Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/765 E. 2019/912 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/765 Esas
KARAR NO : 2019/912

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin adresine 13/04/2014 tarihi gece yarısı girdiği anlaşılan kimliği belirsiz kişilerin, müvekkili şirketin meşru hamili olarak elinde bulundurduğu kıymetli evrakın muhafaza edildiği kasayı patlatarak açtıklarını ve yaklaşık 45 adet müşteri çekini ve yine müvekkili şirkete ait olan çek koçanındaki çekleri kopartarak çaldıklarını ve kayıplara karıştıklarını, yapılan hesaba göre 45 adetten ibaret kayıp müşteri çeklerinin toplam tutarının 687.780,13 TL olduğunu, çeklerin iptali için … 30. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtıklarını, davaya konu çalınan çekin davalı şirketin eline geçtiğini, çekin arkasında mahkeme meşruhatı olmasına rağmen davalı şirketin çekin tahsili amacıyla … 23. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı aldırdığını, kararın icraya konduğunu, başta çekin keşidecisi olmak üzere müvekkilinden sonra çeki aldığı belirtilen sair borçluların malvarlıklarına haciz konulduğunu, çekteki ciro silsilesinin geçersiz olduğunu, silsilede görünen …, …,…,… ve davalı … faktoringle müvekkilinin hiç bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalının yapmış olduğu iş gereği çeklerin geçmişini araştırması gerektiğini ve bu noktada davalı şirketin çekleri iktisabında iyiniyetinden bahsedilemeyeceğini, çalınma sureti ile müvekkilinin elinden rızası dışında çıkan, keşidecisi … Ticaret Limited Şirketi, …bank … (…) Şubesi 30/05/2014 tarih, … no ve 8.500,00 TL bedelli bir adet çek ile ilgili olarak, … 23. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin … D.iş sayılı dosyası ile verilen ihtiyati haciz kararı ve devamında … 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile işleme konan takip içeriğindeki alacak talebinin geçersiz olduğunu belirterek; müvekkilinin davalı Faktoring şirketine herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini, bu arada alacak tutarı tahsil edildiği takdirde davaya istirdat davası olarak devam edilmesini ve tahsil edilecek tüm bedellerin ve ferilerinin geri alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2006 tarihli faktoring yönetmeliğinin 24/04/2013 tarihli ve 28627 sayılı Resmi gazeteden yayınlanan yeni yönetmeliğin 19.maddesiyle yürürlükten kaldırıldığını, bu nedenle artık 2006 tarihli 22.maddesinin de yürürlükte olmadığını, 13/12/2012 tarihinde 6361 sayılı Faktoring Kanununun yürürlüğe girdiğini, bu kanunun 9.maddesinin şahsi defi için özel hüküm getirdiğini, bu nedenle davacı tarafın usulüne uygun bir faktoring işleminin bulunmadığına ilişkin iddiasının hukuki bir dayanağının olmadığını, müvekkilinin faktoring firması olup dava konusu çekin 16/09/2013 tarihli faktoring sözleşmesi ile temlik alındığını, ödeme yasağının 16/12/2013 tarihi olduğunu, yani müvekkilin iktisap tarihinden 3 ay sonra ödeme yasağının alındığını, bu nedenle müvekkilinin çalıntı olaydan haberdar olmadığını, YHGK kararına göre alacağın varlığının tespiti için ayrıca sevk irsaliyesi veya başkaca bir belgenin varlığının aranmadığını, müvekkilinin yasaya uygun olarak hareket etmiş olduğundan yetkili ve iyi niyetli hamil olduğunu, bu nedenlerle haksız ve yersiz açılan davanın reddine, davacının %20′ den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemede alacaklısının dosyamız davalısı … Tic. A.Ş, borçlularının dosyamız davacısı … Tic. Ltd. Şti. ile dava dışı …A.Ş, …, … ve … olduğu, takip miktarının ; 8.500,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 9.430,23 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili 02.10.2019 havale tarihli ve 09.12.2019 (UYAP’taki tarihi) tarihli dilekçeleri ile özetle; İş bu davanın 27.06.2014 tarihinde açıldığını, dava dilekçesinde belirtilen menfi tespit istemine dayanak icra dosyasına ilişkin borcun 04.07.2014 tarihinde dava dışı şirket tarafından ödendiğini, dava dışı şirket icra dosyasına borcu ödemekle borcundan kurtulmuş ise de, çek müvekkilinin elinde iken kaybolduğundan, dava dışı keşideci şirketin mağduriyet yaşamaması için borç tutarının 03.07.2014 tarihinde müvekkili tarafından anılan şirkete ödendiğini ve bu şirketin haklarına halef olduğunu, dava dışı şirketin icra dosyasına ödeme yapması durumunda hem davalı şirkete ödeme yapmış olup hem de müvekkiline borcunun devam edeceğini, oysa dava dışı şirketin tek borcu olduğunu,mükerrer ödemenin önüne geçmek için icra takibindeki borcun müvekkili tarafında üstlenilerek dava dışı şirketin zarardan kurtulmasının hedeflendiğini, böylelikle icra dosyasına yapılan ödemeye ilişkin istirdaden alacaklı konumunda bulunduklarını, dava dışı şirkete yapmış oldukları ödemeye ilişkin dekontu sunduklarını, beyan etmiştir.
Davalı vekili 27.09.2019 ve 11.10.2019 tarihli dilekçeleri ile özetle; Davaya konu icra borcunun dava dışı çek keşidecisi tarafından 04.07.2014 tarihinde icra dosyasına ödendiğini,icra dosyasının infaz edildiğini, ortada bir icra takibi bulunmadığına göre davacıyı tehdit edecek bir durum da bulunmadığını, icra borcunu ödeyenin keşideci ; davacının ise lehtar şirket olduğunu, keşidecinin davacıya sonradan rücu imkanının bulunmadığını,keşidecinin; çeki, borcu için lehtara verdiğini, yani davacının lehtar olarak keşideciden alacaklı olduğunu,buna göre keşideciden alacağı var iken üstüne bir de çek bedeli için keşideciye ödeme yapmasının mümkün olmayacağını, keşidecinin borcu kabul ederek icra dosyasını kapattığını ve müvekkiline karşı herhangi bir istirdat talebi ya da itiraz ileri sürmediğini, anılan icra dosyasına konu ödemeler dava dışı çek keşidecisi tarafından yapıldığından dava dışı kişi tarafından yapılan ödemenin davacı tarafından istenemeyeceğini belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, davacının davalı şirkete ; … 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında takibe konulan çek nedeniyle borcunun bulunmadığının tespiti ile, alacak tutarı tahsil edildiği takdirde de davaya istirdat davası olarak devam edilmesi ve tahsil edilecek tüm bedellerin ve ferilerinin geri alınması istemine ilişkindir.
Somut olayda;
Tüm dosya kapsamı,… 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası içeriği, taraf beyan ve delilleri bir arada değerlendirildiğinde,keşidecisi … Ticaret Limited Şirketi, …bank … (…) Şubesi 30/05/2014 tarih, … no ve 8.500,00 TL bedelli bir adet çek nedeniyle,… 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası ile, davalı tarafından, davacının da aralarında bulunduğu borçlular aleyhine takibe geçildiği, … 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyasına konu borcun dava dışı (çek keşidecisi) … Ltd. Şti. tarafından ödenerek dosya borcunun kapatıldığı, böylelikle menfi tespit davasının konusuz kaldığı anlaşılmakla, menfi tespit davası yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya kapsamında davacının istirdat talebi de mevcuttur.
İcra İflas Kanunu’nun 72/5-6 fıkraları ;
“Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.” hükümlerini düzenlemiştir.
Bu doğrultuda davacının, … 8. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasında dava dışı şirket tarafından yapılan ödemeyi talep ettiği anlaşılmakla, anılan icra dosyasında davacı tarafından yapılan bir ödeme olmadığı, dosya borcunun dava dışı şirket tarafından kapatıldığı, davacının; borçlu olmadığı bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan şahıs konumunda olmadığı ve anılan çek nedeniyle dava dışı şirkete yapmış olduğunu belirttiği ödemenin başka bir davanın konusu olabileceği mahkememizce değerlendirilmekle, istirdat davası yönünden davanın reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Menfi tespit davası konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,İstirdat davasının reddine,
2-Peşin alınan 145,20 TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 100,80 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdiri yer olmadığına,
4-Davalı tarafından yapılan 9,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı şirket vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır