Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1263 E. 2018/791 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1263 Esas
KARAR NO : 2018/791

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/12/2015
KARAR TARİHİ : 13/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/04/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, ağır yaralanmalı trafik kazasına karışan … yönetimindeki … plakalı aracın zorunlu trafik sigortası ile sigortalandığını kusurlu olarak zarara sebebiyet verilmesinden dolayı, dayanaktan yoksun kalma ve maddi ve manevi zararlardan sorumlu olduğunu belirterek, iş gücü kaybı ve maddi hasardan dolayı 70.000,00-TL maddi tazminatın, 70.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte …’tan tahsiline karar verilmesi talebi olduğu, delillerin ise … 2.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2007/473 Esas 2009/718 Karar sayılı, Müvekiline ait …. SGK dosyası, Adli Tıp … şube kayıtları, Tanık, Bilirkişi incelemesi olduğunun tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle;Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini,KTK 109/1 maddesi uyarınca her türlü tazminat davası hak sahibinin zararı ve tazminat yükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halde 10 yıl sonra zamanaşımına uğradığını bu nedenle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafından dava öncesinde başvuru neticesinde 08/12/2009 tarihinde 6,501,54-TL ödeme yapıldığını müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davanın reddi yönünde karar verilmesi. talebi olduğu, delillerin ise Trafik sigorta poliçesi, Kazaya ilişkin şirket kayıtları, dosyasının aktüerya ve Adli Tıp Kurumu 3.ihtisas kuruluna gönderilmesi, bilirkişi incelemesi olduğunun tesbitini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusunun haksız fiilden kaynakla tazminat talebi olduğu,fiilin işlendiği tarihten başlayarak iki yıl sonunda zamanaşımı görüldüğünü, ancak cezai gerektiren fillerde ceza kanunu uyarınca daha uzun olan zamanaşımı süresinin uygulanacağını, fiilin 27/04/2007 tarihli olup, dava tarihinin 29/12/2015 tarihi olduğunu, bu durumda tazminat alacağının zamanaşımına uğradığını,zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini gerektiğini savunmuştur.
GEREKÇE: Dava, yaralamalı trafik kazası sonucu yaralanan davacının 2918 sayılı KTK kapsamında sürücü, işleten ve karayolları ZMMS poliçesi kapsamında sigortacı olan davalılardan maddi ve manevi zararların tazminine ilişkindir.
Uyuşmazlığa ilişkin emsal nitelikteki Yargıtay HGK’nun kararı şu şekildedir:
“…trafik kazası sonucunda bir kimsenin yaralanmasına veya ölümüne neden olunması, ona karşı işlenmiş bir haksız fiil niteliğindedir.
818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)’nun 41.maddesine göre haksız fiil, gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız surette bir başkasına zarar verilmesi halidir. Aynı Kanunun 60.maddesi ise bu hallerde uygulanacak zamanaşımını düzenlemiştir. Buna göre, haksız fiilden zarar gören kişinin, haksız fiil nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararının tazmini istemiyle açacağı dava, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren bir ve her halde haksız fiil tarihinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresine tabidir.
Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise bu davanın, ceza kanunlarına göre müddeti daha uzun müruru zamana tabi cezayı müstelzim bir fiilden neşet etmiş olması halinde tazminat davasına da o müruru zamanın tatbik olunacağı belirtilerek, zamanaşımı süresinin bu gerekçeyle uzayacağı kabul edilmiştir.
Buna karşılık, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 109.maddesinin ilk fıkrasında, yine bir haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerinin tabi bulunacağı zamanaşımı süresi yönünden 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60. maddesindeki düzenlemeden farklı, özel bir hüküm getirilmiş; “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar” şeklindeki bu hükümle, Borçlar Kanunu’nun 60. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresi, bu tür tazminat davaları yönünden iki yıl olarak düzenlenmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; “davanın cezayı gerektiren bir eylemden doğması ve ceza kanununun bu eylem için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmesi halinde, bu sürenin, maddi tazminat talebiyle açılacak davalar için de geçerli olacağı “ hükme bağlanmıştır.
Görülmektedir ki, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60.maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/II.maddesi, zamanaşımı süresinin başlangıcı yönünden birbiriyle uyumlu olmakla birlikte, zamanaşımı süresi yönünden birbirlerinden ayrılmaktadır. Trafik kazalarından doğan tazminat talepleri bakımından zamanaşımı süresi Borçlar Kanunu’nun 60.maddesine göre bir yıl; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/II.maddesine göre ise iki yıl olarak düzenlenmiştir.
Vurgulamakta yarar vardır ki, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/II.maddesine göre, ceza kanununda öngörülen daha uzun (uzamış) zamanaşımı süresinin tazminat talebiyle açılacak davalarda uygulanabilmesi için, eylemin ceza kanununa göre suç sayılması gerekli ve yeterlidir; fail hakkında mahkumiyet kararı verilmesi veya bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması şartı aranmamaktadır.
Ceza Kanunu’nda öngörülen daha uzun (uzamış) zamanaşımı süresi, olay tarihinden itibaren işlemeye başlar; sürenin işlemeye başlaması için, zarar görenin, zararı ve onun failini öğrenmesi koşulu aranmaz. Ancak, zarar veya onun faili, uzamış zamanaşımı süresinin bitmesinden sonra öğrenilmiş ise, davanın, öğrenme tarihinden itibaren, 2918 sayılı Kanunun 109.maddesindeki iki yıllık süre içerisinde açılması gerekir.
Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun 16.04.2008 tarih ve 2008/4-326 E.-325 K.; 06.02.2008 tarih ve 2008/4-69 E-101 K.; 12.03.2008 tarih ve 2008/4-248 E.-240 K.; 20.12.2006 tarih; 2006/4-801 E.-813 K. ve 2011/17-427 E.-519 K. sayılı ilamlarında da aynı hususlar vurgulanmıştır.” (Yargıtay HGK’nun 30/11/2011 T., 2011/17-569 E., 2011/710 K. Sayılı kararı)
Yapılan yargılama, toplanan deliller, temin edilen ceza dava dosyası ve tüm dosya kapsamında davacıların maddi ve manevi tazminat talepli olarak açtıkları davanın 2918 sayılı KTK’nın 109/1.maddesi çerçevesinde 2 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olduğu haksız fiilin gerçekleştiği 27/04/2007 tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin sona erdiği,haksız fiilin aynı zamanda TCK 89/4.maddesi çerçevesinde taksirli birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunu oluşturacağı ve bu nedenle aynı yasanın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık ceza zamanaşımına tabi olduğu,hem haksız fiile ilişkin 2 yıllık sürenin hem de ceza zamanaşımı süresinin dolduğu, ceza yargılaması sonucu … 2.Asliye Ceza Mahkemesince davalı …. hakkında aynı fiil nedeniyle 24/06/2009 tarihinde mahkumiyet kararı verildiği,mahkumiyet kararının daha sonra kesinleştiği,TCK m.67/2 maddesi uyarınca sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı,TCK m.67/4 maddesi uyarınca bu sürenin yarısına kadara uzadığı,bu hale göre mahkumiyet kararının verildiği tarihten itibaren başlayan yeni sürenin 4 yılın sonunda sona erdiği,ancak davanın bu sürelerin dolmasına mutaakip açıldığı, davalıların zamanaşımı defi süresinde ve yerinde olduğu alaşılmakla, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
3-Reddedilen maddi tazminat yönünden davalı … Sigorta A.Ş taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.050,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalıya verilmesine,
4-Reddedilen maddi tazminat yönünden davalı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.050,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalıya verilmesine,
5-Reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalıya verilmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı ….’tan alınıp adı geçen davalıya verilmesine,
7-Reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalıya verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat yönünden davalı … taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınıp adı geçen davalıya verilmesine,
9-Davacılarca yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan 20,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 20,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
11-Davalı … tarafından yapılan 11,75-TL posta masrafı olmak üzere toplam 11,75 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
12-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
13-Alınması gerekli 35,90-TL karar harcının peşin alınan 478,17-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 442,27 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize veya bulunulan yer Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 13/07/2018

Katip
¸(e-imzalıdır)

Hakim
¸(e-imzalıdır)