Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1071 E. 2018/1104 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1071 Esas
KARAR NO : 2018/1104

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2015
KARAR TARİHİ : 02/11/2018

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; taraflar arasında 19.11.2014 tarihli “İnsan Kaynakları Danışmanlığı Hizmet Sözleşmesi’nin imzalandığını, taraflarca yüklenen edimlerin düzenlendiği sözleşmenin bedel ve tediye şekli başlıklı 3. Maddesine göre 3.1. “…’nın …’e fatura edeceği danışmanlık hizmeti bedeli; işe yerleştirilecek herbir adaya …’in teklif edeceği yıllık brüt ücretin 9612’si +KDV olduğunu, 3.3. maddesine göre “… tarafından seçilen adaya teklif yapılıp, aday tarafından teklif kabul edilip, işe başladığı gün … hizmet bedelini fatura eder.” davalının, davacı şirketten IT Menager pozisyonunda çalışacak elemen bulunması yönünde talebi üzerine, davacı aday veri tabanı, gazete ilanı, internet sitesi ilanı, kişisel ilişki ağı gibi kaynaklar kullanılarak, davalının istediği nitelik ve yetkinliklere sahip bir aday bulduğunu, mülakatlar yaptığını, ihtiyaca cevap verebilecek yeterliliklerinin ölçüldüğünü ve uygun adayların davalının değerlendirilmesine sunulduğunu, bu pozisyon için uygun olduğu düşünülen …’ün davalı tarafça görüşmesi sağlandığını, adayın uygunluğuna karar verilmesine üzerine 10.02.2015 tarihinde yazılım alanında çalışmak üzere aylık net 7.750 TL. maaşla işe başladığını, bunun üzerine sözleşmedeki yükümlülüğünü yerine getiren davacının 20.02.2015 tarihinde davalı firmaya 20.123,72 TL.’lik faturayı gönderdiğini, bunun üzerine karşı tarafın 01.04.2015 tarihli 12924 yevmiye numaralı ihtarname ile böyle bir borçlarının olmadığını, fatura karşılığı olan işin yapılmadığını ileri sürdüklerini, sözleşme gereği iş akdi feshedilen eleman yerine yeni bir eleman için aynı çalışmayı yapması gerektiğinden söz ettiklerini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin içeriğinin düzenlendiği insan kaynakları danışmanlığı hizmet sözleşmesine bakıldığında bu hususunda düzenlendiğini, davacının alacağının 3.3. maddesine göre …’ün işe başladığı tarih olan 10.02.2015 tarihinde muaccel olduğunu, davacı tarafından bulunan kişinin işe başlaması halinde davalı ödeme yükümlülüğü altına gi rdiğini, …’ün 2.5 ay burada çalıştıktan sonra işten çıkartıldığını, müvekkilinin iş akdinin feshedildiğinin davalının 01.04.2015 tarihli ihtarnamesi ile öğrendiğini, yani aynı pozisyon için ikinci kez eleman aramasının müvekkilinden talep edilmediğini, sözleşmenin 1. Maddesine göre sözleşmesinin konusu; “…’in ihtiyaç duyduğu çeşitli pozisyonlarda istihdam etmek üzere talep edeceği çeşitli kadrolara uygun elemanların bulunması amacıyla … tarafından insan kaynakları ile ilgili danışmanlık ve araştırma hizmeti verilmesi sürecinde tarafların karşılıklı olarak hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesidir.” davacı hizmetinin karşılığını alamamakla beraber kesmiş olduğu faturanın KDV ve gelir vergisini ödemek durumunda kaldığını, yapılan tüm görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine … 34. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak takibe itiraz edildiğini beyanla, haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında akdedilen insan kaynakları danışmanlığı hizmet sözleşmesinden doğan borçları kabul etmemekle beraber sözleşmenin konusu müvekkilinin ihtiyaç duyduğu çeşitli pozisyonlarda istihdam etmek üzere talep edeceği çeşitli kadrolara uygun elemanların bulunması amacıyla davacı şirket tarafından insan kaynakları ile ilgili danışmanlık ve araştırma hizmeti verilmesi sürecinde tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olduğunu, buna göre müvekkili şirketin talep edeceği çeşitli kadrolara uygun eleman bulunması amacıyla davacı şirketten insan kaynakları ile ilgili araştırma ve seçme danışmanlık hizmetini ücreti karşılığında almayı ve davacı şirket de madde 2.2.’de belirtilen kapsamda bu hizmeti müvekkiline sağlamayı kabul ve taahhüt ettiğini. müvekkili şirketin 6102 sayılı TTK m. 329 vd.’da belirtilen niteliklere uygun olarak kurulmuş olan anonim şirket türünde özel hukuk tüzel kişisi olduğunu, anonim şirketin dış ilişkilerinde temsil yetkisinin yönetim kuruluna ait olduğunu, anonim şirketlerde esas sözleşmede aksi öngörülmemiş veya yönetim kurulu tek kişiden oluşmuyorsa temsil yetkisi çift imza ile kullanılmak üzere yönetim kuruluna ait olduğunu, (TTK m. 370) Anonim şirketin tacir olduğunu ve TTK m. 39/1 uyarınca tacirlerin ticari işlemleri ile ilgili işlemleri ticari unvanları ile yapmak imzalarını unvanlarının altına atmak zorunda olduğunu, temsil yetkisi anonim şirketin ticari unvanı altına imzaya yetkili kişilerin yani yönetim kurulu üyelerinin imzalarını atması yoluyla kullanıldığını, dava konusu uyuşmazlıkta ise davacı tarafın borcun sebebi olarak mahkemeye sunduğu insan kaynakları danışmanlığı hizmet sözleşmesindeki müvekkili şirketin yetkilileri tarafından atıldığı iddia edilen imza, müvekkili şirketin imzaya yetkili yönetim kurulu üyeleri tarafından atılmadığını, özel hukuk tüzel kişisi olan anonim şirketler kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanırlar. Anonim şirketler yönetim kurulunun iradesiyle borç altına girerler. İş bu sebeple davacı tarafın borcun sebebi olarak gösterdiği söz konusu sözleşmenin müvekkili şirkete karşı herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığını, sözleşme hukuku ve cezai sonuçlarını kabul etmemekle beraber sözleşmenin bedeline ilişkin olarak madde 3.1. de yer verildiği üzere “söz konusu sözleşme çerçevesinde sunacağı hizmetin karşılığı olarak davacı şirketin müvekkiline fatura edeceği danışmanlık hizmet bedeli, işe yerleştirilecek her bir adaya müvekkilinin teklif edeceği yıllık brüt ücretin %12 + KDV “ denildiğini, edimleri arasında aşırı derecede orantısızlık olduğunu, bir tarafın yapmakla yükümlü olduğu edim sadece işçi bulmak iken diğer tarafın yükümlülüğünün teklif edilen işçinin yıllık brüt ücretinin %12 + KDV olduğunu, talep edilen oranın üstlenilen edimle kıyaslandığında rayiç bedelin üstünde kaldığının görüldüğünü, ancak davacı vekili gereke müvekkilinin aleyhine başlattığı takipte gerekse de açılan davada talep edebileceği miktar olan işçinin yıllık brüt ücretinin %12 +KDV ‘sini talep etmesi gerekirken bunun üstünde bir bedel olan 20.173,72 TL’yi talep ettiğini, davacının vekilinin iddiasına göre müvekkili davalı şirketin uygun personelin bulunması için davacı şirkete müracaat etmiş ve davacı şirket titiz ve özenli çalışma sonucunda … isimli şahsı bulunmuş ve müvekkili davalı şirkete yönlendirdiğini, ancak her ne hikmetse de titiz ve özenli çalışma sonucunda bulunduğu iddia edilen …’ün 10/02/2015 te başlayan iş akdi performans yetersizliği sebebiyle 17/03/2015 tarihinde feshedildiğini, sözleşmenin 4.1 maddesinde yer verildiği üzere danışmanlık hizmeti sonunda davacı şirketin önerdiği adaylar arasında müvekkilinin seçerek istihdam ettiği kişinin işe başladığı tarihten itibaren ilk 3 ay içerisinde performans yetersizliği sebebiyle memnun kalınmamasından dolayı iş akdinin sona erdirilmesi veya adayın istifa ederek ayrılması durumunda davacı şirket aynı kadro için herhangi bir ücret talep etmeksizin bir defaya mahsus yanı çalışmaları yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, fakat davacının yeni bir aday için gereken çalışmaları yapmadığından faturayı tarafımıza gönderdiğini, bu husus davacının taraflarına gönderdiği 24/03/2015 tarihli 01130 yevmiye numaralı ihtarname de yer aldığını, müvekkilinin bahsi geçen işçinin iş akdini beklenilen düzeyde hizmet verememesi üzerine feshettiğini ve davacı şirkete gerekli bildirimi yaptığını, iş bu sebeple insan kaynakları danışmanlık hizmet sözleşmesi madde 4.1. e uygun olarak madde 3.1. deki ücret ödeme yükümlülüğünün sona ermiş ve davacı şirketinde bildirime gerek olmaksızın aynı kadro için ücret almadan işçi temin etme yükümlülüğünün doğduğunu beyanla, mesnetsiz davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderler ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 18/07/2018 tarihli duruşmaya iştirak etmediği ve herhangi bir mazeret göndermediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 150. Maddesi “usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Dosya kapsamından davacının dosyanın işlemden kaldırıldığı 18/07/2018 tarihli duruşmadan itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde talebini yenilemediği anlaşılmakla HMK 150 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 150 Maddesi gereği yenilenmeyen davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 35,90-TL olduğundan peşin alınan 241,89-TL’den bu miktarın mahsubu ile bakiye 205,99 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT m.7/1 e göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden karar verildi.02/11/2018

Katip …
¸E-İmza

Hakim …
¸E-İmza