Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/459 E. 2019/990 K. 26.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/459 Esas
KARAR NO : 2019/990

DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 14 Mayıs 2006 günü … istikametinde davalılardan taşeron-müteahhit firma … Tic. Ltd.Şti’nin işleteni ve maliki olduğu ve davalı …’nın kullandığı … plakalı kamyonun gerekli ve yeterli önlemleri almayarak bariyer çalışması yapmak amacıyla … otoyolunun sol şeridinde park etmesi nedeniyle meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin oğulları ve kardeşleri …’ın hayatını kaybettiğini, … Cumhuriyet Savcılığının … soruşturma ve … 7. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında bulunan bilirkişi raporuna ve dosya içeriğinde bulunan tanık anlatımları ve polis tutanaklarına göre de 1 ve 2 numaralı davalıların kazanın meydana gelmesinde ağır kusurlu olduğunu, davalı araç işleten şirketin olay tarihinde Karayolları için bariyer ve onarım yapan şirket konumunda olduğunu, yapılan işi gereği gibi denetlenmemesi, işin gereği olan güvenlik önlemlerini gereği ve yeteri kadar almaması ve aldırmaması sebebiyle kazanın meydana gelmesinde kusuru ile de sorumlu olduğunu, …’nın kaza yapan aracın sürücüsü olması ve gerekli önlemlerin alınmamasındaki ağır kusurundan ötürü (savcılık bilirkişi raporunda %75 oranında) kusurlu ve sorumlu olduğunu; …’nin kaza tarihi itibariyle kazaya sebebiyet veren … plakalı kamyonu mali sorumluluk ve sürücü-yolcu ferdi kaza sigorta poliçesi ile sigorta eden olması nedeniyle mali açıdan sorumlu olduğunu, … Sigorta AŞ’nin (sonraki ünvanlar:… Sigorta, … Sigorta) ise Karayollarının bakım ve onarım işlerini yapan …Ltd.Şti’nin almış olduğu onarım işleri yönünden meydana gelen zararların karşılanması amacıyla All Risk Sigorta poliçesi ile adı geçen şirketi sigorta eden olması sebebiyle mali açıdan sorumlu olduğunu, gerekli ve yeterli önlemlerin alınmaması ve sürücü ile işletenin ağır kusuru nedeniyle genç yaşta vefat eden …’ın ölümünün ailesini manevi açıdan yıktığını belirterek; bu nedenle davacı baba ve anne için ayrı ayrı 50.000-TL, diğer aile bireyleri davacılar adına da ayrı ayrı 25.000 TL olmak üzere toplam 275.000-TL manevi tazminatın davalılardan alınarak müvekkillerine verilmesini, vefat eden …’ın mirasçısı babası …’ın kendi işyerinde çalışan ve aile geçimini sağlayan oğullarına işyerini devredip çalışma hayatından çekilmek üzereyken bu olayın meydana geldiğini, anne …’ın ev hanımı olduğunu, mirasçılar anne ve baba için şimdilik 10.000-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatına hükmedilmesini; ayrıca müvekkili …’a ait olan ve ölen oğlu tarafından kullanılan … plakalı kaza yapan aracın tamamen kullanılamaz hale geldiğini, bu nedenle mahkeme tarafından yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde hesaplanacak olan hasar bedelinin (sigorta şirketleri açısından poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müvekkili …’a ödenmesi gerektiğini belirterek; maddi tazminat yönünden bütün davalılar aleyhine (fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak ve davalı … şirketlerine poliçe limitleri ile sınırlı yöneltilmekle) sonuç olarak, şimdilik anne için 5.000-TL, baba için 5.000-TL olmak üzere toplam 10.000-TL destekten yoksun kalma maddi tazminatın, ayrıca davacı … için 10.000 TL araç hasar tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini; manevi tazminat yönünden ise (davalı sürücü ve işletene yöneltilmekle) davacı baba ve anne için 50.000’er TL, diğer davacılar için 25.000’er TL olmak üzere toplam 275.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar …Tic. Ltd Şti ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sürücünün uzun süredir bariyer değiştirme işinde çalışarak iş sahasında uzmanlaştığını, müvekkilinin çalıştığı firmanın kaza tarihinden evvel TC Karayolları Müdürlüğünden ihale yolu ile … civarlarının … karayolunun bariyer bakım ve yenileme ihalesini aldığını, kazanın olduğu gün müvekkili firmaya ait ekibin sabah saat 08:20 civarlarında müvekkili …’ın kullandığı araç ile bariyerlerin değiştirileceği olay yerine gittiğini, aracı bariyerlere yakın bir yere park ettiğini, aynı saatlerde Karayollarına bağlı gezici ekibin olay yerine gelerek gerekli düzenlemeleri ve tedbirleri alarak çalışmaların başlayacağı anonsunu yaptıktan sonra ekiplerin bariyer değiştirmeye başladıklarını, müvekkili firma ekibinin yolun sol şeridine denk gelen bariyerleri değiştirmeleri sebebiyle gerekli tüm güvenlik tedbirlerini aldıklarını, müvekkili Hasan’ın görevinin sadece araç sürmek olmayıp diğer ekip arkadaşları ile birlikte bariyer yenileme ve bakım işi ile de ilgilendiğini, olay günü gerekli onayı aldıktan sonra ekibin 08:20 civarlarında çalışmaya başladığını, 09:20 civarlarında kamyonun önünde bariyer değiştirirken bir anda kamyonun arkasında çok büyük bir gürültü duyulduğunu, bu gürültü üzerine işe ara verip hemen aracın arkasına yöneldiğini ve plakası sonradan öğrenilen bir minibüsün duran kamyona sağ arka köşeden çarptığını gördüğünü, aracın içindeki yaralılara hemen yardım ettiklerini, meydana gelen bu olay sonrası … 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E sayılı dosyası ile yargılamaya devam edildiğini, olayda hiçbir güvenlik tedbirinin alınmadığının tamamen asılsız olduğunu, müvekkilinin de içinde bulunduğu ekibin gerekli tebdirleri aldıklarını, başlama anonsu ile işe başladıklarını, müvekkilinin ve ekibin olay esnasında bir saat çalışarak ve kazaya kadar her biri 4 metre olan 8 adet bariyer değiştirme işlemi yaptıklarını, bu da toplamda 32 metrelik bir alanı sınırlandıran dubalar olması gerektiğini, minibüs sürücüsünün kamyonun arkasından çarparak kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduklarını, minibüs sürücüsünün yol emniyeti için döşenen bariyerlerden geçerek trafikten kurtulmak isteyip süratli bir şekilde işaretleme konisinin arasından geçip sol şeride geçtiğini ve tam bu esnada karşılarında kamyonu görünce frene asılıp hemen direksiyonu sağa çevirdiğini ancak hem süratinin fazla olması hem de kamyonla fazla ara olmaması sebebiyle altına almış olduğu 2 tane işaretleme konisi ile kamyona arkadan çarptıklarını, müvekkillerinin olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı trafik sigortası poliçesi ile 28.10.2005/2006 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacıların sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ve zararını kanıtlanaması gerektiğini, kusurun kanıtlanamaması halinde şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olması halinde bu kurum tarafından karşılanan ödemeler şirketlerinden talep edileceğinden, mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanununun 98 ve 99. maddeleri ve yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile müvekkili şirkete müracaat tarihinden öncesinde müvekkilinin temerrüdünün söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı (eski ünvan … Sigorta, ikinci ünvan … Sigorta, son ünvan … Sigorta) … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin unvanının … Sigorta AŞ olarak değiştiğini, dava konusu tazminat talebi haksız fiilden kaynaklandığından zamanaşımı BK 60. maddesi gereği bir yıl olduğunu, bu sebeple açılan davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından diğer davalı …Tic. İtd. Şti.’nin poliçede belirtilen … arasında yapacağı çalışmalar esnasında 3. kişilere vereceği zararları karşılamak amacıyla … nolu poliçe düzenlendiğini, söz konusu poliçe ile 3. kişilere verilecek zararlarda müvekkili şirket tarafından teminat altına alınan miktarın 20.000,00-TL olarak belirlendiğini, ancak bu poliçeden dolayı müvekkili şirket aleyhine yöneltilen davayı kabul etmediklerini, dava dilekçesinde dava konusu kazanın sebebinin … plakalı aracın gerekli önlem ve emniyet tedbirlerini almadan sol şeritte park etmiş olması şeklinde belirtildiğini, bu nedenle bu kazanın müvekkili şirket nezdindeki İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi kapsamındaki 3. şahıs mali mesuliyet teminatının konusu olamayacağını, şirket nezdindeki poliçenin … arası… otoyolu ve bağlantı yollarında hasarlı oto korkuluk ve telçitlerin bakım ve onarım işi olduğunu, bu poliçe kapsamındaki 3. şahıs mali mesuliyet teminatının da poliçe konusu işin yapılması sebebiyle meydana gelebilecek zararları teminat altına aldığını, ayrıca … plakalı aracın sebebiyet verdiği zararların bu araç için düzenlenen ZMMS Poliçesi ile teminat altına alındığını, bu nedenle bu aracın sebep olduğu her türlü zararlar için Trafik Sigorta Poliçesini düzenleyen sigorta şirketine başvurulması gerektiğini, bu nedenlerle müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan hiçbir sorumluluğu olmamakla birlikte, kabul anlamına gelmemek üzere yargılama neticesinde zararın müvekkil şirket nezdindeki İnşaat All Risks Poliçesi kapsamındaki 3. Şahıs Mali Mesuliyet Teminatının kapsamında olduğu kabul edilse dahi poliçede 3. şahısların uğrayacağı zararlar ile ilgili olarak beher hasar başına 1.000 $ karşılığı YTL tenzili muafiyet uygulanacağının belirtildiğini, poliçede muafiyetin öngörülmesi halinde bu durumun mahkemece dikkate alınması gerektiğini, dava dilekçesinde, sigorta şirketlerinin maddi tazminat talebinden poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğu belirtilmiş olduğundan bu konuda bir beyanda bulunmadıklarını, ancak limiti aşan kısım için ve manevi tazminat talebi için yapılacak yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacı tarafın maddi tazminat talebinin müteveffanın anne ve babasının destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini içermekte olup destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin vefatı nedeniyle geride kalanların yoksun kaldığı destek olup, dava dilekçesindeki anlatımlardan davacı babanın işyerinin sahibi olduğu, müteveffanın ise babasının yanında asgari ücretle çalıştığının anlaşıldığını, dolayısı ile davacı babanın oğlunun vefatı nedeniyle yoksun kaldığı herhangi bir desteğin bulunmadığını, aynı şekilde davacı anne de her ne kadar kendi şahsi geliri bulunmayan bir ev hanımı ise de eşinin geliri ile geçinmekte olup müteveffa oğlunun gelirine ihtiyacının bulunmadığını, davacı tarafın maddi tazminat taleplerinin bir diğer kalemi de araç hasarına ilişkin taleplerden olup, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin taleplere karşı ileri sürdükleri itirazlarını aynen tekrarladıklarını, müvekkili şirket nezdindeki poliçe ile verilen teminatların işbu dava konusu talepleri kapsamamakta olduğunu, davacıların araç hasarına ilişkin taleplerinin de kazaya neden olan aracın ZMMS Poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden talep edilebileceğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ISLAH (TALEP ARTIRIM) DİLEKÇESİ
Davacılardan … ve … vekili 18/01/2019 tarihli ıslah (talep artırım) dilekçesinde; davacı … yönünden 5.000,00-TL talep edilen destekten yoksunluk maddi tazminatını 20.637,47 TL’ye, davacı … yönünden 5.000,00-TL talep edilen destekten yoksunluk maddi tazminatını 18.117,36 TL’ye yükselterek, faiz türünü de avans faizi şeklinde ıslah etmiş, eksik kalan peşin karar harcını yatırmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davalılardan İnşaat All Risk sigortacısı … Sigorta (…) vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı def’i, ölümlü-yaralamalı kaza nedeniyle ceza zamanaşımı uygulanması gerektiğinden ve ceza zamanaşımı süresi dolmadan dava açılmış olduğundan, yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, tarafların ekonomik sosyal durum araştırmaları yaptırılmış, kaza tutanağı, … 7.ACM … E (eski esaslar …, …) ceza dosyası, ceza dosyasındaki tanık ifadeleri, keşif ve bilirkişi raporları, araç trafik kayıtları, kaza ve araç haber ve fotoğrafları, SGK kayıtları, nüfus kayıtları, … 1.İş Mah … E ve bozma üzerine gittiği … 19.İş Mah…. E dosyası, … 2.İş Mah…. E dosyası, … 28.İM … takip dosyası, ZMMS poliçesi ve İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi, hasar dosyaları incelenmiş, davacılar vekilince bildirilen üç tanık mahkememizce duruşmada dinlenmiş, beyanları incelenmiş, kazadaki kusur oranları ve kazaya karışan minibüs hasar bedeli yönünden trafik kazalarında uzman makine mühendisi bilirkişilerden, ayrıca davacıların talep edebileceği destekten yoksunluk tazminatı ile tazminatın poliçe limitleri-klozları karşısındaki durumu yönünden aktüer bilirkişiden bilirkişi raporları alınmıştır.
Dava ilk olarak … 2 ATM … E dosyasıyla açılmış, mahkemenin kapanması üzerine önce … 49 ATM … E olmuş, o da kapanınca mahkememizde … E sayısını almıştır. Yargılama sırasında kazanın oluş şekli ile taraf vekillerinin bu yöndeki talepleri de dikkate alınarak, birden fazla ölümlü-yaralamalı trafik iş kazası nedeniyle ceza dava dosyalarının ve SGK rücu dava dosyalarının sonuçlanması beklenmiştir.
Davalılardan …’ın yargılandığı … 7.ACM … E ve bariyer onarım işinin teknik sorumlusu sıfatıyla …’nın yargılandığı … E dosyalar … Esas dosya üzerinde birleştirilerek yargılama yapılmış olup, ceza davasında … K sayılı kararla Hasan ve Mehmet yönünden mahkumiyet kararı verildiği, kararın 20.12.2016 tarihinde kesinleştiği tespit edilmiştir. Ceza dosyasında kusur yönünden yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ve tanık ifadeleri sonrası alınan ilk uzman bilirkişi raporunda, kazanın oluşumunda davalı kamyonet sürücüsü …’ın %75 kusurlu olduğu, 2/8 kusurlu olduğu, ölen minibüs sürücüsü …’ın %25 6/8 kusurlu olduğu belirtilmiş, ikinci alınan kusur raporunda ise davalı kamyonet sürücüsü …’ın 2/8 kusurlu olduğu, ölen minibüs sürücüsü …’ın 6/8 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Ceza mahkemesine hükme esas alınan bilirkişi raporunun gönderilmesi için yazılan yazı cevabında, ikinci alınan bilirkişi raporu mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememiz dosyasında kazadaki kusur oranları konusunda alınan ilk uzman bilirkişi raporunda, ceza dosyasının son raporuna paralel olarak ölen …’ın %75, davalı sürücü …’ın %25 kusurlu olduğu görüşü belirtilmişse de, itirazlar üzerine alınan İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinin üç uzmanınca kurul halinde hazırlanan 02.05.2018 tarihli raporunda, olayın meydana gelmesinde … plakalı aracın (minibüs) müteveffa sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda %40 oranında kusurlu olduğu, olay mahalli yolda bakım ve onarım yapan kişi kurum ve kuruluşların %60 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Ceza dosyasında alınan kusur raporu kusur oranları yönünden mahkememiz açısından bağlayıcı olmadığı gibi, ceza dosyasında ve mahkememiz dosyasında alınan görgüye dayalı tanık ifadeleri, mahkumiyet kararının gerekçeleri, kaza mahallinde bariyer onarımı sırasında otoyolda sol şeride park edilmiş, üzerinde vinç ve bariyer parçaları bulunan kamyonetle ilgili yeterli güvenlik tedbirinin alınmamış olmasının kazanın oluşumunda etkisi bulunduğu, bu durumun mahkumiyet kararıyla sonuçlanan ceza davasında da tespit edilmiş olduğu, bu yönden maddi vakıa tespitinin mahkememiz açısından bağlayıcı olduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, ATK’nın uzman kurulunca oluşturulan rapor içeriğinin kazanın oluş şekline, görgü tanığı beyanları ve kaza tutanağı tespitlerine, bilim ve fenne, denetime elverişli olduğu anlaşılmakla, kusur oranı konusunda ATK trafik ihtisas dairesi kurul raporuna itibar edilmiştir.
Kazanın trafik iş kazası kabul edilmesi nedeniyle SGK tarafından … 1.İş Mahkemesinin … E dosyasında açılan ve Yargıtay bozma kararı sonrası dosyanın devredildiği … 19.İş Mah.’nde … E sayısını alan … rücu davasında, davalı işletene ait kamyonetin ZMMS şirketi olan … Sigorta AŞ’nin de davalı olduğu, aleyhe hükmedilen tutarın … 28.İM … takip dosyasında SGK’ya davalı … tarafından ödendiği anlaşılmakla, aktüer bilirkişi raporunda bu tazminatın hesaplanan toplam tazminattan davacı anne ve baba yönünden oranlama yapılmak suretiyle düşüldüğü görülmüştür.
İncelenen … 2.İş Mah…. E dosyasının ise kazada ölen başka bir yolcuyla ilgili PSD rücu davası olduğu, bu nedenle mahkememiz dosyasını ve taraflarını ilgilendirmediği, sigorta teminatından veya tazminattan indirim gerektiren bir dosya olmadığı tespit edilmiştir.
Kazada zarar gören ve dosyada fotoğrafları da bulunan, ölen …’ın kullandığı ve davacı baba …’a ait olan … plakalı minibüste kaza nedeniyle meydana gelen hasara ilişkin uzman bilirkişiden alınan raporda, aracın gerçek hasarının 10.000 TL tutarında olduğu bildirilmiştir.
Ölen …’ın, babası davacı …’e ait işyerinde asgari ücretle çalışmakta olduğu, bekar iken vefat ettiği, davacı babanın işyeri bulunmakta ise de İstanbul’da yaşayan 8 çocuklu bir ailenin çalışan ve bekar durumda olan oğlunun çalışmayan annesine ve çalışan babasına destek olmayacağının kabulünün ülkemiz koşullarında mümkün olmadığı kanaatiyle, davacıların bekar oğullarının desteğine ihtiyaçları olduğu ve ölümüyle destekten yoksun kaldıkları kabul edilmiştir.
Davacıların davayı açan ilk vekili ve ikinci vekili istifa etmiş olup istifa dilekçesi ve duruşma günü kendilerine tebliğe çıkarılmış ve tebliğ edilmiştir. Davacılardan … ve …’nin yeni vekili Av. … Alaçam tarafından dosyaya vekaletname sunulmuştur.
Diğer davacılar tarafından yeni vekil atanmamış olup, davacılardan …, …, …, … ve … yönünden 26.09.2016 tarihli duruşmada HMK md 150 uyarınca işlemden kaldırma ara kararı verilmişse de, bu davacıların istifa eden ilk vekillerinin (Av….’in … baro sicil no.lu Av…. ismiyle) yetki belgesi verdiği … baro sicil no.lu Av….’ın bu duruşmaya katılmış olduğu, istifa dilekçesinin tebliği sonrası görevinin sona ereceğini beyan ettiği, yani davacıları temsilen duruşmada hazır bulunduğu, bu nedenle işlemden kaldırma ara kararının usule uygun olmadığı anlaşılmakla, davanın açılmamış sayılması koşulu oluşmadığından, yargılamaya bu davacılar yönünden de devam edilerek hüküm kurulmuştur. Dava diğer tüm celselerde tüm davacılar tarafından usule uygun takip edilmiştir.
Davalı ZMM sigortacısı … AŞ vekilince, sigortaladığı kamyonetin park halinde olması nedeniyle işletilme halinde olmadığından zararın teminat dışı olduğu, kusur raporlarında da kazanın kamyonetin işletilmesindeki kusurdan değil bariyer yapım işinde yeterli önlem almayanların kusurundan meydana geldiği belirtildiğinden yine kamyonetin işletilmesiyle ilgili kusur bulunmadığı ve zararın diğer inşaat all risk poliçesinden talep edilebileceği ileri sürülmüşse de, davalı sürücünün kullandığı davalı işletene ait kamyonetin bariyer onarımı yaparken otoyolun sol şeridine, üstelik İstanbul’un en yoğun ana arteri olan … otoyolunda sol şeride park edilmiş olduğu, sürücünün aracı terk maksatlı park etmediği ve hatta bizzat aracın önünde bariyer onarım işine yardım ettiği, bu sırada gerekli güvenlik önlemlerinin yeterince alınmaması nedeniyle kazanın oluşumunda bariyer onarım işini bizzat yürüten sürücünün de taşeron müteahhit işleten şirketin de kusurlu olduğu, Yargıtay 17 HD’nin istikrar kazanmış içtihatlarında vurgulandığı üzere sürücünün terk maksadı olmaksızın aracı yola park etmesi durumunda tehlike sorumluluğu bulunduğundan aracın işletilme halinde olduğunun kabulü gerektiği, nitekim 2016/4271 E, 2019/548 K sayılı, 2016/5836 E 2019/1540 K sayılı içtihatların da bu yönde olduğu dikkate alınarak, ZMMS şirketi vekilinin bu iddialarına itibar edilmemiş ve davacıların zararından ZMMS poliçesi kapsamında sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Aktüer bilirkişiden alınan raporda özetle; davalı sürücü ve işletenin %60 kusuruna isabet eden destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinde uygulanması gereken PMF1931 tablosuna göre hesaplandığı, davacı anne … için hesaplanan tazminatın 20.637,47-TL, davacı baba için hesaplanan tazminatın 18.117,36 TL, toplam tazminatın 38.754,83 TL olduğu, … 19. İş Mahkemesinin … E. … K sayılı kararı gereği rücu edilen PSD değerinin yarısının hesaplanan tazminattan düşülmüş olduğu, davalı … yönünden ZMMS poliçesinin ölüm ve bedeni zarar teminat limitinden (57.500,00 TL) PSD indirimi sonrası kalan limitin 45.540,11 TL olduğu, hesaplanan toplam tazminatın limit altında kaldığı; davalı … (…) Sigorta AŞ yönünden ise kaza mahalli yolun bakım ve onarımından sorumlu … 17. Bölge Müdürlüğü adına ….Ltd.Şti ile poliçe akdederek, kaza mahallini 19.04.2006-31.12.2007 tarihleri arasını kapsayan İnşaat All Risks Sigorta poliçesi ile sigortalamış olduğu ve poliçede 3. şahıslara verilen maddi zararlar yönünden 20.000,00 TL teminat bulunduğu, ancak poliçenin 3. şahıslara verilen maddi zararlarda 1.000 USD muafiyet öngördüğü, kaza tarihi itibariyle kur üzerinden 1.000 USD muafiyet (1.459,00 TL) düşüldüğünde kalan teminat limitinin 18.541,00 TL olduğu belirtilerek, davacıların hesaplanan zararı bu limitin üstünde olduğundan oranlama yapılmak suretiyle limit dahilinde bu davalıdan talep edebilecekleri tazminat tutarı hesaplanarak bildirilmiştir.
Bu bilirkişi raporunda hesaplanan destekten yoksunluk tazminatları tutarına göre davacılar … ve … vekilince verilen talep artırım nitelikli ıslah dilekçesiyle dava dilekçesindeki destek tazminatı talepleri artırılmış, eksik harç yatırılmıştır.
Aktüer bilirkişi raporu hakkında davacı … ve Şerife vekilince verilen talep artırım ve rapor hakkında beyan dilekçesinde “aleyhe hususların, rapordaki hesaplamanın kabul edilmediğine” dair beyan ve itiraz bulunduğundan, ayrıca davalılar vekillerince de aktüer rapora itirazlar bulunduğundan, ayrıca ilk rapordaki rakamlara göre davalı … şirketlerinin poliçe teminat limitleri dolsa da davalı olarak sürücü ve işleten de yer aldığından, karar tarihine yakın asgari ücret üzerinden hesaplama yapması ve itirazları değerlendirmesi aktüer bilirkişiden istenmiş, alınan ek raporda özetle, SGK tarafından bildirilen rücuya tabi PSD değerinin kusura isabet eden kısmının yarısı (SGK tarafından hak sahibi olarak sadece davacı anneye aylık bağlandığı bu aşamada bildirilmekle, PSD değeri sadece davacı anne için hesaplanan tazminattan düşülmüş olup, doğru hesap aslında bu rapordaki hesaptır) düşüldüğünde davacı anne …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 23.792,30 TL olduğu, davacı baba …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 26.811,41 TL olduğu hesaplanarak bildirilmişse de, davadaki taleple bağlı kalındığında, talep artırım dilekçesiyle artırılan ve ilk aktüer raporda hesaplanan tutarlara isabet eden destek tazminatı tutarları ikinci raporda hesaplanandan daha düşük olmakla, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Aktüer bilirkişi ek raporunda, karayolunda bakım-onarım yapılan kaza adresinin davalı … Sigorta A.Ş tarafından düzenlenen İnşaat All Risks Poliçesinde belirtilen riziko adresinin dışında kaldığı, bu nedenle bu davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği şeklinde bir görüşe yer vermiş ise de, aktüer bilirkişinin bu görüşünün gerekçesi raporda belgelendirilmemiş olduğundan ve bu konuda belgesiz görüşünün yetkili kurumca teyit edilmediği sürece hükme esas alınamayacağı anlaşılmakla, kaza yerinin bağlı olduğu … (17.BM devredildiği) … 1.Bölge Müdürlüğünden poliçe ve ilgili tüm kaza evrakı gönderilerek detaylı bilgi istenmiş, alınan cevapta ise, kaza yerinin ihalenin verildiği ve inşaat all risk poliçesiyle sigortalandığı … Otoyolu üzerinde meydana geldiği bildirilmiş, dolayısıyla inşaat all risk sigorta riziko adresi içinde yer aldığı anlaşıldığından aktüer bilirkişinin bu görüşüne itibar edilmemiştir. Nitekim davalı inşaat all risk sigortacısı şirket tarafından, kazanın riziko adresi dışında gerçekleştiğini ispatlar bir delil dosyaya sunulmadığı gibi, davaya cevap dilekçesinde poliçeden bahsedilerek kaza yerindeki otoyol bariyer yapım işi nedeniyle bu poliçenin düzenlendiği açıklanmıştır.
Davacı …’in bilirkişi raporu ve talep artırım dilekçesi doğrultusunda talep edebileceği destekten yoksunluk tazminatı yanında, araç hasar bedelinden kaynaklanan 10.000 TL maddi zararı da bulunmakta ise de, davalılardan … Sigorta AŞ ZMMS poliçesinde araç başına maddi teminat limiti 5.000,00 TL olduğundan … Sigorta bu limit kadar araç hasar zararından sorumlu tutulabilecek olup, … Sigorta AŞ ise toplam tazminatın poliçedeki 3.şahıs maddi teminat limitini aşması nedeniyle, teminat limitine (muafiyet sonrası kalan 18.541,00 TL) her iki davacının talep edebileceği tazminat tutarı yönünden oranlama yapılmak suretiyle hesaplanan maddi tazminattan sorumlu tutulabilecektir. Dosyada talep artırım dilekçesine esas ilk aktüer raporda İnşaat All Risk poliçe limitine oranlamanın sadece destek tazminatı yönünden yapıldığı anlaşılmakla, davacı … yönünden 10.000 TL araç hasar bedeli de bu tazminata eklenerek yapılan limit oranlaması sonucunda, davalı … yönünden poliçenin 3.şahıs maddi zarar klozu limitine göre istenebilecek toplam zararın davacı … için 10.694,55-TL, davacı … için 7.846,55-TL olduğu tarafımızdan hesaplanmış, bu tutarlar üzerinden TBK, KTK, ZMMS Genel Şartlar, İnşaat Sigortası Genel Şartlar gereğince davalıların haksız fiil nedeniyle müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna dair hüküm kurulmuştur.
Davalı … şirketlerinden talebin poliçe teminat limitiyle sınırlı talep şeklinde olduğu, davalı … şirketlerine dava öncesi başvuru bulunmadığı, kaza ve dava tarihi itibariyle KTK’da bu yönde bir özel dava şartı düzenlemesinin de olmadığı anlaşılmakla, davalı … şirketlerinin temerrüdünün dava tarihinde oluştuğu, diğer davalıların ise haksız fiil sorumluluğu nedeniyle kaza tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, kazada kusuru bulunan davalı şirketin işlettiği ve davalı … şirketlerinin sigortaladığı/inşaat faaliyetinin üçüncü kişilere verdiği maddi zararı temin ettiği aracın ticari kamyonet olması nedeniyle avans faizi istenebileceği değerlendirilerek, hükmedilen tazminat için temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talepleri yönünden yapılan hukuki değerlendirme sonucunda ise, ölenin ailesi olan davacıların, oğlunu/kardeşini genç yaşta bu kaza nedeniyle kaybettiklerinden yaşadıkları acı, üzüntüye binaen TBK md.56/2 kapsamında manevi tazminat talep haklarının bulunduğu, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu, paranın alım gücü, yargılama sırasında geçen süreç ve bu süreçte işleyecek avans faizi tutarı, tazminat talep eden davacıların sayısı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları hep birlikte gözetildiğinde, manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak görülemeyeceği ancak zarar göreni tatmin işlevinin de bulunduğu hususları hep birlikte gözetilerek, takdiren anne-baba için 15.000’er TL, kardeşler için 7.500’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı sürücü ve işletenden tahsiline, fazlaya ilişkin taleplerin ise ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere ;
1-Davacılar … ve …’nin maddi tazminat davasının KABULÜ ile,
… için 18.117,36-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 10.000,00-TL araç hasar tazminatı toplamı 28.177,36-TL maddi tazminatın; … için 20.637,47-TL destekten yoksun kalma tazminatının 14/05/2006 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (davalı …Ş. destekten yoksun kalma tazminatlarının tamamından, hasar tazminatının 5.000,00-TL’sinden sorumlu tutulmak; davalı …(…) Sigorta A.Ş. … için 10.694,55-TL, … için 7.846,55-TL maddi tazminat kısmından sorumlu tutulmak şartıyla, ayrıca her iki sigorta şirketi dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizinden ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı sorumlu tutulmak şartıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile,
… için 15.000,00-TL, … için 15.000,00-TL, … için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL, … için 7.500,00-TL olmak üzere toplam 82.500,00-TL manevi tazminatın 14/05/2006 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan … ve … Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
Maddi Tazminat Davası Yönünden Yargılama Giderleri
1-Alınması gereken karar ve ilam harcı 3.330,44-TL olup, (maddi tazminata isabet eden) 270,00-TL peşin harç ve 491,06-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.569,38-TL harcın davalılardan (davalı … 2.988,89-TL’sinden, davalı … AŞ. 1.266,54-TL’sinden sorumlu tutulmak koşuluyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 283,10-TL (peşin harç+başvuru harcı), ıslah harcı 491,06-TL, posta ve tebligat masrafı 277,00-TL, bilirkişi ücreti 1.800,00-TL olmak üzere toplam 2.851,16-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar … ve …’a verilmesine,
3-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 3.381,28-TL nispi vekâlet ücretinin davalılardan (davalı … 2.774,08-TL’sinden, davalı … AŞ 2.725,00-TL’sinden sorumlu tutulmak koşuluyla) müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
4-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
5-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Manevi Tazminat Davası Yönünden Yargılama Giderleri
1-Alınması gereken karar ve ilam harcı 5.635,57-TL olup, (manevi tazminata isabet eden) 3.712,50-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.923,07-TL harcın, davalılar … ve … Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri (peşin harçtan ibaret) 3.712,50-TL yargılama giderinin, davalılardan … ve …Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ayrı ayrı verilmesine,
3-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 -TL vekâlet ücretinin davalılardan … ve … Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
4-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince taktir olunan 2.725,00 -TL vekâlet ücretinin davalılardan … ve …Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine,
5-Davalılardan … ve … Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince takdir olunan 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan, 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan, 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan, 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan, 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan, 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan, 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacı … ‘den,2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacı … Acar’dan, 2.725,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’den ayrı ayrı alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Davacılar tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı asiller …, …, …, …, …, …, …, … ve davalılardan … Ltd. Şti. ve … vekilinin yüzüne karşı, davacılardan … ve diğer davalıların yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/12/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸