Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1231 E. 2020/408 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1231 Esas
KARAR NO : 2020/408

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/12/2015
KARAR TARİHİ : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 26/09/2014 tarihinde … plakalı motosiklet ile … istikametinde seyir halindeyken, davalı … idaresindeki … plakalı aracın benzinliğe girmek için müvekkilinin bulunduğu karşı şeride geçmek istediği esnada müvekkiline yandan çarpması nedeniyle yaralandığını, müvekkilinin bu kaza sonucunda bacağının ağır derecede kırıldığını, ambulans ile hastaneye kaldırıldığını ve aynı gün ameliyata alındığını, 26.09.2014 – 30.11.2014 tarihleri arasında hastanede tedavi gördüğünü, daha sonra taburcu edilerek 4 ay yatak istirahatı aldığını, tüm bu süreçte müvekkiline o dönem 7 aylık hamile olan eşinin baktığını, taburcu olduktan sonra müvekkilinin bacağında kalıcı hasar oluştuğunu, yürüme güçlüğü çekerek yaşamını sürdürdüğünü, kaza ile ilgili olarak … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile açılan kamu davasında iddianamenin kabul edildiğini, ceza yargılamasının da devam ettiğini, bu kovuşturma içerisinde oluşturulan Adli Tıp Kurumu Raporunda, müvekkilinin bacağındaki kırığın “basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, kırığın yaşam fonksiyonlarına etkisinin ağır derecede olduğu”nun belirtildiğini, müvekkiline çarpan aracın davalı …’ya … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle müvekkilinin …’de güvenlik görevlisi olarak ve mesai saatleri dışında da bir fastfood firmasında motorsikletli kurye olarak çalıştığını, kaza tarihi itibariyle …’den aylık 1.500-TL, diğer işyeri fast food firmasından ise aylık 3.500-TL kazandığını, fastfood firmasından 1.000-TL maaş alsa da geriye kalan 2.500-TL’yi ise aylık ortalama bahşiş olarak kazandığını, TBK. 49’ncu maddesi kapsamında davalının müvekkilinin tüm zararlarını karşılamakla mükellef olduğunu, alamadığı maaş ve ek ücretlere dair kazanç kaybının 26.09.2014 kaza tarihinden itibaren 10.000-TL olduğunu, tedavi harcamalarının müvekkili sigortalı olduğu için devletçe karşılandığını, bir kısım masrafların ise Devlet tarafından karşılanamadığı için bu masrafları kendisinin yaptığını, bu masrafların yaklaşık 2.000-TL olduğunu, müvekkilinin hastanede yattığı 2 aylık dönem boyunca kendisine eşinin refakat ettiğini, eşinin 7 aylık hamileliği ve evdeki 3 yaşındaki çocuğu dolayısıyla her seferinde hastaneye taksiyle gidip gelmek zorunda kaldığını, müvekkilinin maddi zararlarının yanında kaza nedeni ile acı, elem ve ıstırap duyduğunu, hayat düzeninin alt üst olduğunu, hastaneden taburcu olduğundan beri bacağında bir aksama ve yürüme güçlüğü süregeldiğini, müvekkilinin bacağındaki aksamanın dış görünüşünü ve duruşunu bozduğunu, müvekkilinin aynı zamanda hareket kabiliyetinin son derece düştüğünü, hamile eşi ve küçük çocuğunun da kaza nedeniyle acı ve elem yaşadığını, hayat düzenlerinin bozulduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere … için şimdilik toplam 12.000-TL maddi tazminatın, yine … için 20.000 TL manevi tazminatın, müvekkilinin eşi için 10.000-TL, çocuğu Ecenur için 3.000-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26.09.2014’ten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Usule uygun tebligata rağmen davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, kaza tutanağı, hasar dosyası, ZMMS poliçesi, hastane tedavi evrakı, … 12. Asliye Ceza Mahkemesinin … E dosya Uyap kaydı incelenmiş, davacı ve davalı sürücünün kolluk marifetiyle ekonomik sosyal durum araştırmaları yaptırılmış, Uyap malvarlığı sorgulamaları dosya içine alınmış, davacının kaza nedeniyle kalıcı/geçici işgücü kaybı oluşup oluşmadığına ilişkin ATK’dan maluliyet raporu ve ayrıca mahkememizce kusur ve aktüer bilirkişi raporları alınmıştır.
Dosyaya getirtilen hasar dosyasına göre dava üzerine hasar dosyasının açıldığı ve davacıya ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Kaza ve dava tarihi itibariyle dava öncesi sigorta şirketine yazılı başvuru dava şartı yürürlükte değildir.
ATK’dan alınan maluliyet raporunda davacının 26/09/2014 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen sol femur kırığı yaralanmasının 2008 tarihli Yönetmeliğe göre sürekli maluliyetine neden olacak derecede araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Trafik kazalarında uzman kusur bilirkişisi ve aktüer hesabı uzmanı bilirkişi heyeti raporunda ise; … plakalı araç sürücüsü davalı …’nin kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, davacının geçici işgöremezlik dönemine ait maddi zararının 8.634,96-TL olduğu ve kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limiti altında kaldığı tespit edilerek bildirilmiştir.
Davalı vekili 07/01/2020 tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh protokolü yapılarak anlaşmaya vardıklarını, davacı vekilinin yapılan protokole istinaden davadan feragat ettiğini, davadan feragate ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 04/02/2020 tarihli dilekçesi ile, davalı … ile müvekkili arasında maddi tazminat yönünden anlaşma sağlandığını, bu anlaşma uyarınca maddi tazminat yönünden … Sigorta AŞ’ye yönelik açmış oldukları davadan feragat ettiklerini, davanın sadece …’ye karşı manevi tazminat talebi yönünden devam ettiğini beyan etmiştir. 09/10/2020 tarihli celsede, davalı … yönünden de maddi tazminat davasından feragat edildiği beyan edilmiş, incelenen vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür. Bu nedenle maddi tazminat davası yönünden dava sonrası ödeme-sulh nedeniyle davadan feragat edildiğinden, Yargıtay 17 HD içtihatlarına da uygun şekilde, her iki davalı yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davadaki manevi tazminat istemi yönünden yapılan hukuki değerlendirme sonucunda ise, davacının davalının tam kusuru neticesinde oluşan kazada yaşadığı femur kırığı nedeniyle platinle hayatını sürdürmek zorunda kaldığı, yaşadığı acı, elem nedeniyle davalı sürücüden manevi tazminat talebinin kabul edilebilir olduğu gözetilerek, tarafların kusur durumu, yaralanmanın derecesi, ceza dosyasındaki tespitler, tarafların kolluk marifetiyle tespit ettirilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, manevi tazminatın tarafların zenginleşmesine neden olmaması yanında caydırıcılık yaratacak düzeyde olması gerektiği hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, davacının manevi tazminat talebinin takdiren 10.000,00 TL üzerinden ve davalı sürücünün temerrüdü kaza tarihinde doğmuş sayılacağından bu tarihten itibaren yasal faiz işletilerek kısmen kabulüne, kendisi için fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının eşi ve kızı için dava dilekçesinde talep edilen 13.000,00 TL’lik manevi tazminat talebi yönünden ise, manevi zararın-acı ve elemin şahsiliği ilkesi gereği, eşi ve kızının manevi zararını davacının talep etmesi usule uygun olmadığından, aktif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Hüküm:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Maddi tazminat davasında sulh nedeniyle davadan feragat edildiğinden, her iki davalı yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile,
10.000,00-TL manevi tazminatın 26/09/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiliyle davacıya verilmesine, fazla istemin 10.000,00-TL’sinin esastan reddine, 13.000,00-TL’si yönünden aktif husumet yokluğundan reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken karar ve ilam harcı 54,40 TL olup, peşin yatırılan 40,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,41 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Maddi tazminat davası yönünden talep gibi, tarafların yaptığı (davacının yatırdığı harçlar dahil) yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, kendisini vekille temsil ettiren tarafların lehlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat nedeniyle tahsili gereken 683,10 TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacının manevi tazminat istemi nedeniyle yatırmış olduğu 89,60 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Manevi tazminat nedeniyle ayrıca yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen manevi tazminat talebi nedeniyle hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca … BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/10/2020

Katip …

Hakim …