Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1533 E. 2018/37 K. 17.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1533 Esas
KARAR NO : 2018/37

DAVA :Tazminat (Franchise Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2014
KARAR TARİHİ : 17/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Franchise Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 5 yıl süre ile geçerli olmak üzere Franchise sözleşmesi imzalandığını, bu bağlamda müvekkili şirketin çalışanlarını …’de eğitime yolladığını, 10.000,00 TL masraf yaptığını, sözleşme gereği müvekkili şirketin iş için gerekli olan bütün hazırlıklarını tamamladığını ve iş yapılmadığı için bütün yatırımların heba olduğunu, müvekkili şirketin ciddi zarara uğradığını, söz konusu sözleşmenin geçerli olduğu tek ülkenin Türkiye olduğunu, başka bir ülkede geçerli olmayan bir sözleşmenin yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete ödeme yaptığını, izah edilen nedenler ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL ye en yüksek ticari temerrüt faiziyle birlikte taraflarına ödenmesine, dava masraflarının ve ücret-i vekaletin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; davacı tarafın huzurda açmış olduğu davanın haksız, mesnetsiz ve hukuksuz olduğunu, öncelikle davalı şirketin hisselerinin el değiştirdiğini, davacı tarafın davaya konu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye aykırı bir davaranışta bulunulmadığını, izah edilen nedenler ile davacının tüm taleplerinin reddine, davaya konu sözleşmenin 06/03/2013 tarihinde haksız olarak feshedilmiş olduğunun kabulüne, davacının fesih tarihindeki taleplerini arttırmasına muvafakatlerinin olmaması sebebiyle davacının fazlaya dair taleplerinin reddine, davacıdan davaya konu sözleşme gereği alacaklı olduklarının tespitine, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya mali müşavir, sözleşme uzmanı ve sigortacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek sigortacılık mevzuatı yönünden başlangıçtaki hukuki imkansızlığın sözleşmenin esaslı unsuru olup olmadığı konusunda rapor tanzim edilmesi sağlanmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, franchise sözleşmesinin …’de geçerli olup olmadığı, Frahchise verenin yükümlülüklerine ilişkin sözleşme hükümlerinde varsa kısmi ifa imkansızlığının esaslı unsurlardan olup olmadığı, sözleşmenin geçerliliğinin etkileyip etkilemediğine bağlı maddi tazminat istemiyle sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK’nın “Kesin Hükümsüzlük” başlıklı 27. maddesinin 2. fıkrası “….Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur….” hükmünü içermektedir. Buna göre sözleşmenin sadece bir kısım şartları için butlan sebebinin varlığı halinde, kural olarak sözleşme geçerli olup söz konusu şartların hükümsüz sayılması ile yetinilecektir. Yine bu fıkraya göre hükümsüz sayılan şarttan faydalanan taraf, söz konusu şartın batıl olduğunu bilseydi sözleşmeyi yapmayacağını ispat edebilirse, sözleşmenin tamamı batıl olacaktır. Sözleşmenin batıl olan şartından faydalanmayan taraf, sözleşmenin tamamının butlanını ileri süremeyecektir. Sözleşmenin niteliği, batıl olan şartın hükümsüz sayılması halinde sözleşmenin geri kalan kısmını geçerli saymaya imkan vermiyorsa, başka bir deyişle sözleşme niteliği itibariyle bölünmeye elverişli değilse, bir kısım şartların butlanı halinde sözleşmenin tamamı zorunlu olarak hükümsüz olacaktır.
Öğretide kısmi hükümsüzlüğün şartları subjektif ve objektif şart olarak değerlendirilmiştir. Objektif şart, geçersizlik sebebinin sözleşmenin bir bölümü için mevcut olması ve bu bölüm sözleşmeden çıkarıldığında geriye sözleşmeyi ayakta tutabilecek unsurların kalmış olmasıdır. Subjektif şart ise tarafların söz konusu “sakat” bölüm olmaksızın da sözleşmeyi yapacak olmaları varsayımıdır. Sözleşmenin tümden hükümsüzlüğünü iddia eden bunu ispatla yükümlü olacaktır.
Somut olayda ;taraflar arasında akdedilen franchise sözleşmesinin 5.3.c maddesi ile franchise verenin “franchise konusu ile ilgili Türkiye çapında tanıtım, pazarlama, reklam ve halkla ilişkiler faaliyetleri yürütmek ve koordine etmek”, 5.3.d maddesinde “franchise konusu hizmet çeşitlerini arttırmak ve franchise alanlara yeni iş olanakları yaratmaya çaba göstermek” şeklinde yükümlülükleri bulunduğu, anılan maddeler ile sözleşmenin tamamının yorumlanması neticesinde Türkiye’den …’ye giden araçların herhangi bir kazaya karışması halinde ve zeyilname ile yurtdışı teminatı bulunması durumunda sigorta şirketi ile franchise verenin-alanın anlaşması neticesinde mini onarım servisinden ücretsiz yararlandırılacağı hususunun sözleşmenin esaslı unsuru olduğu davacı tarafça ispat edilememiştir.
Esasen davacı tarafından franchise sözleşmesinin …’de geçerli olmadığı iddia edilmiş, davacı tarafından sunulan dava dilekçesi ekindeki belgeden davalı franchise veren ile …’de mukim sigortacı arasında akdedilen sözleşmeden ve …’de geçerli sigortacılık mevzuatından franchise sözleşmesinin …’de de geçerli olduğu anlaşılmış ; davacı tarafın, yalnız Türkiye’den …’ye giden araçların bir kazaya karışması neticesinde davacıdan ücretsiz (sigorta şirketinin karşılayacağı) hizmet alınacağı hususunun sözleşmenin esas unsuru olarak kararlaştırıldığı iddiasının ispat edilemediği, sözleşmenin geçerliliğini etkileyen bir durumun mevcut olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 170,78 TL harçtan tahsil edilmesi gereken 35,90 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 134,90 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açıkolmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/01/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)