Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1167 E. 2018/213 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1167 Esas
KARAR NO : 2018/213

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/12/2015
KARAR TARİHİ : 28/02/2018

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; müvekkil şirketin Mecburi Mali Mesuliyet Sigortası sözleşeni olan davalının malik ve işleteni olduğunu, … plakalı araç, 10.08.2014 tarihinde, … isimli kişinin %98 promil alkollü bir şekilde sevk ve idaresinde iken, bu kişinin 8/8 kusurlu hareketi ile … plakalı araca çarparak bu aracın hasarlanmasına ve aracın içinde yolcu olarak bulunan … ve …’in yaralanmasına sebebiyet verdiğini, … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkil şirket nezdinde Mecburi Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğundan, … plakalı araçta tespit edilen 23.000,00 TL’lik araç hasar tazminatı aracın kasko sigortacısına tediye edildiğini, araçta yolcu olarak bulunan …’ya 93.500,00TL ve yine araçta yolcu olarak bulunan …’e 44.300,00 TL maluliyet tazminatı müvekkili kurum tarafından ödendiğini, davalı ile münakit Mecburi Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları’nın 4/D maddesine göre, aracın alkollü kimseler tarafından kullanılması esnasında meydana gelen üçüncü kişi zararlarının tazmin edildikten sonra sözleşen/işletenden rücuen talep edilebileceğinin hüküm altına alındığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, … plakalı aracın trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, tazmin edilen 23.000,00 TL’lik hasar tazminatının tazmin tarihi olan 13.11.2014 gününden, araçta yolcu olarak bulunan …’ya yapılan 93.500,00TL maluliyet tazminatının tazmin tarihi olan 01.06.2015 gününden ve araçta yolcu olarak bulunan …’e yapılan 44.300,00 TL maluliyet tazminatının tazmin tarihi olan 11.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte toplam 160.800,00 TL’nin diğer ferileri ile de birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza nedeniyle davacı sigorta şirketinin sigorta sözleşmesi kapsamında sorumlu olduğu miktarı poliçe limiti dahilinde ilgili kişilere ödediğini, Genel Şartlar B.4 maddesi (a) bendine göre, işletenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin “kasti bir hareketi veya ağır kusuru” sonucu meydana gelen kazalar nedeniyle sigorta bedelini ödeyen sigortacı, sigorta ettirene yani işletene rücu edebildiğini, bunun karşıt anlamının eğer işletenin ve eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin “kasti bir hareketi veya ağır kusuru” yoksa, “yüzde yüz kusurlu olsalar bile” sigortacının rücu hakkından bahsedilemeyeceğini, sigorta genel şartlarında tam kusurdan değil kasıt veya ağır kusurdan söz edildiğini, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında sürücünün aldığı alkol oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığını, kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması gerektiğini, bu nedenle sürücünün sırf alkollü ve kusurlu olduğu gerekçesiyle açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, … plakalı araç üzerine konulan tedbir şerhinin kaldırılmasına, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, dava dışı 3. kişiye ödeme yapan trafik sigortacısının ödediği bedelin, KTK’nun 95. maddesi ile ZMSS poliçesi ve ZMSS Genel Şartları gereği davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkmeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” denilmek suretiyle, Tüketici Mahkemesi’nin görev alanının belirlenmesine esas olan tüketici işleminin tarifi yapılmıştır.
Somut olayda; davacı, davalıya ait aracın trafik sigorta poliçesini düzenleyen şirket olup, bu poliçeyle üstlendiği sorumluluk gereği dava dışı 3. kişiye yaptığı ödemeyi, sigortalısı olan davalıdan rücuen tahsil etmek istemektedir. Bu durum karşısında, davaya konu istemin, taraflar arasındaki trafik sigorta sözleşmesine dayandığı açıktır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, davalı sigortalı gerçek kişi tüketici konumunda olup, davacı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği anlaşılmakla davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine mütakip talep halinde dosyanın görevli nöbetçi İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-HMK 20 maddesi gereği süre içeresinde talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/02/2018

Katip
¸(e-imzalıdır)

Hakim
¸(e-imzalıdır)