Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/779 E. 2020/75 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/779 Esas
KARAR NO : 2020/75

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında davalının … ilçesinde yer alan fabrikası için 13/10/2009 tarihinde ilk gaz alım tarihi olan 18/11/2009′ dan başlamak üzere 5 yıl süreli; … ilçesinde yer alan fabrikası için 04/08/2010 tarihinde, ilk gaz alım tarihi 12/10/2010′ dan başlamak üzere 5 yıl süreli, … Satış ve … Tesisi Teslim Sözleşmelerinin imzalandığını, sözleşmelerden birinin olağan sona erme tarihi 18/11/2014, diğerinin ise 12/10/2015 olduğunu, fakat muhatabın sözleşme hükümlerine riayet etmeksizin 10/02/2014 tarihli bildirimi ile sözleşmeleri sona erdirdiğini bildirdiğini, davalının sözleşmeyi süresinden önce ve haksız şekilde feshetmesi üzerine müvekkili şirket tarafından davalıya keşide edilen ihtarname ile feshin haksız olduğu, müvekkili tarafından tank ve tesisat kurulurken yapılan yatırım bedellerinin sözleşme süresinden geriye kalan kısım için iade edilmesi gerektiği, sözleşmenin 3.1.maddesi gereği davalının sözleşmenin olağan süresinin sonuna kadar aylık 750 Euro üzerinden hesaplanan bedeli ödemesi gerektiği, kar mahrumiyeti ve cezai şart talepleri saklı kalmak kaydıyla ihtar edildiğini, davalı tarafın cevabi ihtarnamesinde doğalgaz kullanımına geçtiği için sözleşmeleri feshettiğini, sözleşmelerin feshi nedeniyle herhangi bir talepte bulunmayacaklarını bildirdiklerini, müvekkili şirket tarafından verilen cevabi ihtarname ile davalının müvekkili şirket ile sözleşme imzaladığı fabrikalarında doğalgaz kullanımına geçmediği, doğalgaz kullanımına geçtiği yerlerin sözleşme ile ilişkisi bulunmadığı, bu nedenle yapılan feshin haklı bir nedene dayanmadığının ihtar edildiğini, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi üzerine müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, sözleşmenin süresinden önce davalının kusuru ile sona ermiş olması sebebiyle müvekkilinin bu kardan mahrum kaldığını, bu nedenlerle kar mahrumiyeti olarak şimdilik 5.00,00 TL’ nin, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart olarak toplam 30.750 Euro’ nun karar tarihindeki TCMB kuru üzerinden hesaplanacak şekilde olmak üzere, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan yatırım bedelinin iadesine ilişkin olarak toplam 10.250 Euro’ nun karar tarihindeki TCMB kuru üzerinden hesaplanacak şekilde olmak üzere, şimdilik toplam 124.351,00 TL’ nin fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların aralarında bir … alım- satım sözleşmesi imzaladıklarını ve bu sözleşmeye istinaden sözleşme süresi içerisinde yüklü bir alım yapıldığını, müvekkili şirketin sözleşme imzalandığında … ili … ilçesinde sanayi sitesinde faaliyetine devam ettiğini, bu tesise ilaveten müvekkili şirketin … ili … ilçesinde bir tesis daha kiralayarak üretimine devam ettiğini, müvekkili şirketin üretim yaparken kullandığı doğalgaz ihtiyacını karşılamak maksadıyla davacı şirket ile sözleşme aktedildiğini ve bu sözleşmeye istinaden üretim tesislerinde kullanılmak üzere … alımı yaptığını, müvekkilinin davacı şirkete bu alıma istinaden toplamda; 2011 yılında 700.809,39 TL, 2012 yılında 847.922,45 TL, 2013 yılında 586.166,69 TL ödemeyi hiçbir gecikmeye mahal vermeden ödediğini, taraflar arasında herhangi bir problem yaşanmadığını, müvekkilinin mevcut tesislerde üretim yapmanın zorlukları, tesisin küçüklüğü, fabrikaya uygun olmayışı ve müvekkili şirketin mülkü olmaması sebepleri ile şirketin yeni bir yatırım yapma kararı aldığını ve bu minvalde üretim tesisini halen üretim yaptığı yere taşımaya karar verdiğini, söz konusu bu yer için yatırım teşviki de alan müvekkili şirketin 55.000 m²’ lik alanda 7.000 m²’ lik kapalı alan fabrika inşa ettiğini, bu tesiste hat doğalgazı da bulunduğu için müvekkili şirketin … ihtiyacının kalmadığını, sözleşme gereği davacı tarafın hat doğalgazından elde edilecek doğalgaz birim fiyatı ile aynı şartlarda doğalgaz temin edilip edilemeyeceği hususunda görüşmeler yapılmış olsa da müspet bir sonuç alınamadığı için müvekkili şirketin çareyi sözleşmeyi haklı feshetmekte bulduğunu, 10/02/2014 tarihinde müvekkili şirketin hat doğalgazına geçeceğinden bahisle sözleşmeyi sonlandıracağını yazılı olarak davacı şirkete bildirdiğini, bununla birlikte davacı şirketin söz konusu müvekkil şirkete ait tesislerdeki … dolum tesislerini hiçbir yazılı bildirimde bulunmadan, haber dahi vermeden söktüğünü, tesisatın bütünüyle müvekkili şirketi ile bağını kestiğini, davacı şirketin, müvekkili şirketin taşınmasından dolayı borç altına sokmak istemesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı, mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 15/05/2015 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Sözleşmenin 14.maddesinin içeriği ve sektörel uygulamalar dikkate alındığında, davalı yanca sözleşmenin 14.maddesi kapsamında yapılan feshin sözleşmeye ve hukuka aykırı, kötü niyetli olduğu yolundaki davacı taraf iddialarının kabulünün mümkün olmayacağı, davalının sözleşmeleri sona erdirmesinin taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri doğrultusunda gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi gerektiğini, sözleşmelerin sona erdirildiği tarih ile sözleşmelerde belirlenen sona erme tarihleri arasındaki işlememiş süreye isabet eden kalıcı yatırım tutarları olarak 1.998 Euro + 4.265 Euro = 6.263 Euro + KDV’ nin davalı tarafından davacıya ödenmesinin gerekeceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 24/08/2016 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Davalının sözleşmeleri feshetmesinin haklı sebeplere dayanmadığı, davacının 3.1.madde çerçevesindeki taleplerinin her bir tesisin son alım tarihlerinden sözleşme bitim tarihlerine kadar olan süreye ilişkin katılım bedeli olarak toplam 30.750 Euro hesaplandığı, bu miktar alacaklı olduğu, davacının 4.7.madde çerçevesindeki taleplerinin, her bir tesisin son alım tarihlerinden sözleşme bitim tarihlerine kadar olan kalan süreye ilişkin yatırım bedeli iadesi olarak toplam 10.250 Euro hesaplandığı, davacının bu miktar alacaklı olduğu, … ilçesindeki tesis açısından, kalan süre olan 20 aylık dönem için toplam 39.110,21 TL ve 3 aylık süre için 5.866,53 TL olarak mahrum kılınan karın hesaplandığı, davacının anılan miktarda alacaklı olduğu, … ilçesindeki tesis açısından ise, kalan süre olan 21 aylık dönem için toplam 44.447,80 TL ve 3 aylık süre için 6.349,69 TL olarak mahrum kılınan karın hesaplandığı, davacının anılan miktarda alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan 12/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Tarafların beyanları ve delilleri ışığında, taraflar arasındaki 13/09/2010 ve 04/08/2010 tarihli tarihli sözleşmelerin, sözleşmelerin 14.maddesine uygun olarak sona erdiği; bu sebeple davacı yanın alacak talebinin kabul edilemeyeceği, mahkemece sözleşmelerin 14.maddeye uygun olarak sona ermediği kanaatine varılması halinde ise davacı yanın 30.750,00 Euro cezai şart, 10.250,00 Euro yatırım bedeli iadesi, … ilçesinde yer alan tesis için 5.866,53 TL, … ilçesinde yer alan tesis açısından 6.349,69 TL kar mahrumiyeti taleplerinin yerinde olduğu sonucuna varılabileceği mütalaa edilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat ile alınan SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 20/08/2018 tarihli bilirkişi raporu ile özetle; …Tic.Ltd.Şti.’ nin 2012 yılından 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürede yapıldığı, esasa etki edeceği, adres değişikliğinin defterlere usulüne uygun şekilde kayıt edildiği ve tarafların beyanları ve deliller ışığında takdiri mahkemeye ait olmak üzere sözleşmenin 14.maddeye uygun olarak sona erdiği, bu sebeple davacının alacak talebinin kabul edilemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/10/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Kar mahrumiyetine ilişkin taleplerini … ilçesinde yer alan tesis açısından 2.500,00 TL yerine 5.866,53 TL, … ilçesinde yer alan tesis açısından 2.500,00 TL yerine 6.349,69 TL olarak toplam kar mahrumiyeti taleplerini 12.216,22 TL olarak yeniden belirlediklerini, bu nedenle 30.750 Euro ve 10.250 Euro bedelli taleplerinin karar tarihindeki TCMB kuru üzerinden hesaplanmak suretiyle kabulüne, kar mahrumiyeti taleplerinin de 12.216,22 TL üzerinden kabulüne, tüm bu bedellere temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat ile alınan SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 13/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile özetle; … Tic.Ltd.Şti.’ nin 2009 yıllarından 2008 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal sürede yapıldığı, 2015 yılı hariç diğer yıllar defterlerinin kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, 2015 yılı yasal defterler hariç olmak üzere sahibi lehine delil teşkil ettiği, adres değişikliğini TTK göre uygun bir şekilde bildirdiği, firmanın genel itibariyle zararda olup şirketin kayıtlı sermayesinin %76,89′ sini kaybettiğini, şirketin buna göre net karı/ zararı dağılımının dikkate alındığında davalının bu miktar ceza şartı ödemesi halinde ekonomik olarak mahvına sebep olacağı mütalaa edilmiştir.
Dava, haksız fesihten dolayı kar mahrumiyeti cezai şart ve yatırım bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında davalının … ilçesinde yer alan fabrikası için 13.10.2009 tarihli, 5 yıl süreli; … ilçesinde yer alan fabrikası için 04/08/2010 tarihli, 5 yıl süreli, … Satış ve Ariyet … Tesisi Teslim Sözleşmelerinin imzalandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda öncelikle taraflar arasındaki her iki sözleşmenin 14. Maddesi incelenmelidir.
Taraflar arasında yapılan sözleşmenin 14. maddesindeki hüküm şu şekildedir;
“Sözleşme süresi içerisinde müşteri ulusal tüketim hattına veya yerel dağıtım şebekesine bağlanıp, doğalgaz kullanmaya başlayacak ise bu durumu en geç iki ay öncesinden …’a bildirecektir. …, bu tarihte boru hattı ile doğalgazı … veya diğer muhtemel doğalgaz tedarikçileri ile aynı ticari koşullarda müşteriye tedarik edebilecek durumda ise müşteri, doğalgazı …’dan almayı taahhüt eder. Bu durumda, yeni bir doğalgaz tedarik sözleşmesi yapılması şartı ile, işbu sözleşme kendiliğinden fesh edilmiş olacaktır. Söz konusu tarihte …, doğalgaz tedarik edebilecek durumda değilse veya … veya diğer muhtemel gaz tedarikçileri aynı ticari koşulları sağlayamıyor ise, işbu sözleşme kendiliğinden sona erer.”
Bu bağlamda ; davalı taraf 10.02.2014 tarihinde ; her iki tesisin hat doğal gazı olan adrese taşındığını, hat doğal gazına geçilmiş olduğundan mevcut tankların kullanılmayacağını ve … alımı yapılmayacağını davacıya yazılı olarak bildirmiştir.Bu bildirim karşısında, bildirim tarihinde boru hattı ile doğal gazı … veya diğer muhtemel doğal gaz tedarikçileri ile aynı ticari koşullarda -davacının davalıya- doğal gaz tedarik edebilecek durumda olduğuna ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge mevcut değildir.Anılan sözleşme maddesinde “müşteri” nin (davalının) doğalgaz kullanımına başlayacak olması ya da başka bir tüketim hattına geçme durumu değerlendirilmiş, yalnızca varolan mevcut adreste bu durumun geçerlilik arzedeceğine ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. Davalı tarafça, daha uygun ticari şartlarda gaz kullanımı yapılması ihtimalini düzenleyen sözleşmenin bu maddesine göre, davalının mevcut adresten başka bir adrese geçmesi de öngörülebilir niteliktedir. Tarafların konumu itibarı ile, sözleşmede davalının farklı bir adrese taşınması ihtimalini değerlendirmesi mümkünken, mevcut sözleşme içeriğinde adres değişikliğine engel bir düzenleme mevcut değildir. Davacı şirketin ekonomik ve işletmesel açıdan büyük ölçekli şirket konumunda bulunduğu halde,davacı şirketin davalı ile sözleşme yapmış olduğu aşamada bu durumu incelememesi,araştırmaması,en azından davalı ile yapmış olduğu sözleşmede bu konu ile ilgili herhangi bir şart düzenlemesi yapması mümkün olduğu halde bu şartın konulması için çaba göstermemiş olması davacı şirketin basiretli davranmadığını ortaya koymaktadır.Davacı şirketin ticari hayattaki yeri itibarı ile, davalının daha iyi ticari şartları değerlendirebileceği ihtimalini öngörmesi gerekli ve mümkündür. Bu açıklamalar ışığında ; davalı taraf, taraflar arasındaki sözleşmenin 14. Maddesine uygun olarak davacıya bildirimde bulunmuştur.Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde , bildirim tarihinde, yukarıda açıklandığı ve sözleşmenin 14. Maddesinde belirtildiği üzere, davacının davalıya ; diğer muhtemel doğal gaz tedarikçileri ile aynı ticari koşullarda doğal gaz tedarik edebilecek durumda olduğuna ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge de mevcut değildir.Bu doğrultuda, taraflar arasındaki sözleşmelerin ; sözleşmelerin 14. maddesine uygun olarak sona erdiği anlaşılmakla, davacının alacak talepleri kabul edilemeyeceğinden, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL harcın, peşin alınan 2.123,65 TL ile 124,00 TL ıslah harcı toplamından oluşan 2.247,65 TL harçtan mahsup edilerek bakiye 2.193,25 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 29,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ ne göre hesap ve takdir edilen 16.448,89 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/02/2020

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır