Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/268 E. 2018/956 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/268 Esas
KARAR NO : 2018/956

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2015
KARAR TARİHİ : 26/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında, 15.09.2009 tarihinde 5 yıl süreli Tüplü … Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile davalının müvekkilinin bayiliğini üstlendiğini, davalıya 820 adet 2 Kg, 447 adet 12 Kg, 15 adet 45 Kg ve 23 adet tüp teslim edildiğini, müvekkili ile arasındaki sözleşmenin sona ermesine rağmen davalının müvekkiline ait tüpleri iade etmediğini, … 40. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalının müvekkiline ait tüpleri 7 gün içerisinde teslim etmesinin aksi halde tüplerin rayiç bedelleri ile birlikte sözleşmenini 22.1 maddesi gereğince 15.000,00 USD tazminatın talep edilebileceğini ihtar ettiğini, davalının ihtarname ile verilen sürede yükümlülüklerini yerine getirmediğini iddia ederek müvekkilinin tüplerin imalat bedeli alacağı ile sözleşmenin 22.1 maddesinden kaynaklanan alacak nedeniyle şimdilik 40.000,00 TL’nin ihtarname ile verilen sürenin sonu olan 17/12/2014 temerrüt tarihinden itibaren Merkez Bankası’nın kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Müvekkili ile davacı şirket arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin tarafların karşılıklı mutabakatları ile yenilenmediğini, davacının ilgili bölgede yeni bayi oluşturuluncaya kadar müvekkilinden bayiliğe devam etmesinin rica edildiğini, müvekkili tarafından bu teklifin kabul edildiğini, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin resmi olarak sonlandırılması nedeniyle davacının onayı ile bilgisi dahilinde satılacak tüplerin doğrudan davacıdan değil davacının … bayisi olana …’tan temin edilerek … ilçesinde satışının yapıldığını, 31/03/2015 tarihli devir taahhütnamesi ile müvekkili üzerinde bulanan tüplerin tamamının davacı şirketin bilgisi, rızası ve onayı ile yine davacı şirketin bayisi olan …’a teslim edildiğini, davacının müvekkilinden asıl alacak ve tazmin alacağının bulunmadığını ileri sürerek davanın öncelikle usul yönünden, esas yönünden ise mesmu ve sübut bulmaması nedeni ile reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, bayilik sözleşmesinin süresinde sona ermesi neticesinde davalıya teslim edilen ancak iade edilmemiş olan tüplerin imalat bedellerinin tahsili ve cezai şart istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 15/09/2009 tarihinde Tüplü … Bayilik Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin taraflarca kararlaştırıldığı şekilde 5 yıl devam ettiği ve 5 yıllık süre sonunda sözleşmenin yenilenmediği, davalıya sözleşme kapsamında 820 adet 2 Kg, 447 adet 12 Kg, 15 adet 45 Kg ve 23 adet propan tüp teslim edildiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalıya teslim edilen tüplerin davacının rızası ile dava dışı bayiye teslim edilip edilmediği, dava dışı bayiye yapılan teslimin iade borcunu sona erdirip erdirmediği, davacının sözleşmenin feshinden sonraki hukuki iş ve eylemler nedeni ile cezai şart talep edip edemeyeceği hususunda toplanmıştır.
Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir. Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır . (Türk Borçlar Kanunu 179. maddesi)
Cezai şart sözleşmenin asli unsurlarından biri değildir; tersine, asıl edime bağlı, onu kuvvetlendirme amacına yönelik bir yan edim niteliğindedir. Ancak, seçimlik cezai şart, borçlunun edimini yerine getirmemesi veya eksik olarak yerine getirmesi hali için öngörülen ve aksi yönde sözleşmede hüküm olmadığı sürece, alacaklısına ya sözleşmenin ifasını ya da cezai şartın ödenmesini isteme hakkı veren bir edim olması nedeniyle ancak sözleşmedeki asıl edimin yerine istenilebilir; bu niteliği gereği olarak da, genellikle, cezai şart borçlusu bakımından, asıl edime oranla daha ağır bir yükümlülüğü içerir. Böylece, borçlu, daha ağır olan cezai şartı ödemekten kurtulmak için, asıl edimi ifa etmeye zorlanır. Somut uyuşmazlıkta davacının , fesih tarihinden sonraki dönem için sözleşmenin 22. Maddesinde kararlaştırılan cezai şartın geçersiz olduğu anlaşılmakla cezai şart isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamı, dinlenen tanık beyanları ve tanzim ettirilen bilirkişi raporlarından, 15/09/2009 tarihli sözleşme kapsamında davalıya teslim edilen 820 adet 2 Kg, 447 adet 12 Kg, 15 adet 45 Kg ve 23 adet propan tüplerin davacının rızası ile dava dışı bayiye teslim edildiği hususunun davalı tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla bayilik sözleşmesinin 21.1 maddesi kapsamında iade edilmeyen tüplerin imalat bedellerinin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen KABÜLÜ ile;
46.917,00 TL’nin 17/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının cezai şart talebinin reddine,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 3.204,90 TL olduğundan peşin alınan 683,10 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 725,13 TL nin mahsubu ile bakiye 1.796,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsubuna karar verilen harçlar toplamı 1.408,23 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti 153,90 TL bilirkişi masrafı 1800,00 TL olmak üzere toplam 1.953,90 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 1.182,23 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 5.510,87 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 4.259,84 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/09/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)