Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/300 E. 2019/588 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/300
KARAR NO : 2019/588

DAVA :İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ:18/03/2015
KARAR TARİHİ:27/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ilk dava dilekçesinde özetle; davacı …A.Ş.’nin bir aile şirketi olarak faaliyetini sürdürdüğünü, faaliyet konusunun meyve, sebze ve diğer tarım ürünlerinin alım, satım, yetiştirilmesi ve ithalatı olduğunu, faaliyetin 1940 yılına kadar dayandığını, davacının sektörün ilk firmalarından biri olduğunu, sermayesinin 7.930.000,00.-TL’ye ulaştığını, halen tek ortağının …olduğunu, şirket kapsamında çok sayıda çalışan olduğunu, İstanbul’da 6400m²’lik antrepo işlettiğini, üretim tesisleri bulunduğunu, ekonomik krize rağmen pek çok kişiye ekmek kapısı olduğunu, son dönemde oluşan zararın finansman giderlerinden kaynaklandığını, bu durumu fark eden alacaklıların verilen çeklerin iadesi ve menfi tespit taleplerini gündeme getirdiklerini, bu durumun faaliyetlerin sürdürülmesini zorlaştırdığını, durumun değerlendirilmesi sonucunda 2012 yaz aylarında gerekli çalışmaların başlatıldığını ve 30/09/2012 itibariyle şirketin borca batık halde olduğunun tespit edildiğini, mahkemeye sunulan projeye göre iflasın ertelenmesi halinde istenen hedeflere ulaşılabileceğini, yapılan değerlendirmede davacı şirket öz varlığının (-)1.766.345,61.-TL tutarında olduğunu, tedbir kararı verilip iflas ertelendiğinde, erteleme kurumunun amacına ulaşacağını ileri sürerek İİK’nun 179 vd. maddeleri ile TTK’nun 376-377 maddeleri gereğince davacı şirketin iflasının ertelenmesine, davacı şirket hakkındaki icra takiplerinin durdurulmasına, kayyım atanmasına, tesis edilecek hükmün sonuçsuz kalmaması bakımınından HMK’nun 389. maddesi hükmü gereğince takiplerin ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 20/03/2014 Tarih ve…E. …K.sayılı ilamına istinaden verilen kararda “Davanın kabulü ile; İİK.nun 179, 179/a-b maddeleri gereğince … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …sicil sırasında kayıtlı davacı …A.Ş.’nin İFLASININ 20.03.2014’TEN İTİBAREN BİR YIL SÜREYLE ERTELENMESİNE “dair karar verilmiştir.
Akabinde davacı vekili verilen süre uzatımın ardından mahkememizde 18/03/2015 tarihi itibariyle açmış olduğu davada bu defa şirketin iyileşme ümidinin bulunduğunu,müvekkil şirketin faaliyetlerinin devam ettirilmesi durumunda batıklıktan kurtulacağını daha önce verilen iflas ertelenmesine dair kararın şekli anlamda kesinleşmediğini,müvekkil şirketin faaliyetlerini sürdürmesi durumunda ise batıklıktan kurtulacağını bu nedenle daha önce mahkemece verilen… E. 2014/75K. Sayılı ilamının kesinleşmesinin beklenilmesine,müvekkile olan şirketin iflasın ertelenmesinin bir yıl süre ile uzatılmasına dair karar verilmesini talep etmiştir.
İflasın ertelenmesi borca batık durumda olan (aktif pasifini karşılamayan ) bir sermaye şirketi veya kooperatif hakkında , Ticaret Mahkemesi’nce iflas kararı verilmeyerek önerilen iyileştirme projesi çerçevesinde borca batık durumdan kurtulmalarını sağlayan ve iflaslarını önleyen bir kurumdur.
İflasın ertelenmesini (veya erteleme kararının uzatılmasını) isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK.m.179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK.m.266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tesbit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. Erteleme kararının uzatılması taleplerinde ayrıca, süreç içinde meydana gelen olumlu ve olumsuz gelişmeler kayyım ve bilirkişi heyet raporları vasıtasıyla değerlendirilmeli; projenin başarı şansı, davacı şirketin erteleme hususundaki tutumu,batıklık hali de dikkate alınmalıdır. Bu çerçevede gerekli raporların alındığı ve hazırlandığı açıktır.
Her ne kadar mahkeme, borca batıklık bildirimi ve iflas talebi ile birlikte kendisine sunulan borca batıklık bilançosundan şirketin mali durumu hakkında bilgi edinmiş ise de, bu bilanço statik bir bilanço olduğundan ve sadece bilanço günündeki durumu yansıttığından, tek başına şirketin mali durumunu iyileştirilmesi ümidi hakkında yeterli bilgi içermez. Bunun için şirketin gelecekteki karlılığı ve gelişmesi açısından bilgi vermeye elverişli, güncel bilgilerden çıkartılması ve sunulan projede belirtilen işler göz önüne alınarak bir projeksiyon hazırlanması gerekmektedir. Şirketin önceki yıllara ait bilançoları ve gelir tablolarının da mahkemeye sunulması gerekir. Mahkeme, iflasın ertelenmesi talebi hakkında karar vermeden önce, iyileştirme ümidinin mevcudiyeti konusunda , bilirkişi aracılığı ile mali tablo ve verimlilik analizi hazırlatarak şirketin mali durumunun dinamik yönlerini de araştırmalıdır. (Doç. Dr. Oğuz Atalay, Borca Batıklık ve İflasın Ertelenmesi, İzmir, 2006, Sayfa: 89)
6756 sayılı KHK m.4 hükmü 24.11.2016 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de olağanüstü halin ilanından önce açılan bu davada,iflas erteleme talep şirketin mali durumunda iyileşme gözlemlenmesi halinde en nihayet İİK m.179/b-5 maddesinde belirlenen sürenin sonuna kadar dosyanın elde tutulması,şirketin borca batıklıktan çıkması halinde ise red kararı verilmesi Yargıtay uygulaması ile de kabul edilmektedir.(Yargıtay 23.HD.2018/1646E. 2019/1833K.sayılı ilamı) O halde olağanüstü halin ilanı sonrası iflas erteleme kurumuna ilişkin düzenlemeler olsa da ,somut olayda davacı şirketin batıklıktan kurtulup kurtulmadığı mutlaka ele alınmalıdır.
Somut dava açısından bu nedenle ve öncelikle özel dava şartı durumundaki,dava şirketin borca batık olup olmadığının her aşamada ele alınması gerekir.Teknik bilirkişinin de katılımıyla oluşan ve mahkememize sunulan 04/12/2018 tarihli borca batıklık bilançosunda rayiç değerlere göre araştırma yapıldığı,bu araştırma ve inceleme sonucunda şirketin aktiflerinin 32.421.321,57 TL,şirket pasiflerinin 21.559.075,00 TL olduğu,buna göre 10.862.246,58 TL tutarında şirket aktifinde fazlalık bulunduğu,ayrıca şirketin esas sermayesinin şirket aktifleri içinde fazlasıyla muhafaza olunduğu bilirkişi kurulu raporunda gerekçeli olarak açıklanmıştır.
Kaldı ki davacı şirketin kayyımı dahi en son hazırlamış olduğu 25/06/2019 tarihli raporunda şirketin kaydi değerlere göre dahi iyileşme içinde olduğu,borca batık durumda olmadığı,herhangi bir belgenin imzaya getirilmediği,kayyım ücretinin ödenmediği yönünde açık beyanda bulunmuş olup bu beyan rayiçlere göre borca batıklık bilançosu hazırlayan bilirkişi raporuyla dahi uyum içindedir.
Bir sermaye şirketinin ya da kooperatifin iflasının ertelenmesi talebi üzerine mahkeme bilirkişinin de yardımı ile şirketin borca batık durumda olmadığını tespit ederse iflas talebinin ve iflasın ertelenmesi talebinin reddine karar verecektir.Şirketin borca batık durumda olup olmadığı konusunda bilirkişilerce incelemenin yapıldığı an önemlidir.Borca batıklık bildirimi ve iflasın ertelenmesi talebinde bulunduğu sırada borca batık olduğu halde yargılama sırasında (bozma kararından sonraki yargılama aşaması da dahil) şirketin mali durumunda meydana gelen olumlu değişiklikler sebebi ile şirket borca batıklıktan kurtulmuş ise , yani mahkemece yapılan inceleme sırasında artık borca batık halde değil ise mahkeme iflasın ertelenmesine ya da iflasa karar veremez.Zira bu durumda şirketin doğrudan iflas sebebi ve iflasın erteleme koşulu olan borca batıklık mevcut olmadığından, iflas veya iflasın ertelenmesi kararı verilmesi hiçbir menfaate hizmet etmez. (Prof Dr. Oğuz Atalay,İflasın Ertelenmesi,2007,S.127.,P.2) Nitekim yukarıda açıklandığı üzere Yargıtay uygulaması da bu yöndedir.
Bu çerçevede gerek alınan bilirkişi kurulu raporu gerek kayyım raporu itibar edilecek durumda olup bu raporlara itibar etmeye engel herhangi bir gerekçeli itiraz mevcut olmadığı gibi bilakis bir kısım müdahil vekilleri dahi şirketin borca batıklıktan kurtulduğu,bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde beyanda bulunmuşlardır.Kaldı ki iflas erteleme kurumunun amacı karşısında,davacı şirket lehine toplam olarak beş yıldan fazla süre ile tedbirin devamı,açık kanun hükümleri karşısında mümkün değildir.
Hal böyle olunca mevcut dosya kapsamına, kayyımın son raporuna ve mahkememizce benimsenen borca batıklık bilançosuna dair bilirkişi kurulu raporuna göre, davacı şirketin dava tarihi itibariyle borca batık ise de, şirketin hüküm tarihi itibariyle borca batık olmadığı,bu nedenle iflas erteleme davasının görülmesine dair özel şartlardan olan borca batıklığın ortadan kalktığı, bu nedenle davanın ret olunması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yapılan açıklamalar karşısında … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sırasına kayıtlı davacı…AŞ’nin iflas erteleme talebinin şirketin batıklık durumu ortadan kalktığından reddine,mahkememizce davacı şirket lehine … E.sayılı dosyadan ve bu dosyadan verilenler dahil tüm tedbirlerin 27/06/2019 tarihi itibariyle ve derhal kaldırılmasına,tedbir kararının kaldırıldığının Tapu Sicil Müdürlükleri ile Trafik Tescil Müdürlüklerine ayrı ayrı bildirilmesine, mahkememizce kayyım olarak atanan …’ın kayyımlık görevine 27/06/2019 tarihi itibariye son verilmesine,kısa kararın bir suretinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne derhal gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-…Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sırasına kayıtlı davacı …A.Ş.’nin iflas erteleme talebinin şirketin batıklık durumu ortadan kalktığından reddine,
2-Mahkememizce davacı şirket lehine … E.sayılı dosyadan ve bu dosyadan verilenler dahil tüm tedbirlerin 27/06/2019 tarihi itibariyle ve derhal kaldırılmasına,
3-Tedbir kararının kaldırıldığının …Sicil Müdürlükleri ile Trafik Tescil Müdürlüklerine ayrı ayrı bildirilmesine,
4-Mahkememizce kayyım olarak atanan …’ın kayyımlık görevine 27/06/2019 tarihi itibariye son verilmesine,
5-Kısa kararın bir suretinin… Ticaret Sicil Müdürlüğüne derhal gönderilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Dava açıldığında alınan 27,70 TL harcın,alınması gereken 44,40TL maktu red harcından mahsubu ile bakiye red 16,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Karar kesinleştikten sonra davacı tarafından depo edilen tüm avansların davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır