Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/116 E. 2020/389 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/116 Esas
KARAR NO : 2020/389

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2015
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …Ş., borçlusu müvekkili olan, alacaklısının …Yapı Kooperatifi olan; 22/06/2013 tarih ve 30/04/2014 vade tarihli 43.500,00 TL’ lik bono senedi ile ilgili olarak … 28. İcra Müdürlüğünün … icra takip dosyası ile 43.500,00 TL’ lik asıl alacak ve ferileri için icra takibi yaptığını, icra takibi yapılan dosyada takibe konu bono senedindeki keşide yerindeki imzanın müvekkilinin olmamasına ve müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmamasına rağmen aleyhinde icra takibi yapıldığını, bono senedinin arkasında sırası ile alacaklı gözüken …Yapı Kooperatifi, …Tic. Ltd. Şti ve …’ un ciroları bulunduğunu ancak müvekkilinin cirantalara hiçbir borcu olmadığı gibi cirantalara bu senedi vermediğini, davalı aleyhinde müvekkili adına … 49.Asliye Ticaret Mahkemesine açmış oldukları davada mahkemenin 2014/96 esas sayılı tedbir kararı ile Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 17/05/2012 tarih, 2012/3644 Esas 2012/8311 Karar sayılı ilamına dayanarak teminatsız tedbir kararı verildiğini, müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmaması nedeniyle … 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetle müvekkili hakkında icra takibi yapmış olması nedeniyle %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının beyan ve iddialarının hiçbir şekilde yasal dayanağının bulunmadığını, tamamen gerçek dışı ve kötü niyetli olduğunu ve müvekkili şirketin alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, takip konusu senetteki imzanın borçluya ait olduğunu, davacının imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki beyan ve iddialarının tümüyle gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile faktoring müşterisi … arasında Genel Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden faktoring müşterisi ..’ un faturadan doğan alacaklarını müvekkili şirkete devir ve temlik ettiğini, müvekkili şirket tarafından ilgili faktoring sözleşmesi ve faturaya istinaden adı geçen firmaya faktoring hesabı açılarak faktoring finansmanı sağlandığını, bunun üzerine faktoring müşterisi … tarafından iş bu faktoring işleminden doğan borcun ödenmesini teminen davacı … tarafından düzenlenen 22/06/2013 düzenleme tarihli, 30/04/2014 vadeli ve 43.500,00 TL meblağlı iki adet senedin müvekkili şirkete devir ve teslim edildiğini, müvekkili şirketin haklı ve yetkili hamili bulunduğu senetlere dayalı olarak kambiyo hukukundan kaynaklanan hak ve yetkilerini kullandığını, müvekkilinin iyi niyetli son hamil olduğunu, bu nedenle davacı beyan ve iddialarının ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, davacının müvekkili şirketin dava konusu senetleri iktisabında kusuru ve/ veya ağır kusuru olduğunu ve kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığını, bu nedenlerle yasal dayanaktan uzak, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile takibin devamına, davacı tarafın takip konusu alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davalısı … A.Ş., borçlularının dosyamız davacısı …,…, …Yapı Koop., … Tic. Ltd Şti., … ve … olduğu, takip miktarının 66.089,10 TL olduğu anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’ nin 18/02/2019 tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu senet üzerinde bulunan borçlu imzası ile …’ ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ ün eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi’ nin … tarihli raporunda özetle; İnceleme konusu senette … adına atılı borçlu imzaları ile …’ ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ ün eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiştir.
Dava, kambiyo evrakına dayalı takip sonrası menfi tespit talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından;
Uyuşmazlığın temelinin, senette inkar edilen imzanın davacıya ait olup olmadığı, senetten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve kötüniyet tazminatı konularında olduğu anlaşılmaktadır.
İhtilafın çözülmesi amacıya gerekli araştırmalar yapılmış, senet üzerinde yapılan inceleme neticesinde 19.02.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna göre mahkememiz davacısına itafen senet üzerine atılan imzaların davacıya ait olmadığı /davacının eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. Böylece; davaya konu senedin, davacı keşideci tarafından düzenlenmediği, imzasının taklit edilerek sahte imzayla tedavüle ve takibe konduğu anlaşılmıştır. Sahtelik def’i ise mutlak def’i olduğundan herkese karşı ileri sürülebilir. (Yargıtay 19.H.D 2013/18072 Esas, 2014/1981 K; aynı dairenin 2015/9524 E., 2016/526 Karar sayılı ilamları) Bu nedenle söz konusu senetten ve icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, davalı senette son ciranta olup davalı hamil şirketin cirosundan önce başka şirketlere ait ciro bulunması ve bu nedenle davalının senetteki imzanın davacı keşideceyi ait olmadığını bilemeyebileceği gözetilerek yasal şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Davanın KABULÜ ile;
1-… 28.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına dayanak 22/06/2013 düzenleme tarihli 30/04/2014 vade tarihli 43.500,00 TL bedelli düzenleyeni … olan bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gereken harç 2.971,49 TL olup, peşin alınan 742,88 TL’ nin mahsubu ile bakiye 2.228,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu 742,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 197,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 6.455,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/10/2020

Katip …

Hakim …