Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/190 E. 2021/33 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/137 Esas
KARAR NO : 2021/36

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2014
KARAR TARİHİ : 20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil banka (… AŞ … şb) ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı …Tic. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı kefilinde işbu sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefalet imzasının bulunduğu, işbu sözleşmeye istinaden … Md. 02.04 1998 tarihli 834 – TL bedelli teminat mektubu verildiği, teminat mektubu müvekkil bankaya iade edilmediği ve mer’i olduğu için rutin 3’er aylık devre komisyonu, bunun BSMV ve gecikme faizi ile mektup bedelinin depo edilmesi için … 17. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname keşide edilerek toplam 11.045,07 TL ödenmesi ve 8.171,73 TL’nin iki gün içinde depo edilmesinin istenildiği, buna rağmen herhangi bir ödemede bulunulmaması üzerine bu kez … 3. İcra Müd. … E. Sayılı dosyası ile 12.429,93 TL nakit ve 8.205,59 TL (takip tarihindeki mektubun güncel değerinin) depo edilmesi için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı/kefilîn asıl borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca teminat mektubu bedelinin depo edilmesi gerektiği, mektubun devre komisyonlarının ödenmemesi nedeniyle davalı/kefilin alacağın ödenmesinden sorumlu olduğu, istenilen faizin sözleşme ve faiz oranları genelgelerine uygun olduğu, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi istenilmiştir.”
Cevap: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kredi lehtarı …A Ş. yönetim ve denetimine … tarafından el konulduğunu ve 2007 yılında şirketin satıldığını, anılan şirketin satışından elde edilen hasılatla tüm borçların ödeneceği, diğer hususlar ise icra takibine itirazda öne sürülen hususların bir tekrarı mahiyetinde olduğunun görüldüğü davanın reddine karar verilmesi istenilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
… 3. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası, Genel Kredi Sözleşmeleri, Ek Genel Kredi Sözleşmeleri, … 17. Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi, teminat mektup suretleri celp edilmiş, incelenmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki anlaşmazlığın tespit edilmesi amacıyla bankacılık alanında uzman bilirkişi Banka Emekli Müdürü- Mali Müşavir bilirkişi … ‘e tevdi edilerek kök ve ek rapor alınmış, bankacı bilirkişi 18/01/2019 tarihli kök raporunda; “…Davacı/alacaklı banka ile dava dışı kredi lehtarı şirket (…AŞ) arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, bahse konu sözleşmeler davatı/kefil tarafından da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalanmış oldukları, anılan sözleşme kapsamından kullandırılan teminat ve kefalet mektubunun aradan çok uzun süre geçmiş olmasına rağmen, bugüne kadar davacı bankadan tazmin edilmediği gibi, bankaya iadede edilmediğini, başta sözleşmesel olmak üzere yerleşik Yargıtay Kararları uyarınca davacı bankanın anılan mektubun devre komisyonlarının tahsilini davalı/kefilden talep etme hakkı bulunduğu kanısına varıldığı, davalının sözleşmede gösterilen kefalet limitleri toplamının 94,500-TL olduğu, takip tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç tutan 11.150,10 TL’sinin kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı/Kefilin borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, Davacı bankanın Alacakları: a) Nakdi Alacak Yönünden: Davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacakları; Asıl alacak 11.150,10, İşlemiş temerrüt faizi 979,82, İşlemiş faizin %5 gider verqisi (BSMV), 49,99 toplam Alacak Miktarı 12.179,91 şekilde olduğu, Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 250.01 TL reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı (hesaplandığı gibi) 11,150,10 TL’nin yıllık %44 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisiyle (BSMV) birlikte davalı kefilden istenebileceği, dosya içeriğinde fotokopisi bulunan 834.-TL’lik kesin ve süresiz teminat ve kefalet mektubunun, davacı bankaya halen tazmin için ibraz edilmediği gibi, iade de edilmediği, ancak yukarıda E-b/4 bendi ve devamı altında belirtilen Yargıtay 19. HD. 14.12.1999 T. 99/6147 E. ve 99/7677 s K. göre, anılan teminat mektubunun nominal bedeli, işlemiş faiz ve gecikme zammı tutarı 8.205,59 TL’nin (834+7.371,59) TL Davalı/kefilden depo edilmesinin istenilip istenilmeyeceği hususu mahkememize bırakıldığı, davanın kayıt kabul davasına dönüştürülmesi halinde asıl alacak 11.150,10, işlemiş temerrüt faizi 3.747,67 TL, işlemiş faizin %5 gider avansı (BSMV) 187,38 TL olmak üzere toplam 15.085,15 TL nakli alacak olduğu…” tespit edilmiştir.
Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.
Davacı banka dava dışı asıl borçlu … A.Ş. ile davalı … A.Ş. hakkında … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacakların tahsiline yönelik olarak haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlunun itirazın üzerine takibin durduğu, davacının duran takibe devam edilmesi ve alacağın tahsiline yönelik itirazın iptali davası açtığı, ancak dava devam ederken davalı … A.Ş.’ nin … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası ile iflasına karar verildiği, iflas kararının temyiz ve karar düzeltme aşamaları sonrasında Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/7155 Esas, 2017/3587 Karar sayılı onama ilamı ile kesinleştiği, eldeki itirazın iptali davasının davalı şirketin iflasına karar verilmekle kayıt kabul davasına dönüştüğü anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 191 ve 192. maddeleri uyarınca, iflas açıldıktan sonra müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil iflas idaresine aittir.
İflastan önce müflisin açmış olduğu davalarda iflas idaresinin bu davayı takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını, müflis aleyhine açılan davalarda ise dava konusu alacağın kabul edilip edilmeyeceğini tespit edebilmek için, öncelikle iflas organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflasın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir (İİK md. 194). Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra duran hukuk davalarına devam edilebilir (md. 194/1). Davaların durduğu bu süre içerisinde iflas idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davaların geleceği hakkında karar verir.
Müflisin davacı olduğu davalarda, iflas idaresi bir davanın başarı şansı olduğu kanısına varırsa, masanın bu davayı takip etmesine karar verir; bu karar ikinci alacaklılar toplantısının uygun bulması ile kesinleşir ve ikinci alacaklılar toplantısından sonraki on günlük süre geçince, bundan böyle davaya, davacı olarak iflas idaresi tarafından devam edilir. İflas idaresi ve ikinci alacaklılar toplantısı, davanın başarı şansı olmadığı kanısına varırlarsa, masanın davayı takip etmemesine karar verirler. Bu halde, o davayı takip yetkisi, isteyen alacaklıya devredilir (md. 245).
İflastan önce müflis aleyhine açılmış olan davalarda iflas idaresi, dava konusu alacak iddiasının masaya kaydı için tayin olunan müddet bittikten sonra dava konusu iddiayı tahkik ve tetkik eder ve icabına göre kabul veya ret kararı verir (md.230). İkinci alacaklılar toplantısında belirtilen alacak miktarının iflas masasına kabul edilmesi halinde dava konusuz kalacağından mahkemece karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi; alacağın masaya kabul edilmemesi halinde ise açılmış olan davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerekir.
Bu itibarla, davalı … Holding A.Ş.’ nin yargılama devam ederken iflasına karar verildiği, davacı banka vekilinin takibe konu alacakların iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkin iflas idaresine başvuruda bulunduğu, 08/06/2015 tarihli ve 15 kayıt numaralı talep hakkında iflas müdürlüğü tarafından alacağın tamamının kabul edildiği ve 4.sıraya kaydedildiği, alacağın kayıt ve kabulüne ilişkin kararın davacı banka vekiline usulüne uygun olarak tebliği edildiği ve dahi ayrıca ilan edildiği, davacı vekilinin 28/12/2016 tarihli beyan dilekçesi ve 20/01/2021 tarihli 14. celsedeki beyanlarında davaya konu takip dosyasındaki nakdi ve gayri nakdi alacakların kayıt kabulüne ilişkin olarak iflas masasına başvuru yapıldığı ve iflas masası tarafından alacağın tümüyle kayıt ve kabulüne karar verildiği için bu alacak kalemleri yönünden davanın konusuz kaldığını ifade ettiği, bu halde iflas masası tarafından davaya konu takip dosyasındaki nakdi ve gayri nakdi alacakların tamamının masaya kaydedilmekle eldeki davanın bu talepler açısından konusuz kaldığı anlaşıldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, davacı banka davalı şirketin iflasına karar verilmekle itirazın iptali davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi nedeniyle, meri teminat mektuplarının davalı şirketin iflasına karar verildiği tarihe kadar işlemiş faizlerinin de masaya kayıt ve kabulü için ek başvuruda bulunmuş, ancak işbu ek alacak kayıt kabul başvurusu hakkında iflas masası tarafından 23/10/2017 tarihinde verilen karar ve ilan gereğince “Henüz şart gerçekleşmeden afaki olarak hesaplanan miktarların masaya kaydı mümkün olmadığından talep edilen alacağın reddine” denilerek ek kayıt kabul başvurusu reddedilmiştir. İşte uyuşmazlık tam da bu noktada, yani kayıt kabul davasında davaya konu meri teminat mektuplarının davalı şirketin iflasına karar verildiği tarihe kadar işlemiş faizlerinin de masaya kayıt edilip edilemeyeceği, kayıt edilebiliyorsa iflas tarihine kadar işlemiş faiz tutarının miktarı konusunda olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın halli için dosya bankacı bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bankacı bilirkişi 17/01/2019 tarihli ek raporunda “…Teminat mektubunun verildiği 02/04/1998 tarihi ile müflis şirketin iflas tarihi olan 19/12/2014 aralığında 834,00 TL’ lik meri teminat mektubunun işlemiş güncel gecikme zammı tutarı 7.585,65 TL olarak hesaplanmıştır. Davacı banka teminat mektubu metninde Gümrük Müdürlüğüne karşı mektubun verildiği tarih ile tazmin edildiği tarih aralığında gecikme zammı ile birlikte ödemeyi taahhüt etmiş olması, öte yandan sözleşmenin 40.6.maddesi altında müşterinin de bunu bankaya karşı garanti etmesi, müşteriyi de bankaya karşı davalı müflis şirketin zincirleme garanti etmesi nedeniyle teminat mektubunun hesaplanan güncel değeri (mektup bedeli hariç) 7.585,65 TL iflas masasına kaydının yaptırılabileceği görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde mütalaa verilmiştir. Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, bilimsel yönden verilen mütalaaya karşı itirazda bulunulmamıştır.
Mahkememizce, bilirkişi ek raporunun hesaplama ve bilimsel açıklamalar yönünden gerekçeli ve denetime açık olduğu, kayıt kabul davalarında iflas tarihine kadar işlemiş faiz miktarlarının da iflas masasına alacak olarak kaydının gerektiği kanısına varılarak ek rapordaki tutara ve açıklamalara itibar edilmiş, hükme de esas alınmıştır. Zira, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/128 Esas, 2015/7722 Karar sayılı ilamında benzer şekilde “…Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir. Davacı yanca iflas masasına kayıt ve kabulü istenen teminat mektuplarında yazılı miktarların, şarta bağlı alacak olarak masaya kayıt ve kabulüne karar verilmiş ise de; teminat mektupları kapsamından davacı bankanın sorumluluğunun faizleri ve gecikme zamlarını da kapsadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, temyiz eden tarafın sadece davacı taraf olduğu da nazara alınarak, davacı için oluşan riskin hesabında 18.05.1999/12989, 30.04.1999/12973, 19.08.1998/12602 tarih ve sayılı teminat mektupları yönünden mektupların içeriğinde taahhüt edildiği üzere bayanname tescil tarihi ile iflas tarihi arasında geçen günlere ait kanuni faiz ve gecikme zamlarının, uyuşmazlık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiye hesaplattırılarak bu kalem alacakların dahi şarta bağlı alacak olarak masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir…” denilerek aynı husus vurgulanmıştır.
Açıklanan nedenlerle, iflas masasının işlemiş faiz yönünden kayıt kabul başvurusunun reddine ilişkin kararının ve gerekçesinin yerinde olmadığı, meri teminat mektuplarının davalı şirketin iflasına karar verildiği tarihe kadar işlemiş faizlerinin de masaya kayıt ve kabulü gerektiğinden hükme esas alınan bankacı bilirkişinin 17/01/2019 tarihli ek raporunda hesapladığı 7.585,65 TL’ nin davalı müflis şirketin iflas işlemlerinin yürütültüğü … 1. İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında yukarıda değinilen emsal Yargıtay ilam nedeniyle müflisin iflas masasına şarta bağlı alacak olarak 4. sıraya kayıt ve kabulüne, davacı banka vekilinin fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Ayrıca davalı şirket hakkındaki iflas kararının yargılama aşamasında kesinleşmesi, bu bağlamda İİK m.193 hükmü uyarınca takibin düşmüş olması karşısında davacı lehine icra inkar tazminatına yasal koşullar oluşmadığından hükmedilmemesi (Yargıtay 23. HD’nin 2014/10751 E. 2015/6020 K.; Yargıtay 23. HD’nin 2012/391 E. 2012/2512 K. sayılı ilamı) ve anılan ilamlar uyarınca davacı lehine nispi vekalet ücreti verilmemesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Ayrıntısı ve Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Davacının … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davaya konu 12.429,13 TL nakit alacak ve 8.205,59 TL (834,00 TL’lik teminat mektubunun takip tarihindeki güncellenmiş değeri) gayri nakit alacak talebi hakkında davalı iflas müdürlüğünün iş bu nakit ve gayri nakit alacağı iflas masasının 4. Sırasına 15 numaralı kayıt başvurusuyla kaydetmiş bulunduğundan davanın bahsi geçen nakit ve gayri nakit alacaklar yönünden konusuz kaldığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının gümrük teminat mektuplarının iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş faiz alacak talebinin KISMEN KABULÜ ile 7.585,65 TL’nin davalı müflis şirketin iflas işlemlerinin yürütültüğü … 1. İflas Müdürlüğünün … sayılı iflas dosyasında müflisin iflas masasına şarta bağlı alacak olarak 4. sıraya KAYIT VE KABULÜNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yatırılan 260,00 TL posta ve tebligat ücreti, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 860,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 859,70 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-HMK’ nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ancak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
20/01/2021

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır