Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/597 E. 2019/911 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/597 Esas
KARAR NO : 2019/911

DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının aracı ile çarparak ölümüne sebebiyet verdiği maktul …’ ın; davacıların oğlu/ kardeşi olduğunu, kazada davalının kusurlu olduğunu, maktulun 03/11/2012 günü akşam saat 22:30 sıralarında … arası yoldan … Köprüsü yakınlarında Hal Yolu Otogar istikametinde karşıdan karşıya yaya olarak geçmekte iken mülkiyeti davalı şahsa ait … plakalı aracın yine davalının sevk ve idaresinde, maktule çarptığını ve ölümüne sebebiyet verdiğini, davalının … 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile sanık olarak yargılandığını, davalının kaza anında en sol şeritte seyir halinde ilerlediğini ve aşırı süratli olduğunu, aynı zamanda davalının çarptığı maktule yardım etmek için durma gereği bile duymadığını, davalının aşırı süratli olmasına rağmen maktule çarpmamak için fren tedbirine dahi başvurmadığını, ölümün bu kaza neticesinde meydana geldiğini, davalı şirketin ise sigorta şirketi olup ZMMS nedeniyle maddi tazminat talebinden ötürü müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, maktul ile aynı evde yaşayan ve tüm ihtiyaçları maktul tarafından karşılanan annenin oğlunun ölümü nedeniyle onun bakım, iaşe, maddi ve manevi tüm yardımlarından mahrum kaldığını, bu nedenlerle şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi tazminatın 03/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı anne …’ a verilmesine, davalı sigorta şirketinin limitlerini aşmamak üzere sorumlu tutulmasına, 45.000,00 TL manevi tazminatın (10.000,00 TL anne …’ a, 35.000,00 TL maktulun kardeşlerine) 03/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şahıstan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde vefat eden …’ ın tam ve asli kusurlu olduğunu, kazanın meydana geldiği yerin yaya geçişinin yasak olduğu bir yer olduğunu, müvekkilinin seyir halinde iken önüne herhangi bir insanın çıkabileceğini öngörmesinin imkansız olduğunu, fakat buna rağmen müvekkilinin vefat eden Barış Arslan’ ın ani bir hareketle önüne çıkmasından dolayı kazanın olmaması için gerekli manevrayı büyük bir titizlikle yaptığını fakat bütün çabasına rağmen kazanın meydana gelmesine engel olamadığını, … 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyasında dinlenilen tanıkların vefat eden …’ ın ani bir şeklide yola fırladığını ve vaktin akşam olması nedeniyle karanlıktan dolayı fark edilmesinin imkansız olduğunu beyan ettiklerini, bu nedenlerle davacıların maddi ve manevi tazminat haklarının bulunmadığını ayrıca davacıların murisinin kusuru da düşünüldüğünde talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu nedenlerle davacıların açmış olduğu haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçe teminat miktarı ile sınırlı olup kaza tarihi itibariyle ölüm halinde ölen şahıs başına azami 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacı tarafça dava konusu talepler bakımından dava öncesinde müvekkili şirkete herhangi bir müracaatın söz konusu olmadığını, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine karar verilmemesini, karar verilmesi halinde müvekkili şirketin sorumlu olduğu poliçe teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmasını, reddedilen kısım için yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
… 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … tarih, … Esas 2013/86 Karar sayılı görevsizlik kararına binaen dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut … 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyasından Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’ nin 27/08/2014 tarihli raporu ile özetle; Sanık sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile gece vakti aydınlatmanın mevcut olduğu bölünmüş yolda seyri sırasında hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı ve almış olduğu fren tedbirinde yetersiz kalıp etkili direksiyon tedbiri almadığı kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışlarıyla tali kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ ın gece vakti yaya geçidi olmayan mahalden gerekli kontrolü yapmadan kaplamaya girdiği, bölünmüş yolu takiben seyir halinde olan ve yaklaşmakta olan sanık sürücü yönetimindeki … plakalı kamyonetin hız ve mesafesini dikkate almadığı, ilk geçiş hakkını mevzu bahis kamyonete vermediği anlaşılmış olup kendi can güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde kaplamaya girmesi sonucu meydana gelen kazada dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışlarıyla asli kusurlu olduğu, sanık sürücü …’ ın tali kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut … 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas sayılı dosyasından alınan 18/11/2014 tarihli İTÜ trafik uzmanları tarafından hazırlanan bilirkişi raporu ile özetle; Sanık sürücü …’ ın kusursuz olduğu, maktul yaya …’ ın asli- tam kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
… 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas … Karar sayılı kararı uyarınca; Sanık …’ ın atılı taksirle ölüme neden olma suçunda taksirinin bulunmadığı anlaşıldığından CMK 223/2-c maddesi uyarınca beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2017/7040 esas 2019/2514 karar sayılı ilamı ile; … 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin …. Esas ….Karar sayılı kararı ile -dosyamız davalısı … hakkında- verilen beraat kararı onanmıştır.
Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 07/03/2019 tarihli dilekçesi ile özetle; Davalı … Sigorta A.Ş.’ den 6.777,00 TL anapara, 2.500,00 TL faiz, 2.725,00 TL vekalet ücreti, 1.000,00 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplam 13.002,00 TL’ yi 04/03/2019 tarihinde banka yoluyla tahsil ettiklerini, davalılardan maddi tazminata dair başkaca bir taleplerinin bulunmadığını, her iki davalının maddi tazminat talepleri yönünden bu nedenle taraflarınca ibra edildiğini, dolayısıyla müvekkili … için talep ettikleri maddi tazminat talebinin konusuz kaldığını, maddi tazminat talebi yönünden konusuz kalma kararı verilmesini, maddi tazminata ilişkin olarak her iki davalıdan da vekalet ücreti ya da yargılama gideri talep etmediklerini, davalı … Sigorta A.Ş.’ nin manevi tazminat taleplerinden bir sorumluluğunun bulunmadığını, diğer davalı … yönünden manevi tazminata ilişkin taleplerinin aynen devam ettiğini, 45.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ tan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 24/06/2019 tarihli dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın feragat dilekçesi sunması nedeniyle davacı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacılar vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 03/12/2019 tarihli dilekçesi ile özetle; Her ne kadar ceza dosyası kesinleşmiş ve davalı beraat etmiş ise bile Hukuk Mahkemesinin Ceza Mahkemesinin beraat kararıyla bağlı olmadığını, yani davalının kusurlu olup olmadığına ya da kusurun takdirine dair ilgili Ceza Mahkemesi kararının da Mahkememizi bağlamayacağını, bağımsızlık ilkesinin bunu gerektirdiğini, bu nedenlerle aydınlatmanın mevcut olduğu yolda hızını yol şartlarına göre ayarlamayan, fren ve direksiyon tedbirlerinde yetersiz kalan davalı aleyhinde manevi tazminat taleplerinin her bir müvekkili için ayrı ayrı kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda;
Taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilmekle, davacı … yönünden talep olunan maddi tazminat isteminin; dava devam ederken davalı … Sigorta tarafından karşılandığı,buna bağlı olarak davacı vekilinin 07.03.2019 tarihli dilekçesi ile davalılardan maddi tazminat davasına ilişkin herhangi bir istemlerinin ya da yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmesi karşısında; maddi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşılarak, bu dava yönünden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı taraf manevi tazminat isteminde de bulunmuştur.
Dosya kapsamında, davalı …’ın dosyamıza konu trafik kazası nedeniyle … 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas … Karar sayılı dosyasında yargılandığı ve beraat ettiği anlaşılmaktadır.Mahkememiz dosyasında; anılan ceza mahkemesi dava dosyasının sonucu bekletici mesele yapılarak yargılamanın bekletilmesine karar … 32. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin … Esas … Karar sayılı dosyasında; her ne kadar farklı bilirkişi raporları olsa da, verilen hüküm Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2017/7040 esas 2019/2514 karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Böylelikle ; belirtilen ceza mahkemesi kararına dayanak teşkil eden,-dosyamız davalısı Mehmet Kararağaç’ın kusursuz ; davacıların yakını mütevaffanın ise tam kusurlu olduğu belirtilen- 18/11/2014 tarihli, İTÜ trafik uzmanları tarafından hazırlanan bilirkişi raporu Yargıtay ilamıyla denetimden geçmiş ve davalı sürücünün kusursuz olduğu mahkememizce kabul olunmuştur.
Bu kapsamda;
Yargısal uygulamada; ceza davası açılan hâllerde, ceza davasında alınan kusur raporu ile karar verilip, karar kesinleşse dahi, bu raporun hukuk hâkimini kusur yönünden bağlamayacağı istikrarla kabul edilmektedir (HGK’nın 25.02.2004 taraihli ve 2004/11-115 E.,2004/108 K; 12.5.2004 tarihli ve 2004/4-290 E, 289 K; 14.12.2005 taraihli ve 2005/10-680 E, 733 K sayılı ilamları).
Hemen belirtilmelidir ki hukuk hâkiminin yukarıda açıklanan bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Gerek öğretide ve gerekse Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında, ceza hâkiminin tespit ettiği maddi olaylarla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusu ile hukuk hâkiminin tamamen bağlı olacağı kabul edilmektedir. Diğer bir anlatımla, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır (HGK’nın10.1.975 tarihli ve 1971/406 E., 1975/1 K. sayılı ilamı; HGK’nın 23.1.1985 tarihli ve 1983/10-372 E., 1985/21 K. sayılı ilamları).
Bundan ayrı, hukuk mahkemesinin, ceza mahkemesinde görülmekte olan bir ceza davasının sonuçlanmasını bekletici sorun yapması hâlinde, ceza mahkemesinin bu konuda vereceği kararı peşinen kabul etmiş olacağından, bekletici sorun yapılan ceza davası hakkında verilen karar, hukuk davasında kesin delil teşkil eder (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.Baskı,İstanbul, 2001, cilt:V, s. 5153).
Bilindiği gibi kesin hüküm, ilişkin olduğu konuda uyuşmazlığı ortadan kaldırır. Bu yüzdendir ki, açılan bir dava hakkında kesin hüküm bulunmaması bir yargılama koşuludur. Özellikle bir ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgulara ilişkin kesinleşmiş saptaması, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturur. Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hâkiminin hukuk hâkiminden çok daha elverişli bir konumda olmasıdır.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/17-3188 esas 2019/755 karar sayılı ilamı)
Dosyamız kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmamış,ceza dava dosyasının sonucunun beklendiği anlaşılmıştır.Kesinleşen ceza dava dosyası sonucuna göre, davaya konu trafik kazasının oluşumunda davalı sürücünün herhangi bir kusuru bulunmamaktadır.Davacıların murisi kazanın meydana gelmesinde tam kusurludur.Açıklanan tüm bu nedenlerle, kazanın meydana gelmesinde davacıların murisinin tam kusurlu olması karşısında kusursuz olan davalı sürücüden manevi tazminat isteminde bulunamayacakları anlaşılmakla, manevi tazminat davasının reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davası konusuz kaldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı …’a yöneltilen manevi tazminat davasının reddine,
3-Peşin alınan 157,15 TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 112,75 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep edilmesi halinde davacılara iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lehine vekalet ücreti takdiri yer olmadığına,
5-Davalı … tarafından yapılan 35,00 TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …’ a verilmesine,
6-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı …’ a verilmesine,
7-Davalı … Sigorta A.Ş. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK gider avansı tarifesinin 5. maddesine göre karar kesinleştikten sonra talep halinde elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize ve bulunulan yer Asliye Ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/12/2019

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır