Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1251 E. 2019/463 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1251 Esas
KARAR NO : 2019/463

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/12/2015
KARAR TARİHİ : 24/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/09/2012 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunan … plakalı traktörü ile … Beldesinden … Beldesine doğru giderken direksiyon hakimiyetini kaybederek devrilmesi neticesinde tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilleri … ve …’ın yaralandıklarını ve malul olduklarını, kaza tespit tutanağı ve ifade tutanakları dikkate alındığında bu kazanın oluşumunda, müvekkillerinin yolcu konumunda olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kazada asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin kazanın oluşumunda atfı kabil kusurları bulunmadığını, trafik kazası sebebiyle oluşan bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Kanunun 107.maddesine göre (belirsiz alacak davası) davacı … için 500,00-TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı, … için 500,00-TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere şimdilik toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın, sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların talebinin müvekkili şirket tarafından sunulan trafik poliçesi teminatlarına dahil olmadığını, malul kalan … ve …’ın kaza esnasında sigortalı traktörün römorkunda yolcu olduğu/seyahat ettiğinin anlaşıldığını, Trafik Sigortası Poliçesi Genel Şartları A.1.-Sigorta Kapsamı başlıklı maddesine göre; “insan taşımada kullanılan römorklar, bunlar için poliçede özel şartları belirtilecek ek bir sorumluluk sigortası sağlanmış olması kaydıyla teminata dahil olur” şeklinde olduğunu belirterek, söz konusu kazada davacıların yolcu olarak taşındığı römork için böyle bir ek teminat alınmadığının anlaşılmasından dolayı, aracın sigortacısı olarak müvekkili şirketin bu olaydan dolayı sorumlu tutulamayacağı sebebi ile davanın reddine karar verilmesini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile; müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu talebin bir haksız fiil olan trafik kazasından kaynaklandığını, ticari iş olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı yanın avans faizi talebinin yasal bir dayanağının olmadığını, müvekkilinin temerrüde düşmediğini ve dava açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulmasını, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle ZMM sigortacısından maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu tek taraflı kaza 17.09.2012 tarihinde meydana gelmiş ve dava, 2918 sayılı Kanunun 97. maddesinde 14.04.2016 tarihli 6704 sayılı Kanunla yapılan yasal değişiklik öncesi açılmıştır. Bu tarihte ZMMS Genel Şartlarında dava öncesi yazılı başvuru yapılması gerektiği hükme bağlıysa da, kanunda düzenlenmiş özel dava şartı henüz yürürlüğe girmemiştir.
Trafik Kazası Tutanağı, hasar dosyası, davacıların kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrak ve tetkikleri, ZMMS poliçesi, şikayet yokluğu nedeniyle KYOK kararıyla neticelenen soruşturma dosyası, davacılara kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılmadığına dair SGK cevabı incelenmiş, gerekli uzman bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Kaza yapan traktörde yolcu olan davacıların kaza nedeniyle oluşan geçici ve kalıcı iş gücü kaybı oranları, kaza ve poliçe tarihinde yürürlükte olan 2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit Yönetmeliğine göre ATK’dan rapor alınarak tespit edilmiş, davacılardan …’in kalıcı işgücü kaybı bulunmadığı ancak geçici işgöremezliği olduğu bildirilmiştir.
Kazadaki kusur oranları ve aktüer hesap yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, tek taraflı kazada davalının sigortalısı traktör sürücüsünün %100 kusurlu olduğu bildirilmiş, davacıların talep edebileceği bedeni zarar tutarı hesaplanmıştır. Hüküm kurmaya ve denetime elverişli görülen bilirkişi raporu doğrultusunda, araçta yolcu olan davacıların indirim gerektiren müterafik kusuru bulunmadığı ve zararın poliçe teminat limiti içinde olduğu da değerlendirilerek, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava dilekçesinde … için de kalıcı işgücü kaybı zararı talep edilmişse de, davacı vekilince sunulan talep artırım dilekçesinde dava dilekçesi kısmen ıslah edilerek (tam ıslahtan bahsedilmişse de dilekçe niteliği kısmi ıslahtır) davacı … yönünden talebin sadece “geçici işgücü kaybı” zararı olarak ıslah edilmiş olması, vekaletnamesinde ıslah yetkisinin bulunması gözetilerek ıslah ve talep artırımına uygun şekilde; davalı sigorta şirketinin dava öncesi temerrüdü olmadığından dava tarihinden itibaren ve kazaya karışan araç traktör olmakla ticari-mesleki amaçla kullanılan araç olduğundan davacıların avans faizi isteme hakları olduğu değerlendirilerek, dava tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
Davacı vekilince davacıların traktör römorkunda seyahat ederken kaza geçirdikleri, römork için poliçede ek teminat satın alınmadığından, ZMMS Genel Şartlar “Sigortanın Kapsamı” Bölümü A-1 maddesi gereği dava konusu zarar talebinin davalı sigorta şirketinin poliçe teminatının dışında olduğu ileri sürülmüş ise de, traktörün niteliği itibariyle çoğunlukla römork takılarak kullanılan bir zirai faaliyet aracı olduğu, römorkların ayrı tescil kaydı ve plakası bulunmadığı, bunun herkes tarafından bilinen bir husus olduğu, 2918 sayılı Kanunun 65/2 maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 131/4.maddesine göre sadece tarlaya ulaşım amacıyla ve yük üzerinde taşımamak kaydıyla römorkta insan taşınmasının mümkün olduğu, soruşturma dosyasında da davacıların köyden tarlaya giderken römorkta seyahat ettiklerinin tespitli olduğu, TTK madde 1423, Sigortacılık Kanunu madde 11 ve Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik uyarınca sigorta şirketinin sigortalıyı poliçe öncesi yazılı aydınlatma yükümlülüğü olduğu, dolayısıyla davalının poliçe imzalanması sırasında genel şartlarda yer alan “insan taşımada kullanılan römorkların ek sigorta sağlanmış olması koşuluyla teminata dahil olacağı” kuralı hakkında sigortalının bilgilendirildiğine dair ne poliçede hüküm bulunduğu ne de sigortalıya bu yönde bilgi verilip aydınlatıldığını ispatlar delil sunamamış olması karşısında, 2918 sayılı Kanunun 95.maddesi uyarınca bu tür hallerin 3.kişi konumundaki zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği kuralı da dikkate alındığında, davalı ZMMS şirketinin sırf bu sebeple davacılara karşı tazminat yükümlülüğünden kaçınamayacağı kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacı … için 30.154,39-TL, davacı … için 2.259,27-TL maddi tazminatın (işgücü kaybı tazminatı) 25/12/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte (poliçe teminat limitini aşmamak koşuluyla) davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 2.214,18-TL olup, peşin alınan 27,70-TL, tamamlama harcı 99,58-TL’nin mahsubu ile bakiye 2.086,90-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan ilk dava açma gideri 59,50-TL, tamamlama harcı 99,58-TL, posta ve tebligat masrafı 411,50-TL, bilirkişi ücreti 700,00 TL, ATK fatura gideri 1.082,80-TL olmak üzere toplam 2.353,38-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden; yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan, davacı … için 3.618,53-TL nispi vekâlet ücretinin, davacı … için 2.259,27-TL nispi vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.24/05/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır