunun “Üye’nin … tarafından kurulup işletilen … Sistemi ile çalışma şartlarının, … Ortak Pazarı’ndaki yükümlülüklerinin tespit edilmesi ve … Sistemi İşteyiş Şartlarının belirlenmesidir.” olduğu , Madde 3. Tanımlar; … Sistemi ; “Firmanın satm aldığı mal ve hizmetlerin bedelini, sisleme üye diğer firmalara veya hizmet satarak ödemesidir.” şekilde açıklandığı ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin … sözleşmesi olduğu görülmüştür.
Dosyanın Mali Müşavir Bilirkişisi …, Bankacı … ve Öğretim üyesi …’a tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından dosyaya sunulan 22.01.2021 tarihli bilirkişi heyetinin kök ve ek raporunda davacının talebine dayanak yaptığı … alt ilişkiye ilişkin defter ve kayıt incelemeleri yapılarak rapor tanzim edildiği anlaşılmaktadır.
Kök ve rapor içeriğinde de geçtiği üzere, davalılardan … A.Ş.’nin davacıya işyeri kiralamasından kaynaklanan 528.211,81-TL tutarlı borcu olduğu, 25.01.2010 tarihinde ibraname imzalandığı, imzalanan ibraname ile davacı borçlu … A.Ş.’ni gayrikabili rücu ibra ettikleri görülmüştür. … A.Ş.’nin 528.209 TL tutarlı 25.01.2010 tarih, … seri nodu … çekinin Davacı … Ltd. Şti.’ne verildiği ve … çeki üzerinde “bu çek karşılığında nezdinizdeki cari hesabıma borç ve üyeniz …Şti. firmasının —…… no’lu cari hesabına yalnız beşyüzyirmisekizbinikiyüzdokuz alacak kaydediniz” bilgilerinin yer aldığı görülmüştür.
… A.Ş. ‘nin … nezdinde olan 528.209,00- TL tutarı davacı …Şti.’ne … çeki ile devir ettiği, dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı …Ş. devir işleminden kaynaklı 528.209,00 TL tutarlı … çekine istinaden 1.000,00-TL Üyelik aidatı ile %10 komisyon bedeli olarak davacı … Ltd. Şti.” ne 63.508,66 TL (%18 KDV Dahil ) tutarlı fatura düzenlediği, davacının buna karşılık 32.344,33 TL havale ile ödeme yaptığı görülmüştür. Bu kapsamda bilirkişilerce yapılan defter incelemesinde; davacı …Şnin sunmuş olduğu yasal ticari defterler üzerinde yapılan incelemede, davacıya ait hesapların; … Şti hesap adında takip edildiği, davacı adına tanzim edilen 25.01.2010 tarih, … nolu , “Üyelik Aidatı, … Komisyonu” içerikli ve 53.508,66 TL tutarlı fatura bedelinin davacıya ait hesaba borç, davacı ……Ltd. Şti. tarafından yapılan ödemelerin ise bu hesaba alacak kaydı yapıldığı, ilgili hesabın 31.164,33 TL (528.209,00 TL’nin %5’i olan 26.410,45 TL ve bunun KDV’si olan 4.933,88 TL) borç bakiyesi verdiği görülmüştür.
Bu haliyle davalılardan …’nin davacıdan tahsil etmiş olduğu aidat ve komisyon bedelinin sözleşmesel dayanağı bulunmaktadır. Taraflar arasında imzalanan … sözleşmesinin 15.2 maddesinde “… A.Ş. Üyenin … sistemi ile yaptığı her alım ve satım işlemlerinde 965 işlem komisyonu ve komisyona ilişkin katma değer vergisini alır” ve 15.6 maddesinde; “Üye, harter sisteminde oluşan alacağını, başka bir üyenin hesabına virman talimatı vermek suretiyle devredebilir. Virman işlemi yapabilmesi … ‘ nin onayına buğludır. Virman talimatları … işlemleri gibi değerlendirilir. Virman talep eden üyeden %5 ve virman edilen üyeden de %5 nakit komisyon alınır.” belirtildiği görülmüştür. Üyelik aidatı ve … komisyon bedeline yönelik davacı yanca … adına, 29.12.2020 tarih, … no.lu, 63.508,66 TL tutarlı “… Hizmet Bedeli İade” içerikli iade faturası tanzim ederek, davalı …Ş.’ne göndererek fatura tutarını Garanti …’in hesabına borç kaydı yaptığı, tanzim edilen iade faturasının süresinde yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davalı …Ş. tarafından davacının göndermiş olduğu iade faturasını 21.01.2011 tarihinde tanzim edilen ihtarname ile fatura belgesini ve içeriğini reddettiği görülmektedir.
Bu kapsamda YİBBGK’nın 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK md. 21/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi 6102 sayılı TTK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. Buna göre; fatura düzenleyen tacirin anılan karineden yararlanabilmesi için fatura tanzim edenle, adına fatura tanzim edilen arasında akdi ilişki bulunması, faturanın akdin ifasıyla ilgili olarak düzenlenmesi gerekir. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. İkinci fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura münderecatının doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura değildir. Bu belge, belki icap olarak kabul edilebilir ki, buna itiraz edilmemesi, anılan 21/2. madde hükmü anlamında sonuç doğurmaz. Somut uyuşmazlıkta ise, davacı zaten taleplerini 17/11/2009 tarihli … sözleşmesi içeriğine dayandırmakla akdi ilişkinin varlığı noktasında tereddüt bulunmamaktadır. Davacının dava dilekçesinde iadesini talep ettiği üyelik aidatı ve … komisyon bedelinin sözleşme serbestisi gereğince davalılardan iade olunmasına yönelik bir hakkı olmadığı, ödemiş olduğu bedele dayanak faturaya da yasal süresinde itiraz etmediği anlaşılmaktadır. Nihayeten de üyelik aidatı ve … komisyon ücreti olarak davalılardan bir alacağının bulunmadığı, faturaya dayalı ödemelerin iadesini gerektirir bir sebebin somut dava dosyası içerisinde ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.
Davacının davalılardan … çeki alacağına yönelik talebinin değerlendirilmesinde ise; yukarıda zikredilen Bölge Adliye Mahkemesi içtihatından da anlaşılacağı üzere … çeki; üyeler arasında gerçekleşen alım satım işlemlerinde, bir ödeme ve tahsilat işlemi olarak kullanılan, mal veya hizmeti alan tarafından düzenlenen evrakdır. … çekinin kambiyo vasfı yoktur. … çeki, genellikle … sisteminde kayıtlı bulunan firmaların kendi aralarında kullandığı bir çek türüdür. Bu çekler genelde şirketlerin ürün satışlarında tahsilât aracı olarak kullanılır. Bu haliyle davacının var olduğu iddia ettiği alacağını, … sitemindeki diğer üyeler tarafından sunulan mal ve hizmet alarak kullanması gerekir. Mal ve hizmet alımı için kullanılmayan alacağın, nakit olarak talep edilmesinin gerek taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre ve gerekse … sisteminin işleyişine uygun olmadığı değerlendirilmektedir. Nitekim Davacı …’ın davalılardan …’den olan normal bir cari hesap alacağı, bu alacağın ve taraflarının … sistemine dahil olması nedeniyle ve taraflar arasında imzalanan ibraname ile nevi değiştirerek … alacağı şekline dönüşmüş olduğu, …Tekstilin … sisteminden olan alacağını … A.Ş.’ye devretmesi ve sonrasında tarafların birbirini ibra etmeleri, ve daha sonra … A.Ş. ile … arasında üyelik sözleşmesinin imzalanması ve faturaların tanzim edilmesi sonucunda Davalı … ile … A.Ş arasında herhangi bir ilişkinin kalmadığı sabittir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin … sözleşmesi olduğu görülmüştür. …; para olmaksızın yapılan, sahip olunan mal ve hizmete karşılık, ihtiyaç duyulan mal ve hizmetin satın alınması işlemidir. Bu sebepten davacının talep ettiği bedelin nakit olarak tahsili … işlemi ve sözleşmesinin konusu olmadığı ve … işleminde mümkün olmadığı kanaatiyle … çeki alacağı iddiası yönünden, iadesini talep ettiği üyelik aidatı ve … komisyon bedelinin sözleşme serbestisi gereğince davalılardan iade olunmasına yönelik bir hakkı olmadığı, ödemiş olduğu bedele dayanak faturaya da yasal süresinde itiraz etmediği de gözetilerek tüm alacak talepleri yönünden huzurdaki müteselsilen tahsil talebi içeren kısmi alacak davasının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harçtan başlangıçta peşin alınan 170,78 TL harcının mahsubu ile fazladan alınan 111,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE.
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı …Ş. tarafından yapılan 18,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı …Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. maddesi uyarınca belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı …… A.Ş. Kendisini bir vekille temsil ettirmediğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde re’sen ilgili tarafa veya vekillerine İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır