Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/28 E. 2019/548 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ASIL DAVA : 2014/28 E.
BİRLEŞEN DAVA :2015/392 E.
KARAR NO : 2019/548 K.
ASIL DAVA
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
ASIL DAVA T.:22/01/2014
BİRLEŞEN DAVA T.:10/04/2015
KARAR TARİHİ:20/06/2019

Mahkememizde açılan davanın açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl ve birleşen dava yönünden sunduğu dava dilekçesinde özetle;… Bankası A.Ş. … şubesince … A.Ş.’ne yönetim kurulu kararlarıyla kullandırılan kredi ile ilgili olarak Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 15.02.1999 tarih ve 14/99-5/5(2), 116/3, R/5, 703/2 sayılı raporunda;“… A.Ş., 1992 yılından itibaren Banka ile çalışmaya başlamış olup, yıllar itibariyle giderek artan mali yapısındaki bozukluklar nedeniyle 1993 yılında talep edilen kredi önerilerine onay verilmediği, şirketin aktiflerinin tamamına yakınını borçla finanse ettiği, şirketin taahhütlerini zamanında karşılayamadığı, çok sayıda açık protestolarla karşılaştığı, çek yasağı kapsamına alındığı biliniyor ve bu nedenle 1993 yılındaki kredi artırım talepleri red edilmişken, şubenin olumlu görüşleri ile şirketin …Ve …’deki Elektrik Kurumundan aldığı beyan edilen ve ancak henüz sözleşmeye bağlanmamış iş potansiyelini dikkate alarak 09.03.1994 tarih 8/437 sayılı Yönetim Kurulu kararı ile mevcut kredi limitleri iki kat arttırılarak toplam 150.050.000.000 (E)TL tutarında yeni kredi kullandırımı yapıldığı, bu kullandırımda yukarıdaki hususlarda düzenlenmiş istihbarat ve mali tahlil raporları mevcut olmasına rağmen;şirket hakkında sürekli olumlu görüş bildirmek suretiyle kredi arttırım önerisinde bulunan …Şubesi Müdürü … ve Müdür Yardımcısı …,şubenin en son 07.01.1994 tarihli önerisini aynen benimseyerek kredi değerlendirilmesi önerisini yönetimin onayına sunan Krediler Daire Başkanı …,09.03.1994 tarihi 8/407 sayılı karar ile kredi talebini kabul ederek mevcut kredi limitlerini 2 kat arttırarak 150.050.000.000 (E)TL tutarında yeni kredi kullandırılmasına imkân veren Genel Müdür …ile üyeler …, …, … ve …’nın söz konusu eylemleri ile 399 sayılı K.H.K’nin çalışanlara yüklediği sorumluluk ve basiretli davranışı göstermeyerek müştereken ve müteselsilen bankayı zarara uğrattıkları;ayrıca kredi kullandırım özel koşullarının 10 ve 12.madde hükümlerine aykırı olarak ilgili kurumdan uygunluk yazısını temin etmeden noter temlik senedine istinaden şirkete 57,5 Milyon (E)TL kredi kullandıran, daha sonra söz konusu noter senedinin sahte olduğu belirlenen,böylece verilen yazılı talimatlara uymayan,güvence almaksızın karşılıksız kredi kullandırımına neden olan,… Şube Müdürü ve Müdür Yardımcısının da banka zararına sebep oldukları hususu”nun belirlendiğini,… A.Ş.’nin 15.07.1995 tarihinde iflasına karar verildiğini, banka alacağının iflas masasına kaydedilmiş olduğunu,davalılar hakkında Şişli …Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile görevi kötüye kullanmak suçundan dava açıldığını, davanın ceza zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verildiğini,davalıların görevi suiistimal suçu sayılan haksız eylemi sonucu oluşan banka zararının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili için dava açmak gereğinin doğduğunu,ileri sürerek; davalıların haksız eylemleri sonucunda oluşan Banka zararının tahsilde tekerrür olmamak, munzam zarar ve fazlaya ve faize ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla 310.856.903.559 (E)TL tutarındaki kredinin ödendiği tarihten itibaren işleyecek kamu bankalarının uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranı üzerinden faizi ile birlikte, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalılardan … vekili, 08.05.2003 tarihli cevap dilekçesinde;davacı bankanın (Zarara uğrattığının kabulü anlamına gelmemek üzere) zarara ve faile 27.10.1994 tarihli teftiş kurulu raporu ile muttali olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini,söz konusu kredinin kullandırılma koşullarıyla ilgili olarak davacı bankanın gerekli ve yeterli teminatlarının alındığı ve Bankanın zarara uğramaması için gerekli özenin müvekkili tarafından gösterildiğini, kredi kullandırma işlemi ile ilgili olarak Davacı Bankanın zarara uğramadığını,bankanın söz konusu alacağının ana paralarının tamamen tahsil edildiğini,davaya konu krediyi kullanan … A Ş. firmasının kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı …’ün, şahıs firması olarak … yılından beri … Bankası AŞ ile kredili müşteri olarak çalışmakta olduğunu, … A.Ş.’ye Yenişehir şubesince çok sayıda kredi arttırım önerisinin yapılmış olmasına karşın, şubenin 04.11.1993-02.12.1993-07.1.1994 tarihli kredi önerilerinin, firmanın mali yapısı göz önüne alınarak uygun görülmediğini, kredilerin kontrol altında tutulmaya çalışıldığını,daha sonra firmadaki 10.02.1994 tarihi itibariyle istihkak temliki karşılığı nakit kredilerini sıfırlaması ve firma programında 2 adet büyük proje ile fiyat farkının belirtilen sürelerde alınacağının öngörülmesi gibi olumlu gelişmelerin kredi onayında etkili olduğunu, son kredi önerisinde şubece firmaya 137 milyar nakit ve teminat mektubu kredisi, 1.325.000 DEM döviz kredisi ve 750.000 USD harici garanti kredisi (kefalet ve mevcut ipotek karşılığı) önerildiğini, bu öneriye karşın firmaya mevcut kredilerine ek olarak sadece doğmuş istihkak temliği karşılığı olmak üzere 20 milyar TL. nakit, 50 milyar TL teminat mektubu kredisinin kullandırıldığını,yönetim kurulunun 09.03.1994 tarihi 8/407 sayılı kredi koşullarında; … A Ş. firmasına onaylanan kredinin özel şartlarının 10.maddesinde, “istihkak temliki karşılığı kredilerin teminatı olarak kullandırılacak nakdi kredinin asgari %100 gayrinakdi kredinin %25 fazlası ile usuller doğrultusunda noter aracılığı ile firmanın …, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları Genel Müdürlüğü ile diğer kurumlardan doğmuş istihkakların ve T.C. Merkez Bankasından olan navlun prim alacakların … Bankasına temlikinin sağlanması, istihkak ve alacak temliki sağlanmadan kredinin kullandırmayacağı”, 12.maddesinde de “Muhatap kurumlardan firmanın doğmuş istihkak alacağının olduğuna ve istihkakların … Bankasına devredilmesinin uygun görüldüğüne ilişkin yazı alınmadan kesinlikle kredi kullandırılmayacağı ve alınan temlikin bankaya ödenmesi konusunda herhangi bir aksama olmaması için Hukuk Müşavirliği’nden görüş alınacağı.” hükümlerinin yer aldığını,davacının iddiasının aksine, kredi önergesinin müvekkili tarafından hazırlanmadığını ve bu konuda yönetim kurulu’na yanıltıcı bilgi verilmediğini, şubeden gelen kredi teklifnin, tüm uygulamalarda olduğu gibi, Kredi Değerlendirme Müdürlüğü (A) tarafından değerlendirildiğini, önergenin söz konusu birimce hazırlandığını ve genel müdür tarafından imzalanarak yönetim kurulu’na sunulduğunu,yönetim kurulunun firma ile ilgili olarak herhangi bir şekilde eksik veya yanlış bilgilendirilmediğini,…bank Krediler Yönetmeliğine göre,yönetim kurulu tarafından onaylanarak şubelere bildirilen kredilerin, yönetim kurulu tarafından belirlenmiş olan kredi şartlarına uygun olarak kullandırılması, kullandırılan kredilerin takibi ve sorumluluklarının şubelere ait olduğunu, … A.Ş.’ye kullandırılan nakit ve gayrı nakit kredilerin … Şubesi’nin görev ve sorumluluğunda, …Şubesi tarafından kullandırıldığını, … A.Ş.’nin 09.08.1994 tarihine göre T. … Bankasına 22 milyar TL nakit, 84 milyar TL Teminat mektubu riskinin bulunduğunu ve kredilerin 14.09.1994 tarihinde yasal takibe alındığını,bu risklere karşılık; 190.4 milyar TL 1 derece ipotek, 5 milyar senet, 36.000 USD temlik, 76,4 milyar TL tutarında temlik ve tüm ortakların şahsi kefaletleri nin bulunduğunu, … A.Ş.’nin kanuni takibe düştüğü tarih itibariyle … Bankası A.Ş.’ne olan borçlarını fazlasıyla karşılayacak tutarda teminatının bulunduğunu, gayrimenkul satışından elde edilen satış bedeliyle … A.Ş. firmasının anapara riskinin sıfırlandığını, kalan tutarların da faiz alacağı olarak tahsil edildiğini, bankaya ipotekli diğer gayrimenkullerinin satış işlemleri ile firma ortaklarının şahsi kefaletlerinden doğan takiplerin de devam ettiğini,… Şubesinin Genel Müdürlük Kredi Takip Müdürlüğü’ne gönderdiği 12.07.1999 tarih ve 50404 sayılı yazısında, … A.Ş.’nin borçlarının 09.07.1999 tarihi itibariyle tahsil edildiği ve tahsil edilen tutarlarla … firmasının anapara borçlarının kapandığının bildirildiğini,beyan ederek; davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan …, … ve … vekili, 22.05.2003 tarihli cevap dilekçesinde;davanın, müruru zamana uğramış olması nedeni ile reddini talep ettiklerini, TTK’nun 341. Maddesi uyarınca A.Ş. yönetim kurulu üyeleri aleyhine dava açılması yetkisinin genel kurulda olduğunu,davada sorumluluk yarattığı iddia edilen yönetim kurulu kararının 9.3.194/8-407 tarih ve sayılı karar olduğunu, yönetim kurulunun aldığı kararın, … Bankası …Şubesinin 07.01.1994 tarihli yazısı ve ekindeki kredi öneri ve onay tablosu uyarınca verildiğini, bu teklifte firmanın durumunun iyi, risksiz gösterildiğini, Kredi Değerlendirme Müdürlüğü raporunda da firmanın, bilanço sonuçlarına göre daima karda olduğunun belirtilmiş olduğunu, … A.Ş.’nin … yılında mali yapısı kötüleştiği için kredilendirilmediğini, 04.11.1993 – 02.12.1993 – 07.01.1994 tarihlerinde … A.Ş. hakkında davacı bankanın … Şubesi tarafından kredi artırım önerilerinin yapılmış olmasına rağmen, bu önerilerin genel müdürlükçe uygun görülmediği ve protestoların varlığından dolayı şubenin çeşitli kereler uyarıldığını,10.02.1994 tarihi itibarı ile istihkak temliki karşılığı alınan nakit kredilerin şirket tarafından sıfırlanmış olması ve şirket programında 2 büyük proje ile fiyat farkının belirtilen sürelerde alınacağı gibi olumlu gelişmeler meydana gelmesinden sonra şirketin yeniden kredilendirilebileceği sonucuna ulaşıldığını,davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu gerektirdiği öne sürülen 09.03.1994 tarihli ve 8/407 sayılı karar incelendiğinde bu kararın özel şartlarının 10.Maddesinde : “ şirket için onaylanan kredinin özel şartlarının 10. Maddesinde belirtilen, istihkak temliği karşılığı kullandırılacak nakdi kredinin asgari % 100, gayrı nakdi kredinin % 25 fazlası ile, usuller doğrultusunda noter aracılığı ile şirketin …, Karayolları Genel müdürlüğü, Devlet Hava meydanları Genel müdürlüğü ile diğer kurumlardan doğmuş istihkaklarının ve T.C. Merkez Bankasından olan navlun prim alacaklarının Bankaya temlikinin sağlanacağı ve istihkak ve alacak temliki sağlanmadan şirkete kredi kullandırılamayacağının…”, özel şartların 12.maddesinde ise; “muhatap kurumlardan şirketin doğmuş istihkak alacakları olduğuna ve istihkaklarının bankaya devrinin uygun görüldüğüne ilişkin yazı alınmaksızın kesinlikle kredi kullandırılmayacağı ve anılan temlikin bankaya ödenmesi konusunda, her hangi bir aksama olmaması için hukuk müşavirliğinden görüş alınması gerektiğinin” belirtilmiş olduğunun görüleceğini,bankacılık hukukunda egemen olan “güven ilkesinin” varlığı nedeni ile, yöneticilerin, memur ve diğer çalışanların her türlü işlemlerini denetlemelerinin olanaksız olduğunun kabul edilmesinin gerektiğini, davacı bankanın, esas borçlunun ve o borcu ödemeyi taahhüt edenlerin takibi yoluna gitmeden, alacağın esas borçludan ve kefillerinden tahsili için hiçbir çaba harcamadan yönetim kurulu aleyhine dava açmasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu,beyan ederek; davanın reddini savunmuştur.
Davalılardan … vekili, 21.05.2003 tarihli cevap dilekçesinde;dava hakkının zamanaşımına uğradığını, Şişli … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporlarında banka yönetim kurulu üyelerinin gereken önlemleri aldıkları ve görevlerini usulüne uygun bir şekilde yerine getirmiş olduklarının belirtilmiş bulunduğunu,davacı bankanın devletin denetiminde bulunan bir kamu kuruluşu olduğunu, devlet tarafından denetlendiğini ve banka yöneticilerinin kamu otoritelerinin denetim ve talimatları çerçevesinde görev yaptıklarını,müvekkilinin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla sorumluluğunu gerekli kılacak bir durumun söz konusu olmadığını, yönetim kurulu üyelerinin sorumlu tutulabilmeleri için kusurlu hareketin kendilerine izafe edilebilmesinin şart olduğunu, attığı her adımda siyasi otoritenin baskısını üzerinde hisseden bir yöneticinin ne kadar özgür hareket etme imkanına sahip bulunduğunu mahkemenin takdirine sunduğunu,dava konusu kredi ilişkisinin dava dilekçesinde ve teftiş raporlarında hatalı yansıtıldığını, kredi için gerekli önlemlerin alındığını,beyanla, davanın reddi talebinde bulunmuştur.
Davalılardan …, 21.05.2003 tarihli dilekçesinde;zamanaşımı nedeniyle itiraz ettiğini, şubedeki işlerin yoğunluğu nedeniyle kredi işlemleri ile Mayıs 1994 ayına kadar yalnızca imza tamamlama açısından ilgili olabildiğini, dava konusu kredi önerisi firmanın 30.06.1993 tarihli bilanço ve gelir tablosuna göre yapılmış olan 20.07.1993 tarih ve 514 sayılı istihbarat raporuna dayandığını, kredi teklifi yapıldığı esnada firma protestolarının şubece bilinmesine imkan bulunmadığını, ayrıca şubenin kredi teklifine uygun olmayan kredilerin açılmasından şube kredi komitesi ile kendisinin sorumlu tutulamayacağını, yapılan tahsilatlarla risk kapatıldığından, zararın kalmadığını beyanla, hakkında mali sorumluluğa gidilmesi için gereken yasal koşulların oluşmadığını ileri sürmüştür.
Davalılardan … vekili, 07.04.2014 tarihli cevap dilekçesinde;zamanaşımı nedeniyle itiraz ettiğini, bu büyüklükteki kredinin müvekkili tarafından verilemeyeceğini, bütün işlemlerin yönetim kurulu tarafından yapıldığını, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını ifade etmiştir.
Birleşen dosya davalıları ise inkar eden konumundadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili davanın açıldığı tarihte dosya İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesine tevzii edilmiştir.İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi …E….K.sayılı ve 07/02/2005 tarihli ilamında “Davacı tarafından,davalılar aleyhine davalıların,davacı bankanın genel müdürü,yönetim kurulu üyeleri,şube müdürü ve yetkilileri bulundukları sırada bankaya yapmış oldukları kredili işlemlerindeki ve faizler nedeniyle zarara uğrattıkları” ileri sürülerek tazminat davası açılmıştır.
4389 sayılı Bankalar Kanunun 14.maddesinin 5/d fıkrasında “Bankalar ile fon ve bankaların iflas idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına Asliye Tİcaret Mahkemesi tarafından bakılır.O yerde,birden fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunması halinde bu davalar 1 ve 2 nolu Asliye Ticaret Mahkemesinde görülür.
Bankalar ile fon ve bankaların iflas idareleri tarafından muamele merkezi veya ikametgahı İstanbul ile sınırları içerisinde olan kişiler aleyhine açılacak hukuk davaları ile borçlular hakkında açılacak iflas davalarına İstanbul … ve … numaralı Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılır.”hükmü getirilmiştir.Bu dava mahkememize 07/01/2003 tarihinde açılmıştır.Yasal düzenleme 12/05/2001 tarihinde 4672 sayılı yasa ile yine,12/12/2003 tarihinde 5020 sayılı yasa ile getirilen bu yeni düzenlemeye göre davanın mahkememizde görülmesi mümkün değildir.Bu sebeplerle yasada belirtilen görevli mahkemeye dava dosyasının gönderilmesine karar verilmek suretiyle görevsizlik yolunda hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle ” Davacı tarafından davalılar aleyhine davaya bakmak 4389 sayılı yasanın 14.maddesinin 5/d fıkrasına göre mahkememizin görevi dışında bulunduğundan, mahkememizin görevsizliğine,dava dilekçesinin görev yönünden reddine” dair hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
Dava dosyası görevsizlik ilamına istinaden mahkememize intikal etmiş ise de bu noktada ve öncelikle genel açıklama yapmakta fayda bulunmaktadır.
T.C Anayasası’nın m.37 uyarınca göre “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” maddenin başlığı ise “Kanuni Hakim Güvencesi ” başlığını taşımaktadır.Kanuni hakim güvencesi, kabul edilen ortak görüşe göre,”bir uyuşmazlığın doğmasından önce davaya bakacak mahkemenin kanunen belli olması” şeklinde tanımlanmıştır.
Bu çerçevede gerek adı geçen anayasa hükmü ve gerekse 6100 sayılı HMK m.114 f.1-bend(c) hükmü uyarınca görev hususunun HMK m.115 hükmü gereği her zaman ve her aşamada takdir ve değerlendirilmesi gerekir.
Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan husus,davacı bankanın yönetiminde yer alan davalı gerçek kişilerin görev yapmış oldukları dönem içinde bankacılık yasa ve teamüllere aykırı şekilde dava dışı kişilere verilen kredinin teminatlandırılması sürecinde bankanın ciddi risk alıp almadığı ve kredinin teminatsız kalmasına yol açıp açmadıkları,buna göre talebe konu miktarda davalıların sıfatları sebebiyle sorumlu olup olmadıkları noktasındadır.
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142 nci maddesi görevli ve yetkili mahkemeyi düzenlemiş olup, buna göre, fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas veya tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına o yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde 1 veya 2 numaralı asliye ticaret mahkemesince bakılması gerektiği düzenlenmiştir.Adı geçen kanun hükümlerine istinaden görevsizlik kararı verilmiş ise de taraflar arasındaki uyuşmazlık 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun uygulanmasından doğmadığı gibi tasfiyesi genel hükümlere göre yürütülen davacı banka,fona devredilen bankalardan da değildir.
Nitekim emsal alınan Yargıtay 11.HD 2009/8335E.2011/1198K.sayılı emsal ilamında,”yine davacısının …. Bankası A.Ş,davalısının yine …,…, …, …,… varisleri,…,… olduğu, adı geçen davada davacının;bankanın genel müdürü,genel müdür yardımcısı,yönetim kurulu üyesi ve çalışanları olan davalıların görevde bulundukları dönemde ve kredi işlemlerinde bankacılık yasa ve teamüllerine aykırı hareket ettikleri iddiasıyla eski yöneticilere karşı tazminat davası açtığı,bu davada yine İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin”somut davamızda olduğu üzere İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin oluşturmuş olduğu gerekçe” çerçevesinde oluşturduğu görevsizlik kararı hakkında bozma ilamı oluşturduğu,bu nedenle İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararının doğru olmadığı belirtilmiştir.(Yargıtay 11.H.D 2009/8335E.2011/1198K.sayılı ilamı)
Bu nedenle asıl davada verilen görevsizlik karşısında birleşen davanın yargılaması dahi aynı mahkemede olacaktır.Esasen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesince görevsizlik kararı verilmemiş olması durumunda,mahkememizde sonradan açılan davanın dahi talep gereği ve gerekse şahsi ve fiili bağlantı nedeniyle zorunlu olarak İstanbul …Asliye Ticaret mahkemesi dosyası üzerinden de birleştirilmesi gerekeceği de açıktır.Buna rağmen verilen görevsizlik kararı sonucu değiştirmeyecektir.
Yapılan açıklamalar karşısında mahkememizin görevsiz olması karşısında mahkememize yönelik görevsizlik kararı ile gönderilmiş olan dava dosyasında davanın (asıl dava-birleşen davanın) dava şartı yokluğundan ve usulden HMK m.114/f.1 bend c ve HMK m.115/f.2 hükümleri uyarınca reddine,hükmün kesinleşmesi halinde dosyanın asıl dosyada görevsizlik kararı veren İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-ASIL DAVA 2014/28 E. (BİRLEŞEN 2015/392 E.)
Mahkememizin görevsiz olması karşısında mahkememize yönelik görevsizlik kararı ile gönderilmiş olan dava dosyasında davanın (asıl dava-birleşen davanın) dava şartı yokluğundan ve usulden HMK m.114/f.1 bend c ve HMK m.115/f.2 hükümleri uyarınca reddine,
Hükmün kesinleşmesi halinde dosyanın asıl dosyada görevsizlik kararı veren İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2-HMK m.22 hükmü uyarınca iki mahkemenin aynı davada görevsizlik kararı vermiş olması karşısında kanun yoluna başvurulmaksızın mahkememizin hükmü kesinleştiği takdirde görevli mahkemenin Bölge Adliye Mahkemesince belirlenmesine,
Bölge Adliye Mahkemesince yargı yerinin belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve ilişkin karar içeriğine göre bu davaya bakacak olan mahkemenin belirlenmesine,
3-Harç, vekalet ücreti ve yagılama giderinin HMK m.331/f.2 hükmü uyarınca görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Artan gider avansının hükmün kesinleşmesinden sonra HMK m.333 hükmü gereği taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK.341.maddesi uyarınca İstanbul BAM nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır