Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1108 E. 2018/1092 K. 26.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1108 Esas
KARAR NO : 2018/1092

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/02/2013 tarihinde meydana gelen kazada davacının ağır şekilde yaralandığını, kaza sırasında davacının … plakalı minibüste yolcu olarak bulunduğunu, olay nedeniyle kalıcı sakatlığının ve psikiyatrik bozukluğunun oluştuğunu, davalı sigorta şirketi tarafından kısmi ödeme yapıldığını, bu ödemenin yetersiz olduğunu, davacının fakültede öğrenci olması sebebiyle gelecekte öğretmen olarak çalışma ihtimalinin bulunduğunu belirterek, kaza yüzünden oluşan meslekte kazanma gücü kaybı nedeniyle şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte, kazaya karışan diğer araç olan … plakalı aracın kaza tarihindeki ZMMS. şirketi olan davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yaptığı ödeme nedeniyle davadan önce ibra edildiğini, fahişlik söz konusu olmadığından ibranamenin geçerli olduğunu, müvekkilinin ancak sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, kusur raporu ve yaralanma sebebiyle ATK’dan rapor alınması gerektiğini, incelemenin ve hesaplamanın aktüer bilirkişi aracıyla yapılması gerektiğini, müvekkilinin ancak dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulabileceğini, ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirmiştir.
ISLAH
Davacı vekili dosyada düzenletilen aktüer bilirkişi raporu sonrası talebini ıslah dilekçesi ile artırarak 151.660,00 TL’na yükseltmiş ve eksik peşin harç tamamlanmış, faiz talebini de “haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi” şeklinde ıslah etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasına bağlı kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesine dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı trafik kazasında araçlardan birinde yolcu olarak bulunmaktadır yani 3. kişidir. Mahkememizce getirtilen ceza dava dosyasına göre … 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/160 E. 2013/215 K. sayılı kararıyla, kazada 10 ölü 5 yaralı olduğu, kazada tam kusurlu olduğu için … plakalı araç sürücüsü sanık …’nın cezalandırılmasına karar verildiği, kararın bu şekilde kesinleştiği tespit edilmiştir.
Davacının hastane tedavi evrakı, ekonomik sosyal durum araştırması ve eğitim fakültesinde öğrenci olması nedeniyle öğretmen olması halinde alabileceği ücrete ilişkin MEB. ücret bilgileri toplanmış, ATK’dan kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre %33,2 oranında kalıcı işgücü kaybı olduğunu bildirir bilirkişi raporu alınmış, aktüer bilirkişi aracılığıyla (dava öncesi ödeme güncellenerek düşülmek suretiyle) davacının kalıcı işgücü kaybından doğan zararı hesaplatılmıştır. Davacının zararının (dava öncesi ödemenin güncellenmiş haliyle düşülmesinden sonra bile) sigorta poliçesindeki kaza başına bedensel zarar limitinin üstünde olduğu tespit edildiğinden, poliçe tarihi 26.12.2012 olmakla zorunlu limit KTK.93. madde uyarınca 2013’te 250.000 TL. olarak belirlendiğinden dava öncesi ödeme bu limitten düşülerek davacının zararı belirlenmiş, davacı da davasını bu tutardan ıslah etmiştir.
Ceza mahkemesindeki kusur tespiti Mahkememiz açısından bağlayıcı olmadığından Mahkememizce kusur yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesinde de davalı şirketin sigortaladığı ticari çekici olan aracın sürücüsü…’nın kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu bildirilmiştir. Davalı vekilince kusur raporuna karşı, davacının yolcu olarak bulunduğu minibüsün ayakta yolcu aldığı ve kapasitesinin üstünde yolcu taşıdığı, bu nedenle duramadığı ve kusurlu olduğu şeklinde itiraz edilmiş ise de, ceza dosyasında bu yönde yapılan itiraz üzerine alınan bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda bu durumun etkisi bulunmadığı, kazanın tamamen … plakalı çekicinin direksiyon hakimiyetini yitirip karşı şeride geçerek minibüse çarpmasından kaynaklandığı açıklandığı gibi, olayda 3.kişi konumunda olan davacının ceza dosyasında alınan beyanında ön koltukta cam tarafında oturduğu yani ayakta olmadığı belirtildiğinden, ayrıca davacının emniyet kemeri takıp takmadığı yönünden yapılan değerlendirmede ceza dosyasında bu hususta herhangi bir tespit bulunmadığı gibi, davacının yaralanmalarının vücudun çeşitli yerlerinde kırıklar şeklinde olduğu, minibüsün taklalar atmış olması nedeniyle bu tip yaralanmanın kemer takılsa bile meydana gelebileceği dikkate alınarak davacının müterafik kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Sigorta şirketinin hasar dosyası kapsamında dava öncesi davacıya ödeme yaptığı anlaşılmış ve davalı tarafından ibraname düzenlendiği ileri sürülmüşse de, dosyaya ibraz edilebilmiş davacı tarafından imzalı bir ibraname bulunmamaktadır. Nitekim davacı vekili de kendilerine ödeme yapılmış ise de böyle bir ibranameden haberleri olmadığını ve imzalamadıklarını bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilince bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde “kaza nedeniyle ölenlerin mirasçıları ve diğer yaralananlar tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış davalar bulunduğu, bu nedenle poliçedeki azami kaza başına limitin aşılma durumu sözkonusu olabileceği, aşılma durumunda garameten paylaştırma yapılması gerektiği, dosyanın Pazarcık’da görülen davalarla birleştirilmesi gerektiği” ileri sürülmüştür. Bu nedenle … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davalar araştırılmış, Mahkemece açılan davaların (birleştirme ve tefrikler sonucu) 9 dava olduğu ve henüz bilirkişi incelemesi aşamalarında olduğu bildirilmiş; açılan davalarda düzenlenen bilirkişi raporları dosyamıza getirtilerek incelenmiştir.
…’da mahkemece davalar Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla görülmekte olduğundan, aynı türden olmayan Mahkememiz dosyasında birleştirme kararı verilmesi mümkün değildir. Ancak getirtilen bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamalar ve o dosyalardaki davacılara davalı sigorta şirketince yapılmış ödemeler tek tek hesaplanmış, toplam ödenen ve raporlarla hesaplanan zararın 828.427,00 TL. olduğu tespit edilmiştir. Poliçe başlangıç tarihi 2012 kaza tarihi ise 2013 olup, poliçede kaza başına limitin 2.250.000,00 TL. olduğu yazılıysa da, kaza tarihi itibariyle KTK. 93. maddeye göre (çekici cinsi araç için) 2013 yılında belirlenen kaza başına azami limit 2.500.000,00 TL.dir. Mahkememiz dosyasında alınan raporda kaza başına azami limitin 1.500.000,00 TL. olduğu yazılmış ise de, raporda sehven hata yapıldığı görülmüştür. Mahkememiz dosyasında hesaplanan zararın … Asliye Hukuk Mahkemesinde ilk raporlara göre hesaplanan tutara eklendiğinde bile 1.000.000,00 TL.yi henüz bulmadığı, dolayısıyla kaza başına azami limitin aşılma ve garameten paylaşım zorunluluğu ihtimalinden sözedilmesinin mümkün olmadığı Mahkememizce tespit edilmiştir.
Bu tespit üzerine, henüz bilirkişi incelemesi aşamasındaki Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesindeki 9 davanın sonuçlanmasını beklemenin davacının zararının çoğalmasına da neden olacağı, davacıya ödeme yapan davalının bu iddialarını … Asliye Hukuk Mahkemesinde devam eden davalarda da ileri sürme imkanı bulunduğu, o dosyaları beklemeye gerek olmadığı kanaatine varılarak, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları da esas alınmak suretiyle davanın kabulüne, davalı sigorta şirketinin dava öncesi ödemesinin eksik olduğu tespit edildiğinden eksik ödeme tarihinden itibaren temerrüde düştüğü, ayrıca sigortaladığı aracın ticari çekici olması nedeniyle avans faizinden sorumlu tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 151.660,00-TL. maddi (kalıcı iş gücü kaybı) tazminatın, 17.04.2014 -dava öncesi kısmi ödeme- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (poliçenin yıl ve azami limit değişikliği nedeniyle artan limitiyle sınırlı olmak şartıyla) davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken harç 10.359,89-TL olup, peşin alınan 25,20 TL ile ıslah harcı 501,00 TL’nin mahsubu sonucu bakiye 9.359,89 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan ilk dava açma gideri 551,40 -TL, posta ve tebligat masrafı 326,10 TL, bilirkişi ücreti 1.300,00 TL olmak üzere toplam 2.177,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince taktir olunan 14.882,80-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden sonra geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.26/10/2018

Katip

Hakim